Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


07 Mart 2021

1621 ve 1954 Şubat İstanbul Kışı

1621 yılında İstanbul'da inanılmaz bir kış mevsimi yaşanmış. İşte İstanbul Boğazı'nın buz tuttuğu o sert kışa dair birkaç bilgi.

Fotoğraf temsilidir.

İstanbul sokaklarında domuzların, kurtların ve geyiklerin dolaştığı, denizin donduğu, tipi ve kar sebebiyle evlerin kapılarının açılmadığı, uğultunun hiç susmadığı, akşamları konaklarda yapılan sohbetlerde birilerinin sürekli tuhaf yaratıklar gördüğünü iddia ettiği, özellikle edirne ve istanbul'da akşamları umacı adlı yaratığın dolaştığına inanıldığı için çocukların dışarı çıkmasının yasaklandığı bir kış hâyâl edin. işte bu kış, o kıştır: 1621 istanbul kışı!

12 ocak 1621'de padişah İkinci Osman (Genç Osman), babası Birinci Ahmed'in aldığı kararın aksine davranıp kardeşi şehzade Mehmed'i boğdurur. şehzade Mehmed, ölüme giderken "Osman, Allah'tan dilerim ki ömrün berbat olsun. beni hayatımdan mahrum ettin, inşallah sen de saltanat süremeyesin" diye beddua eder. şeyhülislam, ulemanın çoğunluğu ve halk bu kardeş katline büyük tepki gösterir.

Genç Osman


aradan bir ay bile geçmez. 9 şubat 1621'de İstanbul ahâlîsi gözlerine inanamaz. insanlar, boğazın bir yanından öbür yanına donmuş denizin üzerinde yürüyerek gidip gelmektedir. haliç de donmuştur. gemiler mecburen açıkta beklerler ve boğaza gelemezler. devrin bazı şairleri "ateş donduran soğuk" diye bahsetmiştir bu kıştan. tabii deniz donmadan önce de müthiş bir soğuk ve kar yağışı vardır haftalarca süren. İstanbul'da yiyecek sıkıntısı başlar.

yatsı namazına gidenlerin yürürken çarıklarını kardan zar zor kaldırdıklarından bahseden tarihçiler vardır. Haşimî çelebi, "yol oldu Üsküdar'da bin otuzda Akdeniz dondu" der boğazın donmasıyla ilgili. Hüseyin Tûgî, Musibetnâme adlı eserinde Üsküdar ile Beşiktaş arasının kara parçası hâline geldiğini söyler. eserin adının musibetnâme olmasının sebebi bu olay değil, bizzat ikinci Osman'ın kendisidir.

sadece Tûgî değil, İstanbul halkı da padişahı uğursuz olarak görmeye başlar. yeniçeriler tarafından zaten sevilmeyen padişah Osman, artık halk tarafından da sevilmez. 20 mayıs 1622'de başı açık, üstü başı yırtık, perişan hâlde bir eşeğe bindirilir ve dövülerek, hakaretlere uğrayarak Yedikule'ye götürülüp burada öldürülür. burnu ve kulakları kesilip amcası Sultan Mustafa'nın annesine gösterilir askerler tarafından.

tabii daha sonra en çok hayranlık duyduğum padişah; Fatih-i Bağdat, Sultan Dördüncü Murad, ulemayı da ahâlîyi de askeri de öttürecektir. uğursuzluğu o zaman görecektir millet.


24 Şubat 1954'te İstanbul Boğazı Nasıl Oldu da Buz Tuttu?

İstanbul Boğazı'nın buz tuttuğu fotoğraflara mutlaka internet ortamında rastlamışsınızdır. Evet, o gördüğünüz fotoğraflar gerçekti fakat bu olay nasıl gerçekleşti?

yetkili agizlardan bilgi aktaralim:

bakin konuyla ilgili istanbul üniversitesi deniz bilimleri enstitüsü öğretim üyesi doç. dr. cem gazioğlu ne diyor:

“bizim bulunduğumuz enlemde o şartların oluşması mümkün değil. deniz suyu sıcaklığı -4’e düşse bile çok ince bir zar şeklinde donar. komple sistemin dibe kadar donması mümkün değil. bizim bölgemizdeki hava sıcaklığının kuzey buz denizi’ndeki seviyeye gelmesi mümkün olmadığından dolayı istanbul boğazı’nda donma olayı gerçekleşmez.

çünkü kuzey buz denizi ve civarında hava sıcaklığı -45, deniz suyu sıcaklığı ise -10’larda seyrediyor. boğaz suyunun donma sürecinin başladığı -4 derecenin altına inmesi için istanbul’daki hava sıcaklığının -25 derece olarak ölçülmesi gerekiyor.”

Meteoroloji Yüksek Mühendisi Gökhan Abur’a ne diyor peki;

"İstanbul son yüz yılda kandilli kayıtlarına göre -13,8, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’ne göre -16 dereceyi gördü. termometreler -20’leri henüz kaydetmedi. 1900’lerden önce hava sıcaklığının -25’lere kadar düşüp düşmediği bilinmiyor; ama bilim adamları düşmediği görüşünde."

türk deniz araştırmaları vakfı başkanı prof. dr. bayram öztürk ise, boğaz’ın donması için 15 gün boyunca aralıksız kar yağmasının gerekli olduğunu, boğaz’daki 1,5 metrelik dalgaboyu ve poyraz nedeniyle donmanın mümkün olmadığını söylüyor.

peki bu fotograflar ne?

1954 yilinda cekildigi iddia edilen bu fotograflar aslinda tuna nehri'nden gelip karadeniz uzerinden bogaza yonelen buz parcalarinin olusturdugu goruntuler. gordugunuz gibi vapurlar ve gemiler calismaya devam ediyor. cunku sadece suyun uzerinde buz parcalari yuzuyor. insanlar ise, kiyidaki birikmis buzlarin uzerinde duruyor. karsiya gecme olayi falan da yok.

dedelerimiz iyi kekliyor bizi...



0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!