Dipsiz bir kuyuydu ömrümün en yüce sevgisi...
Yanaklarımda ıslak ve acılı kaldı busesi...
İliklerime kadar işlemiş, güç olmuştu nefesi...
Hayallerimde dans etti, kulaklarımda nağmesi...
Leke sürmedim en güzel hediyeye
Eksik ve öksüz kaldı ömrüm geleceğe
Yıkıldı bedenim halsiz, bir köşeye
Mumlar yaktım umut uğruna, ayrıldığımız tepeye...
Kalbim şimdi esir ayrılık zindanlarında
Bir yıldız aradım gökyüzünün karanlığında
Mahsun ve acılı gönlüm kırık bu zamanda
Gölgesi ile yaşadım soğuk gecelerde, boş sokaklarda...
Erişilmez duygularına secde ettim her an
Kavuşalım diye yakardım Tanrı'ya durmadan
Ruhumda çığlıklar, damarlarımdaki kanda isyan
Dinmedi yağmur nefes alayım bir an.
Şimdi sokaklar sel, göğsümde fırtınalar
İçimde kor denizler, çırpınan balıklar
Tırnaklarımla kazdığım hayatım tarumar
Çareyi hep ayrılıkta aradık biz umutsuzlar...
Açsam ellerimi yalvarsam tanrıya
Kırsam hasret zincirini ulaşsam sana
Lacivert gecede bir yıldız kopsa ya
Bulunduğun yeri aydınlatıp sana kavuşsam ya...
Patlasa o yıldız ışıklar saçsa ömrümde
Ben geldim bir tanem, sıra sende
Ellerim ellerinde, ağlasam başım dizinde
Rest çekerdim acılara, olmazdı kırgınlık gönlümde...
Dizsem sevgi taşlarını mihrabım diye kalbine
İncilerle süslesem gerdanlık olsa geleceğine
Dudaklarında o nağme, baksam gözlerine
Lalelerden çiniler yapsam esmer tenine...
Uzaklarda bir yerde kaldım sevgisiz
Sen bensiz yaşarken, ben sensiz
İçimde şatolar kurdum sana, tertemiz
Ayrılık olmasaydı sende kalmazdın bensiz
"Zalim ayrılık" hayallerimi bile aldı habersiz
Meriç Dilsiz
0 Yorum:
Yorum Gönder