Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


02 Mayıs 2021

Unutulmaya Yüz Tutmuş Dünyanın En Eski Dinleri

Eski zamanlarda dünyada bir çok farklı din ve inanç sistemi vardı. Çoğu yok olup gitti. Tapınakları ve heykelleri silindi veya çöllerde kumların altında kaldı. Tanrıları unutuldu. Bu listede yer alan dinler, günümüz dinlerinden (Hristiyanlık, İslam, Yahudilik, Hinduizm) çok önceleri varlığını sürdürüyordu. Şimdilerde yeni müritleri tarafından inanç sistemleri sürdürülmeye çalışılsa da, çoğunun ismi bile hatırlanmıyor artık.

Olmec Dini

Meksika ve Orta Amerika'daki Olmeclerin dini, MÖ 1400'lü yıllardan, yıkımı olan MÖ 400'lü yıllara kadar yaygın bir dindi. (neden kaybolduklarına dair ortada kesin bilgi olmamakla beraber, volkanik bir patlama veya çevresel değişiklikler ihitmaller arasında). Kesin bir kanıt olmadığı için, arkeologlar Maya ve Aztek kalıntılarını bir benzerlik olup olmadığı konusunda araştırmışlardır. Şamanizm'le yakından bağlantılı olan dinde, baş tanrı Olmec yağmur ve bereket tanrısıydı. ( bazı teoriler ise ana tanrı olmadığını, birbirine eş sekiz tanrı olduğunu savunuyor. )

Birçok ritüel maskesi ve dansının yanı sıra, kan ve yeşim taşları figürlerinin tanrılara adak adandığı tahmin ediliyor. Olmec papazlarının, ruhlarla iletişime geçmek için evham verici ilaçlar aldığına inanılır. Bu zamana kadar Olmec dininin yalnızca 10 ilahi gücü arkeologlar tarafından tanımlanabildi. Erken ortaya çıkmasından ötürü, Meksika ve Orta Amerika'da sonradan türeyecek olan dinlerin annesi olarak kabul edilir. Birçok ortak özelliklere sahiptirler.


Veda Dini

"Veda" sözcüğü "'bilgi" anlamına gelir, insanlığın en eski kutsal kitabı olan Veda ilahileri tahminen M.Ö. 1500 yıllarında yazılmıştır. Vedalarda, ayinlerde okunacak ilahiler ile dualar ve büyücülük formülleri, "büyü çözme usulleri, sevgiyi uyandırma çareleri, ayrıca felsefi şiirler ve manzumeler vardır. İstilacı Arilerin getirdikleri bu eserde, öteden beri Hindu düşüncesinin en belirgin fikirlerden biri sayılan ruhgöçü inancı yer almamaktadır. Vedalarda adı en sık geçen tanrı tabiat ve savaş tanrısı İndra'dır. Diğerleri gök tanrısı Varuna, ışığın ve adaletin tanrısı Mitra, ateş tanrısı Agni, ve kutsal içki tanrısı Soma'dır. Vedalarda ana tema kurban ve kurbanın gerekliliği üzerinedir. Kurban tanrıların nafakasıdır ve insanlar ancak kurban sunmak yoluyla selamete erebilirler. Kurban törenleri din adamları olan brahmanlar tarafindan yaptırılmaktadır. Bunun için hizmet ettikleri kişilerden belirli bir ücret alırlar. Rg Veda'nın X. kitabının l0. kasidesinde şöyle der: "insan bir brahmana bir inek verirse bütün alemleri elde etmiş olur."


Asurizm (Asur Dini)

Asurlu insanların ulusal bir tarikatı olan Asurizm, büyük bir farklılık haricinde eski Babil dinleriyle eş değerdi: Asurlular, yüce güç olarak Marduk yerine Asur'a tapındılar. Binlerce tanrısı olan çok tanrılı din Asurizm, içlerinde Ishtar ve Marduk'un da bulunduğu yaklaşık 20 önemli ilahi güce inanır. Eski Babil Dini'ne çok benzer olduğu için, Yahudilik ve Hristiyanlıkla yaradılış miti, büyük sel ve Babil Kulesi gibi hikayelerde ortak noktaları vardır. Ayrıca Asurlular, kesinliği tartışılır Adem'in Havva'dan önceki karısı, dişi iblis görünümündeki Lilith'ten de bahsederler. 

Akitu olarak da bilinen Yeni Yıl Festivali, Asurizmde en önemli tarihlerden biriydi ve 11 gün sürerdi. Bu festival süresince tanrı Asur'a tapılırdı. Din, MÖ 18. yüzyılda ortaya çıktı ve MÖ 5. yüzyıla Asur ülkesinin işgal edilmesine kadar dayanabildi.


Tengricilik

Dünyadaki en eski dinlerden biri olan Tengriciliğin, MÖ 12000 ile 3600 arasında Bronz Çağı'nda ortaya çıktığı söylenir. Orta Asya'daki Altay Dağları'nda yaşayan insanlar tarafından kurulan din, atalarına bağlılığıyla bilinen tek tanrılı bir dindi. Diğer dinlerde olduğu gibi kutsal bir kitabı yok. Ancak Kuzey Kafkasya'daki Hunların atlarını kurban ettiği Tengri adındaki bir tanrıya taptıklarına inanılır. 

Hristiyan gelenekleriyle yakın benzerlikleri vardır. En önemli tatil günü Tengrinin Tezahür Edişi (Görülmesi) olarak kutlanan 23 Aralık'tır. Bu geleneğin önemli kısmı MS 5.yüzyıla Yul adını verdikleri ağaç ve onun süslenmesidir. Moğol döneminde yaygınlığını yitirse de, günümüzde de hala Tengriciliğe inanan insanlar vardır. Hatta Kırgızistan'da Tengriciliği resmi din yapmaya çalışan politikacılar bile vardır.


Maniheizm

MS 3. yüzyılda Mani adında İranlı birisi tarafından kurulan Maniheizme başlarda Hristiyanlığa ters düşen bir mezhep olarak bakılmış, sonraları kendi başına bir din olmuştur. Dinin kurucusu, Zerdüştlük-Budizm-Hristiyanlık gibi dünyanın bütün dinlerini bir araya getireceğini iddia etmiştir. Aslına bakılırsa, Maniheistler olmasa, doğruluğu kesin olmayan Hristiyanlık metinleri çoktan sırra kadem basardı. İyi ve kötü arasındaki farka odaklanan Maniheizm, kurtuluşa giden yolda bilgiyle donanılması gerektiğini savunuyordu. Dinin sıkı taraftarlarına "Seçilmiş' ya da 'Muhteşem' deniyor, göçebe olmaları gerekirken Budist rahiplere benzetiliyorlardı. 

Maniheizmin müritleri, Orta Çağ'a kadar dinini bütün dünyaya yaymaya çalışan sağlam misyonerlerden oluşuyordu. Sonlarını getiren olaylar Çin Hükümeti, eski Roma Hükümeti ve Katolik Kilisesi'nden gördükleri baskılarla ilişkilendiriliyor. Maniheizmin belki de en büyük miti, Aydınlık ve Karanlık adında iki dünyanın birbiriyle olan savaşıyla başlayan yaradılış mitidir. Adem ile Havva'nın kötüler tarafından yaratıldığı, İsa ve Mani'nin ise iyiler tarafından tüm insanlığı hidayete erdirmek için yaratıldığı söylenir. Mani metinlerinin çoğu kaybolmuşsa da, son kazılarla az bir kısmı bulunmuştur.


Mitra Dini

Mitra Dini, Avrupa'ya kaynağı olan Farslılardan Büyük İskender'in seferleriyle birlikte gelmiştir. Romalı askerler arasında popüler olan din, yasaklanmasına rağmen gizemli bir mezhep olarak gelişimini sürdürdü. Romalılara göre, Mitra güneş tanrısıydı ya da Dünya ve Cennet arasındaki bir ışık hüzmesiydi. Mitra Dini hakkında yazılı kaynak hiç yok. Bildiklerimizin çoğu tapınakların kalıntılarından geliyor. Bu tapınaklar yer altına yapılırdı ve müritleri istedikleri zaman yenisini yapabilsinler diye, ucuz malzemeden yaparlardı.

Romalıların Mitra'ya tapınmalarını Fars Tanrısı'ndan ayıran bir detay, Mitra'nın boğayı öldürürken resmedilmesidir. Ki bu da, arkeologlar arasında bir kafa karışıklığına yol açmıştır. Takvimlerindeki en önemli günlerden birisi, Mitra'nın doğumgünü sayılan 25 Aralık günüdür. Bu ve benzeri ayrıntılardan dolayı, kimi insan Hristiyanlığın bu dinden evrilmiş olabileceğini düşünmektedir ama kanıtlaması neredeyse imkansızdır.


Minoan (Girit) Dini

Bir diğer isimsiz çok-tanrılı din olan Minoan dini, Girit'te yaşayan Minoanlıların diniydi. Çeşitli kazılarda bulunan boğa maskesi ve boynuzları, doğayla ilişkili bir din olduğunu gösteriyordu. Hatta, Minoanlıların günümüzdeki Rodeo yarışlarına benzer bir şekilde kaçan bir boğayı yakalayıp üzerine binmeye dair yarışmalar düzenlemiş olabilecekleri düşünülen ihtimaller arasında. Çoğu eski din gibi, hakkında bilgi edinebileceğimiz bir kitap mevcut değil, tüm bildiklerimiz mağaradaki resimler ve kazılardan elde edilen tabler ışığında ilerliyor.

Minoan dininin baş tanrısının, doğayla ilişkilendirilen kadın bir tanrıça olduğu tahmin ediliyor. Bu da bu dini çok az sayıdaki ana-erkil dinlerden biri yapıyor. Boğalara ilaveten, yılanlar ve çift başlı baltalar ayinlerde önemli rol oynamıştır. Son yapılan kazılarda, Theseus ve Minatour'un mitine öncülük edebilecek, insan kurban etme ritüelinde bulunabilecekleri kanıtı mevcuttur.


Atenizm

MÖ 14. yüzyılda Firavun IV. Amenhotep tarafından başlatılan Atenizm, Mısır'ın resmi dini olması planlanan tek tanrılı bir dindi. (Firavun IV. Amenhotep öldükten sonra eski inançlar sürdürüldü.) Aten sıradan bir Mısır tanrısı ve güneş kursunun da geleneksel ismiydi. Başlarda, Atenizm diğer Mısır tanrılarını kabul etse de, sonradan hepsini reddetti.

Katı yapısı nedeniyle (sadece Firavun IV. Amenhotep, tanrı Aten'le konuşabiliyordu) çoğu Mısırlı insan eski inanışlarına bağlı kalmayı sürdürdü ve Firavunun ölümünden sonra işler daha da kolaylaştı. 20. yüzyılın başlarında bulunan tabletler, Firavun IV. Amenhotep'in karısı Kraliçe Nefertiti öldükten sonra yeni diniyle daha da takıntılı olduğunu gösteriyor. IV. Amenhotep, aynı zamanda ismini rahiplerin baskısıyla Tutankhamun'a çeviren Tutankhaten'in de babasıdır. IV. Amenhotep hükümdarlığı süresince çok sayıda ilahi üretilmiş olup, bunlardan birisi bir Musevi ilahisi olan Psalm 104'e biraz benzerlik göstermektedir.


Kenani Dini

Yine spesifik bir isme sahip olmayan bu din, Akdeniz ile Ürdün Nehri arasında yaşayan Kenani halkının diniydi. Binlerce yıldır, bu dine dair tek kanıt onların ezeli düşmanları olan İsrailoğulları'nın Tevrat ve İncil'inden gelmektedir. Ancak, 1927 ve 1937 yılları arasında Kuzey Suriye taraflarında Kenanilere ait bazı tabletler keşfedilmiştir. Kenani Dini, aralarında en öne çıkan baş tanrı El ve onun oğlu yağmur ve gök gürültüsü tanrısı Baal gibi tanrılar olan çok-tanrılı bir dindi. 

En popüler mitlerden birisi ise Baal ile ölüm tanrısı Mot'un arasında geçen kavgadır. Baal, Mot'a meydan okur ve kolayca yenilir. El'in liderliğinde diğer tanrılar Baal'ı serbest bırakmak için bir araya gelirler. Bakire savaş tanrıçası Anat, Mot'u öldürmek için yeraltı dünyasına gider ve Baal'ı serbest bırakır. Komşu coğrafyadaki dinlerden etkilenen Kenani Dini, İsrailoğullarının fetihleriyle ve dini baskılar sonucu kademe kademe silinir. Ta ki tamamen yok oluncaya kadar.


Fin Paganizmi

İsimsiz ve çok tanrılı bir din olan Fin Paganizmi, Finlandiya Hristiyanlığı benimseden önce yerel din olarak kabul edilirdi. Şamanizm'e çok benzeyen Fin Paganizmi, komşu dinlerle "atalara saygı" gibi bir çok ortak özellik paylaşır. Finlandiyalılar da, kelimelerin gücüne büyük önem vermişlerdir ve canlı cansız ayırmadan nesnelerin ruhlarının olduğunu düşünmüşlerdir. Finlandiyalı Paganlar da doğayla oldukça ilgili olmuşlar, dünyanın bir ördeğin yumurtasından yaratıldığını düşünmüşlerdir.

Bu dinin baş tanrısı gök ve gök gürültüsü tanrısı olan Ukko'dur ve 4 Nisan'da onun onuruna düzenlenen festival onların takviminde en önemli tarihlerden birisidir. İskandinav tanrılarından Thor ile birçok ortak özellik paylaşır. Böylesine önemli ve yüce bir tanrı olmasına karşın, kutsal hayvanının uğur böceği olduğu söylenir ve "Ukko'nun İneği" olarak bilinir.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!