SMS Breslau veya sonraki adıyla Midilli, Alman İmparatorluğu donanması için inşa edilen Magdeburg sınıfı hafif kruvazördür. Yapımına 1910'da başlandı ve 16 Mayıs 1911'de denize indirildi. Göreve alınmasından sonra savaş kruvazörü Goeben ile birlikte, Balkan Savaşları'nın patlak vermesi nedeniyle Akdeniz Tümeni'nde görevlendirildi. Breslau ve Goeben, İstanbul'a ulaşmak için Akdeniz'deki İngiliz savaş gemilerinden kaçtıktan sonra Ağustos 1914'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından satın alındı ve gemilerin adları Midilli ve Yavuz Sultan Selim olarak değiştirildi. İki gemi, ağırlıklı olarak Karadeniz'de, Rusların Karadeniz Filosu'na karşı hizmet etti ve diğer Osmanlı gemileri ile birlikte Ekim 1914'te Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, Rusya'nın Osmanlı'ya savaş ilan etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında katılmasına yol açtı.
I. Dünya Savaşı sırasında Midilli, Rusya kıyılarına mayın döşeme, Rus limanlarını ve tesislerini bombalama ve Osmanlı ticaret gemilerinin yetersizliğinden dolayı Kafkasya Cephesi'nde savaşan Osmanlı birliklerine Karadeniz limanlarından asker ve malzeme tedarik etme görevlerini üstlendi. Birkaç kez Rus gemilerinden hafif hasar aldı. 1915'te çarptığı mayın sonrasında yarım yıl kadar hizmet dışı kaldı. 20 Ocak 1918'de, İmroz Muharebesi esnasında beş mayına çarparak battı. Mürettebatının çoğunluğu bu muharebede hayatını kaybetti.
Tasarımı (Magdeburg sınıfı kruvazör)
Breslau'nun tam boyu 138,7 m, genişliği 13,5 m, ön kısımdaki su çekimi 4,4 m idi. Deplasmanı normal yükte 4.564 t (4.492 büyük ton), tam yükte ise 5.281 t (5.198 büyük ton) idi. Tahrik sistemi iki adet 3,4 metre çapında pervaneye bağlı iki set AEG-Vulcan buhar türbininden oluşuyordu. Motorlar 25.000 şaft beygir gücü (19.000 kW) verecek şekilde tasarlanmış ancak pratikte 33.482 şaft beygir gücüne (24.968 kW) ulaşmışlardı. Bu motorların kullandığı buhar, on altı deniz tipi su borulu kazan tarafından üretilmekteydi. Kazanlar, ilk başta kömür yakıtlı olarak tasarlanmışlarsa da, daha sonra yanma oranını arttırmak için üzerine fuel oil püskürtülmüş kömür kullanacak şekilde değiştirilmişlerdi. Geminin son hızı 27,5 knot (50,9 km/sa; 31,6 mph) seviyesindeyken, 1.200 ton kömür ve 106 ton fuel oil ile 12 knot (22 km/sa; 14 mph) hızda yaklaşık 5.820 deniz mili (10.780 km; 6.700 mi) menzili vardı. Gemi mürettebatı 18 subay ve 336 bahriyeliden oluşuyordu.
Gemi, tek ayaklı kaidelere monteli on iki adet 10,5 cm SK L/45 topla donatılmıştı. Topların ikisi geminin önündeki baş kasarada yan yana, sekizi geminin ortasında iskele ve sancak taraflarında dörder tane olacak şekilde, ikisi ise geminin arkasında yan yana monte edilmişti. Silahların en fazla 30 derecelik bir açıya kadar yükselebilmekte, bu sayede 12.700 metre mesafedeki hedeflere atış yapabilmektelerdi. Gemide silah başına 150 olmak üzere toplamda 1800 top mermisi taşınmaktaydı. 1917'ye gelindiğinde, 10,5 cm'lik toplar sekiz adet 15 cm SK L/45 top ile değiştirildi. Bu toplardan biri geminin önünde, altısı her iki yanda üçer adet olmak üzere ortada ve biri arkadaydı. Gemi ayrıca bir çift 50 cm torpido tüpü, beş torpido ve 120 mayın taşımaktaydı. Gemi, ortasında kalınlığı 60 mm olan ve su hattında yer alan kemer zırhına sahipti. Kumanda kulesi 100 mm kalınlıkta, üst güverte ise 60 mm kalınlığa varan bir zırh levhası ile kaplıydı.
Hizmet dönemi
Alman İmparatorluk Donanması
Breslau, "Ersatz Falke" geçici adı altında sipariş edildi ve omurgası 1910'da Stettin'deki AG Vulcan Stettin tersanesinde serildi. 16 Mayıs 1911'deki denize indiriliş töreninde geminin adını aldığı Breslau kentinin belediye başkanı tarafından vaftiz edildi. Denize indirildikten sonra ekipmanlarının montaj çalışmaları başladı, geminin donatılması 1912 yılının ortalarına kadar sürdü. 20 Ağustos 1912'de Açık Deniz Filosu'nda görevlendirildi. İmparatorluk Donanması, 1912'de başlayan Balkan Savaşlarının ardından Akdeniz'de kalıcı bir deniz varlığına ihtiyacı olduğuna karar vermişti. Breslau, daha sonra Amiral Wilhelm Souchon komutasındaki zırhlı muharebe kruvazörü SMS Goeben ile birlikte Akdeniz Tümeni'ne atandı. Amiral Karl Dönitz de 1912'den 1916'ya kadar Breslau'da görev yaptı.
Müttefik donanmasından kaçış-Goeben ve Breslau'nun takibi
I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Breslau ve Goeben, Cezayir'den Fransa'ya asker gönderen Fransız taşıma gemilerine müdahale etmekteydiler. 3 Ağustos 1914'te Souchon'un iki gemisi Cezayir'e doğru seyrediyordu. 06.00'dan bir süre sonra Breslau, Bône'deki yükleme limanını bombalarken Goeben ise Philippeville'e saldırdı. Ancak bu saldırılar önemli bir hasara yol açmadı. Saldırıların ardından Souchon, kömür stoklarını yenilemek için Messina'ya döndü. Birleşik Krallık henüz Alman İmparatorluğu ile savaşa girmese de iki Britanya muharebe kruvazörü HMS Indomitable ve HMS Indefatigable, Messina'ya giden Alman gemilerini takip etti. Souchon, 5 Ağustos'ta kısmî kömür ikmali alan Goeben'le açılmaya ve Ege Denizi'nde bir kömür gemisiyle buluşmaya karar verdi. Goeben ve Breslau ertesi sabah limandan Britanya Akdeniz Filosu'nun takibi altında ayrıldılar ve İstanbul'a doğru yola çıktılar. Aynı akşam Amiral Ernest Troubridge tarafından komuta edilen 1. Kruvazör Filosu, Almanlarla temas sağladı ve Troubridge'in Goeben'in 28 cm'lik toplarından çekinerek saldırıyı durdurmasından önce Breslau ile hafif kruvazör Gloucester, bir müddet birbirlerine ateş ettiler.
8 Ağustos'ta Goeben ve Breslau, Hacılar adasının açıklarında ikmal gemisiyle buluşurken, iki gün sonra ise Çanakkale Boğazı'na girdiler. Tarafsızlık kurallarının etrafından dolaşmak için Almanya iki gemiyi 16 Ağustos'ta Osmanlı donanmasına devretti. Bunun için kâğıt üzerinde ve göstermelik bir satış belgesi hazırlandı. 23 Eylül'de Souchon, Osmanlı filosunu komuta etme teklifini kabul etti. Breslau'nun adı Midilli, Goeben'in adı ise Yavuz Sultan Selim olarak değiştirildi. Gemilerin Alman mürettebatı Osmanlı üniformaları giyerek fes taktılar. Britanyalılar, gemilerin Osmanlı İmparatorluğu'na satılmasını kabul etmediler ve gemilerin bayrağı ne olursa olsun Ege Denizi'ne açılmaları durumunda saldırmak için Çanakkale Boğazı dışında abluka kurdular.
Osmanlı Donanması
27 Ekim 1914 akşamı Midilli ve Osmanlı filosunun geri kalanı İstanbul Boğazı'ndan çıkarak görünüşte manevra yapma amacıyla Karadeniz'e hareket etti. Filo, Karadeniz'e çıktıktan sonra denizin karşı tarafındaki Rus üslerine saldırmak için dört gruba ayrıldı. Midilli ve başka bir kruvazör, Kerç Boğazı'nı mayınlamak ve ardından Novorossiysk limanına saldırmakla görevlendirildi. Midilli Kerç Boğazı'na altmış mayın yerleştirdi, bu mayınlar daha sonra iki Rus ticaret gemisi batırdı. Mayınları dizmesinin ardından Novorossiysk'i bombalamak için diğer gemiye katıldı. Gemiler, Novorossiysk'i top atışına tutarak limanın petrol tanklarını ateşe verirken; yedi ticari gemiye zarar verdiler ve brüt 1.085 tonluk (GRT) Nikolai gemisini batırdılar. Ruslara verilen zarar göreceli olarak hafif olmasına rağmen bu saldırı Rusların Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmesine sebep oldu ve Osmanlıları İttifak Devletleri tarafında I. Dünya Savaşı'na girmeye zorladı.
Midilli, Kasım 1914'ün başlarında Doğu Karadeniz'de Osmanlı nakliye gemilerini korurken Ruslar tarafından Osmanlı deniz taşımacılığına karşı yapılan saldırılara misilleme yapmak için Rusların Poti limanını bombalamak üzere donanmadan ayrıldı. 17 Kasım'da Yavuz Sultan Selim ile birlikte Souchon komutasında Trabzon bombardımanından dönen Rus Karadeniz Filosu'nu yakalamak için bir sortiye çıktı. Midilli, düşük görüş mesafesine rağmen Rus gemilerini Kırım'ın güney ucundaki Sarıç Burnu açıklarında tespit etti. Sarıç Burnu Muharebesi olarak adlandırılacak çatışmada Amiral Souchon, Midilli'ye Yavuz Sultan Selim'in arkasında güvenli bir pozisyona geçmesini emretti; ancak gemi Rus ön dretnotları Tri Sviatitelia ve Rostislav ile çatışma halindeydi. Bir süre sonra Souchon, Osmanlı gemilerine çatışmayı kesme emri verdi. Midilli ayın geri kalanını Trabzon'a giden nakliye gemilerine eskortluk görevinde geçirdi. 5 Aralık'ta bir akıncı grubunu bölgedeki demiryolu tesislerine saldırmaları için Besarabya'ya taşıdı. Dönüş yolculuğu esnasında Sivastopol'u bombalayarak limanda demirli mayın tarama gemilerine hasar verdi.
23 Aralık'ta Midilli, Yavuz Sultan Selim ile Sinop açıklarında buluşmak için seyrederken, sabah karanlığında Zonguldak limanını bloke etmek için batırılması planlanan Rus nakliye gemisi Oleg ile karşılaştı. Midilli hızla Oleg'i batırdı ancak gözcüleri Rus ön dretnot Rostislav'ı tespit ettikten sonra geri dönmek zorunda kaldı. Daha sonra bir diğer blokaj gemisi olan Athos ile karşılaştı ve gemi mürettebatını kendi gemilerini batırmaya zorladı. Ardından, ilerlemelerini izlemek için ana Rus filosunun önüne geçmeden önce kısa süre Rus muhripleriyle çatıştı. Osmanlı kıyı topları kalan blokaj gemilerini derin suda batmaya zorladı. Midilli, 1915'in başlarında ocak ayındaki Hamidiye kruvazörü ile birlikte gerçekleştiren ve istemeden Karadeniz Filosu ile temasa girdikleri bir operasyon da dahil olmak üzere Ruslara karşı bir dizi sorti düzenledi. Midilli, Osmanlı gemileri çekilmeden önce Rus zırhlısı Yevstafi'nin ana batarya taretine bir mermi isabet ettirdi.
3 Nisan'da Osmanlı filosu, Odessa açıklarındaki Rus nakliye gemilerine saldırmak üzere sorti yaptı. Midilli ve Yavuz Sultan Selim, Mecidiye kruvazörünün bir mayına çarpması ve Odessa açıklarında batmasından sonra başarısız olan saldırı için koruma sağladı. Rus filosu, Osmanlı kuvvetini yakalamaya çalışsa da, Midilli ve Yavuz Sultan Selim hasar görmeden kaçmayı başardı. Hamidiye'yle buluşan iki gemi, 6 Mayıs'ta Rus taşıma gemilerine saldırmak için bir taarruz gerçekleştirdi ancak hedef bulamadı. Aynı ayın sonunda Midilli ve Yavuz Sultan Selim'in bahriyelileri Gelibolu'da İtilaf Devletlerinin çıkartma yapan askerlerine karşı savunmaya yardımcı olmak için karaya çıkartıldı. 10-11 Haziran gecesi Midilli, Zonguldak'taki Rus muhripleri Derzki ve Gnevnıy ile karşılaştı. Gerçekleşen çatışmada Midilli, sancak motor kompartımanındaki ana buhar hattına isabet eden bir atışla Gnevnıy'a hasar verdi ancak Gnevnıy'ın fırlattığı beş torpido sebebiyle geri dönmek zorunda kaldı. Midilli bu çatışmada yedi isabet almışsa da aldığı hasar hafifti. Gnevnıy ise ertesi gün Derzkiy yedeğinde çekilerek Sivastopol'a götürüldü.
Midilli 18 Temmuz'da, İstanbul'u koruyan mayın tarlalarından geçen ticaret gemilerine eşlik etmek üzere yoldayken bir mayına çarptı. 4 numaralı kazan dairesi altındaki patlamada sekiz mürettebat öldü ve gemi 600 tondan fazla su aldı. İstinye limanına giden gemide yapılan incelemede, geminin ciddi bir hasar görmediği tespit edilse de; eğitimli personel ve malzeme eksikliği nedeniyle geminin onarımı olması gerekenden uzun sürdü. Gemi, Şubat 1916'ya kadar hizmete geri dönemedi ve bu süreç, 10,5 cm'lik toplarının ikisinin 15 cm'lik toplarla değiştirilmesi için bir fırsat olarak kullanıldı. 27 Şubat'ta bir makineli tüfek bölüğünün 71 subay ve askerini ve daha sonra önemli miktarda malzeme ve mühimmat stokunu Rus ordusunun baskısı altında olan Trabzon'a nakletmek için kullanıldı. 28 Şubat gecesi Trabzon'a giderken, Rus muhripleri Pronzitelnıy ve Bespokoynıy ile karşılaştı. Midilli, Rus gemilerinden kaçınarak Trabzon'a ulaştı. 2 Mart'ta Zonguldak'ın kuzeyinde iki Rus muhribine saldırmaya çalışsa da onları yakalayamadı. Gemi daha sonra İstanbul'a döndü. 11 Mart'ta bu kez 211 asker ve on iki varil yakıt ve yağ taşıdığı bir sefere daha çıkarak 13 Mart'ta Trabzon'a ulaştı. İstanbul'a dönmeden önce Samsun'da durarak 30 ton un, bir ton mısır ve 30 ton kömür yükledi.
İki ikmal sortisini 3 Nisan'da üçüncü bir sorti takip etti; 107 asker, 5.000 tüfek ve 794 sandık mühimmatı Trabzon'a taşıdı. Teslimatı yaptıktan sonra Alman SM U-33 denizaltısıyla buluştu ve Rus kuvvetlerine saldırmak için yola çıktı. Sürmene Körfezi'ndeki Rus mevkilerini top atışına tuttu ve T.233 mayın tarama gemisini ateşe verdi, T.233 sonra U-33'ün güverte silahı tarafından batırıldı. Midilli ise kuzeye dönerek Tuapse açıklarında bir Rus yelkenlisini batırdıktan sonra Rus zırhlısı İmperatritsa Yekaterina Velikaya'yla karşılaştı. Midili, Rus gemisinin top atışlarıyla çatala alınmasına[c] rağmen zarar görmedi ve bölgeden yüksek hızla uzaklaştı. Midilli Mayıs başlarında 60'ar mayından oluşan iki mayın tarlasını Tuna'nın Kili koluna, ikincisini ise Kırım'daki Tarhankut Burnu açıklarına döktü. Gemi ikinci seferde mayınlarını yerleştirdikten sonra Gözleve'yi de top atışına tuttu. 30 Mayıs'ta Sinop ve Samsun'a daha fazla asker götüren gemi, güverte kargosu olarak tahıl ve tütün yükleyerek geri döndü.
Temmuz ayında Midilli ve Yavuz Sultan Selim Trabzon'daki Rus hatlarını yararak yaklaşık 20 km ilerlemenin sağlanacağı Osmanlı karşı saldırılarını desteklemek üzere bir sorti yaptı. Midilli, 4 Temmuz'da Soçi açıklarında bir çift Rus gemisini batırdı ve bir önceki gün torpidolanmış olan başka bir gemiyi imha etti. Daha sonra boğaza dönüş için Yavuz Sultan Selim'e tekrar katıldı ve dönüş yolculuğu esnasında iki gemi, Rus kuvvetlerinden kaçındı.[32] Midilli 21 Temmuz'da Novorossiysk'e mayın dökmeye çalıştı ancak Rusların telsiz dinlemesi ile edindiği istihbarat sayesinde dretnot İmperatritsa Mariya ve birçok muhrip limanı zamanında terk ederek Midilli'nin İstanbul Boğazı'na ulaşmasını engellemek için yola çıktı. İmperatritsa Mariya ve Midilli birbirini saat 13.05'te tespit etti. Güneye dönerek kaçmaya başlayan Midilli, kıçtaki 15 cm'lik topu ile zırhlının yanındaki Rus muhriplerini uzak tutsa da İmperatritsa Mariya'nın silahlarının menzilinden çıkması uzun sürdü. Geminin yakınına düşen top mermilerinin şarapnelleri güverteye isabet ederek birkaç denizciyi yaraladı. Midilli, sis makineleri ile oluşturduğu duman perdesi ve başlayan yağmur sayesinde Rus takipçileriyle teması keserek ertesi sabah erken saatlerde İstanbul Boğazı'na ulaştı. 1916'nın sonuna gelindiğinde yaşanan kömür sıkıntısı, Midilli ve Yavuz Sultan Selim'in saldırı harekâtları gerçekleştirmesini engelledi.
Midilli, Mayıs 1917'de Tuna'nın ağzına bir dizi mayın döşemesinde daha bulundu. Orada iken Yılan Adası'ndaki telsiz istasyonunu imha etti ve 11 mahkûm ele geçirdi. Döktüğü mayınlar 30 Haziran'da Leytenant Zatsaryonni adlı muhribi batırdı. Midilli denizdeyken, daha sonra Svobodnaya Rossiya olarak yeniden adlandırılan İmperatritsa Yekaterina Velikaya'nın da dahil olduğu bir Rus gücü İstanbul Boğazı'na baskın düzenledi. İstanbul'a döndüğü sırada Midilli, Rus filosu tarafından tespit edildi. Rus filosu, geminin İstanbul Boğazı'nın güvenli sularına girmesini engellemeye çalışırken, Midilli ise Svobodnaya Rossiya'nın salvoları altında limana doğru seyretti. Muhrip Gnevnıy saldırmak için Midilli'ye yaklaşmaya çalıştı ancak Midilli'nin 15 cm'lik toplarının atışları sebebiyle uzaklaşmak zorunda kaldı. Gemi, İstanbul Boğazı'na hasar görmeden girmeyi başardı. Bu çatışma eski Alman gemisinin Rus gemileriyle son çatışması oldu. 1 Kasım'da Midilli, Rus savaş gemilerine karşı -tarama yapmak üzere Boğaz'dan ayrıldı. Geminin boğazdan çıktığını gözlemleyen Ruslar, kruvazör Svobodnaya Rossiya ve yeni zırhlıları Volya ile Midilli'ye saldırmaya çalıştı ancak Svobodnaya Rossiya gemisindeki isyan Rus kuvvetinin o gece limana geri dönecek olan Midilli'yi yakalamasını engelledi.
İmroz baskını İmroz Deniz Muharebesi (1918)
Osmanlı deniz kuvvetinin Ege'deki İtilaf Devletleri donanmasıyla açık çatışmaya giremeyeceği ve ancak küçük baskınlarla rahatsızlık verebileceği inancı güçlendiğinde Amiral Souchon'un yerine 30 Eylül 1917'de atanan Koramiral Hubert von Rebeur-Paschwitz Yavuz, Midilli ve muhripler Muâvenet-i Milliye, Numûne-i Hamiyet, Basra ve Samsun ile Britanya donanmasının üslendiği İmroz'a (günümüzde Gökçeada) baskın yapmayı düşündü. Rebeur-Paschwitz'in amacı İtilaf Devletleri gemilerinin Filistin'den uzaklaşmasına sebep olarak, Sina ve Filistin Cephesi'ndeki Osmanlı kuvvetlerini rahatlatmaktı. Baskın, 20 Ocak 1918 günü gerçekleştirildi. Yavuz ve Midilli asıl baskına katılırken diğer gemiler güvenliği sağlamak için Çanakkale Boğazı'nın girişinde Seddülbahir açıklarında bekledi. Sabah 06.00 civarında Yavuz bir mayına çarparak hafif hasar gördü. Yavuz Kefalo'daki telsiz istasyonunu atışa tutarken Midilli de İmroz'a yöneldi. Yavuz ve Midilli daha sonra İmroz'da Kuzu Limanı'nda demirli bulunan ve kendilerini koruması gereken ön dretnotların o esnada korumadığı Britanya HMS Raglan ve HMS M28 monitörlerini batırdılar. Rebeur-Paschwitz daha sonra Britanya ön dretnot HMS Agamemnon'un Türk gemilerine saldırıya çıkmak üzere buhar topladığı Mondros Limanı'na ilerlemeyi planlamaktaydı ancak pusula sorunlarından ötürü saldırı planını iptal ederek dönüşe geçti. Saat 08.00 civarında Britanya HMS Lizard, HMS Tigress gemileri ve düşman uçakları gözlendi. Midilli, Yavuz'un önünde uçaksavar ateşi için daha elverişli bir pozisyona geçti. Pozisyon almasının hemen ardından gemi bir mayına çarptı ve dümeni kullanılamaz hale gelerek sürüklenmeye başladı. Yavuz ve Midilli düşman mayın tarlası içine girmişti. Yavuz gemiyi yedeğe almak için pozisyon almaya çalışırken Midilli ikinci bir mayına çarpınca bundan vazgeçildi. 08.55'te Yavuz iskele tarafından bir mayına çarptı. Beş dakika sonrasında Midilli yavaşça geri giderken iki mayına daha çarptı. Mayınlar arka kazan dairesi ile iskele tarafı motora ağır hasar verdi ve yan yatmaya başladı, ardından dördüncü bir mayına daha çarptı. 09.50'de Yavuz bir mayına daha çarptı. 09.55'te Midilli beşinci bir mayına daha çarptıktan sonra alabora oldu ve battı. Gemi batarken onu kurtarmak için olay yerine gelen Britanya muhripleri 475 kişilik gemi mürettebatından Langensiepen ve Güleryüz'e göre 162, Hildebrand, Röhr ve Steinmetz'e göreyse 133 kişiyi kurtardı. Geminin iki cankurtaran filikası çatışmada kullanılamaz hale gelmişti; suya atlamak zorunda kalan mürettebat sadece sallar ve can yeleklerine sahipti ve 6 °C'lik deniz suyu sıcaklığı sebebiyle soğuktan öldüler. Geminin batışında ölenler arasında gemi komutanı Albay Georg von Hippel da bulunuyordu.
Batığın tam koordinatı 1993'te Selçuk Kolay tarafından 73 metre derinlikte tespit edildi. Gemi dalışa yasak saha içinde yer almaktadır. Geminin batışının ve I. Dünya Savaşı'nın bitişinin 100. yılı olan 2018'de Savaş Karakaş tarafından gemi hakkında bir belgesel çekildi.
0 Yorum:
Yorum Gönder