Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

Loading...
LÜTFEN KULAK VERİN "COVİD" TEHLİKELİDİR

















SON YAZILAR :
Loading...


Şiirlerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiirlerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2021

Sür Yüreğimi


Mutsuzluk yorgunluğu işlemiş her hücreme
Donuk akıyor kıyısına oturduğum nehir
Üstüme üstüme gelmekte gök kubbe, güneş alevden bir top
Sarmandan eksik kalmış tenimi kavurmakta
Büyüsü bozulmuş sevdalar, çatlayan topraklara gömülürken...
Sür yüreğimi, yeniden bitsin sevgi çiçekleri
Yeşile boyansın zaman, sabaha yürürken
Cemreler düşsün yerine getirsin dilekleri
Öyle özledim ki sırılsıklam iliklerime kadar
Yapışmış hasretin ruhumun her zerresine, yakar da yakar
Titreyen ellerim hayalini sarar
Sislenmiş gözlerim hep seni arar
Zirvesi duvaklı sarp kayaların soğuğuydu sensizliğin adı
Kızgın sıcağın kavurduğu çöldeki vahaydı aşkının tadı
En güçsüz anlarımda yüreğinden yüreğime sıcaklığın akardı
Hepsinden geriye kulaklarımda hoş bir seda kaldı
16.3.2019

16 Aralık 2020

Sohbet

Dokuzyüzdoksan bir gün oldu seni kaybedeli
Yaşamak anlamsız sevgiler sahte bu dünyada
Anlamını yitirmiş sevinçler, mutluluklar
Sensiz hayat hep virane…

Denizlerin ortasında susuz kaldım
Çatlamış dudaklarımda sözcükler tükendi
Mevsimler değişti, zaman akıp geçti…
Kalbim boş onu bekledi durdu.

Bir özlem mi var ? geçmişe, gençliğe
Bir özlem aşka… sevgiye…
Tarif edilmez bir arzu sıcacık sevgiye…
Yoksa bir yalvarış mı yeniden doğmaya ?

Yaşam tükendi, duygular tükendi, sadece ateş ruhumda
Ne oluyor bana ? çözmek karmaşık denklemi
Kelimeler düzensiz, anlatım bozuk
Yazmak yok oldu eriyen mum ışığında.

Dertleşmek istiyorum seninle Sevgili Anneciğim.
Oğlun çok sevgisiz yalnız, oğlun hasta,
Oğlun hep kaybediyor, hep yasta
Yanındayım diyenler hep parada, mirasta

Gözlerim sürekli ağlıyor, gülmek nafile
Birşeyler yapmak istedim, yapamayacağımı bile bile
Zamansız ayrılışının ızdırabı kalbimde
Senle birlikte yok oldum, isyanım kadere

Bir sen sevmiştin beni, bir sen tutmuştun ellerimden
Sendin üzüldüğümde üzülen
Ağladığımda ağlayan
Başını dizine koyduğumda okşayan

Anneciğim Meriç bitik, Meriç’in biçare…
Meriç’in tükenmiş, yorgun ve durgun
O üzerine titrediğin gözleri hep ıslak
O avcuna aldığın elleri hep soğuk

Bir hayatı yaşıyor iki mekanda
Eriyip yok oluyor çirkin zamanda
İliklerimden sana hasretim, sevgim fışkırıyor
Hep iyi davrandı, hep itildi.. çözemedi anlamıyor

Sanki gidişinle her şey son oldu
Gerçek buydu ölüm arzusuyla doldu.
Gülmek istedi dudakları arasına sıkıştı.
Ağlamak istedi gururuna yapıştı.


Anneciğim ne güzel gözlerin vardı
Işık saçardı yoluma, parlaklık, aydınlık
Ne güzel şeyler söylerdin tecrübe adımıma
Bir kış günü yok oldu seninle bu hayat

Meriç Şimdi bir garip, sönmüş bir alev
Meriç aç… mutluluğa, sevgiye,aşka
Sen hep üzülürdün ağlardın oğluna…
Şimdi Meriç’in ağlıyor, esir oldu yalnızlığına.


01 Aralık 2020

Güfte

KENDİMİ ANLATMAK İSTEDİM BU ŞİİRİMLE
NE POLLYANNA'NIN MUTLULUĞU, NE HUGO'NUN SEFİLLERİYLE
SADECE OTUZ YILLIK BİR ÖMRÜN ANATOMİSİYLE
GÜLÜŞLERİ, AĞLAYIŞLARI, BESTELERİYLE


SAPSARI BUKLU BUKLE SAÇLI, PEMBE YANAKLI BİR BEBEKKEN
YEŞİL VADİLERİN MİS HAVASINI SOLUYUP, SÜTÜMÜ İÇERKEN
KUCAKTAN KUCAĞA DOLAŞIP, SEVİLİP ÖPÜLÜRKEN
ÇOCUKLUĞA GÜLEREK "MERHABA" DEDİM, BEBEKLİK BİTERKEN



HAVUZLU BAHÇENİN AĞAÇLARINA TIRMANIP KAYISI AŞIRDIĞIM ZAMAN
KİMİNDE KOMŞUYU KIZDIRIP, SABRINI TAŞIRDIĞIM ZAMAN
TÜM ÇOCUKLARI ETRAFIMA TOPLAYIP OYUNLAR OYNADIĞIM ZAMAN
İLKOKULA "MERHABA" DEDİM, O GÜZEL GÜNLER BİTTİĞİ ZAMAN

TOPRAK KOKAN BAHÇELER YERİNE, İLİM KOKAN SINIFLARDA
DERS,KİTAP, OKUMA, YAZMA DENEN KALABALIKLARDA
YİNE BİR NUMARAYDIM HER ORTAMDA
ORTAOKUL, LİSEYE "MERHABA" DEDİM, DÜŞÜNÜR OLDUĞUM ANDA

İLK YALNIZLIKLARI ÇEKTİM BU ZAMAN İÇİNDE
AŞKI TANIDIM, ARKADAŞLIKLARI, DOSTLUKLARI HİSSETTİM BEDENDE
İÇKİYİ TANIDIM, ARKASINA SAKLANMAYI,SARHOŞ OLMAYI MEYHANEDE
GENÇLİĞE, ÜNİVERSİTEYE "MERHABA" DEDİM,ANITTEPE'DE

BURAYA KADAR ANLATTIĞIM HEP GÜZELDİ,SEVİNÇLİ GÜLER YÜZLÜYDÜ
PİNOKYO GİBİ KAYGISIZ, HAYATIN SOLMAYAN GÜLÜYDÜ
SÖYLEDİKLERİM BİRİNCİ BÖLÜM, HAYATIMIN DÜNÜYDÜ
ACIYA YAŞARKEN "MERHABA" DEDİM, BU DA İKİNCİ BÖLÜMÜYDÜ

BİRKAÇ SEVGİNİN PEŞİNDE KOŞARKEN BULDUĞUM HEYECAN
YILLARCA EZİP, NEFRET ETTİRECEK HAYATTAN
VERDİKÇE ALAN, YALANLARLA KANDIRIP SOĞUTAN
EVLİLİĞE "MERHABA" DEDİM, YIĞILIP KALDIĞIM KOLTUKTAN

NE BİR ÇOCUK, NE BİR BAŞKASI DURDURAMADI RUHUMUN KANAYAN
YARASINI
NE YENİ SEVGİLER, NE PARA, ŞÖHRET SİLEMEDİ ALNIMIN KARASINI
YILLARCA BOYNUMDA TAŞIDIM KOLYE GİBİ DERDİNİ TASASINI
BOŞANMAYA "MERHABA" DEDİM, İÇERKEN ÖLÜM ŞARABINI

BÖYLECE BİTTİ İKİ BÖLÜMLÜ OTUZ SENE
GERİDE YORGUN VÜCUT, DURMUŞ BİR KAFA, İSTERSEN TEKRAR DENE
AYRILDIM YILLARCA YAŞADIĞIM YERLERDEN, BELKİ OLUR YİNE
BİTEN HERŞEYE "MERHABA" DEDİM, HOR BAKARKEN BU BEDENE.

25 Eylül 2020

Dipsiz Kuyu





















Dipsiz bir kuyuydu ömrümün en yüce sevgisi...
Yanaklarımda ıslak ve acılı kaldı busesi...
İliklerime kadar işlemiş, güç olmuştu nefesi...
Hayallerimde dans etti, kulaklarımda nağmesi...

Leke sürmedim en güzel hediyeye
Eksik ve öksüz kaldı ömrüm geleceğe
Yıkıldı bedenim halsiz, bir köşeye
Mumlar yaktım umut uğruna, ayrıldığımız tepeye...

Kalbim şimdi esir ayrılık zindanlarında
Bir yıldız aradım gökyüzünün karanlığında
Mahsun ve acılı gönlüm kırık bu zamanda
Gölgesi ile yaşadım soğuk gecelerde, boş sokaklarda...

Erişilmez duygularına secde ettim her an
Kavuşalım diye yakardım Tanrı'ya durmadan
Ruhumda çığlıklar, damarlarımdaki kanda isyan
Dinmedi yağmur nefes alayım bir an.

Şimdi sokaklar sel, göğsümde fırtınalar
İçimde kor denizler, çırpınan balıklar
Tırnaklarımla kazdığım hayatım tarumar
Çareyi hep ayrılıkta aradık biz umutsuzlar...

Açsam ellerimi yalvarsam tanrıya
Kırsam hasret zincirini ulaşsam sana
Lacivert gecede bir yıldız kopsa ya
Bulunduğun yeri aydınlatıp sana kavuşsam ya...

Patlasa o yıldız ışıklar saçsa ömrümde
Ben geldim bir tanem, sıra sende
Ellerim ellerinde, ağlasam başım dizinde
Rest çekerdim acılara, olmazdı kırgınlık gönlümde...

Dizsem sevgi taşlarını mihrabım diye kalbine
İncilerle süslesem gerdanlık olsa geleceğine
Dudaklarında o nağme, baksam gözlerine
Lalelerden çiniler yapsam esmer tenine...

Uzaklarda bir yerde kaldım sevgisiz
Sen bensiz yaşarken, ben sensiz
İçimde şatolar kurdum sana, tertemiz
Ayrılık olmasaydı sende kalmazdın bensiz
"Zalim ayrılık" hayallerimi bile aldı habersiz

Meriç Dilsiz

22 Eylül 2020

Ben Seni Sevdim

Gönlümün kuraklığına şimal rüzgarlarının getirdiği bulutlardan yağmur olup indin
Ruhumun engin tarlalarının,çatlamış topraklarına bir hayat tohumu gibi düştün
Zincirlenmiş yüreğimde filizlenip, hücrelerimde çiçek olup açtın...
Gözlerimin alaca karanlığına binlerce yıldız gibi saçılıp, soğuktan morarmış tenime güneş olup yaslandın...
Travmalı hayatımın dalgalı denizlerinde, hayat kurtaran bir ada oldun...
Tepemde tökezlemiş asi bulutlara rüzgar olup estin.
Azgın ihanetlerde kavrulmuş bedenimde, balta girmemiş ormanlar yaratttın...
Gözlerimde şafak zamanı ufukta sevgi yelkenlisi gibi, yağmalanmış duygularımın kanayan limanlarına demir attın...

Ben seni düşünmeyi sevdim..
Sensizde olsa seninle yaşamayı sevdim...
Ben senle hayatı sevdim...
Ben seni sevdim...

Tozlu rafların bilmem hangi derinliklerine gömdüğüm, yaprakları sararmış defterime sevgi sözcükleri olup dizildin...
Yoksul sevinçlerimi, yorgun mutsuzluklarımı bir çığ olup evrenin sonsuzluklarında yok ettin...
Şelaleler misali köpük köpük indin yoluma, çürümüş zamanın heves tortularında ışık bekleyen kırık arzularıma şimşek olup çaktın...
Yanık türkülerden nağme nağme kulaklarıma hiç bitmeyecek bir seda oldun...
Gönül bahçemi gökkuşaklarından kubbelerle, mis kokan yeşillerle kuşattın...
Ellerimden tutup, yanaklarımı okşarken beni cennetin köşklerine oturttun...
Adım atmayı bilmeyen ayaklarıma koşma, kalem tutmayan ellerime yazma öğrettin...
Zamanın hoyrat darbelerinde ıslanan yanaklarıma el,kenetlenmiş solgun dudaklarımda tebessüm
İçimde deliren dalgalarda, kopan fırtınalarda binlerce kaygılarda umutlarım gücüm nefesim oldun

Ben seni düşünmeyi sevdim...
Ben sendeki rengarenk tabloları sevdim...
Ben senle hayatı sevdim...
Ben seni sevdim.

Yalçın kayaların zirvelerindeki duvaklara taç yaptım seni...
Dağ eteklerinin süsleri gelinciklerde, taban güllerinde kokladım seni...
Engin ovalarda bitmiş papatyalarda topladım seni...
Kıvrıla kıvrıla akan nehir kenarlarında oynayan tüğü bitmemiş çocukların neşelerinde,
pınarbaşlarında su dolduran genç kızların hayallerinde buldum seni...
Uyurken rüya, aydı zamanda hülya olsanda omuzlarımda taşıdım
seni...
Boyası dökülmüş, hamuru çatlamış testilerden içtim seni...
Duvarlara çinilerle, boyunlara incilerle, mahpus kalplere
destanlarla işledim seni...
Geceleri lacivert,gündüzleri mavi yeşil tuvallere çizdim seni...
Yoksun yanlızlıklarımda, sözlerinin zerafetinden,saçının tellerinden gözlerinin renginden şarkı yaptım seni...
Şiir oldun damla damla düştün gönüllere...
Beste oldun huzur verdin hayallere....
Nefes oldun hayat kattın canlara...
Ben seni düşünmeyi sevdim...
Efkarlanıp başımı pencereye dayadığım zaman...
Ben senle hayatı sevdim...
Dudaklarından özlediğini duyduğum zaman...
Ve ben seni sevdim,
Gönüllere sıcaklık, bahar olduğun, ben kırkı aştığım zaman....
2002

14 Ağustos 2020

Eser

Titreyen yüreğimdir, en izbe odaların güneş aydınlığında sana şiirler yazan
Ufkunda sisler çökmüş, yalamakta denizi,fırtınalardır kopan,
Gezmekte kirpiklerinde damlalar, kızıla boyanmakta zaman
Burkmakta ruhu,çelimsiz hayallerde azap sesleridir kalan
Ağırlaşmış, narkozlu düşüncelerde ıslak beden; infaz soğuklarıdır hücrelere dolan

Kurumuş teninde derin çizgiler, çorak vadiler yaratır
Uzayıp giden rayların üstende, bir ömür,özlem,mutsuzluk ve gözyaşı taşınır
Tarumardır rüyaların babil bahçeleri, en yeşil tepeler gözlerinde,
Seller dolar o derin vadilere,ten çamura boyanır
Ardında gün aydınlanmış, ruh karanlık.. kime ne ?
Lakin gömülür bilinmeyenlere, bu dünyaya tek eseri mezar taşıdır…
Meriç Dilsiz

31 Temmuz 2020

Gün Bulanık




Puslu gökyüzünün dayanılmaz cehennem sıcağı sarmış vücutları...
Buhar çıkmakta, bedenler kor alev..
Geri sarmakta yasananları, durmuş hafızalarda tekrar gösterime girmek için...
Unutulmaz, altın sarısı başakların; akşamın kızıl rengini yutarken sıcak rüzgarlardaki kıvrak dansları..
Papatya tarlalarının, sarı tenine giydiği siyah elbisedir hafızalarda kalan...
Karla kaplı yalçın kayaların yemyeşil eteklerinde akan buz sularda ıslatır kurumuş dudaklarını...
İşte bu... Bir garibin hikayesi...
Canlanır beyaz bir perdede... tane tane düşüp kayar, kanarken yüreği boş sıralara.. 
Hüzünlü, acıklı...
Varla yok arasındaki sırat çizgisinde, denge çubuğu ile gidip, gelen; ne yok basamağına çıkar ne de var !
İçki kadehinin her damlasını çeker içine, sahte bir aşk ile.. dibi gelince uyanır.. döner gerçeklere...
Adak mumları; karanlık tepeden bakınca, şehrin kırpışan ışıkları...
Umuttur hücrelerimde, bir günü bitirip, yarınımın heyecanı.. yıllardır solmayan hayali.

MD

07 Temmuz 2020

Ayrılığı Sordular

Zaman hazan, zaman hüzünlü, güçsüz, zaman sararmış...
Toplar ateşleniyor, namlunun ucu alev alev,
Ayrılığı sordular bana...
Ayaz kapıya dayanmış...
Gökyüzü gri, silik, dağların tepesine çökmüş sis..
Bir başağrısı, gardı düşmüş kalabalık köşebaşlarında zafer nidaları atar
sessizlik
Cehenneme döner herşey, köprüler çöker, yollar yarılır binalar toz duman
Lavlar fışkırır vurgun yemiş yüreğinden; boğazında düğümlenir
Çevre buz kesmiş, adımlar aksak, yavaş; kurumak bilmez yanaklar
geçmeyi unutmuş zamanda
Yığılmış düşünceler çatı kurar beyninde,pencereler vurur,perdeler uçuşur
rüzgar olmasada
Yorgun düşer yalnızlığın kahrettiği körelmiş beden;yıldızların öksüz bıraktığı gizemli gecelerde

Sızlayan göz kapaklarında yok olur, parlaklığını kaybedip bir bir...
Yamalı sevinçlerinde irileşmiş gözbebeklerinden dudaklarına sızar tembel
tebessümler
Verimsizdir ufuk çizgisinde sınırlarını tanımlayamadığın sevgi tarlalarında
tohum...
Boynunu bükmüştür meyva bahçelerindeki ağaçlar...
Efkarlı türkülerde, içli bestelerde hep ıslaktır gözler...
Yüz arza yapışır, hayaller arş'a asılmayı beklerken...
Güneşin batışıdır iliklerine kadar karanlığı çökerten...
Tan yeri çerçevelere sıkışıp tablolarda kalmıştır her an.
Yaban aydınlanır, sana kandiller bile küs.
Duvarlara asarsın, gölgeni hergün defalarca...
Konuşursun aynaya bakıp kendinle, dün umut dolu dediğin yarının puslu bugün olduğunu...
Bir meltem bile kasırgadır, posası kalmış hayatta...

Tokaçların uğultusu, raylarda kopup giden vagonların armonisi kulak kıvrımlarında gezinir...
Titrek arzuların kırıntıları yüzünde yansıdıkça, maytaplar saçılır rengarenk cılız heveslere...
Kurumuş yaprakların tütsüsü yayılır, cemrelerin ısıtamadığı çıplak tenine...
Kirpiklerinden kayan yorgun akşamların nemli ışık tanecikleri
gamzelerinde dizilir
Gülmeye hasret dudaklarının kavisli gölgelerinde dans ederler
Yüreğinde azılı tutkular, tırnaklarını geçirdiğin çamura
bulanmış avuçlarındaki sıcaklıkta boğulur.
Buğulu gözlerine esir düşmüş damlaların hüznü, yanaklarında
gelgit yapar
Dalgalara teğet geçen martılarda ararsın yitik çareyi...
Tepende tufan, ayrılıkçı bulutlar kavgada, şimşekler çakar asık çehrelere...
Dinmek bilmeyen yağmurlarda gömülü hayali, toprakta bitirir yolculuğunu...
Gönül hasta, akıl yasta, soran olmaz, kapını çalan nafile...
MD-2002

26 Haziran 2020

Yalnızlık


14 Haziran 2020

Sen

kadin-erkek
SEN YOKLUKLARIMA HEP BAŞHARF OLDUN
SEN AYDINLIKLARI YOK EDİP, IZDIRAPLA DOLDURDUN.
SEN BİR ZAMANLAR MEHTABIMDIN YOL GÖSTEREN
SEN BİR ZAMANLAR NEFESİMDİN HAYAT VEREN
SEN ŞİMDİ KAHROLDUN İÇİNE SIĞMAYAN SEVGİLERDE
SEN ŞİMDİ ÖLÜMÜ KOKLUYORSUN ALDATAN BEDENLERDE
SEN HEP BEĞENİLMEK ARZUSU İLE YANAN MEŞALEYDİN
SEN SEVENİ UNUTUP, YENİ SEVGİLER ARAYAN BİRİYDİN
SEN ŞİMDİ SANA SOR NE OLDU YANAN ALEVLERE
SEN ŞİMDİ KENDİNLE SOHBET ET, BAKARAK LALELERE
VE SEN ŞİMDİ KESİLMİŞ SUYU BEKLERKEN AŞK PINARINDAN
BEN SENSİZ HAYATIN TADINI ÇIKARIYORUM RUHUMDAN..
MD1989

04 Haziran 2020

Ayrılık Niye ?

Esaretinde bir adı var, ayrılığında
Böylesi yaşanmadı, yaşanmayacakda...
Gömülmedi sevgiler, severken böyle,
Yürekleri mühürlemedi kızıl sözcükler.
Unutulmaz dudaklarındaki o tat
Unutulmaz dokunuşunda tenime
Yarattığın depremler...
Ayrılık dedim ya, severken arkana bakmadan
İncitmek niye ?
Esaret dedim ya, ardından her an gözyaşı
Ağlatmak niye ?
Severken sevgiye tuzak niye ?
Görülmedi böylesine mutsuz mutlulukları yaşamak...
Tüketildi can ve nefes !
Kurak bırakıldı yüreğimin engin tarlaları...
Çatladı eller, karardı ruhum
Bir sevgiyi acıyarak noktaladım.
MD2001

20 Mayıs 2020

Yaşadımı ki ?


Derin bir nefes çekiyorum şimdi sigaramdan
Medet umarcasına zehirli dumandan
Gözlerimin altı morarmış halka halka
Tek sevdiğim şimdi daha yakınım Hakka


Sımsıcak kollarında maniler söylerdin
Her sabah okuyup üstüme üflerdin
Dolu gözlerle bakıp, arkamdan el sallardın


Meriç’in şimdi göğe bakıyor donuk, donuk
Bembeyaz olmuş teninde ter boncuk, boncuk
Kanı çekilmiş buz gibi olmuş bedeni
Köhne bir köşeye yapın mağbedini
Ve şöyle yazın başındaki mermer taşına
“Her zaman mutsuzluğu içti kana kana”


Meriç Dilsiz

15 Mayıs 2020

Öze Dönüş

3190239-esintiEsen bir yeldi hayallere renk veren
Bahar sabahında doğup ayaklara serilen
Bir rüya idi sanki hiç uyanılmayacak
Herşey unutulup hep onunla olunacak
Şefkatli, içtendi, sıcak hep gülendi
Ruhumu okşayıp mutluluğum için didindi
Ayılıpta sarhoşluktan, kendime gelince
Aramızda yılların farkını görünce
O daha çok genç, henüz yirmisinde
Bense mutluluğun çok gerisinde
Geçmeli bu tatlı sarhoşluk, uyanmalı gerçeğe
Sen yıllar içinde yok oldun, o kavuşsun herşeye
Bir mevsimlik hikaye burada bitti
Tam sevmek üzereyken bu gönül, öbür dünyaya gitti.

02 Mayıs 2020

35 Yaş

Yalnız adam
Koca bir hayatın otuzbeşinci basamağı
Hayaller bitti, gerçekler durağı
Nice sevinçler, üzüntüler sığdı otuzdört seneye
Bazen ilk, bazen son sözcük oldu her deneye
Kiminde kabardı dalgalar misali kıyıya vurdu
Kiminde çölde kaldı susuz, kavruldu
Sevgi çığlıkları atıldı, şimşek gibi çakıp yok olan
Ruhuna hep yıldırımlar düştü, acıyla son bulan
Konfet gibi saçılan aşklara inandı, yoruldu
Sonunda hep üzüldü, neşe kayboldu, duruldu
Yeşil de bile kırmızı kader çizgisi
Çırpındı mavide yanılttı hep sezgisi
Kötüye engel olmadı, hep iyiye ayarladı zamanı
Yapraklar misali kurudu, kalmadı artık dermanı
Sevinci hep kursağında birikti yaşantı katlarında
Kimseler duymadı, bir hayat yok oldu feryatlarında
Bir bitişin yeni başlangıcını denemek istedi gayretle
Hiçbir şeyin değişmediğini gördü, tükendi hayretle
Ölüm bazen korku, bazen istek oldu akan kanımda
Tek anlayan anamdı, o da yok şimdi yanımda
Daha ne kadar ömrüm var bilinmez, Tanrı’nın elinde
Hayaller ümitler kaybolup gitti gözyaşı selinde
Hep itildi, üzüldü, bulamadılar inceliği ruhumda
Anamın yanında olmak istiyorum, bari rahatsız etmeyin mezarımda.

28 Nisan 2020

Sensiz

Yüreğimde heyelan, yüzünde Leonardo'nun fırça izleri...
Dağ eteklerinde hareler çiziyor mevsim...
Sen yoksun, mavi giysili hayalin dolaşıyor asılı eğriti perdelerde...
Bir tebessümün bin kahkahaya bedel, gamzelerin yanaklarında
dans ettikçe...
Kıvrak vücudundan gölge oyunları yayılır, tamtamlar çaldıkça
geceler boyu...
Siyaha boyanmış saatlerin cimri zamanlarında hasretin boncuk
boncuk ter olur bedenimde...
Yarım yamalak nefes, kabus rüyaların çıkmaz sokaklarında tükenir,
Yeşil tomurcukların nazlı çiçekleri boyun eğer mutsuz yağmurlara...
Sensiz sokakların kavurucu sıcakları, tokat gibi çarpar suratlara...
Anlam veremem bahar günü tepeme yağan lapa lapa karlara...
Ağlayan sazların gerilmiş tellerindeki mahsun ezgilerde,
Sivri kayaların zirvelerinde kokunun estiği yellerde,
Kulaklarıma pike yapan acıklı türkülerde...
Anaforlu özlemler dağlar, dermansız soluk tenimi...
Buruk yalnızlıklar siner, gurup kızıllığının boyadığı isimsiz vadilere,
Yosun kokulu şafak zamanlarında, gurbet yolcularının hüznü çöker
sensiz mekanlara...
Deniz kabuklarının kuşattığı sütunlarda yankılanır hasret şarkıları,
Sevgine matem, ruhumdan kabarır çaylak duygular, güçsüz
itirazlar koyu karanlığa...
Gamlı isyanlar yükselmekte gökkubbeye, çatışmakta yıldızlarla
her an...
Tan yeri ağarmakta; uykusuz gözbebeklerine düşer süsülen ışığa engel yorgun kirpikler...
Kesilmekte, sefil geceler boyu duvarlarda aksedip serilen iniltiler...
Tıkanmakta sirenlerin çaldığı kulaklarım...
Pencereden sızmakta aydınlık, çürümüş arzulara gömülen gecenin sonunda...
Boylu boyuna uzanmış bitap bedenip, sensiz sevgiye kahretmekte...

Meriç Dilsiz 2002

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!