Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


27 Temmuz 2021

Kimdi O ?

 


Emniyet Amiri yemeğe düşkün biriydi!

Eminönü’nde görev yapmasına rağmen, yemeklerini Beyoğlu’ndaki ünlü bir lokantadan getirtirdi.

28 Nisan sabahı kahvaltı sonrası kahvesini yudumlarken telefon çaldı.

Arayan Beyazıt Karakol Amiri Başkomiseri’ydi.

İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin iktidar karşıtı gösteri için bahçede toplanmaya başladıklarını haber veriyordu.

Emniyet Amiri “Hemen üniversiteye gidin. Diğer karakol amirlerine de emir veriyorum, hepimiz orada olacagiz!” dedi.

Başkomiser “Ama rektörlükten talep yok. Onlar istemedikçe üniversiteye giremeyiz amirim!” deyince, “İzin de ne demek?” diye çıkıştı. “Öğrenciler Başbakanımızı, Cumhurbaşkanımızı protesto edecekler, biz de seyredeceğiz! Öyle mi? Ne izni? Derhal göreve!”

Bu emri alan Eminönu Emniyet Amirliği’ne bağlı karakollardaki tüm polisler, yarım saat içinde İstanbul Üniversitesi bahçesine gittiler.

Makam odasındaki tüm duvarları Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlarla çekilmis fotoğraflarıyla süsleyen Emniyet Amiri, ekiplerin en önündeydi.

Atatürk Anıtı’nın çevresinde toplanan gençlerin marşlar söyleyerek kendilerine doğru yürüdüğünü görünce “Silahlarınızı çekin!” dedi.

Amirler, polisler, bekçiler, tabancalarını çekip mermileri namluya sürdüler. Biri hariç… Sadece bir Başkomiser silahını çekmemişti.

Amir hışımla ona dönüp “Emre niçin itaat etmiyorsun!” diye çıkıştı. Başkomiser çok sakindi. “Kanunsuz emre itaat etmek zorunda değilim. Üstelik gençler protesto haklarını kullanıyorlar. Silahları yok, şiddet yok. Ben niçin tabancamı çekeyim? Silah göstererek onları tahrik etmekten kaçınmalıyız!” dedi.

Nitekim çok geçmeden korkulan oldu. Polislerin tabancalarını gören öğrenciler, taş yağdırmaya başladılar. Üniversite bahçesi bir anda savaş alanına dönmüştü.

Artık taşlar havada uçuşuyor, Beyazıt Meydanı tabanca sesleriyle yankılanıyordu.

İşte o anda Rektör Ordinaryus Profesör Sıddık Sami Onar ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Naci Şensoy bahçede göründüler. Rektör merkez binaya doğru ilerleyen Emniyet Amiri’nin önünü kesip “Yaptığınız müdahale kanunsuzdur. Üniversite yönetiminin çağrısı olmadan buraya giremezsiniz. Hemen üniversiteyi terk edin!” dedi.

Bu sözler Emniyet Amiri’ni çileden çıkarmaya yetmişti. Hiçbir şey söylemeden Rektöre yaklaştı ve suratına okkalı bir tokat attı!

Ufak tefek yapılı Anayasa Profesörü Onar’ın yere düştüğünü görünce, tabancasını çekmemekte direnen Başkomiser’e dönüp “Gördün mü? Koskoca rektörü iskambil kağıdı gibi devirdim!” dedi.

Başkomiser sinirlenmemekte kararlıydı: “Devirdiğini sandığın o kişinin senin boyun kadar kitapları var. Ayrıca kimin kimi devireceğini zaman gösterir!”

Bu olay 28 Nisan 1960 günü yaşandı. Aynı gün Turan Emeksiz adlı üniversite öğrencisi, seken bir kurşunla hayatını kaybetti.

Bir ay sonra da 27 Mayıs darbesi oldu.

Rektörü tokatlayan Emniyet Amiri Zeki Şahin tutuklandı.

Kanunsuz emre uymamakta direnip silahını çekmeyen Başkomiser ise babam Osman Dündar’dı.

.

Uğur Dündar

0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!