Barış Manço (D. 2 Ocak 1943; Üsküdar, İstanbul - Ö. 1 Şubat 1999; Kadıköy, İstanbul), Türk sanatçı; şarkıcı, besteci, söz yazarı, TV programı yapımcısı ve sunucusu, köşe yazar Devlet Sanatçısı ve kültür elçisi. Türkiye'de rock müziğin öncülerinden, Anadolu Rock türünün kurucuları arasında sayılır. Bestelediği 200'ün üzerindeki şarkısı, kendisine on iki altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı. Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Felemenkçe, Almanca, Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca ve Yunanca olarak yorumlandı. Hazırladığı televizyon programıyla Dünya'nın pek çok ülkesine gitmiş, bu nedenle "Barış Çelebi" olarak adlandırılmıştır. 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı Unvanı'na layık görüldü. 1 Şubat 1999 tarihinde, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu, kaldırıldığı Siyami Ersek Hastanesinde aynı gece ölmüştür.
Erken kariyeri
Müziğe başlangıcı Galatasaray Lisesinde olmuştur. Şişli Terakki Lisesinde eğitimini tamamlayan sanatçı, yüksek öğrenimini Belçika Kraliyet Akademisinde, "resim-grafik-iç mimari" alanında tamamladı ve okulunu birincilik ile bitirdi.
Gençliği
Devlet
konservatuvarı klasik Türk sanat müziği hocası, sanatçısı ve yazar Rikkat
Uyanık ve İsmail
Hakkı Manço çiftinin ikinci çocuğu olan Mehmet Barış Manço 2 Ocak 1943
tarihinde Üsküdar Zeynep Kâmil
Hastanesi'nde doğdu. II. Dünya Savaşı yıllarında doğduğu
için ailesi Mehmet Barış adını verdi. Oğlu Doğukan Manço katıldığı bir
söyleşide
“ |
Babam 1943'te İstanbul'da doğdu ve Türkiye'de ilk Barış ismini aldı,
esasında isim babası. Barış ismi, 1941'de dünya savaşlarının
ardından barışa duyulan özlemden doğdu. Amcam da 41 doğumludur, savaşın
başlangıç tarihi. Ancak 1941 yılında babamın hiç görmediği amcası Yusuf vefat
etmiş, lakabı Tosun Yusuf imiş. Bunun verdiği hüzünle Tosun Yusuf Mehmet
Barış Manço koymuşlar adını. Babam ilkokula başladığı zaman da Tosun Yusuf
Mehmet Barış Manço'yu nüfus kaydından sildiriyorlar sadece Mehmet Barış Manço
ismi kalıyor. |
„ |
açıklamasıyla babasının Türkiye'de ilk Barış isimli kişi olduğunu ve adının Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço olduğunu söylemiştir. 1954'de Galatasaray Lisesi Ortaokul giriş sınavına girmeden önce ismi Mehmet Barış Manço olarak değiştirilmiştir. Dört çocuklu ailede Savaş, İnci ve Oktay adlarında üç kardeşi vardı. Konservatuvardaki çalışması sırasında Zeki Müren'in de hocalığını yapan Rikkat Uyanık daha sonraları Barış Manço'yla beraber televizyon programlarına da katıldı, şarkı söyledi. Aile kökenleri İstanbul'un fethinden sonra Konya'dan Selanik'e göç etmiş ve savaş yıllarındaki zorluklar nedeniyle I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul'a göç etmişti. Üç yaşındayken anne babasının ayrılığından sonra Barış Manço, babası ile yaşamaya başladı. Babasıyla birlikte sık ev değiştirdi ve Cihangir'de, Üsküdar'da, Kadıköy'de ve kısa bir süre için Ankara'da yaşadı. İlkokula abisi Savaş ve ailenin en küçük ferdi olan kız kardeşi İnci'nin de okuduğu Kadıköy Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda başladı. 4. sınıfı Ankara Maarif Koleji'nde okudu ve ilkokulu Kadıköy'deki başladığı okulda tamamladı. Yatılı olarak Galatasaray Lisesi'nin orta bölümüne devam etti. 1957'de amatör olarak müzikle ilgilenmeye başladı. 4 Mayıs 1959'da babasının ölümü üzerine Galatasaray Lisesi'nden ayrılarak, eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladı.
1957'de amatör olarak müzikle ilgilenmeye başlayan Manço, 1958 yılında ilk grubu Kafadarlar grubunu kurdu. Ortaokul yıllarında kurulan bu grup rock'n roll coverları yaparken, Barış Manço da ilk bestesi Dream Girl'i bu dönemlerde yaptı ve Ankara'da küçük bir müzik ödülünün de sahibi oldu. İkinci grubu Harmoniler'de yine Galatasaray Lisesi'ndeki arkadaşları vardı. 1959'da Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk konserini verdi.1960'lar
Barış Manço ve
Harmonilerin ilk 45'likleri Grafson Plak şirketinden 1962
yılında yayınlandı. Barış Manço, Harmoniler ile 3 tane 45'lik yaptı. Bu
45'likler 1962 yılında yayınlanan Twistin Usa / The Jet ile Do The The Twist /
Let's Twist Again ve 1963 yılında yayınlanan Çıt Çıt Twist / Dream Girl idi.
Manço, liseyi bitirdikten
sonra Türkiye'den ayrılıp Belçika'da öğrenim hayatını sürdürmek
isteyince Harmoniler dağıldı.
Barış Manço,
1963 yılının Eylül ayında Belçika Kraliyet Akademisi'nde yüksek öğrenim görmek
için Türkiye'den ayrıldı ve Belçika'ya gitmeden önce karayoluyla bir
kamyonla Fransa'nın başkenti Paris'e giderek daha önce
konuştuğu Fransız şarkıcı Henri
Salvador'la buluştu.Henri Salvador,
Barış Manço'nun Fransızcasını ve fazla kilosu nedeniyle dış görünüşünü yetersiz
buldu ve anlaşma yapamayan Manço, Belçika'daki abisi Savaş Manço'nun yanına
gitti. Belçika Kraliyet Akademisi'nde resim, grafik ve iç mimarlık eğitimi görürken
bir yandan da garsonluk, otomobil bakıcılığı işlerinde çalıştı. Bu sırada
Belçikalı şair André Soulac ile tanıştı. Soulac sayesinde Fransızcasını
ilerletti ve yaptığı besteleri değerlendirme imkânı buldu. Soulac, Manço'nun
bestelerine söz yazdı.
1964'te müzik
hayatına devam etmek isteyen Barış Manço, Rigolo plak şirketiyle anlaşarak "Jacques
Danjean Orkestrası" ile beraber çalışmaya başladı. Twist'ten Rock and Roll'a dönen Barış Manço'nun
kayıt şartları da iyileşmiş oldu. 1964'ün Eylül ayında dört şarkılık Fransızca
iki EP çıkardı. ilk EP'de Baby Sitter ve Quelle
Peste, diğer EP'de Jenny Jenny ve Un autre amour
que toi şarkıları yer aldı. Plakların başarısı sonucu Fransız
radyosunda yayınlanan "Salut les copins" adlı pop müzik içerikli bir
programa konuk oldu. Bu EP Türkiye'ye
geldiğinde radyocular Manço'yu Fransız bir sanatçı olarak düşünüp sundular.
12 Ocak 1965'te
Paris'teki konser salonu Olympia'da Salvatore Adamo ve France Gall'den önce
sahne alarak kendi bestesi olan Babysitter'ı daha sonra Jenny Jenny, Quelle
Peste, Un autre Amour que toi ve Je veux savior adlı Fransızca ve İngilizce
şarkılarını söyledi. Manço'nun sahne performansı Henri Salvador tarafından
tebrik edildi. Aynı yıl Liège'de "Golden Rollers" adlı bir grupla
konser verdi. 1966'da ise bir festivalde "The Folk 4" grubu ile Türk
müziğinden örnekler sergileyerek dikkat çekti. Ancak Fransız bir müzisyenin
Barış Manço'nun aksanını beğenmediği için onun plağının çalınmasını yasaklaması
Barış Manço'yu derinden etkiledi ve Avrupa kariyerini sona erdiren nedenlerden
biri oldu. Aynı yıl "L' Alba" adlı bir grup Barış Manço ve André
Soulac tarafından yazılan ilk parçayı seslendirdi.
1966'da Olympia'daki konser sırasında "Vahşi Kedi"
anlamına gelen "Les Mistigris" adlı Belçikalı grupla tanıştı ve
onlarla çalmaya başladı. Grupla beraber Fransa, Belçika, Çekoslovakya, Belçika, Almanya ve İsveç'te konser verdi. Sahibinin Sesi
şirketiyle anlaşan Barış Manço, Les Mistigris ile birlikte 1966 yılında II
Arrivera / Une Fille ve Aman Avcı Vurma Beni / Bien Fait Pour Toi 45'liklerini
çıkardı. 1967'de Hollanda'da geçirdiği bir kaza yüzünden dudağında bir
yarık oldu ve bıyık bırakmaya başladı.
1967 yılının yaz aylarında yine Les Mistigris ile Türkiye'ye gelen Manço, As Kulüpte de bir konser verdi. Manço'nun Les Mistigris ile yaptığı son kayıtlar, 1967 sonlarına doğru bir EP'de toplanarak piyasaya sürüldü. Bu EP'de sonradan "Kol Düğmeleri" olarak bilinecek olan ve Manço'nun ilk Türkçe bestesi "Bizim Gibi"nin yanı sıra Big Boss Man, Seher Vakti, Good Golly Miss Molly adlı şarkılar yer alıyordu. Ancak vize problemleri, yasal sorunlar ile uğraştıkları için Barış Manço ve Les Mistigris'in yolları ayrıldı. Türkiye'deki ilk saykodelik (imge gördüren) rock şarkıları Manço ve Les Mistigris grubuna aittir.
Barış Manço Les
Mistigris ile ayrıldıktan sonra 1968 başında Kaygısızlar grubu ile çalışmaya
başladı. Genç gitaristler Mazhar Alanson, Fuat Güner, baterist Ali Serdar ve
bas gitarist Mithat Danışan'dan oluşan grup daha önceden kendi konserlerini
veren genç bir gruptu. Barış Manço'nun Kaygısızlar ile birleşmesi üzerine
İngilizce olan parçalar eski haliyle bırakılmak üzere Türkçe eserler
Kaygısızlar eşliğinde yeniden kaydedilerek yayınlanacaktı. Barış Manço'nun
Sayan'dan çıkardığı bu ilk plakta "Bizim Gibi" adlı şarkı "Kol
Düğmeleri" olarak yeniden kaydedilecekti.
Barış Manço ve Kaygısızlar'ın Sayan'dan çıkardığı, Kol Düğmeleri / Big Boss Man / Seher Vakti / Good Golly Miss Molly parçalarını içeren bu ilk plak 1968'de yayınlayıp oldukça geniş bir popülarite elde etti. Manço'nun Liège kentinde eğitimine devam etmesi nedeniyle yaz aylarında bir araya gelebilen topluluk üçüncü 45'likleri Bebek / Keep Lookin'le birlikte saykodelik öğeleri Anadolu'nun mistizmiyle birleştirerek vermeye başladılar. Günümüzde yaygın algılanışı manevi değerlere zarar vermeyen bir popülist olan Manço, 68 yılında şarlatan, ukala bir asi genç olarak gösteriliyordu. Barış Manço ise Kaygısızlar'la "Trip / Karanlıklar İçinde", "Kirpiklerin Ok Ok Eyle / Ağlama Değmez Hayat", "Kağızman / Anadolu", ve Paris'te doldurulan "Flower of Love / Boğaziçi" plaklarını yaptı. Saykodelik tınıların içerisine serpiştirdiği doğu müziğiyle kendine özgü bir Doğu-Batı ezgisi oluşturdu. Aralıklarla plak çıkaran grup hem Anadolu temalarına, hem de doğu motiflerine yakınlığı ile bilinen yavaş yavaş yükselmekte olan Saykodelik müzik akımından etkilendi. Barış Manço'nun Kaygısızlar ile yaptığı 45'liklerden Ağlama Değmez Hayat 1969 yılında 50.000'in üstünde satış yaparak Manço'ya ilk altın plağını kazandırdı. Manço, 1969 Haziran'ında Belçika Kraliyet Akademisi'ni birincilikle bitirdi ve İstanbul'a nişanlısı ile döndü.
1970'ler
1969 yılı
sonunda Kaygısızlar ile yollarını ayıran Manço için 1970,
saykodelik rock'tan tipik anadolu pop sularına açıldığı bir yıl oldu.
Kaygısızlar olmadan girdiği bu yeni yılda Barış Manço, Türkiye'de
"...Ve" diye bilinen yurtdışında ise "Etc" adıyla lanse
ettiği yeni bir grupla çalışmaya başlamıştı. Bu grup ile "Derule / Küçük
Bir Gece Müziği" adlı plağı kaydeden Manço, bu grupla Türkiye'de
Akdeniz ve Karadeniz bölgesini kapsayan bir turneye çıkmıştır.
1970 yılının Kasım ayında, o güne kadar Batı enstrümanlarını kullanan Manço, Dağlar Dağlar'ı yayınladı. Barış Manço'nun gitarı ve Kemençe sanatçısı Cüneyd Orhon'un kemençesi ile kaydedilen şarkı, Barış Manço'nun sadece rock ile sınırlı kalmayan kendi müzik tarzının başlangıcıdır. 700.000'den fazla satan Dağlar Dağlar plağı Manço'ya kariyerindeki tek Platin Plak Ödülü'nü kazandırdı. Sayan Plak tarafından verilen ödülü sinema oyuncusu Öztürk Serengil, İstanbul Fitaş sinemasında Manço'nun bir konseri sırasında takdim etti.
Dağlar
Dağlar'ın başarısı ile Türk müziği piyasasında büyük
ses getiren Barış Manço, 1970'te Türkiye'de ender görülen bir işe imza atıp
zaten ünlü olan Moğollar ile güçlerini
birleştirme kararı aldı. Çünkü iki grubun da hedefi, Türk müziği ile Avrupa'da
ün kazanmaktı. Manço, o zamana kadar Batı etkisinde, Moğollar ise Anadolu pop tarzında
müzik yapıyordu. Manço, bu konuyla ilgili bir röportajında şunları
söylemiştir: "Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar'ın
şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum. Yepyeni bir grup olduk. Adımız
MançoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler,
yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün Dünya'ya kuvvetlice
duyurabilmek için, başbaşa vermenin zamanı geldiğini anladık." Mançomongol adlı
grubun ilk Türkiye konseri ise 1971 Nisan'ında Manço'nun Platin Plak ödül
töreninde gerçekleşti. Mayıs ayına kadar olan süreçte Barış Manço, Moğollar ile
"İşte Hendek İşte Deve", "Katip Arzuhalim Yaz Yare
Böyle" ve "Binboğanın Kızı"'nı kaydettiler. "İşte
Hendek İşte Deve", de tıpkı Dağlar Dağlar gibi büyük beğeni topladı ve
adını Barış Manço klasikleri arasına yazdırdı. Çıktıkları Anadolu
turnesinin Kütahya ayağında Manço'ya
göre uzun saçları yüzünden tehdit edildikten sonra tur otobüslerine dinamitle
saldırı düzenlendi. Konserin hemen sonrasında meydana gelen patlamada kimse
yara almadı. 1971'de kabakulak olan Barış Manço'nun hastalığının da
etkisiyle Fransa'da çalışan bu grup, dört ay değişik yerlerde
konserler verdikten sonra oradan ayrıldı. Mançomongol 1971'in Haziran ayında
gruptaki anlaşmazlıklar ve Barış Manço'nun sağlık sorunları nedeniyle dağıldı.
1972 yılının Nisan ayında altı ay süren Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanlığı’nda yedek subay öğrenciliğine başladı. Daha sonra topçu batarya takım komutanı asteğmen olarak bir yıl Edremit'te askerliğini yaptı. Bıyıklarını ve saçlarını kesen Manço, bundan sonra hep bıyıklı ve uzun saçlı olacaktı. Polatlı'da ve Edremit'te orduevlerinde konserler verdi. Terhisine az bir süre kala Harbiye Orduevi'ne atandı. 19 ay 26 gün askerlik yapan Manço, bu sürede orduevi dışında sahne almadı.
Barış Manço,
eğitim dönemi biter bitmez konser ortamından uzak kalsa da plak ile dinleyiciye
ulaşma yollarını denedi. Kurtalan Ekspres ile "Küheylan" ve
"Lambaya Püf De" adlı şarkıları kaydederek uzaktan çekilmiş
peruklu fotoğrafının bulunduğu bir zarfla piyasaya sürdü. Şubat 1973'te
yayınlanmış olan Küheylan, Manço'nun isminin sağcıya çıkmasına
neden olan ilk eserdi. Parçada geçen Aslıhan, Neslihan, özümüze dönelim gibi
sözler Orta Asya özlemi olarak algılanmıştır. Bu plağı 1973 yılının Ağustos
ayında yayınlanan, Manço'nun askerliğinin sonlarında tamamlamış olduğu Hey
Koca Topçu/Genç Osman plağı takip etti. Genç Osman'ın da bir serhat
türküsü olması Manço'nun ülkücü olarak eleştirilmesine neden olacaktı.
Askerlik
sonrası ilk konserini Ankara Dedeman Sineması'nda verdi. Askerlik sonrasında
ilk defa bir gazinoda sahne almaya başladı. Ancak Ankara'daki Lunapark Gazinosu'nda sadece dört gün
sahne aldı ve işi bıraktı. İşi bırakmasıyla
ilgili "Programlarımızı çeşitli şekillerde kısıtlamak istediler,
kabul etmeyip çıktık" açıklamasını yaptı. İlk video klibini
yine bu dönemde "Hey Koca Topçu" parçası için çekti. Bu
klipte Kurtalan Ekspres üyeleri Yeniçeri ve Mehter kıyafetleriyle, Barış Manço ise
Mülâzim-i Evvel Barış Efendi olarak asker giysisiyle göründü. 70'lerin ortalarına
doğru Cem Karaca solun, Barış Manço ise sağın sembolü olarak görülüyordu. Ancak
konserlerinde kendisine bozkurt işareti yapanlara biz sadece sizin için
gelmedik buradaki herkes için geldik diyerek "Hey Koca Topçu"yu
istek yapanları sol yumruğunu havaya kaldırarak protesto edecekti.
Barış Manço ve Kurtalan Ekspres 1974 yılı içerisinde "Nazar Eyle, Gülme Ha Gülme" adlı 45'liklerini kaydetti. Bu iki çalışma, öyküsü, sözü ve müziği Barış Manço tarafından yazılan Baykoca Destanı adlı bir konsept çalışmadan alınma şarkılar olmakla birlikte ilk etapta 45'lik olarak yayınlanmak zorunda kalındı. Daha sonra Nazar Eyle adlı çalışma, Baykoca Destanı'ndan çıkartıldı. Öte yandan Destan, Manço'nun "Etc." grubuyla yıllar önce kaydettiği "Gelinlik Kızların Dansı" gibi temalarla zenginleştirilerek 1975 sonlarına doğru bambaşka bir şekil alacaktı. Manço, o sene Hey dergisi tarafından yılın erkek şarkıcısı seçildi. 1974 yılında Avustralya turnesine çıkan Barış Manço ve Kurtalan Ekspres'in orada verdiği konserlerin kaydedilerek kaset olarak yayınlanması tasarısı hiçbir zaman gerçekleşmedi. Aynı yıl 27 Haziran'da İnönü Stadı'nda düzenlenen "Hey Müzik Festivali-74" kapsamında sahne aldı.
1975 yılında
Barış Manço'nun Kurtalan Ekspres ile birlikte hazırlamakta olduğu ilk
uzunçalarına lokomotif olarak çıkarılan, bir yüzü askerde yazdığı "Ben
Bilirim Ben Bilirim" bir yüzü ise gelmekte olan uzunçaların isim parçası
olan enstrümantal "2023"’ten oluşan 45'lik yayınlandı. Aynı yıl bir
yıllık bir çalışmanın ardından kariyerinin ilk uzunçaları olan 2023'ü yayımladı. Manço'nun daha önceki Saykodelik rock ya da yakın
dönemdeki Anadolu kökenli şarkılarından çok farklı olarak ilerici rock denecek bir tarza
sahip beş parçadan oluşan 13 dakikalık Baykoca Destanı ve
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına yazılmış senfonik bir eser olan 10
dakikalık "Kayaların Oğlu" ile "2023" ikilisi
gibi destansı eserlere sahip sıra dışı bir albüm olarak sanatçının
diskografisinde yer aldı. Bu dönemde Barış Manço, kariyerinin tek sinema
filmi Baba Bizi Eversene'de oynadı.
1975 yılında
Kurtalan Ekspres'te Özkan Uğur'un gruptan ayrılması üzerine 1976'da eski
Bunalımlar ve Erkin Koray elemanı Ahmet Güvenç gruba katıldı.
Kurtalan'ın yeni klavyecisi ise Dadaşlar'dan gruba geçen Kılıç Danışman idi. O
yıl Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, "Barış Manço'nun Yeni Plağı"
adıyla bir 45'lik yayımladı. 45'liğin bir yüzünde "Rezil Dede", diğer
yüzünde ise "Vur Ha Vur" yer almaktaydı. "Rezil Dede" adlı parça,
"Çay Elinden Öteye" adlı bildik Karadeniz türküsünün Barış Manço'nun
esprili sözleriyle bir rock komediye çevrilmiş haliydi. "Vur Ha Vur"
ise "2023" uzunçalarının epik parçası Baykoca Destanı'ndan bir bölüm
olan şarkının funk ve caz-rock tınılı yeni bir düzenlemeyle elden geçirilmiş
haliydi.
1976'nın Mart
ayında dünya çapında bir firma olan CBS ile anlaşan Manço, Baris Mancho ismiyle
lanse edileceği ve Avrupa pazarına yönelik olarak tamamen İngilizce şarkılardan
oluşacak olan proje için 1976 yılının sonuna kadar Kurtalan Ekspres ve 30 kadar
Belçikalı müzisyen ile 4 kadın vokalistten oluşan Georges Hayes Orchestra'nın
eşliğinde dönem teknolojisinin tüm olanaklarını kullanan bir stüdyoda
-Belçika'da- çalıştı. 2 milyon TL'ye mal olan ve 1976 yılının sonlarına
doğru Baris Mancho adıyla Avrupa'nın
birçok yerinde satışa sunulan uzunçalar, Romanya ve Fas gibi doğu
ülkelerinde liste başı olsa bile genel olarak beklediği başarıyı yakalayamadı.
Albüm Türkiye'de ise 1977 yılının başında Nick the Chopper olarak yayınlandı ve
büyük başarı elde etti.
1977 yılında
Barış Manço ve Kurtalan Ekspres'in 1972-1975 arasında 45'lik olarak yayınlanmış
plaklarındaki şarkılardan oluşan Sakla Samanı
Gelir Zamanı yayımlandı. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres 1977'de 45
günlük bir Anadolu turnesine çıktı. Turnenin Balıkesir ayağında konser ekibi saldırıya uğradı
ve grup üyelerinden Oktay Aldoğan ve Caner Bora yaralanarak hastaneye
kaldırıldı. Bu olaya rağmen
turne devam etti ve tamamlandı. Aynı yıl CBS firmasının desteğiyle Londra'da Rainbow
Tiyatrosu'nda Kurtalan Ekspres ile birlikte konser vererek İngilizce ve
Türkçe şarkılarını seslendirdi. Manço, konserden sonra karaciğer enfeksiyonu
geçirdi ve karın boşluğunda bağırsağına yapışık bir tümör nedeniyle Belçika'da ameliyat oldu.
Bir süredir
sağlık problemleri nedeniyle müzikten uzak kalmış olan Manço, 1978 yılının
Haziran ayında Türkiye'ye dönerek yeni plağını hazırlamaya başladı. 1975'te
tanıştığı Lale Çağlar ile 18 Temmuz 1978 tarihinde evlendi. Ohannes Kemer'in
gruptan ayrılmasından sonra Kurtalan Ekspres'e Bahadır Akkuzu gitarist olarak
girdi. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, 1978 sonuna doğru yayınlanan Yeni Bir Gün adındaki yeni
uzunçalarlarının tanıtım konserini 1978 yılının Aralık ayında Şan Sineması'nda
verdikleri konser ile gerçekleştirdi. Barış Manço, albümde yer alan şarkılardan
"Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" ve "Aynalı Kemer İnce Bele"yi 31
Aralık 1978 yılbaşı günü TRT'de seslendirdi. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres,
1979 yılı içerisinde TRT'de İzzet Öz'ün hazırladığı "Sihirli Lamba"
adlı müzik programına da iki kez konuk olup albüm parçalarını tanıtmışlardır.
Programda gösterilmek üzere bazı parçalara klip de çekilmiştir. "Sarı
Çizmeli Mehmet Ağa", "Bir Selam Sana", "Ne Ola Yar
Ola", "Yeni Bir Gün" parçaları bunlardan bazılarıdır.
Yeni Bir Gün, Barış Manço'nun uluslararası kariyer anlamındaki savaşı sırasında ihmal ettiği Türkiye cephesine dönüşünü ve yerini sağlamlaştırmasını sağlamıştır. Manço, pek çok röportajında bu dönemi yeniden doğuş ve ustalığa geçiş olarak nitelendirmiştir. 1979 yılında Cem Karaca'nın Türkiye'de etkinliğini yitirmeye başlaması da Manço'nun yeniden doğuşunu hızlandıran önemli bir etkendi. Barış Manço, bu albümle ilerici rock'ın Türkiye'deki en iyi örneklerinden birini verdi. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, Aynalı Kemer gibi parçalar Barış Manço'nun halk deyişlerini kullanıp Türk müziğini, ilerici müzik ile başarıyla harmanlayarak bestelediği ve bu dönemde hit olan şarkılarındandır. Barış Manço, 1979 yılında Yeni Bir Gün adlı şarkısı ile Altın Kelebek Ödüllerinde yılın erkek sanatçısı unvanını kazandı. Bu şarkı ile ayrıca yılın bestecisi, yılın albümü ve yılın düzenlemesi ödüllerini de alırken Kurtalan Ekspres de yılın grubu ödülünü kazandı. 1979'da çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirini sağır ve dilsiz çocukların eğitimi ve tedavisi için bağışladı. Aynı yıl Hollanda, Belçika, Birleşik Krallık, Almanya'da ve Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin 5. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında Lefkoşa ve Magosa'da konserler verdi. Belçika'daki konserden dönerken 24 Ağustos 1979 tarihinde Edirne'de aracının lastiği patladı ve bir otomobille çarpıştı. Kazada bel kemiği çatlayan Manço, boynunda boyunluk belinde çelik korse ile dolaşmak zorunda kaldığından uzun süre sahnelerden uzak kaldı.
1980'ler
1980 yılında Manço ilk kez başka bir sanatçıya beste verdi. Barış Manço’nun sipariş üzerine bizzat Nazan Şoray için yaptığı ve kaydında yine Kurtalan Ekspres'in çaldığı ve 45'lik olarak yayınlanan "Hal Hal" yılın şarkısı ödülünü kazanırken Nazan Şoray'a da altın plak kazandırdı. Manço o sene Bulgaristan Altın Orfe Müzik Festivali'ne katıldı ve Nick The Chopper ve Ben Bir Şarkıyım şarkılarıyla festivalde Bulgar şarkılarını en iyi yorumlayan şarkıcı dalında birinci seçildi.
1980 yılının Eylül ayında Barış Manço sanat yaşamındaki 20. yılını "20. Sanat Yılı Disco Manço"yu yaparak taçlandırdı. Kasetin Almanya'daki Türk işçileri eliyle Türkiye'de korsanının çıkarılması ise Türkiye'de bu albümün plaklaştırılmaması için bahane oldu. Bu albüm kaset formatında Yeni Bir Gün uzunçalarından şarkılarla desteklenmiş, yeni kayıt olarak Eğri Büğrü ve Barış Manço'nun eski şarkılarının karmaca olarak stüdyo ortamında Kurtalan Ekspres ile birlikte yeniden kaydedilmiş ve seslendirilmiş hali yer almaktadır. Manço, Kurtalan Ekspres'le beraber 8 Ekim'de Emek Sineması'nda ve 9 Ekim'da Suadiye Atlantik Sineması'nda olmak üzere "Özlenen Randevu" adıyla İstanbul'da iki konser verdi. 1980 Ekim'inde ise daha önce Nazan Şoray tarafından plak yapılmış olan Hal Hal arka yüzünde önce Disko Manço'da yer alan Eğri Büğrü ile birlikte 45'lik olarak yayınlandı. Bu plak 45'lik olarak yayımlanan son Barış Manço ve Kurtalan Ekspres plağıydı. Gerek Nazan Şoray yorumu gerek Barış Manço yorumu ile büyük ilgi gören şarkı 80'lerin en popüler şarkıları arasında yer almasının yanı sıra bu takının Barış Manço ile özdeşleşmesini sağlayacaktı. 19 Mayıs 1981'de Barış ve Lale Manço çiftinin ilk çocukları Doğukan Hazar Manço, Belçika'nın Liège şehrinde doğdu.
Barış Manço
1981 yılının sonunda "Sözüm Meclisten
Dışarı" albümünü yayınladı. Albümde yer alan "Arkadaşım
Eşek" bir anda küçük büyük herkesin beğenisini kazandı. Fakat albümdeki
9 şarkıdan 6 tanesi TRT denetleme kuruluna takıldı. O tarihe kadar hemen hemen
her şarkısı denetleme kurulundan geçen Barış Manço bu sefer TRT denetleme
kurulundan sadece "Arkadaşım Eşek", "Şehrazat" ve
"Dönence"'nin geçmesi üzerine 4 Kasım 1981 tarihinde albümdeki diğer
şarkıların da radyoda ve tv de yayınlanabilmesi için TRT genel müdürü Macit
Akman'ı ziyaret ederek albümün denetim kurlu tarafından tekrar
değerlendirilmesini rica etti.
Manço, 1982 yılında iki kez TRT'de İzzet Öz'ün hazırladığı "Teleskop" programına katılarak, "Arkadaşım Eşek", "Şehrazat", "Dönence", "Ali Yazar Veli Bozar" ve "Hal Hal" şarkılarını seslendirdi. Arkadaşım Eşek ile birlikte "Ali Yazar Veli Bozar" gibi halk deyişlerine yer veren alışagelmiş Barış Manço hitlerinin yanı sıra en başarılı Türk ilerici rock şarkılarından biri olarak kabul gören "Dönence" ve Manço'nun günümüzde Dağlar Dağlar'dan sonra en popüler şarkısı olarak kabul edilen "Gülpembe"nin yer aldığı "Sözüm Meclisten Dışarı" albümü ile birlikte Barış Manço 80'li yıllar boyunca devam edecek olan popülerliğinin doruk noktasına ulaştı. 1982 yılında önce Anadolu turnesi, daha sonra da Amerika konserleri ile büyük başarı elde etti. Manço, bu dönemde yurt dışında birçok TV programına konuk olarak katıldı, birçok ülkede konserler verdi. 28-29 Ekim 1982 tarihlerinde Almanya, Avusturya, İsviçre, Belçika ve Hollanda'da televizyon programlarına katıldı. Altın Kelebek ödüllerinde Türk pop müziği dalında 1982 yılının en iyi erkek sanatçısı seçilen Barış Manço 1983 Eurovision Şarkı Yarışması'nın TRT tarafından yapılan Türkiye elemelerine Kazma adlı şarkısıyla katıldı. Barış Manço favori olarak gösterilse de jüri tarafından ön elemede elendi ve "Aslında benim jürim elli milyondur. Esas kararı onlar verecektir. Döneceğim ve parçayı plak yapacağım. O zaman her şey ortaya çıkacak" açıklamasını yaptı.
Barış Manço, 1983 yılının Temmuz ayında Estağfurullah... Ne Haddimize! albümünü yayınladı. Manço, bu albümle "Halil İbrahim Sofrası" ve "Kazma" gibi ahlaki sözler içeren şarkılarla zorlu bir dönem yaşayan Türk halkının sözcüsü oldu. Sanatçının 60'lı yıllarda önce Les Mistigris ile "Bizim Gibi" adıyla, daha sonra da Kaygısızlar ile kaydetmiş olduğu "Kol Düğmeleri", bu albümde Kurtalan Ekspres ile birlikte kaydedilen yeni düzenlemesiyle yer alıp büyük beğeni toplamıştır. 1984 Altın Kelebek ödüllerinde altıncı kez yılın erkek sanatçısı seçilen Manço, 24 Temmuz 1984'te ikinci oğlu Batıkan Zorbey Manço'nun doğumu ile ikinci kez baba olma sevincini yaşadı.
1985 tarihinde yayınlanan "24 Ayar" albümü ile birlikte Barış Manço'nun ezgisi değişmeye başlamıştır. Bireşimci ve elektronik dizem ağırlıklı bir tarza sahip albüm, dönemin dünyada oldukça rağbet gören tarzları elekronik pop, teknopop ve yeni akım etkileşimiyle dikkat çekse de Türkiye'de o yılların en rağbet gören müziği taverna ve arabeskten de bir o kadar uzak durmaktaydı. Kurtalan Ekspres, o sırada askerde olan Bahadır Akkuzu dışında, Manço'nun 60'lı yıllardan arkadaşı ve Belçika'lı eski bir ilerici rock grubu olan Recreation'ın lideri Jean Jacques Falaise ile birlikte bu albümde de Manço'ya eşlik etmiştir. Jacques Falaise'in Kurtalan Ekspres'e farklı ve uyumlu bir ezgi anlayışı getirdiği bu albüm ustaca yazılmış sözler itibarıyla mutasavvıf bir biçemin benimsendiği "Dört Kapı" çocukların favorisi "Bugün Bayram", "Söyle Zalim Sultan" ve "Gibi Gibi" şarkılarıyla dikkat çekmeyi başardı. Manço'nun diğer albümlerinde de rastladığımız destansı eserlerden biri de bu albümde bulunmaktadır. "Lahburger" adı altındaki parça batılılık ve doğululuk konusuna damga vurur. Manço, aynı yıl bir ameliyat geçirdi. Karın boşluğunda bulunan üç tane tümör başarılı bir ameliyat ile alınır.
Barış Manço,
1986 yılı sonunda Değmesin Yağlı Boya albümünü yayınladı.
24 Ayar albümü ile başlayan müzikal değişim bu albüm ile kendini daha da belli
etmekteydi ve Manço'nun grup müziğinden uzaklaştığı görülmekteydi. Şarkıların
düzenlemeleri Garo Mafyan tarafından yapılan
albüm, 80'lerin ruhuna uygun olarak elektronik pop efektleriyle süslenmiş bir
albümdü. Manço bu dönemden itibaren şarkılarına çektiği video klipler ile bu
alanda birçok sanatçıya öncü olmuştu. Manço, Değmesin Yağlı Boya albümünden
birçok şarkısını kliplendirdi. Video klibi ile büyük ilgi gören "Süper
Babaanne" ve adını Barış Manço klasikleri arasına yazdıran "Unutamadım"
büyük ilgi gördü.
Barış Manço, gelişen kayıt teknolojileri nedeniyle Kurtalan Ekspres'i albüm kayıtlarından çekmeyi düşünse de Kurtalan Ekspres adını sahnede yaşatmaya devam etti. Ancak Caner Bora, Celal Güven ve Ahmet Güvenç'in (1991 yılında geri döndü) Kurtalan Ekspres'ten ayrılmaları ile grup klasik yapısını büyük ölçüde yitirdi. 1988 yılında, bir önceki albümde Barış Manço'nun müziğine giren Garo Mafyan'ı, Hüseyin Cebeci'nin yanı sıra klavyede Ufuk Yıldırım ve vokalistler Özlem Yüksek ve Yeşim Vatan takip etti. Kurtalan Ekspres'ten Bahadır Akkuzu'nun gözetmenliğini üstlendiği ve bu kadronun ürünü olan 1988 tarihli Sahibinden İhtiyaçtan ve 1989 tarihli Darısı Başınıza albümleri ile bu albümlerde yer alan "Domates Biber Patlıcan", "Kara Sevda", "Can Bedenden Çıkmayınca ve "Nane Limon Kabuğu" gibi hitler döneme damgasını vurdu. Barış Manço daha önceden Türkiye'de öncüsü olduğu video klip çalışmalarına bu dönemde hız vermiştir. Sahibinden İhtiyaçtan ve Darısı Başınıza albümlerindeki bütün şarkılara klip çeken Manço eski hitlerini de kliplendirmeyi ihmal etmemiştir. Barış Manço, 1989 yılında Sezen Aksu ile birlikte yılın en başarılı pop müzik sanatçısı seçildi.
7'den 77'ye, Japonya turnesi ve 1990'lar
Barış Manço,
yapmak istediği televizyon programlarını yıllarca planladı ve kafasında
tasarladı. Ancak dönemin TRT yönetiminden bir türlü olumlu yanıt alamıyordu. En
sonunda televizyon projesini hayata geçirmek için Ekim 1988'de TRT 1 televizyonuna,
o güne kadar benzeri yapılmamış bir program önerdi. "Çocuk ve aileye
yönelik eğitici ve eğlendirici bir dünya belgeseli" olan ve yayına girdiği
günden beri, milyonlarca izleyicinin ilgisini çeken ve ekran başına toplayan,
"Barış Manço ile 7'den 77'ye" programı 1988 yılında doğdu. 1988'de
Barış Manço'yu başta çocukların olmak üzere herkesin sevgilisi yapacak
"7'den 77'ye" programı başlar. TRT'de yayınlanan bu programda TV
ekibi 150'den fazla ülkeye gidip, oraları seyircilere tanıtır. "Adam
Olacak Çocuk" ile de çocuklara öğütler vermeyi, onlara yeteneklerini
sergileme fırsatı verip dönemin en başarılı televizyon yüzü olur. "Barış
Manço ile 7'den 77'ye", adından da anlaşılabileceği gibi tüm yaş
gruplarına hitap ediyor ve kendi içerisinde özel bölümlerden
oluşuyordu."Adam Olacak Çocuk" ile çocuklara, "İkinci
Kahvaltı" ile büyüklerimize ve yaşlılara, "Dönence" ve
"Dere Tepe Türkiye" ile yetişkinlere; dolayısıyla herkese hitap
ediyordu.
1990 yılında Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya gelişinin 100. yılı nedeniyle düzenlenen "Türk-Japon dostluğu" etkinlikleri kapsamında Japonya'ya gitti ve Japonya'daki ilk konserini verdi. Bu konseri Japon Veliaht Prensi de izledi. 1991'de Japonya'ya tekrar gitti ve Tokyo Soka Üniversitesi İkeda Salonu'nda konser verdi. Konser sırasında Manço'yla birlikte Soka Üniversitesi rektörü ve Soka Vakfı başkanı Daisaku İkeda'nın ellerinde bayraklarla Kara Sevda şarkısını söylemesi ve salonun coşkulu görüntüsü, Türkiye'de de konserin ilgi görmesini sağladı. 5 Şubat 1992 tarihinde annesi Rikkat Uyanık (Manço, Kocataş) hayatını kaybetti ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
1992
yılında Mega Manço albümünü yayınlayan
Barış Manço, "Ayı", "Süleyman" gibi
şarkılarla kendini dinletmeyi başarsa da 1986 yılından beri uyguladığı formülün
eskisi kadar prim yapmadığını fark etti. Daha sonra yapılan bir röportajda
albümün daha iyi olabileceğini kendisi de belirtmiştir. 1994 yerel
seçimlerinde Tansu Çiller başkanlığındaki Doğru Yol Partisi'nden Kadıköy Belediye Başkanı adayı oldu, ancak
rahatsızlığı üzerine seçimden önce adaylıktan çekildi. 1995'te Müsaadenizle Çocuklar albümünü yayınladı.
Japonya'dan konser teklifi gelmesi üzerine, 1995'te Japonya'da çok başarılı bir
turneye çıktı. 1996'da konser albümü Live in Japan yayınlandı.
Bu dönemden sonra müziğin kalitesinin nispeten azaldığı, özel televizyonların arttığı, izlenme kavramının ortaya çıktığı günlerde Barış Manço, kendini hem televizyon, hem de müzik ekranından çekti. 1990'ların sonlarına doğru "Kaplumbağanın Öyküsü" projesini yaratmak istedi ve tanıtımlar da kaydedildi, ancak plak şirketinin isteğiyle Mançoloji adlı bir toplama albüm yapma kararı aldı. Hayranlardan gelen istekler üzerine seçilen şarkılar, Kurtalan Ekspres'te de çalan Eser Taşkıran düzenlemeleriyle kaydedildi.
Diskografi
İlk plağı 1962 yılında Harmoniler orkestrası ile kaydettiği Twistin Usa ve The Jet şarkıları ile çıkan Manço'nun ilk Türkçe besteleri 1967'de yayımlanan Kol Düğmeleri ve Seher Vakti adlı parçalardır.
Manço'nun 12 Stüdyo, 1 konser, 7 derleme albümü ile 31 adet single eseri vardır.
Müzik klipleri
İlk video klibini 1973'te Hey Koca Topçu parçası için çekti. Bu klipte Kurtalan Ekspres müzik grubu üyeleri Yeniçeri ve Mehter kıyafetleriyle, Barış Manço ise Mülâzim-i Evvel Barış Efendi olarak asker giysileriyle göründü.
Özellikle 1970'li yıllarda klip kültürü Türkiye'de gelişmiş olmadığından, ilk iş olarak Barış Manço kendi programı için şarkılarını görselleştirmeye başladı. Programlarda yayınlanacak bu görselli şarkıların en dikkat çekeni "İşte Hendek İşte Deve" olmuştur. Bu şarkı, o dönemin insanı üzerinde direkt olarak etki edecek görseller bütünüyle kliplendirilmiştir. Barış Manço'nun hemen her klibi gibi bu klipte sosyal mesaj amacı taşımaktadır. "Can Bedenden Çıkmayınca" şarkısının ve "Arkadaşım Eşek" şarkısının klibi için çeşitli şehirler gezen Barış Manço, kliplerinde her zaman şarkıdan hariç sosyal iletiler eklemeyi ihmal etmemiştir. Klipleri TRT'den sonra çeşitli özel kuruluşlar tarafından da gösterilmeye başlanmıştır. Sanatçı, "30. Yıl Özel: Tümü Aksesuar Sahibinden İhtiyaçtan" albümündeki tüm şarkılara klip çekmiştir. Bunlardan en dikkat çekeni "Sahilde" şarkısının klibi olmuştur.
1995'te Müsaadenizle Çocuklar albümü için dönemin genç pop şarkıcıları "Adam Olmuş Çocuklar Korosu" adıyla bir araya gelerek aynı adlı şarkıyı seslendirdiler ve de Ajlan & Mine, Soner Arıca, İzel, Jale, Burak Kut, Nalan, Hakan Peker, Tayfun, Grup Vitamin, Ufuk Yıldırım ve Barış Manço, Taksim Meydanı'nda bu şarkı için beraber klip çektiler.
Müzikal mirası
Türkiye'de 1950'li yıllarda Erkin Koray ile başlayan, Cem Karaca, Moğollar gibi isimlerle devam eden rock müziğin kurucu isimleri arasındadır. Özellikle 1960'lı yıllar, Türkiye'de yeni arayışların olduğu bir dönemdir. Farklı müzik türlerinin birleşimiyle oluşan bu yeni müzik türü, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği gibi geleneksel müziklerden beslenerek Anadolu Rock veya Anadolu Pop'u oluşturur. Manço da bu dönemde bazı halk türkülerini ve Klasik Türk Müziği parçalarını rock müziğe kazandırarak farklı müzik türleri arasında iletişim kurmaya çalışır.
Manço'nun
şöhret kazanmasını sağlayan Kol
Düğmeleri parçasını da yapan Kaygısızlar grubu, Anadolu
türküleri, doğu ezgileri ve çağdaş Batı müziğini birleştirerek özgün bir tarz
oluşturur. Türkiye şartlarında giyim kuşamı, sakalı, yüzükleri ile farklı bir
görünüme sahip olduğu için yadırgansa da zamanla bu giyim tarzı herkes
tarafından kabul görür. 1970'te sözlerini yazdığı, 700.000'den fazla
satan Dağlar Dağlar türküsü ile Türkiye'nin beğenisini
kazanır. Anadolu pop
müziğinde önemli bir yere sahip olacak olan Moğollar ve 1970'li yılların
başında kurulan Kurtalan Ekspres'te de özgün müzik tarzına
devam eder. Elektronik altyapısı ve müzikal kalitesiyle 2023 albümü, bas gitar'ın kullanımı bakımından Dönence ve Gül
Pembe parçaları Kurtalan Eskpres'in öne çıkan çalışmalarıdır.
Barış
Manço, Cem Karaca gibi muhaliflerle
rock müzik yapmamış olsa da 12 Eylül Darbesi, getirdiği kısıtlamalar
nedeniyle müziğe de olumsuz etki yapar. Türkiye'de rock müziğin düşüşte olduğu
1980'li yıllarda Manço, rock ve pop ağırlıklı 24 Ayar, Sahibinden İhtiyaçtan, Darısı Başınıza albümlerini çıkarır.
1990'a kadar televizyon, 1992'ye kadar radyo yayıncılığında Türkiye'deki tek
kurum olan TRT, Manço'nun Rezil
Dede, Acıh da Bağa Vir gibi bazı şarkılarını uygun
bulmayarak yayınlamaz. Aynı dönemde Bugün Bayram gibi
çocuklara hitap eden şarkılar da yapar.
Türkiye'de pop müziğinin zirvede olduğu ve piyasaya yönelik müziğin yapıldığı 1990'lı yıllarda Manço, daha sonra müzikal kalite açısından kötü olarak değerlendirilen Mega Manço adlı albümü çıkarır. 1998'de 40. sanat yılı nedeniyle Mançoloji adını verdiği albümü yapmaya başlar.
Diğer çalışmaları
1988 yılının
Ekim ayında TRT 1'de çocuk ve aileye yönelik bir eğitim kültür
ve eğlence programı olarak başlayan 7'den 77'ye adlı televizyon
programı, 1998 yılının Haziran ayında 378. kez ekrana gelerek Türk
televizyonculuğunda ulaşılması zor bir rekoru kırdı. Ekvatordan
Kutuplara isimli programında ekibiyle birlikte beş kıtada 100’den
fazla değişik yöreye giderek 600.000 km.’ye yakın yol kat etti.
Ayrıca 4 × 21 Doludizgin adında bir söz gösterisi -tolkşov-
programının yapımcılığını yaptı.
2 Ocak 1975 tarihli Baba Bizi Eversene, sanatçının tek sinema filmidir. Barış Manço, bu filmde başrol oynamış ve filmin müziklerini Kurtalan Ekspres ile beraber yapmışlardır. Sinan Çetin'in yönettiği 1985 yılı yapımı 14 Numara adlı filmin müziklerini yine Kurtalan Ekspres'le, 1982 yılı yapımı Çiçek Abbas filminin müziklerini de Cahit Berkay'la beraber yaptı.
1963 yılında Yeni Sabah gazetesinde "Sami Sibemol" takma adıyla müzik içerikli yazılar yazdı. 1993 yılında Milliyet Gazetesi'nde Oku Bakiim başlığıyla konularını günlük hayattan alan köşe yazısı yazmaya başladı ve 1995 yılına kadar yazmaya devam etti. Ölümünden önce müzik hayatının 40 yılını kitap haline getirmeyi planlıyordu.
1998 yılında turizm sektörüne girerek Muğla'nın Bodrum ilçesi Akyarlar mahallesinde Club Manço adında devre tatil ve otelden oluşan 600 kişi kapasiteli bir tatil mahallesi açtı. Tesisin açılışını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yaptı.
Ölümü
31 Ocak 1999 gece saat 23:30 civarında İstanbul'un Moda semtindeki evinde kalp krizi geçirdi ve kaldırıldığı Siyami Ersek Göğüs-Kalp-Damar Cerrahisi Hastanesi'nde aynı gece saat 01:30'da yaşamını yitirdi. Daha önce 1983 yılında bir kalp spazmı geçirmişti. 1991 yılında devlet sanatçısı unvanı aldığından dolayı cenazesi için devlet töreni düzenlendi. Bu töreni TRT, Kanal D ve Kanal 6 canlı olarak kesintisiz yayınladı. STV ve Star televizyonları Manço Köşk'ten sevenlerinin düşüncelerini gün boyunca aralıksız paylaştı. Ayrıca Star TV ölümünün hemen öncesinde çekilen bir röportaj yayımladı. 3 Şubat 1999 tarihinde üzerinde Galatasaray bayrağı da bulunan Türk bayrağına sarılı naaşı Atatürk Kültür Merkezi'ne getirilerek tören düzenlendi, ardından Levent Camisi'nde cenaze namazı kılındı ve Kanlıca'daki Mihrimah Sultan Mezarlığı'nda toprağa verildi.Mezarına "Gesi Bağları" yorumundan ötürü Kayseri'nin Gesi beldesinden getirilen toprak da kondu. Ölümünün duyulmasının ardından Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve bazı siyasetçiler başsağlığı mesajı yayımladılar.
« Ayrıca sanatçı olduğumu da iddia
etmiyorum. Ben öldükten sonra torunlarım ansiklopedilerde Barış Manço'yu
"sanatçı" diye okurlarsa, galiba sanatçı olduğum da tescil edilmiş
olacak. Geleceğe ne bıraktığınız önemli. Yoksa insan yaşarken kendi kendine
"Ben sanatçıyım" dememeli. » |
|
(Bir röportajı sırasındaki sözü) |
Barış Manço
ölmeden önce müzik hayatının 40 yılını anlatan 40. yıl şarkısını bestelemiş
ancak sözlerini yazamamıştır. Bu şarkının da bulunduğu Mançoloji 1999 yılında
yayımlandı ve 2,6 milyon satarak o yılın en çok satan albümü oldu. Daha sonra
2002 yılında Yüreğimdeki
Barış Şarkıları adında bir anma albümü yayımlandı.
Manço'nun ölümüyle Kurtalan Ekspres yeni albüm çalışması yapmayarak yaklaşık iki yıl boyunca Barış Manço için düzenlenen birçok anma konserine katıldı. Önemli bir solisti kaybeden grup, 2003'ün Ekim ayında ilk solo albümü olan 3552'yi çıkardı.
Mal varlığı
Barış Manço, ölümünden hemen önce Club Manço isimli bir tatil köyü kurdu. Oğlu Doğukan ve eşi Lale Manço'nun ifadelerine göre, Barış Manço'nun yaşamı boyunca hiç borcu olmadı. Manço çifti ve Aksüt ailesi ile ortak kurulan "ASM Dış Ticaret Turizm İnşaat Sanayi A.Ş." adında, payları müşterek olarak bir şirketleri vardı. Bu şirketin üzerinden Club Manço için çekilen kredilerin zamanında ödenmemesi sebebiyle Halk Bankası kefillerin mallarına haciz getirdi. 4 Temmuz 2002 tarihinde başlatılan hacizler, o günün parasıyla 2,5 trilyon borcun ödenmesi için yapıldı ve bu hacizler ailesini etkilediği kadar sevenlerini de oldukça üzdü çünkü haczedilenler arasında Manço Köşk de vardı. Rolls-Royce, MG ve Jaguar marka üç antika otomobili, antika eşyaları ve piyanosu bu hacizler neticesinde satıldı. Borcun tamamıyla ödenmesi 2009 senesini buldu. Ayrıca Lale Manço ve Sulhi Aksüt arasındaki borç husumeti sürmeye devam etti. Borçlarla ve hacizlerle ilgili olarak Manço ailesi Cumhurbaşkanı'na ve Başbakan'a mektuplar yazdı, yardım istedi. Ancak bu mektupların hiçbirine yanıt alamadılar.
Manço'nun hayali ve önemli açıklamaları
"Gelecek
nesiller, kuşaklar tarafından Yâd-ı Cemil olmak. Tek niyetim ve gayretim bundan
ibaret."
Bülent Ersoy'un 8 yıl süren sahne yasağıyla ilgili konuşması, 4 Nisan 2012
Barış Manço'ya bir TRT röportajı sırasında sorulan soru üzerine, "Benim birkaç hayalim var: 80 yaşındayken elimde bastonum, belki kolumda Doğukan, onun yardımıyla çıkarım sahneye ve senfoni orkestrasına 2023 çaldırmak en büyük ideallerimden birisi olarak gerek." demiştir. Yine bu röportajda "Bu kadar hayat dolu olmanıza rağmen şarkılarınız neden hep ölüm içeriyor?" sorusuna ise "Ölüm yaşam uykusundan uyanmaktır." yanıtını vermiştir. Kendi portresini çizerken anlattığı yaşam öyküsünde "Cahit Sıtkı üstadın dediği gibi yaş 35 yolun yarısı, ben burayı geçtim, yarı yolum kaldı." demiştir. Kendi belgeselinde sorulan "Albümleriniz Japonya'da daha çok satıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?" sorusuna "Orada albümlerim milyonları geçti. Türkiye'de ise yarım milyon olsa çok sevinirim." yanıtını vermiştir. Bu belgeselde kendisine hatırlatılan, trafik kazasında ölen bir bebekle ilgili soruya "O benim arkadaşım olacaktı, arkadaşımdı. Bunlar çok zor sorular." diyerek üzüntüsünü dile getirmiştir. Müge Anlı tarafından hazırlanan belgeselinde "Ben gelin istiyorum, iki tane de kızım olacak. Allah bize ömür versin." demiştir. Müge Anlı'nın sorusu üzerine "Hayır, evimin müze olmasını istemem. Burası bizim evimiz. Biz burada yaşadık, çocuklarımız da burada yaşasın. Gelinlerim gelecek daha. Allah bize ömür versin, biz yaşayalım burada." demiştir. Manço, evinin müze yapılmasını istememiştir.
Ali Kırca'nın "Siyaset Meydanı" programında Türkiye'de müzik etkisinin değişimi ve gelişimi üzerine kitap yazacağını dile getirmiştir ancak ömrü yetmemiştir. Yazacağı kitap ve gezi ansiklopedilerinden katıldığı bir kukla gösteri programında da bahsetmiştir.
1999 yılında Star TV'ye verdiği bir röportajda "Daha huzurlu bir ortam istiyorum." demiş, bu röportajdan kısa süre sonra ölmüştür. Sanatçının son görüntüleri olan bu röportajda, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu bunalımlardan, siyasi gerilimlerden ve sevgisizlik, çatışma ortamından duyduğu rahatsızlıkları anlatmış ve "Artık albüm yapmayacağım." demiştir.
Âşıklık geleneğindeki yeri ve önemi
Barış Manço, kimi akademik çevrelerce ozan - baksı edebiyat geleneğinin devamı olan âşıklık geleneğinin çağdaş bir temsilcisi olarak görülür. Şarkılarında halk kültüründen, sanatından, edebiyatından bolca faydalanması, söz konusu geleneğin gerek biçimlerini gerekse temalarını sıklıkla kullanması; eserlerinde mesajlar vermesi, şarkılarının son dörtlüğünde âşıkların yaptığı gibi adını tapşırması bu görüşün temel dayanaklarıdır. Bazı akademisyenlerce de Barış Manço, yeni bir oluşumun temsilcisi olarak görülür. Bu da âşıklık geleneğinin devamı olarak kabul edilebilecek ve "Çağdaş Türk Ozanlığı" olarak adlandırılan oluşumdur. Manço'nun yaptığı geleneğin birebir kopyası ve devamı şeklinde değil, birleştirerek ve dönüştürerek yeniden üretmedir.
Barış Manço Evleri
Kadıköy'ün Moda
semtinde bulunan köşkü sanatçının ve ailesinin eşyalarının sergilendiği bir ev
haline getirildi. Köşk, 19. yüzyılda yapılan ve Whittall ailesinin evi olarak
bilinen tuğladan yapılmış bir konaktı. Konak, 1970'li
yıllarda Manço tarafından satın alındı ve ölümüne kadar bu konakta ailesiyle
birlikte yaşadı. Günümüzde
apartmanlar ile çevrili bu tarihî konak Barış Manço evi olarak kullanılmakta ve
Barış Manço'nun kişisel eşyaları sergilenmektedir. Bu evin müze olabilmesi için
tüm haklarının bir noktada olması gerekiyordu, ancak evin tapusu bankanın,
işletmesi Kadıköy Belediyesi'nin, içerikte sergilenenlerde ailenin olduğu için
müze sınıfında değildir.
Sanatçının Belçika, Liège'de bir evi daha bulunmaktadır. Bu ev, ailesi tarafından satışa çıkarılınca Nusret Aktaş isimli bir hayranı satın almıştır. "Liège Barış Evi" isimli evde, sanatçının eşyaları sergilenmektedir.
Diğer
Barış Manço ile yıllarca beraber çalışmış yapımcı Erkmen Sağlam'ın, sanatçının yaşamının değişik zamanlarında çekilmiş geniş bir fotoğraf arşivi vardır. Bu fotoğraf arşivinin bir kısmı Barış Manço Evi'nde bulunmaktadır. Yapımcı Erkmen Sağlam tarafından düzenlenen "Barış Manço Fotoğraf Sergisi" birçok ili gezmiş ve sevenleriyle buluşmuştur. Fotoğraf sergisi il il gezerek sergilenmeye devam etmektedir.
Barış Manço adına açılmış bir YouTube kanalı da bulunmaktadır. Bu kanalda, sanatçının konser kayıtlarından gezi programlarına, müzik kliplerinden belgesellerine ve cenaze görüntülerine kadar çok geniş bir arşiv bulunmaktadır.
Sanatçının sosyal medya adresleri bulunmaktadır. Ailesi tarafından yönetilen bu hesaplarda birçok arşivlik fotoğraf ve video yer almaktadır.
Ödülleri
Müzik ve
televizyon hayatında üç binden fazla ödül almıştır. Bu ödüller Barış Manço
Evi'nde sergilenmektedir. Başlıca ödülleri şunlardır:
· 1987 yılında Belçika tarafından "Türk Kültür Elçisi" unvanı.
· 1991'de "Türkiye Devlet Sanatçısı" unvanı
· 1991 yılında Japonya Soka Üniversitesi "Uluslararası Kültür ve Barış Ödülü"
· 1991 yılında Hacettepe Üniversitesi "Sanatta Onursal Doktora" unvanı
· 1992 yılında "Fransız Edebiyat ve Sanat Şövalyesi" unvanı. Ekim ayında İstanbul Fransız Sarayı'nda düzenlenen törenle aldı.
· Belçika'nın Liège şehri "Onursal Hemşehri" unvanı
· 1994 yılı Kocaeli Üniversitesi tarafından Türk insanını ve Türkiye'yi çalışmalarıyla Dünya'ya tanıttığı sebebiyle verilen "Barış Diploması"
· 1995 yılında Denizli Pamukkale Üniversitesi "Çocuk Eğitimi Alanında Onursal Doktora" unvanı
· 1995 yılında Japonya Min-On Vakfı "Yüksek Şeref Madalyası"
· Uluslararası Teknoloji Ödülü
· Belçika Krallığı 2. Leopold Şövalyesi Nişanı
· 1995 yılında Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı tarafından verilen "Türkmen Vatandaşlığı" unvanı
· 200'ün üzerinde şarkısı olduğu için 12 altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandı.
· Onursal Oğul Unvanı
3000'in üzerinde plaket ve ödül
0 Yorum:
Yorum Gönder