Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

Loading...
LÜTFEN KULAK VERİN "COVİD" TEHLİKELİDİR

















SON YAZILAR :
Loading...


Sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ocak 2022

Devekuşu Kabare

Devekuşu Kabare, Haldun Taner'in öncülüğünde Ahmet Gülhan, Zeki Alasya ve Metin Akpınar tarafından kurulan, 1967-1992 yılları arasında İstanbul'da oyunlar sahneleyen tiyatro topluluğu.


Kendisine özgü üslubuyla kabare türünün Türkiye'deki önemli temsilcilerinden oldu ve geniş bir izleyici kitlesini oyunlarına çekti. Oyunlarında toplumsal ve politik taşlamaya yer verdi.

Kuruluşu

Türkiye'nin ilk kabare tiyatrosu olarak 1967 yılında kuruldu. Türkiye'de kabare tiyatrosu denemeleri Haldun Taner tarafından 1960'lı yılların başında yapılmış; Taner'in yazdığı Bu Şehri Stambul ki ‘62 adlı oyun 1962'de farklı tiyatroların oyuncuları olan gönüllü sanatçılar tarafından Gen-Ar Kulüp'te sahnelenmiş ve çok ilgi görmüştü.

Bu ilk denemeden sonra Vatan Kurtaran Şaban (1965) adlı oyunu yazan Haldun Taner, 1967 yılında kendisine, kurdukları gezginci tiyatro için bir oyun istemek üzere başvuran Zeki Alasya ve Metin Akpınar ikilisine birlikte kabare tiyatrosu kurmayı önerdi. Bu teklif üzerine 1967 yılında Haldun Taner, Ahmet Gülhan, Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile birlikte dört ortak olarak Devekuşu Kabare'yi kurdu.


Kültür Müsteşarlığına atanan Şaban Efendi’nin odağında dönen skeçlerden oluşan Vatan Kurtaran Şaban, topluluğun ilk oyunu olarak Sıraselviler’deki Kulüp 12’de sergiledi. 1960'lı yıllarda Türkiye'de toplumun tepkisizliğine bir gönderme olarak topluluğa "Devekuşu" adı verildi.

1967-1978 dönemi

Topluluk, dönemin güncel konuları tartışan Vatan Kurtaran Şaban oyununun ardından Nazım Hikmet, Orhan Veli, Adnan Veli, Oktay Rıfat, Aziz Nesin, İsmet Küntay ve Haldun Taner’in yazılarının Haldun Taner tarafından derlenmesiyle oluşan[4] Şehr-i İstanbul ki (1968) adlı oyunu sahneledi. Bu oyunu ile birlikte Devekuşu Kabare topluluğu ismini iyice duyurmuş ve oyun 337 kez sahnelenmiştir. Topluluk, 1969’da Boris Vian’ın Generallerin Beş Çayı oyununu sahneleyerek, ilk defa batıdan bir oyun örneği verdi, ancak bu oyun ilgi görmedi. 1970’de Haldun Taner ve Zeki Alasya’nın birlikte yazdıkları Astronot Niyazi oyunu sahnelendi. Aya giden ilk Türk astronotu dolmuş şoförü Niyazi’nin uzaydaki maceraları üzerine kurulan bu oyun çok ses getirdi. 1972 yılında sahneledikleri ancak seyirci ilgisi görmeyen Eugene Ionesco’nun Gergedan oyunu, topluluğun ikinci ve son çeviri oyunu oldu. “Ha Bu Diyar”, “Dün...Bugün”, “Aşk-ü Sevda”, “Dev Aynası”, “Yar Bana Bir Eğlence”, “Haneler” adlı oyunlar topluluğun ilk on yılında sahnelediği oyunlardandır. Topluluk onuncu yılını, o güne kadar sahnelenmiş oyunların en çarpıcı bölümlerinden oluşan “Çıktık Açık Alınla" adlı oyunla kutlamıştır.

Gittikçe büyük bir üne ve seyircisi sayısına kavuşan Devekuşu Kabare Tiyatrosunun skeçlerinin yazılmasını ilk 12 yıllık dönemde genellikle Haldun Taner üstlendi. Zeki Alasya tiyatro oyunculuğunun yanı sıra yönetmenlik ve dekor yaparken Ahmet Gülhan tiyatronun yöneticiliğini ve organizasyonunu üstlendi. Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nun temel oyuncuları olan Metin Akpınar ve Zeki Alasya’nın popülerliği gittikçe arttı. Kabare Tiyatrosu küçük gruplar halinde oynanan bir tiyatro idi; ancak, ikilinin televizyondan, sinemadan, reklamlardan, tiyatrolardan hayranları salonları doldurunca 150-200 kişilik salonlar yetmez hale geldi. Talebi karşılamak için büyük salonlarda oyun oynanmasına karşı çıkan Haldun Taner, Ahmet Gülhan ile birlikte Devekuşu Kabare Tiyatrosu'ndan ayrıldı. Topluluk 1978'de Haldun Taner'in ayrılmasından sonra Biz Bize Benzeriz kabare oyunu sahnelemiş ve bu oyunla birlikte topluluğa Selma Sonat katılmıştır.


1979-1987 dönemi

1979'den itibaren yönetimi ele alan Zeki Alasya - Metin Akpınar ikilisi, topluluğu aynı isimle sürdürdü. Haldun Taner’in ayrılması ile birlikte topluluk kendine özgü bir üslup geliştirdi. 1979 ve 1980 yılında Umur Bugay’ın yazdığı Reklamlar kabare oyunu oynandı. Bu oyun ile topluluk, dans yönünden kendini geliştirdi. İnsanlığın Lüzumu Yok (1982) kabare oyunu, küçük kabare tarzı bir salonda sahnelenen son oyunu oldu.

1981-1982 sezonunun sonunda Devekuşu Kabare, Uluslararası Sanat Gösterileri ile birlikte Büyük Kabare Müzikali'ni gerçekleştirerek çok daha büyük izleyici kitlelerine seslendi. Bu müzikli güldürüde topluluğa Ajda Pekkan, Mazhar-Fuat-Özkan, İstanbul Gelişim Orkestrası, 5 yıl önce 10 yıl sonra Gurubu şarkılarıyla, Altan Tekin koreografi ile , Attila Özdemiroğlu müzikleriyle, USG gurubu danslarıyla eşlik etmiştir.

1983 yılında Beyoğlu...Beyoğlu oyunu sahnelenmeye başladı. 1987'de Deliler oyununu sahneledi. Oyunlarını sahneledikleri 1000 - 1500 kişilik salonlar Devekuşu Kabaresi'ne yeterli gelmemekteydi. Salon sıkıntısı ve kadro kurma sıkıntısı yaşayan topluluk, oyunlarına 1987'de ara verdi.

1990-1992 dönemi

Devekuşu Kabare Tiyatrosu 1990 yılında Şuna Buna Dokunduk oyunu ile tekrar oyun oynamaya başladı ancak daha önceki sıkıntılı koşullar devam ettiği için 1992 yılında tekrar kapandı. 

Kayıtlar

Devekuşu Kabare'nin, Aşk Olsun, Beyoğlu Beyoğlu, Deliler, Dün Bugün, Reklamlar ve Yasaklar adlı oyunları önce ses kaydı, daha sonra video kaydı olarak yayınlanmıştır. Ancak o dönemde görüntü ve ses kaydı yapılan Geceler oyunu, Sansür Kurulu tarafından fazla müstehcen bulunduğu için, tüm kayıtları imha edilmiştir.

Oyunlar

Vatan Kurtaran Şaban 1967 (Haldun Taner) Yönetmen: Çetin İpekkaya

Bu Şehr-i İstanbul Ki 1968 (Nazım Hikmet, Orhan Veli, Adnan Veli, Oktay Rifat, Aziz Nesin, İsmet Küntay, Haldun Taner'den derleyen Haldun Taner)

Generallerin Beş Çayı 1969 (Boris Vian)

Astronot Niyazi 1970 (Haldun Taner, Zeki Alasya) Yönetmen: Ahmet Gülhan 

Ha Bu Diyar 1971(Derleme: Haldun Taner) Yönetmen: Ulvi Uraz

Gergedan 1972 (Eugène Ionesco)

Dün Bugün 1972 (Haldun Taner) Yönetmen: Metin Akpınar 

Dev Aynası 1972 (Haldun Taner, Adnan Veli, Oktay Arayıcı, Umur Bugay, Ülkü Tamer, Sadık Şendil, Kandemir Konduk, Cengiz Gündoğdu, Ferhan Şensoy, Zeki Alasya), Yönetmen: Yılmaz Gruda

Aşk-u Sevda (Haldun Taner) 1974, Yönetmen: Yılmaz Gruda

Yar Bana Bir Eğlence (Haldun Taner) 1975, Yönetmen: Zeki Alasya

Haneler (Ferhan Şensoy, Umur Bugay, Haldun Taner) 1975

Yalan Dünya[8] (Haldun Taner, Umur Bugay, Ferhan Şensoy, Zeki Alasya, Metin Akpınar) 1976, Yönetmen: Engin Cezzar

Çıktık Açık Alınla, 1977

Biz Bize Benzeriz, 1978

Reklamlar (Umur Bugay) 1979

İnsanlığın Lüzumu Yok, 1982, Yönetmen: Ergin Orbey

Taşıtlar, 1982, Yönetmen: Zeki Alasya

Büyük Kabare (Umur Bugay) 1982

Beyoğlu Beyoğlu (Kandemir Konduk, Güldürü Üretim Merkezi) 1983, Yönetmen: Müjdat Gezen

Yasaklar (Kandemir Konduk) 1984, Yönetmen: Zeki Alasya

Aşk Olsun 1985 (Haldun Taner, Kandemir Konduk, Zeki Alasya, Nezih Tuncay, Zeynep Tablacı, Ahmet Önel) Yönetmen: Metin Serezli

Geceler 1986 (Kandemir Konduk) Yönetmen: Zeki Alasya

Deliler (Turgut Özakman) 1987, Yönetmen: Zeki Alasya

Dün Bugün 1989 (Zeki Alasya, Can Barslan) Yönetmen: Zeki Alasya

Şuna Buna Dokunduk (Kandemir Konduk) 1990, Yönetmen: Metin Akpınar

29 Aralık 2021

Büyük ressamların son resimleri

Tarihin Gördüğü En Yetenekli Sanatçıların Yaptıkları Son Resimler

Max Beckmann: Argonotlar (1950)

 

Alman artist Max Beckmann'ın yaptığı son çalışma; sizin de gördüğünüz gibi, üç parçadan oluşan Argonotlar çalışması. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amsterdam'a sürüldüğü dönemde Yunan mitolojisinden etkilenerek bu resmi çizdiği söylenir. Beckmann 1950 yılında New York'ta ölmüştür.

Keith Haring: Yarım Kalmış Resim (1990)

Amerikalı ressam Keith Haring aynı zamanda sosyal bir aktivisttir. Doğum, ölüm, cinsellik ve savaş kavramları üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınır. Genellikle politik konularda çalışan ünlü ressamın kendine özgü bir tarzı vardır. Gördüğünüz resmi ise ölmeden çok kısa bir süre önce bitiren Amerikalı sanatçı, 31 yaşında hayata veda etmiştir.

Pablo Picasso: Son Otoportre (1972)










Picasso'nun son otoportresi olan bu eser; ölüme dönüş otoportresi olarak da adlandırılmaktadır. Ölümüne bir yıldan az bir süre kala 1972'de, pastel boya ile yaptığı bu eseri kağıda çizmiştir. 91 yaşında hayata veda eden dünyaca ünlü sanatçı, tarihin en iyi sanatçılarından biridir.

Vincent van Gogh: Ağaç Kökleri (1890)










Vincent van Gogh'un bir diğer eseri olan Buğday Tarlasındaki Kargalar, genelde son çalışması olarak bilinir fakat son eseri Ağaç Kökleri adlı çalışmadır. Görmüş olduğunuz resmi çizdikten kısa bir süre sonra Fransa'da ölmüştür.

Jean-Michel Basquiat: Ölümle Sürüş (1988)










Dünyaca ünlü sanatçının yaptığı son resmin hangisi olduğu hala bir tartışma konusudur. Çoğu uzmana göre, yaptığı son çalışma Ölümle Sürüş adlı eseridir ve bu eseri ortaya çıkardıktan kısa bir süre sonra vefat etmiştir.

Salvador Dali: Kırlangıç Kuyruğu (1983)










1983'ün ilkbaharında, Salvador Dali son eseri olan Kırlangıç Kuyruğu'nu tamamlamıştır. Ünlü Fransız matematikçi Rene Thom'un afet teorisinden ilham aldığı bu eseri çok ünlüdür. Kısaca afet teorisinden bahsetmemiz gerekirse; hayattaki küçük değişimlerin ani değişimlere yol açtığından bahseder. Dünyaca ünlü ressam 1989 yılında 84 yaşındayken hayata veda etmiştir.

Frida Kahlo: Yaşasın Hayat (1954)










Meksikalı ünlü ressamın son eseri Yaşasın Hayat adlı eseridir. Ölümünden sekiz gün önce tamamladığı bu eseri yaptığında 47 yaşındaydı. Resimde karpuzları çizmesinin altında yatan sebep ise Meksika'daki meşhur ölüler günüdür. Karpuz, ölüler günündeki popüler bir sembolmüş. Tablonun ismi Yaşasın Hayat; fakat yaşamaktan çok ölümle ilgili şeyler bir araya gelmiş... Vardır bir bildiği Frida'nın...

Edouard Manet: Folies Bergère'deki Bar (1882)










Modern hayatı resmeden ilk 19. Yüzyıl sanatçılarından biri olan Edouard Manet; gerçekçilik akımından izlenimcilik akımına geçişte önemli bir rol üstlenmiştir. 1882 yılında ölümünden bir yıl önce tamamladığı bu resim Fransız sanatçının en önemli eserleri arasında geçmektedir.

Gustav Klimt: Gelin (1918)










Gustav Klimt Gelin isimli eserini aslında tamamlayamamıştır; fakat bu tamamlanmamış resim sanatçının kullandığı teknik kadar içindeki arzuyu da ön plana çıkarmıştır. Bu arada resimdeki kadınların çıplak olduğu sizin de dikkatinizi çekmiştir; çünkü kadınlara kıyafet çizemeden hayata veda etmiştir. Kader...

Francis Bacon: Boğa Çalışması (1991)










Ünlü artist 1991 yılında kronik astım rahatsızlığından vefat etmeden önce Boğa Çalışması adlı resmini tamamlamıştır. İlk başta sanatçının böyle bir eseri olduğu bilinmiyormuş. Bacon'un bu çalışmasına tesadüf eseri denk gelen sanat tarihçisi Martin Harrison, Bacon'un bu eseri yaparken çok hasta olduğunu ve eseri zor tamamladığını belirtmiştir.

Henri Matisse: Demet (1953)










20. Yüzyıl sanatçıları arasında önemli bir yere sahip olan Henri Matisse döneminin devrimci sanatçıları arasında gösterilmektedir. Fauvizm (çiğ renkçilik) akımından etkilenen Fransız ressamın bu görkemli eseri Los Angeles'ta sergilenmektedir.

Raphael: Başkalaşım (1520)










Asıl adı Raffaello Sanzio da Urbino olan İtalyan ressam ve mimar, Rönesans döneminin en değerli sanatçılarından biridir. Leonardo da Vinci ve Michelangelo ile birlikte Rönesans döneminin en büyük sanatçılarındandır. Son eseri Başkalaşım'ı tamamladıktan kısa bir süre sonra vefat etmiştir.

Paul Cezanne: Bahçıvan Vallier (1906)










Paul Cezanne post-izlenimci akımdan etkilenmiş Fransız bir ressamdır. 1902 ile 1906 yılları arasında Cezanne birçok bahçıvan portresi çizmiştir. Gördüğünüz bahçıvan portresini 1906 yılında çizdiği söylenmektedir ve yine aynı yıl hayata veda etmiştir.

Caravaggio: Aziz Ursula Azizliği (1610)










Asıl ismi Michelangelo Merisi da Caravaggio'dur ve 1571 ile 1610 yılları arasında yaşamış İtalyan bir ressamdır. Resimlerinde kullandığı hareketli ışıklandırmalar sanatını karakterize eden en önemli şeylerden biridir. Yaşadığı dönemde Avrupa'da yaygınlaşan barok tarzı sanatın kurucusu olarak geçmektedir. Son yaptığı çalışma da 1610 yılında çizdiği Aziz Ursula Şehitliği adlı resimdir.

Paolo Uccello: Ormandaki Av (1470)










1397 ve 1475 yılları arasında yaşamış İtalyan ressamın asıl adı Paolo di Dono'dur. Ressam kimliğinin yanı sıra matematikçi de olan ünlü sanatçı, resimde perspektif tekniğinin kullanımında önemli mesafeler almıştır. Ölümünden 5 yıl önce tamamladığı son eseri Ormandaki Av, İngiltere'nin Oxford şehrinde sergilenmektedir.

Hieronymus Bosch: İsa'nın Zorluklarla Mücadelesi (1535)










Cehennemi tasvir eden çalışmalarıyla akıllara kazınan dünyaca ünlü sanatçının en önemli eseri şu anda görmekte olduğunuz resimdir. 1516 yılında ölen ressamın en meşhur eserinin son eseri olmasını da ünlü sanatçının şansızlığına verelim...

14 Ekim 2021

Dumandan Sanatsal Görseller

 







18 Eylül 2021

YUNAN SANATI

ionic corinthianyunanmimarisi7

Girit adasındaki Minos,Yunanistan’daki Miken,Anadolu’daki İon ların etkisiyle ortaya çıkmıştır. Batı Anadolu yerleşimleri arasında İonlar önemli bir yer tutmaktadır. Efes,Milet,Foça,Pirene,İzmir,Gümüldür’e yerleşmişler. Dorlar ise Bodrum ve Datça’yı kurmuşlardır. Yunan tarihinde bu Şehirler POLİS devletleri olarak bilinir. Bu uygarlıkların oluşturduğu kültür,Yunan sanatına öncülük etmiştir. MİMARİ Yunan uygarlığının ilk şehirleri, yöneticilerin oturduğu AKRAPOL denilen yüksek tepelere kurulmuştur. Şehirlerin etrafı kalın ve yüksek surlarla çevrilmiştir. Anadolu’da kurulan ilk kentler; Efes,Milet,Priene,Bergama, Didim ve Assos’tur. Bu kentlerde bir birini paralel ve dik kesen caddelerden oluşan IZGARA PLAN denilen şehir düzeni uygulanmıştır.

4CAZZE276CAY876JGCABCSN8SCAKE1YQKCAGYICEJCACYUEKDCAVJYAQHCAX9W2F2CAZK0YUSCAEJPESBCAKJSWPCCATINVZACAIU147RCAX6G3H4CATTNKD5CAYZCRGKCAAEM0Z9CAHO952VCAOXZ52L laokoon yunanmimarisi yunanmimarisi3 

TAPINAKLAR : Yunan mimarisinin en önemli yapı tipidir. Temenos denilen kutsal alanlara yapılarlar. İlk çağda Batı Anadolu yerleşimlerinde bulunan Megaron tipli yapıların zamanla gelişen örnekleridir. Önünde dehlizi bulunan, bir dikdörtgen salondan meydana gelen plan tipidir. En eski Yunan tapınakları ahşaptan yapılırdı. M.Ö. 7.yy dan itibaren taştan yapılmaya başlandı ve bunların biçimi, planı belirli kurallara bağlandı.Bu kurallara nizam denir. Tapınakların hangi mimarlık düzeninde yapıldığı cephe düzeni ve sütun başlıklarından anlaşılır. Yunan mimarisinde başlıca üç nizam vardır. 1. Dor Nizamı 2. iyon Nizamı 3. Korint Nizam Dor Nizamı : M.Ö. 7 ila 5. yy arasında örnekleri görülen tapınaklar Yunanistan, Güney İtalya, Sicilya ve Anadolu’da yapılmıştır. Bu nizamın başlıca özellikleri şöyledir: a. Bir kaç basamakla çıkılan bir zemin üzerinde yer alır. b. Sütunlarda kaide bulunmaz. Doğrudan zemine oturur. c. Aşağıdan yukarıya incelen sütunların gövdelerinde dikey yivler yer alır. d. Sütun başlığı, çanak şeklinde yuvarlak bir yastık ile bunun üzerinde yer alan dört köşe bir plakadan oluşur. e. Sütunları bir birine bağlayan taş bir kiriş vardır. f. Diş kesiminin üzerinde tapınağın kısa kenarında üçgen alınlıklar bulunur.alınlıklar heykel ve kabartmalarla süslenmiştir. Atinadaki Parthenon Tapınağı, M.Ö, 5.yy yapılmış. Behramkale Atena tapınağı. İyon Nizamı : M.Ö. 6- 4.yy. Daha çok Batı Anadoluda (İyonya) görülür. Başlıca özellikleri: a. Tapınaklar basamaklı bir zemin üzerinde yer alır. b. Sütunlar kaideye oturur. c. Sütun başlıkları koç boynuzuna benzeyen kıvrımlı bir biçimdedir( volüt) d. Arşitrav dışa taşkın olarak yapılmış iki veya üç katlıdır. e. Sütunları ince ve uzundur. Efes Artemis Tapınağı, Didim Apollon Tapınağı, Atina Athena Nike tapınağı Korint Nizam : M.Ö. 5-4 .yy. İyon nizamının çok az değişmiş bir şeklidir. Tek fark sütun başlıklarında görülür. Volüt başlık yerine akantus yaprakları ile donanmış sütun başlıkları kullanılmıştır. Silifke Zeus Tapınağı, Atina Zeuz Olimpos Tapınağı. Bazı Yunan tapınaklarında korint ve iyon sütun başlıkları birleştirilerek karma ( Kompozit) başlıklar kullanılmıştır. Bu tapınaklarda sütunların yerine kadın heykellerinin (karyatit) kullanıldığı görülür.

6CASQWCZTCAM6P5HTCA6I4ILVCAM5PWN4CAC0XBB6CAZC0RPPCA58UM67CA66SM2XCA8FMTV8CAXJEZIWCAL7LJEQCAJCDXWBCA2D3EUUCAJXR57NCANY1SITCAZDQF0NCAS9G4PKCAXDCYTNCATKX9Y8

 

TİYATROLAR: Tapınaklardan sonra en önemli yapı grubudur. Şarap tanrısı Diyonisos adına yapılan kutlamalarla ortaya çıkmıştır. Stadium : U şeklinde spor karşılaşmalarının yapıldığı yerlerdir. Gymnasium : Antik çağda gençlerin düşünsel ve bedensel yönden eğitildikleri , öğrenim gördükleri ve spor etkinliklerinde bulundukları yapılardır. Odeon : Konser binalarıdır. Bulevterion : Kent meclisinin toplandığı binalardır. Agora : Pazar yerleridir. Nimfeum : Alanlarda sütun dizileri ve heykellerle bezenmiş nişli anıtsal çeşmelerdir.

14 Nisan 2021

Sanat Çalışmalarından Tablolar

MD DUT 001 MD DUT 002                                             MD DUT 003                                                  MD DUT 005 MD DUT 006    MD DUT 007 MD DUT 008 MD DUU 001 MD DUU 002

15 Mart 2021

Ricardo Gomez'in Fotoğraf Çalışmaları

MD DUL 001 
MD DUL 002 MD DUL 003 MD DUL 004 MD DUL 005 MD DUL 006 MD DUL 007 MD DUL 008 MD DUL 009

MD DUL 010

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!