Büyük Kanyon yatay
çökel kaya katmanlarının Colorado
Nehri tarafından kazılması sonucu oluşmuştur.
Kayaç sınıflandırması
Kosta Rika'nın Orosí kenti
yakınlarında yer alan sedimanter bir kayaç yüzleği.
Kayalar, düzenli kimyasal bir bileşikten
oluşan homojen katılar olan mineral tanelerinden oluşur. Kayayı oluşturan
taneler ve mineraller kimyasal bağlarla bir arada tutulur. Bir kayadaki
minerallerin türleri ve bolluğu, oluşma şekline göre belirlenir.
Çoğu kaya, silikat mineralleri, kristal
kafeslerinde silikon oksit tetrahedra içeren bileşikler içerir ve bilinen tüm
mineral türlerinin yaklaşık üçte birini ve yer kabuğunun yaklaşık %95'ini
oluşturur. Kayaçlar ve minerallerdeki silis
oranı, isimlerini ve özelliklerini belirlemede önemli bir faktördür.
Kayaçlar mineral ve kimyasal bileşimi, geçirgenlik, bileşen
parçacıklarının dokusu ve parçacık büyüklüğü gibi sınıflandırmaya göre
sınıflandırılır. Bu fiziksel özellikler kayaları
oluşturan süreçlerin sonucudur. Zaman içinde kayalar, Kayaç döngüsü adı verilen
jeolojik bir model tarafından tarif edildiği gibi, bir kayaç türünden diğer
kayaç türüne dönüşebilir. Bu dönüşümle üç kayaç sınıfı oluşturur: Magmatik, Tortul ve Metamorfik.
Plutonik Kayaçlar
|
Volkanik Kayaçlar
|
Kırıntılı Çökel Kayaçlar
|
Kimyasal Çökel Kayaçlar
|
Başkalaşım kayaçlar
|
Granit
|
Bazalt
|
Kum taşı
|
Kalker (kireçtaşı)
|
Kalker → Mermer
|
Siyenit
|
Andezit
|
Kil taşı
|
Jips (alçı taşı)
|
Granit → Gnays
|
Diyorit
|
Obsidyen (volkan camı)
|
Çakıl taşı (konglomera)
|
Kaya tuzu
|
Taş kömürü → Elmas
|
Gabro
|
Tüf
|
|
Kömür
|
|
Magmatik kayaçlar
Erimiş halde bir silikat hamuru
durumunda olan magmanın veya akkorun yer kabuğunun
derinliklerinde veya yeryüzünde soğuyarak katılaşması sonucu meydana gelen
kayaçlardır. Bunların genel karakterleri ise, kristallerden oluşmuş kütle
halinde kayalardır. Magmanın soğuması ve katılaşması derinlerde yavaş yavaş
meydana geldiği zaman, tam kristalli plütonik kayaçlar, soğuma ve
katılaşma yeryüzünde veya yeryüzüne yakın derinliklerde hızlı veya çabuk
oluştuğu takdirde, volkanik ve damar kayaçları meydana gelmektedir.
Magmatik kayaçlar, dünyanın mantosunda veya kabuğunda önceden var olan
kayaların kısmi erimeleriyle oluşur. Kayanın erimesine üç temel işlem neden olur.
Bunlar; sıcaklıkta bir artışın olması, basınçta bir azalma olması veya
bileşiminde bir değişikliğin olmasıdır. Yerkabuğunun hacimce yaklaşık%65'
magmatik kayalardan oluşur ve bu da magmatik kayaçları en bol bulunan kayaçlar
haline getiriyor. Bunları %66'sı bazalt ve gabrodur, %16 granittir, %17'si granodiyorit ve diyorittir. Sadece %0.6'sı siyenit ve %0.3'ü ultramafiktir.
Okyanus kabuğunun önemli birleşimi olan bazalt %99'unu oluşturur.
Granitoidler olarak bilinen granit ve benzeri kıta kabuğuna hakimdir. Plütonik (intrüzif) kayaçlar
Yükselen magmanın yeryüzüne erişmeden
kabuk içinde herhangi bir derinlikte yerleşmesi ve katılaşması ile oluşan
kayalara denir. Derin seviyelerde yerleşen ve katılaşan magmatik
kütlelere derinlik kayaları da denir.
Bunlar genellikle iyi kristalleşmiş
minerallerden oluşmuş kayaçlardır. Mineraller kayaç türüne göre bir veya birkaç
çeşit olabilirler.
Plütonik kayalar yer kabuğu içinde
farklı biçimlerde bulunur ve buna göre adlandırılırlar. İç kuvvetlerin
niteliği, yer kabuğunu oluşturan malzemenin özellikleri, yükselen magmanın
akıcılığı, yoğunluğu ve hacmi bir sahadaki plütonik kütlelerin biçimini ve
bulunuş tarzını belirleyen başlıca etkenlerdir. Biçimleri ve bulunuş tarzları
farklı olan ve bu nedenle ayrı isimlerle adlandırılan başlıca plütonik kütle
türleri batolit, lakolit, lapolit, filon(dayk), sill(tabaka filonları)
ve volkan tıkaçları(nek)dır. Bunlardan alan ve hacim olarak en büyükleri
olan ilk üçü genellikle plüton terimi ile açıklanırlar.
Plütonların oluşumuna yol açan magmatik olayların tümüne de plütonizma denir.
Volkanik (Ekstrüzif) Kayaçlar
Magmanın yeryüzüne çıkarak, orada
soğuması sonucunda meydana gelen katılaşım kayalarına ekstrüzif kayalar veya
dar anlamda volkanik kayalar denir.
Bunlara yüzey kayaçları da denir;
bunlar yarı kristalli, porfirik yapılıdır. Kayaç, çoğu kez gözle görülebilen
mineral fenokristalleri ve kristal olmayan, camsı bir hamurdan oluşmaktadır.
Örneğin; andezit, riyolit, bazalt gibi.
Yer yer demir oksit şeritleri içeren kum taşı.
Kayaların oluşum bakımından farklı
ikinci takımını sedimanter (tortul) kayalar veya öteki adıyla sedimentitler meydana
getirir. Eskiden var olan kayaların akarsular, buzullar, rüzgarlar, dalgalar
gibi dış etkenler tarafından aşındırılarak sürüklenen kırıntılarının ve diğer
çözülme ürünlerinin, ya da kimyasal yolla yerinde meydana gelen maddelerin
normal basınç ve sıcaklık altında su üstünde veya su altındaki ortamlarda
birikmesiyle sedimentler (çökeller) oluşur. Sedimentler
zamanla çeşitli değişikliklere uğrarlar. Yığılan maddelerin ağırlığı altında
sıkışırlar, içerdikleri su dışarı atılır, gözenekleri azalır ve hacimleri
küçülür; kendi içlerinde meydana gelen kimyasal olaylarla yeni mineraller
oluşabilir; taneler ve kırıntılar arasında bir çimento meydana gelir. Bütün bu
süreçlerin sonucunda Sedimentler pekleşerek taşlaşır ve tortul kaya haline
dönüşür. Yüzbinlerce, hatta belki milyonlarca yılı kapsayan ve sedimentlerin
tortul kaya haline gelmesine yol açan bütün bu süreçlerin tümüne diajenez denir.
Bu kayaçlar kimyasal, fiziksel (kırıntılı)
ve organik tortullar olmak üzere üçe ayrılır. Kimyasal tortullar, suların
içindeki eriyik maddelerin çökmesi ile oluşmuş olup kireç taşı, traverten, jips ve kaya tuzu gibi örnekler barındırır. Bu
tortullar, Dünya'daki tüm tortulların %65'ini kapsar. Fiziksel tortullar,
kayaçların parçalanması ile oluşan kırıntılı malzemelerin oluşturduğu kayaçlar
olup, konglomera, kum taşı ve kil taşı gibi örnekleri
içinde bulundurur. Bu tortullar, tüm tortulların %20-25'ini kapsar. Son olarak
organik tortullar, bitki ve hayvan kalıntılarının birikmesi sonucunda oluşan
kayaçlar olup, petrol, kömür gibi örnekler barındırır. Bu tip
tortullar, tüm tortullar içinde %10-15 kısmını kapsar. Tüm tortul kayaçlar
Dünya'nın yüzeyinde veya yüzeyine yakın tabakalarında oluşur.
Fiziksel tortul kayaçlar[
Çeşitli büyüklüklerde taş ve mineral
parçalarının karalarda ve denizlerdeki tortullaşma havzalarında çökelmeleri ile
meydana gelen taneli - parçacıklı kayaçlar dır. Değişik boyuttaki tanelerin bir
çimento-maddesi ile birleşmeleri, birbirine kenetlenmeleri sonucu katı ve sıkı
halde bulunan çimentolu tortul kayaçlar oluşur. örneğin;
kumtaşı, konglomera, gibi. Taneleri birbirine bağlayacak, birleştirecek bir
madde bulunmadığı hallerde, taneler serbest kalır ve çimentosuz tortul
kayaçlar meydana gelir. Örneğin; kum, çakıl, kil gibi. Kırıntılı
tortul kayaçların sınıflandırılması ve adlandırılması tanelerin boyutlarına,
türlerine, biçimlerine, yuvarlak ve boylanma derecelerine, homojen ve heterojen
oluşlarına ve çimento maddesinin bileşimine göre yapılır.
Organik tortul kayaçlar
Foraminiferler, radyolaryalar, algler,
süngerler ve mercanlar gibi kabuklu organizmaların kalıntılarından oluşan
kayaçlar dır. Organizmaların katı kısımları burada taşlaşmış, fosil haline
gelmişlerdir.
Organik tortul kayaçların sınıflaması ve
adlandırılması eskiden beri organizmaların kavkılarını ve iskeletlerini
oluşturan başlıca maddelerin kimyasal bileşimlerine göre yapılmaktadır;
Örneğin, kireçli, silisli, bitümlü, fosfatlı gibi.
Kimyasal tortul kayaçlar
Doygun eriyiklerin çökelmesi ve tuzlu
suların buharlaşması sonucu meydana gelen tortulardır. Mağaralardaki dikit ve
sarkıtlar, deniz kıyılarındaki kireçli ve demirli olitler, kapalı göl
kenarlarındaki tuz birikintileri ve kaynaklar etrafındaki taşlaşmalar
(travertenler) kimyasal tortulların başlıca örnekleridir.
Tortul veya magmatik diğer kayaçların
sıcaklık, basınç, gerilme ve kimyasal aktivitesi olan sıvılar etkisi ile
değişmeleri, başkalaşmaları sonucu meydana gelirler. Genelllikle kristallerden
oluşmuş, paralel yapılı kayaçlardır. Bunlara kristalin şistler de denir. Metamorfizma:
Yer kabuğunun derinliklerinde hüküm süren değişik fiziksel ve kimyasal
şartların etkisi ile kayaçlardan katı halde meydana gelen mineral değişikliği
veya mineral transformasyonu olayıdır.
Mineraller belirli bir sıcaklık ve
basınç altında duraylı durumda bulunurlar. Her mineralin kendine öz bir
duyarlılık sıcaklığı ve basıncı vardır. Eğer sıcaklık ve basınç değerinde bir
artma, bir değişme olursa, mineralde de değişme başlar, mineral aynı kimyasal
bileşimde başka bir duraylı minarele dönüşür, böylece bir mineral
transformasyonu olur. Metamorfizmanın aslı da budur.
Metamorfizma olayı büyük ve sıcak bir
magma kütlesinin çevresinde meydana geldiği zaman kontakt veya termal
metamorfizmadan; büyük bir fay veya bindirme düzlemi kenarında oluştuğu
takdirde dislokasyon veya
kataklastik metamorfizmadan söz edilmektedir; jeosenklinallerde (dalma-batma
zonlarında) dağ oluşum hareketleri (orojenez) ile birlikte meydana gelen
metamorfizmaya rejiyonal termo- dinamo metamorfizma; dip kısımlarının yavaş
yavaş çökmesi ile on binlerce metre kalınlıkta tortuların (sedimentlerin)
biriktiği okyanus havzalarında gelişen metamorfizmaya da çökme veya gömülme
metamorfizması denilir.
Metamorfik kayaçların başlıca özelliği,
bunların birbirine paralel düzlemler boyunca ve kolaylıkla yaprak yaprak veya
dilim dilim ayrılmaları, bölünmeleridir.
·
kalker → mermer
·
granit → gnays
·
kömür → elmas
·
kil taşı → şist
·
kum taşı → kuvarsit
Bu üç ana kayaç türü — magmatik, tortul
ve başkalaşım — daha birçok alt dala ayrılır. Yine de bu ilintili kayaçlar
arasında sert ve sıkı sınırlar yoktur. Bileşenlerinde yer alan minerallerdeki
boyutların artıp azalması, bir kayacı başka bir kayaç hâline getirebilmektedir.
Bu nedenle, belli özellikler için hazırlanan dereceler için hazırlanan
tanımlamalar sayesinde herhangi bir kayaca isimler verilebilmektedir. Bir de
bazı kayaçlar elmas yapımında kullanılır
İnsan kullanımıKayaçlar, insanoğlu için kültürel ve teknolojik anlamda büyük bir etkiye
sahiptir. Homo sapiens ve diğer insansılar tarafından iki milyon yıldan beri
kullanılan kayaçlar, insanlar için teknolojinin temel ögelerinden biridir.
Taşların madenlerden çıkartılarak çeşitli amaçlar için kullanılması, en eski
teknolojik ilerlemelerden biridir. Ancak bu süreç çeşitli yerlerde farklı
madenlerin ve taşların bulunması nedeniyle farklı zamanlarda ilerleme gösterdi.
Tarih öncesi devirler arasında Taş çağı, Bronz çağı ve Demir çağı gibi çağlar yer
almaktadır. Her ne kadar Taş çağı görünürde tüm dünya medeniyetleri üzerinde
sona erdiyse de, birçok kayacın, binaların ve altyapıların inşasında
kullanılmasına devam edilmiştir. Kayaçlar bu anlamda kullanıldığında kesme taş adıyla anılır.
Madencilik
Madencilik, değerli minerallerin veya diğer
jeolojik malzemelerin yeryüzünden, bir cevher gövdesinden veya tabakadan
çıkarılmasıdır. Terim bir de toprağın
çıkarılmasını içerir. Madencilik ile geri kazanılan malzemeler arasında ana metaller, değerli metaller, demir, uranyum, kömür, elmas, kireçtaşı, petrol şist, kaya
tuzu, potas, inşaat agregası ve kaya içerir.
Madencilik, tarımsal süreçler yoluyla
yetiştirilemeyen veya bir laboratuvar veya fabrikada yapay olarak oluşturulamayan
herhangi bir malzemeyi elde etmek için gereklidir. Daha geniş anlamda
madencilik, herhangi bir kaynağın (örneğin petrol, Doğalgaz, tuz hatta su) topraktan çıkarılmasına denir.
Kaya ve metal madenciliği tarih öncesi çağlardan beri
yapılmıştır. Modern madencilik süreçleri; maden yataklarının araştırılmasını,
önerilen bir madenin kâr potansiyelinin analizini, istenen malzemelerin
çıkarılmasını ve son olarak madenciliğin sona ermesinden sonra diğer
kullanımlar için hazırlanması için arazinin ıslahını içerir.
Madencilik süreçleri, hem madencilik
işlemleri sırasında hem de madencilik sona erdikten sonraki yıllar boyunca
çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu potansiyel etkiler, dünya
ülkelerinin çoğunun madencilik faaliyetlerinin olumsuz etkilerini yönetmek için
düzenlemeler kabul etmesine yol açmıştır.
0 Yorum:
Yorum Gönder