Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

Loading...
LÜTFEN KULAK VERİN "COVİD" TEHLİKELİDİR

















SON YAZILAR :
Loading...


Ülkeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ülkeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Eylül 2021

Belize

Belize, Orta Amerika'nın kuzeydoğu kıyısında bir Karayip ülkesidir. Kuzeyinde Meksika, batı ve güneyinde Guatemala, doğusunda ise Karayip Denizi yer almaktadır. Yüz ölçümü 22.970 km² ve nüfusu 2020 verilerine göre 419.199'dur. Ülke toprakları doğu-batı ekseninde 110 km, kuzey-güney ekseninde ise 290 km uzunluğundadır. Orta Amerika'nın en düşük nüfusa ve nüfus yoğunluğuna sahip ülkesidir. Buna karşın yıllık %1,87'lik nüfus büyüme hızı Belize'yi Batı Yarımküre'nin en hızlı kalabalıklaşan ülkelerinden biri yapmaktadır.

MÖ 1500 ile MS 300 yılları arasında Belize toprakları Maya Uygarlığı'nın yayılışına şahitlik etti. Maya hakimiyeti 1200'lere kadar sürdü. Avrupa'yla ilk temas 1492'de Kristof Kolomb'un Honduras Körfezi seferi ile gerçekleşti. Avrupalıların bölgeyi keşfi 1638'de Britanyalıların bölgeye yerleşmeleriyle başladı. Belize, Britanya'nın kazandığı 1798 St. George's Caye Savaşı'na dek Britanya ve İspanya arasında ihtilaf konusu oldu. 1840'da Britanya Hondurası ismiyle koloni haline getirildi, 1862'de de taç kolonisi ilan edildi. Ülke Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını 1981'de kazanmıştır.

Belize tarihî zenginlikleri nedeniyle farklı dil ve kültür özelliklerini barındıran karmaşık bir topluma sahiptir. Orta Amerika'da resmi dili İngilizce olan tek ülkedir, bu dil temelli Belize Kreolü halkın üçte biri kadarı tarafından konuşulur ve ulusal dil olarak benimsenmiştir. Nüfusun yarıdan fazlası çokdilli olup İspanyolca en yaygın ikinci dildir. Belize iki milli günün kutlandığı Eylül Şenlikleri, ülke kıyıları boyunca uzanan mercan resifi ve Punta müziği ile tanınmaktadır.

Belize'nin karasal ve sucul tür zenginliği ile ekosistem çeşitliliği Orta Amerika Biyolojik Koridoru'nda küresel öneme sahiptir. Ülke hem Orta Amerika hem de Karayip ülkesi olarak değerlendirilir ve her iki bölgeyle de güçlü bağları bulunmaktadır. Karayipler Topluluğu (CARICOM), Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) ve Orta Amerika Entegrasyon Sistemi (SICA) üyesidir. Ayrıca Orta Amerika'daki tek İngiliz Milletler Topluluğu bölgesidir: Belize Kraliçesi ve devlet başkanı kabul edilen II. Elizabeth, Belize genel valisi tarafından (günümüzde Froyla Tzalam) temsil edilmektedir.

Tarihi

İlk zamanlar Maya topraklarının bir parçası olan Belize'ye Amerika'nın keşfinden sonra 1500'lerde ilk yerleşen İspanyollardır.

1600'lü yılların ortasında İngilizler yerleşmişler ve tabii kaynaklarını Avrupa'ya taşıdıkları gibi Afrika'dan insanları getirerek köle olarak kullanmışlardır. 1860 senesinde tamamen İngilizlerin sömürgesi olan Belize, Britanya Hondurası olarak biliniyordu.

1964 senesinde içişlerinde bağımsızlık kazanan Belize, 1980'de Birleşmiş Milletler Teşkilatının denetimi altında yapılacak bir referandumla kendi yönetim şeklini seçme şansına sahip oldu. Yapılan referandum neticesinde 21 Eylül 1981 tarihinde tam bağımsızlığını ilan etti. Guatemala buna karşı çıktı ve Belize üzerinde hak iddia etti. Bunun üzerine, Guatemala tehdidine karşı ülkenin savunması İngilizlere verildi. 1984'te İngiliz birliklerinin çoğu ülkeden çekildi.

Coğrafya

Küçük bir ülke olan Belize'nin fizikî yapısı, genel olarak iki bölüme ayrılır: Kuzeyde ovalık bölge ve güneyde dağlık ve ormanlarla kaplı bir bölge vardır. Doğusunu çevreleyen Karayip Denizinin kıyı kesimleri mercan adacıklarıyla çevrilidir. Kuzeydeki verimli alüvyon ovaları, memleketin en büyük ve önemli akarsuyu olan Belize Nehri ve kolları olan küçük derecikler tarafından sulanır. Kuzeydeki ovalar alçak ve bazı bölümleri bataklıklarla kaplıdır. Güneydeki Maya dağlarındaki en yüksek yer 1122 m yükseklikte Victoria tepesidir. Kıyıdan iç kesimlere doğru gidildikçe dağların yüksekliği azalır. Önemli bir göle sahip olmayan ülkede herhangi bir yayla mevcut değildir.

Belize'de tropikal bir iklim hâkimdir. Senelik sıcaklık 12 oC ile 33oC arasında değişir. Senenin en sıcak ayları Şubat ve Mart aylarıdır. Bol yağış alan ülkenin bölgelere göre yağış dağılımı oldukça farklıdır. Meksika'ya yakın olan bölgelerde senelik yağış ortalaması 2000 mm iken, güney bölgelerinde bu ortalama 4500 milimetreyi bulur. Genellikle, Kasım aylarında meydana gelen fırtınalar ve kasırgalar ülkede büyük hasarlar meydana getirirler. Bu fırtınaların meydana getirdiği hasar sebebiyle daha önceleri Belize City'de olan başşehir, 1961 senesinden sonra iç kısımlardaki Belmopán'a nakledildi.

Tabii kaynaklar bakımından zengin değildir. Özellikle güneydeki dağlık kesim gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlara gidildikçe gür ormanlar yerini savanlara bırakır. Ülkedeki bu gür tropik ormanlarda puma, jaguar, timsah, maymun, çeşitli tropik bölgelere has kuşlar ve hayvanlar yaşar. Belize'de maden mevcut değildir.

Nüfus, sosyal ve siyasî hayat

Ülkede nüfusun çoğunluğunu Afrika asıllı siyahlar oluşturmaktadır. Ülkenin batı ve kuzey kesimlerinde yerlilerle İspanyolların karışımı olan melezler yaşar. Güney kesimlerinde ise, Maya soyundan gelen halk çoğunluktadır. Kendilerine has kültür ve geleneklerini kaybetmemiş olan bu Maya asıllı yerli halk ayrı bir lisan kullanmaktadırlar. Halkın çoğunluğu ise Kreolce denen İngilizce kökenli bir dil kullanmaktadırlar. Halkın büyük bir kısmı Katolik olup, Protestanlar ve Anglikanlar da vardır. Az sayıda Müslüman da bulunmaktadır. Halkın çoğu sahil kenarlarında yaşar.

6 ile 14 yaş arası öğrenimin mecburi olduğu Belize'de orta öğrenim yapan oldukça azdır. Okuma-yazma oranının %93 olduğu ülkede, Belize City ve Corazal’da yükseköğrenim yapmak mümkündür. Birkaç tane haftalık gazetesi bulunan ülkede günlük gazete ve TV istasyonu bulunmamaktadır. Liman şehri olan ülkenin en büyük şehri Belize City dışındaki şehirleri büyük kasaba niteliğindedir. Yolların kenarlarında yapılan evlerde yaşayanlar küçümsenemeyecek çoğunluktadır.

Parlamenter bir rejimle idare edilen ülkede parlamentoda çoğunluğu sağlayan partinin başkanı başbakan olarak ülkeyi yönetir. Ülke tam bağımsızlığını kazanmasına rağmen İngiliz Milletler Topluluğu üyesidir. Ülkedeki siyasi partiler PUP (1954) ve UDP (1974).

Ekonomi

Ekonomisi tarıma dayalı olan ülkede, ziraat, kuzeydeki ovalarda şekerkamışı ekimi şeklinde yapılmaktadır. Portakal, muz, greyfurt yetiştirilmektedir. Ormanlardan elde edilen kereste, çiklet imalatında kullanılan Manilkara zapota ağacı zamkı, tekstil boyacılığında kullanılan bakkam ağacından elde edilen boya, şekerkamışı ve şeker ülkenin başlıca ihraç mallarıdır. Gıda sanayi, kereste sanayi ve giyim diğer faaliyetlerdir. Ülkedeki Çinliler ticarette önemli paya sahiptir.

2872 km’lik bir karayolu ağına sahip olan ülkede, uluslararası bir havaalanı bulunmaktadır. Ülkede 1 Amerikan doları 2 Belize dolarına eşittir. 2000 yılı ihracatı 194 milyon dolar, ithalatı ise 750 milyon dolardır.

25 Ağustos 2021

Uruguay

Uruguay resmi adıyla Uruguay Doğu Cumhuriyeti (İspanyolca: República Oriental del Uruguay), Güney Amerika'nın güneydoğusunda bulunur.

 


Uruguay, Portekiz ile İspanya ve daha sonra Arjantin ve Brezilya arasında dört yönlü bir mücadelenin ardından 1811 ve 1828 yılları arasında bağımsızlığını kazandı.

Batı ve güney batısında Arjantin, kuzeyi ve kuzeydoğusunda Brezilya bulunan ülke yaklaşık 176.000 kilometrekarelik bir alana sahiptir. Coğrafi olarak Surinam'dan sonra Güney Amerika’ın en küçük ülkesidir. Nüfusu 3,51 milyon Uruguay’da, başkent Montevideo yaklaşık 1,8 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktadır.


Uruguay günümüzüde İGE, GSYİH büyümesi, inovasyon ve altyapı açısından Arjantin ve Şili’den sonra kıtadaki en iyi üçüncü ülkedir. Kürtaj, eşcinsel evliliği, esrar üretimini, satışını ve tüketimini yasallaştırma politikasını kabul eden, dünyada sosyal açıdan en ilerici olan ülkelerden biri olarak kabul edilir.

Tarih

Uruguay 1516 yılında İspanyol Juan Diaz de Solis tarafından keşfedilmiştir. Ülke halkını o zamanlar Charrua yerlileri meydana getiriyordu. 1624’ten itibaren İspanyollar ülkeye yerleşmeye başladı. On sekizinci yüzyılda Uruguay İspanya’nın Rio de la Plata genel valiliğine bağlandı. 1811’de Josè Gervasio Artigos liderliğinde bağımsızlık hareketleri başladı.

25 Ağustos 1928’de Uruguay bağımsızlığını elde etti. Bundan sonra ülkede Coloradolar (İspanyolca kırmızı renk) olarak bilinen liberaller ve Blancolar (İspanyolca beyaz) olarak bilinen muhafazakarlar arasında siyasi çekişme başladı. Colorado-Blanco çatışması ülkeyi 1839-1851 yılları arasında iç savaşa sürükledi. 1852’de Coloradolar iktidarı ele geçirdiler. Uruguay 1865-1870 yıllarında Paraguay’a karşı Brezilya ve Arjantin’le ittifak yaparak kanlı bir savaşa girdi. Paraguay’ın yenilmesi ile Uruguay’ın kontrolu Coloradolara kaldı. On dokuzuncu yüzyılın son bölümünde, çoğunlukta...




Her ne kadar Uruguay’da uzun zamandan beri Komünist Partisi varsa da, bu parti 1960 ve 1970 yılları arasında işçi hareketlerini yönlendirmeye başladı. Ekonomik durgunluk, enflasyon, sel baskınları ve 1967’deki kuraklık ve 1968’deki genel grev hükumeti devalüasyon, fiyat ve ücret kontrolü yapmaya zorladı. Tuparmarolar (solcu gerillalar) 1970 yıllarında tedhiş hareketlerini artırdılar. Şiddet eylemleri devam ederken başkan Juan Maria Bordaberry, 20 Şubat 1973’te askeri idareyi kabul etti. Temmuz ayında Kongreyi feshederek yerine Devlet Konseyini kurdu. 1974 yılında askerler sıkı baskı tedbirleri kullanarak Tupamaroları tamamen sindirdiler. 1976’da başkan Bordaberry askerler tarafından azledildi. 1980’de askeri rejim normal düzene geçmek için yeni bir anayasa hazırladı. Bu anayasa Kasım 1980’de halk oylamasına sunulduğunda kabul edilmedi. 1981’de General Gregorio Alvarez başkan olarak iktidarı ele aldı. 1981’den sonra çok partili parlamenter sisteme geçiş için hazırlıklar başladı ve 1984’te yapılan seçimlerde. Julio Maria Sanqulmetti başkan seçildi. Yüksek dış borçlar, ekonominin rayına oturtulmasına mani oldu.

Coğrafya

Kuzeydeki yüksek araziler hariç, Uruguay toprakları dalgalı, yeşillik ovalar ve alçak tepelerle kaplıdır. Kuzey dağlık olmakla birlikte ülkenin en yüksek noktası olan Cerro Mirador (540 m) güneydedir.

Uruguay akarsular bakımından oldukça zengindir. Fakat çoğu, Negro ve Uruguay nehirleri hariç kısa olup, ulaşım bakımından büyük bir önem taşımaz. Doğuda Mirim Gölü, ülkeyi Brezilya’nın güney kıyı ucundan ayırır.

Yaklaşık Uruguay’ın dörtte üçü otlaklarla kaplıdır ve sadece % 3’ü ormanlıktır. Ormanlar palmiye, meşe, sedir, manolya, söğüt ve aksalkım gibi ağaçları ihtiva eder. Amerikan devekuşu, geyik, tilki, susamuru ve ayıbalığı ülkenin başlıca vahşi hayvanlarıdır. Belli başlı yeraltı zenginlikleri mermer ve granittir.

İklim

Uruguay’da ılıman bir iklim hüküm sürer. Sıcaklık ortalaması Ocak ve Şubat aylarında 22 °C, Temmuz aylarında 10 °C’dir. Yağmur en fazla Nisan ve Mayıs aylarında yağar. Yıllık yağış miktarı yaklaşık 890 mm civarındadır. Yaz aylarında sık sık fırtınalar olur. Mayıstan ekime kadar sis yaygın olarak görülür. Fakat nadiren bütün gün boyunca devam eder.

Ekonomi

Ülke topraklarının büyük bölümü otlaklarla kaplı olduğundan hayvancılık gelişmiştir. En çok sığır ve koyun yetiştirilir. Ülke topraklarında yetiştirilen belli başlı bitkiler; mısır, buğday, turunçgil meyveleri, pirinç, yulaf ve keten tohumudur.

Ülkede tarımla ilgili olarak, et paketleme, yün, sanayi, şeker sanayii ve un fabrikaları yer alır. Küçük çapta mühendislik ve elektrik malzemeleri firmaları ve kimya tesisleri vardır. Ayrıca küçük çelik ve alüminyum için hadde fabrikaları bulunur. Uruguay’da bilinen petrol veya maden kömürü yatakları mevcut değildir. Bundan dolayı ısıyla çalışan tesisler ve motorlu araçlar tamamen yakıt ithalatına bağlıdır.

Karayollarının uzunluğu 52.000 km olup, bunun 11.960 km’si asfalttır. Demiryolu ağı yaklaşık 3000 km’dir. Montevideo’da büyük bir milletlerarası havaalanı vardır.

İhraç mallarının başlıcaları et ve et ürünleri, yün, tekstil ürünleridir. Hammaddeler ve makinalar imalat sanayi için ithal edilen belli başlı mallardır. Hidroelektrik zenginlikleri artmasına rağmen, ülke petrol ithalatına bağımlı olmaya devam etmektedir. Ticaret yaptığı ülkelerin başlıcaları Brezilya, ABD, Arjantin, Irak ve Birleşik Almanya’dır.

Nüfus

3.017.000 nüfuslu Uruguay’da halkın büyük bölümü (% 83) şehirlerde yaşar. Nüfusun yarıya yakın kısmı (1.260.000) başkent Montevideo’dadır. Salto ve Montevideo dışında başka nüfusu 100.000’i aşan şehir yoktur. Diğer önemli yerleşim merkezleri Paysandu, Mercedes ve Fray Bentos’tur. Bu kentlerin hepsi Uruguay Nehri’nin kenarına kurulmuştur.

Uruguaylıların çoğu son yüzyıllık bir dönemde Avrupa’dan göç edenlerin soyundan gelir. Bunların çoğu İspanyol ve İtalyan asıllıdır. Ayrıca bir miktar Alman, Doğu Avrupa ve İngiliz asıllı vardır. Avrupa asıllılar nüfusun % 89’unu teşkil eder. Geri kalan nüfusun % 9’u melez, % 2’si Afrika asıllıdır. Ülkenin resmi lisanı olan İspanyolca herkes tarafından konuşulur.

İlköğretim mecburi olup, halkın % 94’ü okuma-yazma bilmektedir. Ülkede iki üniversite bulunmaktadır. Çoğu Latin Amerika ülkelerinin aksine Uruguay’da çok düşük bir nüfus artışı görülür.


Sıra

Şehir ismi

Departman

Nüfus

1

Montevideo

Montevideo

1,304,687

2

Salto

Salto

104,011

3

Ciudad de la Costa

Canelones

95,176

4

Paysandú

Paysandú

76,412

5

Las Piedras

Canelones

71,258

6

Rivera

Rivera

64,465

7

Maldonado

Maldonado

62,590

8

Tacuarembó

Tacuarembó

54,755

9

Melo

Cerro Largo

51,830

10

Mercedes

Soriano

41,974

11

Artigas

Artigas

40,657

12

Minas

Lavalleja

38,446

13

San José de Mayo

San José

36,743

14

Durazno

Durazno

34,368

15

Florida

Florida

33,639

16

Barros Blancos

Canelones

31,650

17

Ciudad del Plata

San José

31,145

18

San Carlos

Maldonado

27,471

19

Colonia del Sacramento

Colonia

26,231

20

Pando

Canelones

25,947



República Oriental del Uruguay  (İspanyolca)
Uruguay Doğu Cumhuriyeti
bayrağı
Bayrak
{{{arma_açıklaması}}}
Arma
Slogan
Libertad o muerte  (İspanyolca)
"Ya özgürlük ya ölüm"
Millî marş
Himno Nacional Uruguayo  (İspanyolca)
haritadaki konumu
Başkent
ve en büyük şehir
Montevideo
34°53′G 56°10′B
Resmî dillerİspanyolca
Etnik gruplar 
(2016)
  • %92 Beyaz
  • %5 Mestizo
  • %3 Siyahi
DemonimUruguaylı
HükûmetÜniter başkanlık cumhuriyeti


Yasama organıKongre
• Üst meclis
Senato
• Alt meclis
Temsilciler Meclisi
Bağımsızlık 
Brezilya İmparatorluğu'ndan
• İlan
25 Ağustos 1825
• Tanınma
27 Ağustos 1828
• İlk Anayasa
18 Temmuz 1830
Yüzölçümü
• Toplam
176.215 km2 (68.037 sq mi) 
• Su (%)
1,5
Nüfus
• 2019 tahminî
3.530.912 
• 2011 sayımı
3.390.077
• Yoğunluk
19,8/km2 (51,3/sq mi)
GSYİH (SAGP)2021 tahminî
• Toplam
83,17 milyar $
• Kişi başına
23.474 $
GSYİH (nominal)2021 tahminî
• Toplam
55,46 milyar $
• Kişi başına
15.653 $
Gini (2017) 39.5
orta
İGE (2019)artış 0.817
çok yüksek 
Para birimiUruguay pesosu (UYU)
Zaman dilimiUTC-03:00 (UYT)
• Yaz (YSU)
UTC-02:00 (UYST)
Trafik akışısağ
Telefon kodu+598
ISO 3166 koduUR
İnternet alan adı.uy
 


25 Temmuz 2021

Fas

Fas (Arapça: المغرب El-Mağrib, Berberice: ⵍⵎⵖⵔⵉⴱ, telaffuz: l-Meġrib, "Batı"), resmî olarak Fas Krallığı  (Arapça: المملكة المغربية, telaffuz: El-Memleket'ül-Mağribiyye; Berberice: ⵜⴰⴳⴻⵍⴷⵉⵜ ⵏ ⵍⵎⵖⵔⵉⴱ, telaffuz: Tageldit n l-Meġrib), Kuzey Afrika'da yaklaşık olarak 32 milyon nüfusa ve 720,000  km² yüz ölçümüne sahip bir ülkedir. Başkenti Rabat ve en büyük şehri de Kazablanka'dır. Fas'ın, Atlantik Okyanusu'dan, Cebelitarık Boğazını çevreleyip Akdeniz'de son bulan uzun bir sahil şeridi vardır. Doğudan Cezayir, Kuzeyden İspanya (boğaz boyunca bir denizden bir sınır ve Ceuta ile Melilla adlarında iki küçük özerk şehir), güneyden de Moritanya ve Batı Sahra ile komşudur.

 


Fas; Afrika Birliği'nin, Arap Ligi'nin, Büyük Mağrip Birliği'nin, Frankofoni'nin, İslam Konferansı Örgütü'nün, Akdeniz Diyaloğu grubunun ve G-77'nin üyesidir.

Etimoloji

Tam Arapça ismi El-Memleke El-Mağribiyye (Batı Krallığı)'dır. Genellikle El-Mağrip (Batı) ismi kullanılır. Tarihî referanslarda, ortaçağ Arap tarihçileri ve coğrafyacılar, Fas'ı El-Mağrip el Aqşá (En Uzak Batı) olarak anmışlardır. Aynı şekilde Cezayir için El-Mağrib al Awsat (Orta Batı) ve Tunus için de El-Mağrip al Adna (Yakın Batı) denmiştir.

 


"Morocco" kelimesi; Latince'deki "Morroch" kelimesinden gelir. Morroch, Latince'de Murabıtlar ve Muhavvidler'in başkentleri olan Marakeş'e verilen isimdir . İranlılar "Marrakech" ve Türkler de antik İdrisî ve Marinî başkent Fes'ten dolayı bu ülkeye Fas demişlerdir.

Marakeş ismi büyük ihtimâlle Berberice'de Tanrı'nın Toprakları anlamına gelen Mur-Akush kelimesinden gelmektedir.

Tarihçe

Tarihöncesi ve Antik dönem

Bugünkü Fas topraklarındaki ilk yerleşimler Cilalı Taş Devri'ne tarihlenen MÖ 8000 yıllarından kalma, Capsian kültürüne ait kalıntılara aittir. Kalıntılar, o devirde Fas'ta büyük bir kuraklık yaşandığını göstermektedir.

Birçok teorisyen, Berberîlerin ataları olarak kabul ettikleri Amazigh adında bir halkın bu devirde var olduğuna inanır. Büyük ihtimalle, bu halkın Fas topraklarına gelişi ve bu topraklarda tarımın başlaması aynı tarihlerdir. Daha sonraları, klasik dönemde Fas, Mauretania olarak anılmaya başlanmıştır.

Kuzey Afrika ve Fas, Akdeniz uygarlığına erken klasik dönemde Fenikeli tüccarlar ve koloniler sayesinde -oldukça yavaş ve geç- dahil olmuştur. Fenikelilerin gelişiyle, Akdeniz'in bu stratejik köşesi Roma'nın ilgi alanına girmiş ve kısa süre sonra da bu bölge Mauretania Tingitana adıyla Roma'ya dahil olmuştur. 5. yüzyılda bölge Vandallar ve Vizigotların eline geçti. Bunu, Bizans idaresi izledi. Ancak hiçbirisi, Fas'ın yüksek dağlarındaki Berberîleri hüküm altına alamadılar.


Orta Çağ

Müslümanların Mağrip'i ele geçirmesi 7. yüzyılda meydana geldi. Emevîler gücünün doruğundayken, Fas'taki ilk ele geçirmeyi Şam Emevileri'nin hizmetindeki bir komutan olan Ukba ibn Nafi komutasındaki İslam ordusu yaptı. 670 yılındaki bu ilk ele geçirmenin ardından Ukba ibn Nafi'nin halefleri ilerleyen dönemde Fas'ın tamamını kontrolleri altına aldılar ve 683 yılında ülkeye "Maghreb al Aqsa" (En Uzak Batı) adını verdiler. Uygulanan asimilasyon yaklaşık olarak bir asır sürdü.

Fas'ın Arap ve İslam hâkimiyetine girmesinden sonra, yedinci asır boyunca, Arap kültürünün etkisi altında kalmış olan Berberîlerin büyük çoğunluğu; Arapların kıyafet geleneklerini, kültürlerini ve İslam dinini benimsediler. Devletlerini bu kültüre göre şekillendirip, ilk örneklerini Nekor ve Bergavata devletleriyle verdiler. Ancak bu devletlerin kuruluşları beraberinde uzun iç savaşları da beraberinde getirdi. İdrisî Hanedanı'nın kurucusu olan İdris ibn Abdallah, ülkenin Bağdat'taki Abbasi halifeleriyle ve Endülüs Emevîleriyle olan bağını kopardı ve yollarını ayırdı. İdrisîler Fes şehrini alıp, bu şehri başkent haline getirdiler ve Fas bir bilim kültür merkezi ve bölgesel bir güç haline geldi.

İdrisîler'in ardından Arap göçmenler Fas'taki politik güçlerini yitirdiler. Berberîler yönetimleri şekillendirmeye başladılar ve yeniden ülkenin hakim gücü haline geldiler. Fas, bu Berberî yönetimleri zamanında belki de tarihteki en parlak dönemini yaşadı. Arap İdrisîler 11. yüzyılda tehcir edildiler. Murabıtlar, Muvahhidler, daha sonra Marinîler ve son olarak Saadîler; Kuzeybatı Afrika'nın büyük bölümünü, Müslüman İberya'yı ve Endülüs'ü içine alan büyük devletler kurdular.


Alevî Hanedanı idâresi (1666-1912)

Saadîler'in ardından Alevî Hanedanı yönetime geldi. Bu sıralarda Fas, İspanya ve Osmanlı'nın nüfuz mücadeleleri ile baskılarına mâruz kalıyordu. Alevî Hanedanı kısa süre için, kendisinden önce gelen hânedanlara nazaran daha küçük bir alanda, sessiz bir zenginlikte hüküm sürdüler ve pozisyonlarını korudular. 1684 yılında Tanca'yı ilhâk ettiler. Hânedanın başındaki İsmail ibn Şerif, yerel güçlere karşı birleşik bir krallığı savundu ve bunu da gerçekleştirdi.


Avrupalı nüfûzu

15. yüzyılda, Atlantik kıyılarındaki başarılı Portekiz saldırı ve istilâları Fas'ı derinden etkilememişti. Napolyon Savaşları'nın ardından gittikçe İstanbul'dan bağımsız hareket etmeye başlayan Mısır ve Kuzey Afrika ile Beylerin hükmü altındaki korsanlar Avrupa için kolonicilik bakımından cazip hale geldiler. İlk olarak Fransa, 1830'lu yılların başlarında Fas ile ciddi şekilde ilgilenmeye başladı. Birleşik Krallık'ın Fas'taki Fransız nüfûzunu 1904 yılında tanıması Alman İmparatorluğu'nu kızdırdı. Haziran 1905 krizi Algeciras Konferansı'nda çözüldü. Buna göre, 1906 yılında Fransa'nın özel durumu tanındı ve Fas'ın geleceği Fransa ile İspanya'nın ortak kararlarına bırakıldı. İkinci Fas Krizi Berlin tarafından çıkarıldı ve Avrupa büyük güçlerinin arasını açtı. Krizin ardından imzalanan Fes Antlaşması'yla Fas tam olarak bir Fransız sömürgesi haline geldi ve Kuzey ile Güney Sahra sınır bölgeleri İspanya'ya bırakıldı.

Modern dönemler

1963'te Cezayir'in Atlas okyanusuna bir çıkış koridoru istediği için Fas ile Cezayir arasında La guerre des sables diye bilinen ve beş ay süren Kumlar Savaşı yaşandı.

Coğrafya

Fas, Afrika'nın kuzeybatısında bir ülkedir. Atlantik okyanusu kıyıları Cebelitarık boğazı ile Akdeniz kıyılarını ayırır. Güneyinde tartışmalı Batı Sahara bölgesi ile güney ve güneydoğusunda Cezayir bulunmaktadır. Batısında atlantik kıyılarına yakın Kanarya adaları ve Madeira Adaları bulunmaktadır. Kuzeyinde Cebelitarık İspanya'yı Fas'tan ayırır.

Başkenti Rabat'tır. Büyük şehirleri Kazablanka, Agadir, Fez, Marakeş, Meknes, Tetouan, Tanca, Oujda, Ouarzazate ve Laayoune'dir (Batı Sahra).


Yer şekilleri

Afrika'da bulunan sıra dağ dizisi olan Atlas Dağları kıtanın kuzeybatısında Fas'tan başlayarak, Cezayir ve Tunus ülkelerine uzanır. Dağlar Fas'ın üçte ikisini kaplar ve yüksek doruklara erişir. 4.000 metreyi geçen dorukları bulunur. Cebel Toubkal, ülkenin en yüksek noktası, 4.167 metredir. Fas'ta 4 ana dağ sırası bulunur; Atlas Dağları (Yüksek Atlas, Sahra Atlasları ve Orta Atlaslar) ve Rif Dağları.

Kuzeydeki ilk sıra Akdeniz'e sınır oluşturur. Cebel Tihithin ile 2.456 metrelik doruğa ulaşır. Rif Sıradağları bu bölgede sıralanır. Orta Atlaslar, Fas'ın su kuleleri olup doğudaki çorak düzlüklerle batıdaki verimli arazileri birbirinden ayırır. Doğuya doğru 3.100 metreyi geçen doruklar (örneğin Cebel Bou Naceur) bulunmakta. Batıda yükseklikler azalarak platolara ve düzlüklere izin verir. Güneyde Yüksek Atlaslar ile sınırlanır. Ülkedeki en önemli dorukları şöyledir:

Dağ sıraları ve dorukları
DağDorukYükseklik
Rif dağlarıTdeguen doruğu2.465 m
Orta AtlaslarBonasr doruğu3.326 m
Boiblan doruğu3.190 m
Yüksek AtlasToubkal doruğu4.165 m
Component doruğu4.071 m
Küçük AtlaslarLeem doruğu2.531 m
Kaynak: Fas Resmi internet sitesi (Arapça)














Ovalar genellikle Rif ve Atlas sıradağları arasında kalan bölgede bulunmaktadır. Sebou Havzası 36.000 km² yüz ölçümü ile alçak platoları, nehirleri, tepeleri ve verimli ovaları ile burada bulunur. Garb ovasında şeker pancarı, pirinç, şeker kamışı ve tütün yetiştirilir ve bu ova içindeki mantar meşesi ve okaliptüs işletmelerinin olduğu Maâmora ormanı ile diğerlerinden ayrılır.

Geniş düzlükler ve fosfat platoları Kongo DC sınırına kadar uzanır. Şaouya, Dukkala ve Tadla ovalarına Orta Atlas sıradağları sırtlarında bulunur. Daha güneydeki Haouz ovasına, Marakeş yakınlarında, Souss ovasına okyanus, Yüksek Atlaslar ve Orta Atlaslar arasındaki üçgende rastlanılır. Kuzeyde Lukos, Nekkor, Trifa, Ouergha, Baht, Inaouen gibi daha küçük ova ve verimli vadileri de bulunmaktadır.

Güneyde, Erg Çebbide, Cezayir sınırı yakını, Fas'ın taş ve kumla kaplı en büyük bölgesidir. Burada kumulların yüksekliği 200 metreye ulaşmaktadır.


Su

Fas su kaynakları, Dünya su kaynakları endeksi ortalamasına göre (ortalama 9,1'e göre), su kaynaklarında 5,4 puanla ve su zenginliği endeksine göre 46. sırayla, orta ila zayıf arasında addedilir.. Toplam yenilenebilir su kaynağına göre sıralandığında yıllık 20~23 milyar m³lük hacimle 174 ülke arasında 114. sırada yer alır ve temiz su kaynağında yıllık 12,6 km³'lük hacimle de 41. sırada yer alır.

Bitki örtüsü

Ağırlıklı olarak Akdeniz bitki örtüsü karakteri gösterir. Dağlık bölgeleri ağaçlara, (ardıç, meşe, sedir vd.) ve diğer dağ bitkilerinin büyümesine olanak verir. Ovalarında zeytin, sakız ağaçları yetişir. Ayrıca Atlas dağları ağaçların büyümesi için uygun ortama olanak sağlamaktadır. İç bölgelerde Alafh ve Binalşibh'de ağaçlara ev sahipliği yaparken ve güney bölgelerde ise vahalar palmiye ağaçlarının büyüme için ideal yerlerdir.

Fas çölleşme sorunu yüzünden yılda 31 hektarlık ormanlık alanını kaybetmektedir. Sorun sadece güney bölgelerinde değil, kuzeyde de sarî olup sadece 1920 yılından bu yana kuzeydeki orman alanlarının yarısından fazlasını kaybetmiştir, özellikle 1951 (yüzbin hektar) ile 1992 (altmış bin hektar)arasındaki dönemde. Güneyde ise kumlar280 bin hektarı süpürdü ve sadece Fas'ta mevcut olan pek çok türün de dahil olduğu 1500 bitki nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.


Siyaset ve yönetim

2011 başlarında meydana gelen demokrasi ayaklanmalarından Fas da etkilenmiş, halkın idareye karşı rahatsızlıkları çeşitli yürüyüş ve gösterilere sebep olmuştur. 20 Şubat 2011'de Rabat'ta yapılan (katılımında Facebook gibi İnternet sitelerinin de etkisinin olduğu) büyük mitingden sonra Kral Muhammed El-Hamis (VI. Muhammed) halka yaptığı ilk ulusa seslenişle reform sözü vermiştir. Kral Muhammed, komisyonun başkanlığına Abdüllatif Menuni'nin getirildiğini, Menuni'nin haziran ayına kadar kendisine anayasa reformu önerilerini sunacağını kaydetmiştir. VI. Muhammed anayasada reform sözünü tutmuş, yapılan reformla yetkilerinin devrini referanduma sunmuştur. Halkın Krala karşı büyük saygısının olmasının nedeni babası II. Hasan'dan sonra baskıcı rejime son vermesi ve İslam peygamberi Muhammed'in soyundan gelmesidir. (Kazablanka'daki II. Hasan Camii'nde altından yapılan levhada şeceresinde gösterilmektedir)

İdari yapılanma

Fas idari olarak 16 bölgeye ve altında 62 vilayete (Fransızca: préfecture) ve alt bölgeye (Fransızca: provinces) bölünmüştür.

Bölgeler

2015'te yerel yönetimi güçlendirme/Bölgeselleştirme Kanununun yürürlüğe girmesi ile, 12 bölge oluşturulmuştur. Buna göre bölgeler:

  1. Tanger-Tétouan-Al Hoceïma
  2. L'Oriental
  3. Fès-Meknès
  4. Rabat-Salé-Kénitra
  5. Béni Mellal-Khénifra
  6. Casablanca-Settat
  7. Marrakech-Safi
  8. Drâa-Tafilalet
  9. Souss-Massa
  10. Guelmim-Oued Noun
  11. Laâyoune-Sakia El Hamra
  12. Dakhla-Oued Ed Dahab

Vilayetler

Fas 37 vilayet ve iki büyük şehre* bölünmüştür: Agadir, Al Hoceima, Azilal, Beni Mellal, Ben Slimane, Boulemane, Casablanca*, Chefchaouen, El Jadida, Sraghna El Kelaa, Er Rachidia, Essaouira, Fes, Figuig, Guelmim, Ifran, Kenitra, Khemisset, Rommani, Khenifra, Khouribga, Laayoune, Larache, Marakeş, Meknes, Nador, Ouarzazate, Oujda, Rabat-Sale*, Safi, Settat, Sidi Kacem, Tanca, Tan-Tan, Taounate, Taroudannt, Tata, Taza, Tetouan, Tiznit; ayrıca üç province/alt bölge Ad Dakhla (Oued Eddahab) Boujdour ve Es Smara.

Ekonomi

Avrupa kıtası ile Fas'ın yakınlığı, Avrupa şirketlerinin yer değiştirmelerinde Fas'a yönelimlerine yol açmış, bu da büyük ölçüde ekonomiye katkısı olmuştur. 2000'lerin başından bu yana, yürüttüğü tutarlı maliye politikası offshore için cazip bir ülke konumuna gelmiştir. OECD 2008'de yarattığı iş hacmi ile krallığı Estonya ve Çin'den sonra 3. sıraya yerleştirmiştir.Fas Afrika'nın en büyük beşinci ekonomisine sahiptir. Cezayir'den sonra, Mağrip'in ikinci büyük ekonomisidir. 2008 yılında Fas büyüme oranı yaklaşık %6,5 idi. Fas Afrika ortalamasına göre güçlü bir gayri safi yurt içi hasılaya sahiptir. 2008'de 8.52 milyar dolar civarında olan ya da kıtanın toplam GSYİH'nin% 9'u Fas'a aittir. Fas da 1999 yılında Kral VI Muhammed tahta çıkmasından bu yana her yıl ortalama %8 büyüme oranı yakalamıştır. Bu büyüme yıllık hasat gibi değişken sonuçlara bağlı olduğundan sürdürülebilir değildir.

Ülkede tarıma dayalı besin endüstrisi kollarının yanı sıra, kimya ve gübre sanayi ile küçük el sanatları gelişmiştir. Yeraltı kaynakları ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Fas'ta çıkarılan madenlerin başında fosfat gelir. Fosfat dışında, manganez, arsenik,nikel, kobalt ve demir de bulunmaktadır. Ayrıca az miktarda kömür ve petrol gümüşlü kurşun da çıkarılır. Ülke sanayinin ihtiyacı olan enerji büyük ölçüde hidroelektrik santrallerden sağlanır.

Tanca'nın İspanya'ya yakın olması ve bu sayede iki ülke arasında yapılan ve 45 dakika süren feribot seferleri sayesinde İspanya ile ticaret gelişmiştir. Bunun yanında günlük olarak Fransa'nın Güney ve liman kenti olan Marsilya şehrine de seferler düzenlenmektedir.

Sosyal Güvenlik Ulusal Fon (La Caisse Nationale de Sécurité Sociale-CNSS), Nisan 1961 tarihinden itibaren, ücretliler için Fas sosyal güvenlik programını yönetmektedir. Bu kamu kurumu, şirketlerden prim toplamaktan ve ayrıca ekonominin temel sektörlerinde çalışan işçilerin (sanayi ve ticaret, tarım, balıkçılık ve esnaf) sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki masraflarını karşılamaktan sorumludur. Sosyal güvenliğin şemsiyesi; hastalıklar, hamilelik, sakatlık ya da yaşlılık bir sonucu olarak ücret kaybına karşı, işçileri (ve ailelerini) korur. Yaklaşık 5.000 personeli ile, kurum, ülke genelinde 50 ofis ile yayılıdır.

Gösterge2006200720082009
Gayrısafî yurt içi hâsıla milyar USD65,6474,4185,2191,41
GSYİH büyümesi (sabit fiyatlarla)%7,8%2,7%6,5*%5,5*
USD cinsinden kişi başına GSYH2.151*2.422*2.901*2.868
Enflasyon oranı%3,3%2%3,9*%4,5*
Kaynaklar : IMF - World Economic Outlook Database(*) Tahmini değer (1) Dünya bankası

Tarım

Fas'ta tarım için ülkenin iş gücünün yaklaşık %40'ını kullanır. Ve böylece, tarım ülkenin en iş kolu konumunda yer alır. Arpabuğday ve diğer hububat ana ürünler arasında yer almaktadır. Atlantik kıyısında, geniş ovalarda zeytin, narenciye ve üzüm yetiştirilmektedir.

Demografi
Fas'ın tarihi nüfus verileri
YılNüfus
bin
Yıllık artış (%)
196011.626-
197115.3212,89
198220.4503,04
199426.0192,27
200429.8401,47

Arap ülkeleri içerisinde Fas, Mısır, Sudan ve Cezayir'den sonra dördüncü kalabalık nüfusa sahip ülkedir. Çeşitli doğal çevrelerin çok eşitsiz yapılaşma sunması sonucunda nüfus, ülke içinde çok düzensiz olarak dağılım göstermektedir. Çorak ya da çöl bölgelerinin hemen hemen ıssız olmasına karşın Akdeniz kesimi ovaları ya da Atlas Okyanusu’na yakın kuzey kesimlerdeki ovalar oldukça yoğun nüfus barındırmaktadırlar. Rif ve Anti Atlaslar gibi bazı dağ kütlelerinin de nüfusu yoğundur.

Kentleşme de çok eşitsizdir; Kuzey Fas’ın Atlas Okyanusu kesiminde, özellikle Casablanca-Kenitra ve Fas-Rabat eksenlerinde kentleşme yoğundur. Bununla birlikte, kentleşme hızla ilerlemektedir: 1926’da nüfusun %10’dan azı kentlerde yaşarken 1981’de bu oran yaklaşık % 40’a çıktı. Kazablanka, Rabat, Asfi ya da Agadir gibi modern kıyı kentlerinin gelişmesi, Fes ve Marakeş gibi iç kesimlerdeki geleneksel eski kentlerde oranla çok daha belirgindir.

Ülkede nüfus artışı hızlıdır: 20. yüzyılın başında Fas’ın nüfusu 5 milyondan azdı; 1954’te 10 milyona ulaşan nüfus 1985-1990 yıllarında 22 milyona ulaştı ve bu rakam günümüzde 33 milyonun üzerinde seyir etmektedir. Doğal nüfus artış oranı %3 dolaylarındadır; aile planlaması siyaseti sayesinde doğumlar azalmaya başladıysa da, gene de doğum oranı çok yüksektir. Fas genç bir nüfusa sahiptir: 15 yaşından küçükler toplam nüfusun yarısına yakınını oluşturmaktadırlar.


Din

Faslıların çoğunluğu Müslüman ve Maliki mezhebindendir. Geçmişte özel bir öbek oluşturan Fas’taki Musevi nüfus, 1956’da başlayan göçler sonucu bütünüyle ortadan kalkmıştır. Sömürge döneminde çok olan Avrupalıların sayısı günümüzde 50.000’i aşmamaktadır. Avrupalılar daha çok Rabat ve Casablanca’da toplanmıştır.

Dil

Resmî dilleri Arapça olmasına rağmen devlet dairelerinde Fransızca kullanılmaktadır. Halk arasında kullanılan Arapça'ya Darija denilir ve diğer Arap ülkeleriyle karşılaştırıldığında değişiktir. Nüfusun büyük bir bölümü Berberilerden oluşur ve çeşitli Berberi dilleri halkın üçte birince konuşulur, ancak özellikle dağlık kesimlerde Araplaşma sürmektedir. Bunların başında Sheluh veya Shelha dili, güneyde Sousi halkı tarafından konuşulmaktadır. Kuzeyde ise Tamazigt dili Kuzey Berberileri tarafından kullanılmaktadır.

Ülkenin kuzey kesimi İspanyolların etkisi altında kaldığından buralarda İspanyolca konuşanlara rastlamak mümkündür. Bugün sorunlu olan Batı Sahra topraklarında da İspanyolca konuşulmaktadır.

Sanat


Mimari ve dekorasyon

Geçen yüzyılın altmışlarında popüler olan ve ortaklaşa yapılan sergilerle gelişen, manda döneminin sanatta etkisini bu dönemin Fas resimlerinde görülebilir.

Fas'ta dekorasyonda görülen çeşitlilik ve renklerdeki kontrast, ülkedeki ve çevresindeki medeniyetlerin çeşitliliğinin yansımasıdır. Geleneksel Fas modası pek çok kültür ve geleneğin çeşitliliğinin sonucu olarak Fas millî giyimini karakterize eder.

Mağribi mimarisi bu bölgede özelliklerini kazanırken diğer mimari akımlara göre daha yavaş bir gelişim göstermiştir. Seville, Granada, Marakeş ve Fes gibi şehirlerin yapıları bu mimari tipinden (doğal olarak) etkilenirken dünyanın pek çok farklı bölgesinde de Mağribi mimarisinin etkilerini görmek mümkündür.

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!