Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

Loading...
LÜTFEN KULAK VERİN "COVİD" TEHLİKELİDİR

















SON YAZILAR :
Loading...


Hava Taşıtları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hava Taşıtları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2022

Teleferik

Teleferik, birbirinden uzak iki yer arasında, havada gerilmiş olan bir ya da birkaç çelik halat üzerinde bağlanarak yol alan asılı taşıtla yapılan nakliyat sistemidir. Teleferikler, asansör prensibiyle çalışırlar ancak özellikle vadi geçişlerinde tıpkı bir helikopter gibi yer zemininden oldukça yüksek noktalara çıkabilirler.

Teleferik, ulaşımı güç yükseklikler arasında kurulur. Bir deniz ya da boğaz üzerinde mevcut olanları da vardır. Teleferiklerin kurulduğu yerler kara, demir ve deniz yoluyla ulaşımı çok zor ya da çok pahalı olan bölgelerdir. Böylesi bölgelerde belirli iki nokta arasında kurulan teleferik, insan ya da malzeme iletiminin gerçekleştirilmesinde kullanılır. İnsanların taşındığı teleferikler çelik halatlara asılı yolcu kabinlerinden oluşur.

Genelde tek yöne ve tek halat dolaşımlı olan teleferik sistemleri iki ve daha fazla çelik halat ile de tasarlanmaktadır. Burada bir halat çekici diğer halat(lar) taşıyıcı halat görevi görmektedir.

Teleferik sistemleri halata bağlama aparatı olan klem (Grip) vasıtasıyla birbirinden ayrılmaktadır.

Babylift (başlangıç lifti)

Teleski En yüksek hız 2,4 m/sn

Telesiyej (2/4/6 kişilik sandalyeli) En yüksek hat hızı saniyede 3,0 m/sn

Otomatik Klemli Telesiyej (Detachable Chairlift) En yüksek hat hızı 5 m/sn

Otomatik Klemli Gondol (Detachable Gondola) En yüksek hat hızı 6 m/sn

Grup Gondollar (Pulsed Movement Aerial Ropeways) En yüksek hat hızı 7 m/sn, genelde bu sistemler kısa mesafelere kurulduğu için hat hızı 3,0 m/sn hız olarak ayarlanır.

Var-Gel Tipi Teleferikler (Reversible ropeways) Bu sistemler genellikle direk montajının zor olduğu arazi koşullarında ve geniş vadilerde kullanılmaktadır. En yüksek hat hızı 12,0 m/sn.

Kombine Sistemler Bu sistemlerin temelini otomatik klem oluşturmaktadır. Genel yapıları sandalye ve gondola göre dizayn edilmektedir.

Çok halatlı sistemleri, genel anlamda Var-Gel tipi teleferikleri oluşturmaktadır. Bir çekiçi ve birkaç taşıyıcı halat ile çalışan sistem rüzgâr oranın fazla olduğu arazilerde gondol teleferik sistemleri için kullanılmaktadır.

Bazı maden ocaklarında da materyal taşımacılığı için teleferik sistemleri kullanılmaktadır.

Dünyanın en uzun teleferiği olan Norsjö Teleferiği, İsveç'in Norsjö kentinde,Örträsk ve Mensträsk yerleşim birimleri arasında çalışır.1942 'de kurulan bu hattın uzunluğu 13,2 km'dir. Yolculuk süresi 1,5 saattir.

Ege Bölgesinin en uzun teleferiği Denizli'nin Bağbaşı semtindeki Denizli Teleferiği'dir. Türkiye'nin en uzun teleferiği olan Uludağ Teleferiği, Bursa'dadır. Yıldırım'daki Teferrik semti ile Uludağ'daki Sarıalanyaylası arasında 1963'te kurulmuştur. Kadıyayla istasyonundaki aktarma ile toplam 9.000 metre uzunluğundadır. 374 m'lik rakımdan başlayan yolculuk, yaklaşık 20 dakika sonra 1634 m'lik rakımda sona erer. Bu teleferik aynı zamanda Türkiye'nin ilk teleferiğidir.

04 Kasım 2021

II. Dünya Savaşı'nın Acımasız Savaş Uçakları

Birincisinde pek etkin olmasalar da İkinci Dünya Savaşı'nın neredeyse kaderini belirleyen savaş uçakları dünyanın gidişatını değiştirdi desek yanlış olmaz. Akrobatlıkları, hızları, öldürüşleri ve yardımlarıyla II. Dünya Savaşı'nın en efsanevi uçaklarını sizler için derledik!

P-38 Lightning


ABD envanterindeki en hızlı uçaklardan biri olan P-38 Lightning, Lockheed tarafından üretilen ve savaş boyunca başarılı bir şekilde kullanılan tek çift motorlu yüksek irtifa avcı uçağı olarak tarihe geçti. 

Burun kısmında pervane olmadığı için o bölmelere bile silah yerleştirilen uçak genelde casusluk ve ani baskınlar için kullanıldı. En önemli görevi ise Pearl Harbor saldırısını planlayan Japon Amiral Yamamoto'yu öldürmek oldu. Savaşın sonunda görev başarıyla tamamlanmıştı.

Hawker Hurricane

Semalarda efsanevi performanslar serileyen Hawker Hurricane uçaklarının namını tüm dünya biliyor. Bazı modelleri Kanada'da üretilen ve II. Dünya Savaşı'ndan aktif rol oynayan bu modeller özellikle büyük cephelerde iş yaptı. İngiltere semalarında uçan nazi uçaklarının yaklaşık yüzde 60'nı indiren Hawker Hurricane, efsanevi model olarak tarihe geçti.

Curtiss P-40 Warhawk


1938'de savaş sahnesine çıkan Curtiss P-40 Warhawk model uçaklar, ABD yapımı olmasına rağmen birçok müttefik devlet tarafından kullanıldı. İlk uçuşunu İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin yürütmüş olduğu Kuzey Afrika ve Ortadoğu operasyonlarında gerçekleştiren Curtiss P-40 Warhawk, ilerleyen yıllarda Çin'de de kullanıldı. 

A6M Zero


Japonların en büyük silahlarından olan tam adıyla Mitsubishi A6M Zero, 1940'da sahneye çıkarak çok canlar yaktı. Hafif ve aerodinamik yapısı, uzun menzili ve seri manevra özellikleriyle savaşın seyrini değiştireceğine inanılan bu uçaklar, 'İt Dalaşı' denilen manevra kabiliyeti yüksek uçakların girmiş olduğu mücadeleden sağlam ayrılıyorlardı.

Ancak daha sonraları bu modeller, ABD'nin yeni modellerine karşı tutunamadı.

F4U Corsair


Tam adı Vought F4U Corsair olan bu model 1940'da yapılsa da savaşta 1942 yılında kullanıldı. Katlanabilir kanatları ve deniz üzerinde durabilsin diye tasarlanana bu uçak pek fazla başarılı olamasa da piyadelerin pasifik boyunca gerçekleştirdikleri operasyonlarda etkin olarak kullanıldı. 

Ancak Hellcat modeli çıkınca bu uçaklar popülaritesini tamamen kaybetti.

Focke-Wulf Fw 109


Ünlü Alman uçağı Messerschmitt'in 'abisi' olarak gösterilen Focke-Wulf Fw 109 model uçaklar nazilerin özellikle alçak uçuşlarda büyük başarılar sağlamasına yardımcı oldu. 1941'de savaşa giren bu modeller neredeyse tüm cephelerde kendisini gösterdi ve büyük başarılara imza attı.

Ilyushin Il-2


Diğer ülkeler çatır çatır savaş uçaklarını uçururken Sovyetler de boş durmamış ve savaşta en çok kullandıkları Ilyushin Il-2 modelini 1941'de 'Aha bu da bizim uçaklar' diyerek salmış semalara 

Toplamda 35.000 adet üretilen bu uçakları Kızıl Ordu tam tamına 15 yıl kullandı. Hatta Stalin bu uçaklar için "Ordumuz için en az hava ve su kadar önemli" açıklamasını yaparak uçakların önemine değindi.

P-51 Mustang


P-51 Mustang, Kuzey Amerika Hava Kuvvetleri tarafından 1941'de üretildi ancak 1942'de ilk kez İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından kullanıldı. 

İlk kullanılmaya başlandığı yıllarda pek randıman alınamayan uçaklara İngiliz Mühendisliği el attı ve işe Rolls Royce motorları takmakla başladılar. Bunun yanı sıra 6 adet 50 kalibrede Browning makineli tüfeğiyle 5000 düşman öldürdüğü tahmin edilen uçaklar kısa zamanda nazilere kök söktürmeye başladı.

F6F Hellcat


Tam adıyla Grumman F6F Hellcat olarak anılan bu model 1942'de seri üretime geçti. Hellcat'lerin en büyük özelliği kuşkusuz 2000 beygir motor gücünde olmasıydı. 

Hızı kalkışı yüksek manevra kabiliyeti ve başarılı silahlarıyla savaş boyunca düşmana kök söktüren bu model ABD'nin özellikle Japonların Zero uçaklarına karşı büyük üstünlük kurmasına sebep oldu. Bu uçakların Pasifik cephesi boyunca 5000 düşman uçağını düşürdüğü söyleniyor.

Messerschmitt 262

Yine bir ilkte imzaları olan naziler tam adıyla The Messerschmitt Me 262 Schwalbe modeliyle dünyada kullanılan ilk jet uçağını ürettiler. Nazi Ordusu bu güzide uçağı 1944'de kullanmaya başladı. 

Kullanılmaya ilk başlandığı sıralarda müttefiklere kan kusturan bu modeller hem hızı hem de savaş kabiliyetiyle teknolojinin oldukça ilerisindeydi. Hatta bir ara savaşı kaybetmeye başlayan Nazi ordusunun bu uçak sayesinde geri dönebileceği konuşuldu. Ancak nazilerin endüstriyel alanlarının bombalanması ve jet yakıtı sıkıntıları yüzünden jet uçağının etkisi kısa zamanda kayboldu.

http://img7.mynet.com/1x1a.gif

Kawasaki Ki-100

Kawasaki Ki-100, Japonların göz bebeği Mitsubishi Zero'dan daha iyi olan tek modeliydi. Bu uçaklar belki daha önceden geliştirilse savaş Japonya için çok farklı olabilirdi ancak 1945'de ancak çıkarılan uçağın çok büyük etkisi olmasa da büyük kayıplar yaşattığını söyleyebiliriz. 

Yine bir alt modelindeki gibi 'İt Dalaşında' yüksek irtifalara çıkarak ABD'nin B-29 bombardıman uçaklarının kabusu olmuştu. Tabii Atom bombalarının ardından her şey sona erecekti...

11 Eylül 2021

Balonun (Hava Taşıtı) İcadı

Balon, ısıtılmış hava ya da havadan hafif bir gazla (helyum, hidrojen vs.) doldurulan, atmosferde uçabilen, genellikle sepetli hava taşıtı. İnsanoğlu ilk olarak uçurtma ile insan ve yük taşımaya çalışmıştır ancak balon ilk kullanışlı hava taşıtıdır.


Uçma prensibi

Balonun havada yükselmesi, sudaki cismin yüzmesiyle aynı ilke olan boyansi (batmazlık) prensibine dayanır. Bir balon, hacmini kapladığı havanın ağırlığı kendi ağırlığına eşit oluncaya kadar yükselir. Yükseklik arttığında havanın yoğunluğu azaldığından ağırlık dengelenir ve balon daha yükseğe çıkamaz. Eğer daha yükseğe çıkmak isteniyorsa ağırlığın azaltılması, alçalmak isteniyorsa da balonun içindeki havanın azaltılması gerekir.

 

Kumanda etme

Balonlar bir yerden bir yere ulaşmak için elverişli araçlar değildirler, zira sadece dikey hareket kontrolü vardır ve rüzgarla sürüklendiklerinden yatay yönlendirme imkânları yoktur. Ulaşım aracı olarak kullanılan ve bir nevi güdümlü balon olan zeplinlerin sürüklenerek değil itme kuvvetiyle yol almalarını sağlayan motorları ve havada yönlenmesini sağlayan dümenleri vardır.

 

Balonun parçaları

Bir balon; kubbe, sepet denilen iki bölümden oluşur. Kubbe balonun havayla doldurulan yeri olduğundan yüksek iç basınca dayanıklı, küçük yırtıkların büyümesini önleyecek, gözenekli olmayan esnek ve hafif malzemelerden yapılmaktadır. Bu malzemeler "panel" denilen parçalarla yatay, dikey veya diagonal olarak şeritler ile birbirine eklenmektedir. Sepeti ve yükleri taşıyan bir ağ balonu çevreler. Balonun tepesinde alçalmak veya inişten sonra balonu söndürmek için ayrı bir iple çekilerek açılan hava boşaltma deliği vardır.

İlk uçuş


Balon fikri ilk kez 1766 yılında hidrojeni bulan Henry Cavendish’in bu gazın havadan hafif olduğunu görmesi ve 1767’de Joseph Black’ın hafif bir aracın hidrojenle doldurulduğu zaman uçabileceğini öne sürmesiyle doğdu. Ancak ilk balon hidrojenle değil sıcak havayla doldurularak uçtu. İlk uçuş 4 Haziran 1783[2] tarihinde Fransız Joseph Michel Montgolfier (1740-1810) ve Jacques Etienne Montgolfier (1745-1799) kardeşler tarafından Annonay köyünde çapı 10,5 metre olan ketenden bir torbayı sıcak havayla doldurarak olmuştur. Balon 450 metre kadar yükselerek 10 dakikada 1,5 millik mesafe katetmiştir.

İlk insanlı uçuş


Montgolfier Kardeşler sonraki uçuşlarını 19 Eylül 1783 tarihinde, aralarında Benjamin Franklin’in de bulunduğu kalabalık karşısında Paris’te yapmışlardır. 6 millik uçuşta balonun sepetine bir horoz, bir ördek ve bir koyun koymuşlardır.

21 Kasım 1793 tarihinde sıcak hava balonu Fransız fizikçi Jean-François Pilâtre de Rozier (1756-1783) ve bir arkadaşını da taşımış tarihte balon kullanan ilk pilotlar olmuşlardır.

Gaz balonu

Fransız Fizikçi Jacques Charles, sıcak havanın kısmen az bir havada yüzme etkisi yarattığını ve soğudukça bu özelliğini yitirdiğini fark etti. Sepette yakılan ateş havayı bir müddet daha ısıtmakta idi. Ancak hidrojen gazı daha hafif ve havada yüzme kabiliyeti kalıcı idi. 27 Ağustos 1783 tarihinde Jacques Cesar Charles ilk hidrojen balonunu yaptı ve uçurmayı başardı.

Bilimsel amaçlı uçuşlar

Fransız fizikçi Jean-Baptiste Biot (1774-1862) ve Joseph Louis Gay-Lussac (1778-1850), 1804 yılında 6,5 km yüksekliğe çıkarak bu yükseklikteki havanın bileşimini sınadılar ve dünyanın manyetik alanının doğasını incelediler. Bu bilimsel amaçlı olarak yapılan ilk uçuştu.


1902 yılında Fransız Meteorolog Leon Philippe Teisserenc de Bort (1855-1913) insanların çıkamadığı yükseklikler için ölçüm aletleri yerleştirilmiş insansız balonlar uçurmuştur. Bu yöntemle atmosfer sıcaklığının 11 km yüksekliğe kadar düzenli olarak düştüğünü tespit etmiş ulaşabildiği daha yükseklerde ise sıcaklığın sabit kaldığını tespit etmiştir.

1931 yılında ise İsviçreli fizikçi Auguste Piccard (1884-1962) kapalı bir vagon yaptırarak iyonosfer ve kozmik ışınları inceleyebilmek için 16 km'ye kadar balonla çıkmayı başarmıştır.

31 Ocak 2021

Süpersonik Yolcu Uçağı: Concorde

 Londra'dan New York'a 3.5 Saatte Giden Süpersonik Yolcu Uçağı: Concorde


1969'daki ilk uçuşundan, 2003'teki ilk ve son kazasına kadar havacılık camiasına unutulmaz deneyimler yaşatan ve artık aramızda olmayan yolcu uçağı Concorde hakkında bilinmesi gerekenler.

Concorde, rolls royce snecma olympus 593 motoru kullanan ve kullandığı motorunda kendine ait hikayesi olan bir uçak



1947 yılında ilk defa sesten hızlı uçulduğunda sivil havacılığın ilerleyen yıllarda süpersonik hızda uçaklarla yolcu seferleri yapabileceği düşünülmüştü. küçük çaplı da olsa çalışmalar yapılmış. yıllar geçtikten sonra teknolojinin de gelişmesiyle süpersonik yolcu uçağı üretme isteği ortaya çıkmaya başladıkça sesten hızlı yolcu uçağı uçurabilecek motor çalışmaları da derinlik kazanmış. bu şekilde snecma olympus 593 motorunun geçmişi concorde'un ilk uçuşundan 14 yıl daha eskiye dayanmaktadır.

Concorde ile uçuşlardan önce vulcan bombardıman uçağının  bomba yuvasına hava girişi ile birlikte yerleştirilerek uçuş şartlarına karşı verdiği reaksiyon gözlemlenmiş ve çeşitli deneylere tabi tutulmuş. 1969 daki ilk uçuştan sonra concorde' un servise girip yolcu seferlerine başlamasından sonra da olympus motoru vulcan' ın bomba yuvasında test uçuşlarına bir süre daha devam etmiştir.

Concorde ile yolcu taşımaya başlamadan önce motor atlantik aşırı uçuşlarda ve deneylerde türlü dayanıklılık testlerine maruz bırakılmış ve toplam 1000 saatlik uçuştan sonra cıvatalarına kadar sökülerek tüm parçaları tek tek kontrol edilip komponentlerin durumlarının çok iyi olduğu görüldükten sonra onay alabilmiştir. tabi bu onaydan sonra testler devam etmiş. 1976 yılına gelindiğinde 28000 saati concorde nin üzerinde olmak üzere 55000 saatlik bir toplam çalışma süresine ulaşılmış. bu toplam sürenin 8200 saati süpersonik uçuş ile yapılmış.

Bu yıllara yayılan çalışmanın sonucunda, ses hızının iki katında 18.000 metre irtifada yakıt almadan 6750 km mesafe gidebilecek bir motor ortaya çıkmış.

Bu motorun en kötü yanı gürültüsü. hatta concorde sadece hızı ile değil gürültüsüyle de meşhur. motorlar özellikle kalkışlarda çok yüksek gürültü çıkarmaktaydılar. uçağın daha yepyeni olduğu 1976 yılında yapılan ölçümlerde (pndb / perceived noise decibels sistemi ile) 129 db ölçülmüştür, zaman içinde yıpranmaya bağlı olarak gürültünün de arttığını hesap edersek geçtiği yerlerde kilometrelerce alana gürültüsünü yayan bir makine haline geldiğini düşünebiliriz. bazı yerlerde yasaklanmasının sebebi bu. bu arada kıyaslama açısından roketler fırlatılış anında ortalama 180 db ses çıkarırlar.

İlk uçuşunu yaptığı 1969 yılından son uçuşunu yaptığı 2003 yılına kadar teknik sicili sapasağlam ve hiç düşmemiş ama eninde sonunda çok alakasız bir sebep yüzünden film senaryosu gibi bir kazaya karışıp emekli olmuştur.




Bu uçakla yapılan bir uçuş var ki, 1973 yılında ay tutulmasını gözlemlemek için Afrika'yı bir uçtan bir uca sesten hızlı olarak uçmuş ve ay tutulmasını 74 dakika boyunca takip ederek içindeki bilim adamları ve gözlem heyetinin bu tutulmayı gözlemlemelerini sağlamıştır.



Concorde ile ilgili kısa kısa

- Fransa ve İngiltere desteğiyle imalatına başlanıyor.

- İlk süpersonik ticari uçak olarak üretiliyor. (tupolev tu-144 bundan arak)

- İlk uçuşunu 1969 da yapıyor. 

- 100’den fazla sipariş alıyor. 

- Ancak 20 tane üretiliyor (1973’deki petrol krizi sebebiyle) 

- Sadece british airways ve air france tarafından kullanılıyor. 

- İlk ticari uçuşunu 1976’da yapıyor.

- İlk uçuşlarda zarar edilince ceo emriyle yolculara yapılan bir anket yapılıyor. “sizce ne kadar fiyat ödediniz”. yolculuk yapan çoğu aşırı zengin biletlerini kendi almadıkları için tarife fiyatının 3-4 katı tahmin ediyor. cevaplar sayesinde fiyatlar 4 katına çıkarılıyor da biraz nefes alıyorlar…

- Mach 2,02 hızıyla seyrediyor. (deniz üzerinde) 

- Jet türbinlerinde afterburner teknolojisi var.

- Kanatları çok düşük kaldırma kuvvetine sahip (dolayısıyla sürtünme direncine), bu sebeple yüksek açıyla kalkış ve iniş gerçekleştiriyor. iniş plotajı en zor uçaklardan diye kabul ediliyor. 

- Afterburnerlar kalkışta birkaç dakika açık kalıyor ve kapatılıyor. deniz üzerindeyken tekrar açılıyor ve süpersonik hıza çıkılabiliyor. 

- 18.000 metre yüksekten uçuyor, türbülans nedir bilmiyor.(Stratosferde)

- Seyir esnasında diğer ticari uçaklarda buzlanma yaşanırken, Concordumuzda sürtünmeden kaynaklı ısınma yaşanıyor.

- Hatta bu ısınma o kadar önemli ki uçak 25~30 cm genleşmeye uğruyor. 

- Küçük bir tübe sahip, 2+2 oturma düzenli tek koridorlu üretiliyor. 100 yolcu, 9 mürettebat taşıyor. 

- Konfor sıfır (mış).

- Kendinden 2,5 kat fazla yolcu taşıyan ortalama bir uçaktan 4 kat yakıt tüketiyor. (yolcu başına 10 kat diyebilir miyiz? evet)

- Mach hızını geçince yolcular dışarıdan ses duymuyor (doppler etkisi), sadece yapıda oluşan vibrasyonun içeriye etkilerini duyabiliyorlar. 

- Zaman koridorunda uçabildiğinden örneğin yeni yıl saatler boyunca yaşanabilir.  

- Kendine ait marşı olan tek uçak.

- 1986 yılında Türkiye’ye uğruyor. 

- 2000’de ilk ve son kazası gerçekleşiyor. 

- Ayrıca 2000’de düşen uçak, Alain Delon ve George Kennedy'nin Airport'79 filminde kullandığı ve düşürdüğü uçak.

- 2003’te son tarifeli uçuşunu yapıyor. 

- Son tarifeli uçuştan bir ay sonra ünlü yolcularla son kez uçuyor. 

- Dünyanın en karizmatik uçağıdır 

Concorde artık uçmasa bile en azından uçak lastiği üretimi ve teknolojisinin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır

Lastiğin parçalanmasından dolayı, uçağın yanmasına ve düşmesine neden olan kazanın ardından, Concorde lastiklerinde geliştirmeye gitti. ve bu sistem günümüzdeki uçakların çoğunda kullanılıyor.

Lastik, yüksek süratlerde genleşip (genişleyip), geriliyor ve herhangi bir darbede patlamak için daha hassas hale geliyor. bir lastiğin gergin olmaması/ inik olması, patlaması veya kesilmesi için dezavantajdır. Bir bıçakla sert lastiği mi kesmeniz daha kolaydır, yoksa yumuşak, basınçsız lastiği mi?

Bu nedenle, kazadan sonra yeni lastiklerinde farklı bir iç iskelet sistemi, ve iskeletin üstüne oturan formülü açıklanmamış 5 katmanlı bir sarmal kullanılmış. bu sayede yüksek süratte hem lastik aşırı gerilmiyor, hem de çarpan darbelerde artık lastiğin yapısında kullanılan kevlar (kurşun geçirmez yeleklerde kullanılır) 'dan dolayı lastik kesinlikle kesilmiyordu, hatta yapılan testlerde çarpan bıçakları bile kırıyordu.

Kaderini etkileyen kazaya gelince; bugün uçuş teknolojilerini değiştiren uçak kazaları 'ndan öğrendiğime göre daha önce izleyip okuduklarımdan farklı bir senaryo ile düştüğü iddia edildiğini gördüm.

Bu belgeselde ise, başka bir uçaktan yere düşen 2,5 cm'lik bir parçanın, kalkan Concorde 'un lastiğine saplanıp lastiği parçalamasından dolayı, kopan kauçukların tekerleklerin fren sistemindeki elektrik kablolarını kestiğine ve gene lastikten kopan parçaların yakıt tankının delinmesine neden olduğuna işaret ediliyordu. ardından akan yakıtla elektrik kablosunun birlikteliğinin de uçağın yanmasına neden olduğu belirtilmişti.

Kazadan sonra yakıt tankları da kevlarla kaplanmış, lastikler de. daha önce anlatıldığı gibi water deflector 'un konumunun sıkıntılı olduğu doğru olabilir. fakat tek farkla; içinden kopan parçaların motora kaçması değil de yakıt tankını delmesi kazaya neden olmuş olabilir. bir önceki paragrafta anlattığım belgeselde kopan lastik parçalarının, dolaylı yoldan veya direkt water deflector'a zarar vermesi nedeniyle yakıt tankına zarar verdiği belirtilmedi. fakat bugüne kadar anlatılmış teorileri ve bu son duyduğumu birleştirirsek son tespitin doğru olduğu kanısındayım.

27 Ekim 2020

Drone- IHA (insansız hava aracı) Nedir?

image
Drone, İHA (insansız hava aracı) Nedir
İnsansız hava araçları olarak bilinen drone İngilizce erkek arı anlamına gelmektedir. Uzaktan kumanda veya yer istasyonlarıyla kontrolü sağlanabilmektedir. Belirli bir programa göre uçuş sağlayıp görevini tamamladıktan sonra uçuşunu sonlandıran türleri de bulunmaktadır. İlk drone'lar yani ilk insansız hava araçları A. M. Low tarafından 1916 yılında geliştirilmiştir.
Daha sonraki yıllarda 1. ve 2. Dünya savaşlarında çeşitli insansız hava araçları üretilip kullanılmıştır. 2000'li yıllar öncesinde farklı çalışmalar yapan kuruluşlar veya tasarımlarını geliştirmeye çalışan araştırmacı insanlar bulunmaktaydı fakat 2000'li yıllardan sonra adeta insansız hava araçlarına ilgi anlamında patlama yaşanmıştır.
Buna özellikle sivil kullanıcıların artmasının sebep olduğunu söylenmektedir. Günümüzden pek çok alanda kullanılmaktadır. Bunlardan en önde gelen alanı ise, keşif uçuşu yapan drone'lar ile bilgi toplamak için veya terörist gruplara karşı imha amaçlı olarak askeri alanda kullanılmaktadır.  
Teknolojilerin kullanımının yaygınlaşmasının altında gelişen teknolojinin sağladığı imkanla birlikte bazı maliyetli ya da sorunlu işleri aşabilmenin getirisi bulunmaktadır. Bununla birlikte günümüz insansız hava araçlarının getirdiği birçok fayda bulunmaktadır.
İnsansız Hava Araçlarının Faydaları
İnsansız uçakların otonom ya da bir yer istasyonu aracılığıyla kontrol edilebiliyor olması insanlı uçakların uçuş sürecinde gerekli yaşamsal sistemler ve kokpit için gerekli yer ve mürettebatın getirdiği ağırlık yükü bununa birlikte insanlı uçakların manevra ve operasyon kabiliyetinin insan kabiliyetleriyle sınırlanması gibi farklı olumsuz durumların sonucu insansız hava araçlarını daha tercih edilir yapmaktadır.
image
Daha da önemlisi, insansız hava araçlarının zayiat sadece maliyetidir. Tüm dünyada ülkelerin askeri birliklerinde yetiştirilmekte olan en maliyetli personel pilotlardır. Bir pilotun yetişmesi çok büyük maliyetlere karşılık gelir. Bu sebeple hava aracıyla zayiatıyla birlikte yetişmiş personelin de zayi olması ordular için hem maddi hem de kabiliyet olarak büyük kayıptır.
İnsansız Hava Araçları, zayiat maliyetinin düşük olması açısından da orduları cezp etmektedir. Tarihte birçok kez düşman hava savunma unsurlarının oyalanmasında, asıl taarruz unsurlarının ateş hattını geçebilmesi için yem olarak kullanılmasında çok büyük rol oynamışlardır.
2020'li yıllara yaklaşırken çok fazla insansız hava aracı tipi tasarlanmıştır. Bu hal farkı sınıflandırmaları beraberinde getirmiştir. Genel olarak:
Yem (decoy) olarak adlandırılan düşman hava savunma veya savaş uçaklarına karşı yem olarak kullanılarak hedef belirlemede yardımcı olan araçlar Düşmana ait cephe bilgilerini toplayan araçlar yüksek riskli görevlerde kullanılan saldırı kapasitesine sahip araçlar Kargo ve lojistik destek amaçlı araçlar Sivil ve ticari amaçlar için kullanılan araçlar diye sınıflandırılmıştır.
İnsansız hava araçları uçuş menzili ve irtifa mesafesi içerisinde sınıflandırmalar yapılmaktadır. Genel olarak alçak irtifalı insansız hava araçları kullanılmaktadır fakat askeri amaçlı kullanılan iha'lar orta ve yüksek irtifalı araçlardır.

01 Ekim 2020

Zeplin

image

Zeplin, Ulaşım aracı olarak kullanılan itme kuvvetiyle yol almalarını sağlayan motorları ve havada yönlenmesini sağlayan dümenleri olan puro biçiminde ve altında yolcu kabini bulunan güdümlü balonlardır. Omurgalı güdümlü balonların en başarılı yapımcısı olan Kont Ferdinand vonZeppelin adlı Alman güdümlü balonların isim babasıdır.
İlk uçuş
Başarılı olmuş ilk uçuş Fransız mühendis HenriGiffard tarafından 24 Kasım 1852 yılında gerçekleştirilmiştir. Giffard 160 kg ağırlığındaki ve 3 BG’ndeki buhar makinasını 43 metre uzunluğunda ve 12 metre çapındaki , hidrojenle dolu bir torbanın altına takarak Paris’ten havalanıp 30 km uzaklıktaki Trappes’e uçarak gerçekleştirilmiştir.
İlk zeplin 128 metre uzunluğunda ve 11 metre çapındaydı. Alüminyumdan oluşan iskeleti, pamuklu bir bezle kaplıydı. İskeletin içinde hidrojen taşıyan gaz baloncukları vardı. 2 Temmuz 1900’de havalandırılan zeplin, 400 metre yükseklikten uçarak 6 kilometrelik bir yolu 17 dakika 30 saniyede aldı.
Bu ilk zeplinin başarısı üzerine yenileri de üretildi. Özellikle Alman Savaş Bakanlığı zeplin üretimini destekledi. I. Dünya Savaşı sırasında Paris ve Londra zeplinlerle bombalandı.
Atlas aşırı uçuşlara başlayan zeplinler, 52.000 kişiyi Atlas Okyanusu'nun iki kıyısı arasında taşıdıktan sonra, yeni yolcu uçaklarının geliştirilmesi ve büyük kazalar nedeniyle 1950’lere gelmeden üretimden kaldırıldı. Günümüzde sadece ABD’de reklam amaçlı olarak kısıtlı sayıda üretilmektedirler.
Reklam amaçlı zeplin kullanımı
Bugün dünya da en yaygın zeplin kullanım amacıdır. Dünyanın birçok ülkesinde Zeplinler alternatif etkin bir reklâm mecrası olarak kullanılır. Bu konuda GoodYear dünya da öncüdür. Goodyear 2. Dünya Savaşında kendi zeplinleri üretmekteydi. Fakat bir süre sonra Goodyear kendi zeplin üretimini durdurdu. Bugün Kuzey Amerika da ise 3 Goodyear Zeplin birden uçurmaktadır. Zeplinlerin Goodyear`ın bir dünya markası olmasında önemli rol oynadığı söylenir.
Dünyanın birçok büyük (Fortune 500 dâhil) Firmaları bugün bile Zeplin Reklâm kullanmaktadır. Bunlardan biri olan BMW, 2004 senesinde BMW 1 serisinin tanıtımı amaçlı Avrupa turunda (TranseuropeanTour) 1 haftalığına İstanbul’a da gelmiştir. Türkiye zeplinle ilk 1998 yılında Koç Zeplin ile tanışmıştı. Koç Zeplin Amerikan menşeli imalatçı firma AmericanBlimp Corporation (ABC) tarafından imal edilmişti. Modeli A-150 modeliydi, 50m uzunluğundaydı ve Ekim 1998`de Koç`a teslim edilmişti.
Zeplin Reklâmların daha yaygın kullanılmamalarının tek sebebi ise yüksek yatırım maliyeti ve aylık operasyon giderleridir. Zeplinler hangar gerektirir. Helyum ise pahalı bir gazdır. Buna alternatif olarak uzaktan kumandalı zeplinler geliştirilmiştir. Bunlar daha ufak ebatlarda fakat yere daha yakın hava da seyredip reklam verenlerin markalarını teşhir ederler. Radyo kontrollü bu zeplinler de dünya da birçok ülke de hem iç mekân (spor salonları, fuarlar vs) hem de dış mekânlarda (Açıkhava reklâmı) uçurulmaktadır.
Zeplin Reklam amaçlı dünyanın en büyük kumandalı reklam zeplinini Skywork-Media adında bir şirket Türkiye'ye getirmiştir ve 2008 Guinness Dünya Rekorlar Kitabına girmiştir. Yine aynı firma Türkiye`de ilk ve tek kumandalı-zeplin izinlerini almıştır.

image image

27 Eylül 2020

Yolcu Uçakları

Yolcu uçağı, genel anlamda sadece yolcu taşıma amacına yönelik olarak üretilmiş uçak. Yolcuların yanı sıra yolculara ait bagajların ve kısmen diğer malzemelerin nakliyesinde de kullanılırlar. Yolcu uçağı tabiriyle daha çok havayolları tarafından kullanılan yüksek kapasiteli ve performanslı uçaklar kastedilir. Bununla birlikte hafif uçaklar da az sayıda yolcunun çoğunlukla kısa mesafelere ulaştırılmasında kullanılırlar.
Yolcu uçakları zamandan tasarruf sağlaması nedeniyle, özellikle ülkelerarası yolculuklarda sıkça tercih edilen taşıma araçlarıdır.


Tarihçe
Yolcu uçakları 20. yüzyılın başlarından bu yana genişleyen büyük bir sektör olan ticari havacılık sektöründe önemli rol oynar. İlk yolcakları günümüzde ki modern yolcu uçaklarından çok farklıydı. Düzenli tarifeli ilk hava yolcu taşımacılığı 1912'de Graf Von Zeppelin'in "Delag" adlı hava gemisiyle başlamıştı. Bu hava gemisi ilk yolcu uçağı sayıla bilirdi. Bu alandaki asıl etkinlikler I. Dünya Savaşı'ndan sonra başlatıldı. 1919'da Zeplinler gene düzenli seferlere başladı. Ama 1936'da hidrojen gazıyla havalanan 'Hindenburg' adlı hava gemisinin yanması hava taşımacılığında zeplinlerin yerini uçakların almasını hızlandırdı.
1933-1934 arasında, aerodinamik profilli gövdesi tümüyle metalden yapılmış hızlı ve rahat "Boeing 247D"ler "Douglas DC-2"ler ve "DC-3"ler, "Lockheed 10"lar hizmete girdi. ABD'deki ve Avrupa'daki önde gelen havayolu şirketleri uzun yıllar hava filolarını bu uçaklardan oluşturdular.
Kıtalar arası yolcu uçakları 20 yüzyılın başında deniz uçakları ile sürdürüldü. 1930'larda Lufthansa şirketi 12 motorlu dünyanın en büyük deniz yolcu uçağını hizmete soktu. 1935 yıllında Büyük Okyanus hattının açılması ile Pan American Airways 4 Motorlu "Martin M-130" deniz uçaklarını, 1938'de de daha büyük "Boeing 314 Clipper"ları sefere soktu.
Deniz uçakları oldukça karlı ticari taşıtlar olarak uzun süre kullanıldı ama 1950'lerde başlıca havayolu şirketleri uçuşlarını daha ekonomik ve daha uygun kara türü uçaklara yapmaya başladılar.
İkinci dünya savaşı sonrası yapılan bütün yolcu uçakları pervaneli ve merkezden çevreye doğru düzenlenmiş hava soğutmalı motorlarla donatılmıştı. 1950 ortalarında itibaren yolcu uçakları daha modernleşti ve jet motorlu yolcu uçakları yapılmaya başlandı. Bunların ilk örneği 1958'de hizmete giren "Boeing 727" dir.
Bu gelişmeler sadece batı ülkeleri ile sınırlı değildi. Sovyet Rusya'da 120 ile 220 yolcu kapasiteli Tupolev "Tu-114" yolcu uçaklarını devreye soktu.
1960'ların sonlarında daha büyük uçaklar devereye konuldu. Uzun yolcu uçağı "DC-8" ve "Boeing 727" lerin yanı sıra yolcu kapasitesini artırmaya yönelik geniş gövdeli jet uçakları hizmete girdi.
Modern yolcu uçakları
21 yüzyılda yolcu uçaklarıda yolcu kapasitesini artırmaya yönelik geniş gövde şeklinde tasarlanmaktadır. Buna en güzel örnek "Airbus A380". "Airbus A380" 853 yolcu kapasiteli "Rolls-Royce Trent 900" gibi çok geliştirmiş motora sahip ve her türlü modern teknoloji donatılmış uçaklardır. Aynı prensibi Rus yapımı yolcu uçakları izlemektedir.



Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!