18 MAYIS 1919 - Bandırma vapuru ile yola çıkan Mustafa Kemal Sinop'a geldi.Bandırma vapurunun, saat 12.00 sıralarında Sinop limanına girişi (Şiddetli fırtına sebebiyle Atatürk karaya çıkmamış, ancak, Üsteğmen Hikmet (Gerçekçi) Bey'i, vapuru yanaşan bir sandal aracılığıyla kıyıya göndererek, Samsun'daki Tümen Komutanlığı'na, -gelmekte olduklarını bildiren- bir telgraf çektirmiş, sonra yola devam edilmiştir.
Atatürk'ün, kendisini karaya davet eden Sinop Mutasarrıfı Mazhar Tevfik Bey'e Bandırma vapurundan gönderdiği kart: "Sinopluların hakkımda gösterdikleri duygulara teşekkür ederim. Rahatsızlığım dolayısıyla davetlerine uyamadığımdan üzgünüm. Kendilerine selâm ve sevgilerimin iletilmesini rica ederim."
18 Mayıs 1919
Zorlu bir yolculuk
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet, Samsun’a doğru yola çıktıktan sonra zorlu bir yolculuk başladı. Hava fırtınalı ve deniz çalkantılı olduğundan heyettekilerin çoğu hastalandı. Üstelik bir düşman gemisinin saldırısına uğrama ihtimali olduğundan Mustafa Kemal, yaşlı kaptana kıyıya yakın gitmesini emretmişti. Böylece, şayet bir saldırıya uğrayacak olurlarsa, gemiyi karaya oturtmak mümkün olabilecekti. Bu sırada Yunan ordusunun İzmir’i işgal etmesi, Anadolu’da büyük mitinglerle protesto edilmekteydi. Denizli’de, Tavas’ta, Kastamonu’da, Bayramiç’te, Seydişehir’de, Giresun’da, Erzurum’da, Aydın’da halk sokaklara dökülmüş, bazı yerlerde yas ilan edilmişti. İstanbul’da da Darülfünun konferans salonunda İzmir işgalini protesto mahiyetinde heyecanlı bir toplantı gerçekleştirilmişti. Bandırma vapuru, 17 Mayıs gecesi İnebolu’ya, 18 Mayıs’ta da Sinop’a ulaştı. Mustafa Kemal Paşa, bir an önce Samsun’a ulaşmak için nasıl sabırsızlandığını anılarında şöyle dile getiriyordu: Tek isteğim, Anadolu’ya bir an önce ayak basmaktı. Kıyıyı izleye izleye önce Sinop’a vardık. Oradakilerle görüşerek Samsun’a kolaylıkla gidilebilecek yol olup olmadığını soruşturdum; yazık ki yokmuş. Çok güçlük çekecek, üstelik günlerce yollarda kalacaktık. Bilmem neden, Samsun’a bir an önce ayak basmak için o kadar acele ediyordum ki, zaman yitirmektense, tehlikelere göğüs germeyi yeğ tuttum. Yeni baştan Bandırma vapuruna bindik. Değişmeyen düzenle gezimizi sürdürerek, sonunda Samsun Limanı’na vardık…
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet, Samsun’a doğru yola çıktıktan sonra zorlu bir yolculuk başladı. Hava fırtınalı ve deniz çalkantılı olduğundan heyettekilerin çoğu hastalandı. Üstelik bir düşman gemisinin saldırısına uğrama ihtimali olduğundan Mustafa Kemal, yaşlı kaptana kıyıya yakın gitmesini emretmişti. Böylece, şayet bir saldırıya uğrayacak olurlarsa, gemiyi karaya oturtmak mümkün olabilecekti. Bu sırada Yunan ordusunun İzmir’i işgal etmesi, Anadolu’da büyük mitinglerle protesto edilmekteydi. Denizli’de, Tavas’ta, Kastamonu’da, Bayramiç’te, Seydişehir’de, Giresun’da, Erzurum’da, Aydın’da halk sokaklara dökülmüş, bazı yerlerde yas ilan edilmişti. İstanbul’da da Darülfünun konferans salonunda İzmir işgalini protesto mahiyetinde heyecanlı bir toplantı gerçekleştirilmişti. Bandırma vapuru, 17 Mayıs gecesi İnebolu’ya, 18 Mayıs’ta da Sinop’a ulaştı. Mustafa Kemal Paşa, bir an önce Samsun’a ulaşmak için nasıl sabırsızlandığını anılarında şöyle dile getiriyordu: Tek isteğim, Anadolu’ya bir an önce ayak basmaktı. Kıyıyı izleye izleye önce Sinop’a vardık. Oradakilerle görüşerek Samsun’a kolaylıkla gidilebilecek yol olup olmadığını soruşturdum; yazık ki yokmuş. Çok güçlük çekecek, üstelik günlerce yollarda kalacaktık. Bilmem neden, Samsun’a bir an önce ayak basmak için o kadar acele ediyordum ki, zaman yitirmektense, tehlikelere göğüs germeyi yeğ tuttum. Yeni baştan Bandırma vapuruna bindik. Değişmeyen düzenle gezimizi sürdürerek, sonunda Samsun Limanı’na vardık…
0 Yorum:
Yorum Gönder