Venüs, Güneş Sisteminde, Güneş'e uzaklık bakımından ikinci
sıradaki, sıcaklık bakımından da birinci sıradaki gezegen.
Venüs’ün
ortalama sıcaklığı 425 santigrat derecedir. Yani kurşunu bile eritebilecek
kadar yüksek bir sıcaklığa sahiptir.
Venüs Dünya’dan çok az küçüktür.
Güneş’ten gelen ışığın Venüs’e ulaşması neredeyse 6 dakika sürmektedir.
Güneş sistemindeki diğer gezegenlere
oranla en dairesel şekle ve yörüngeye sahip gezegendir.
Venüs , sadece 3
derecelik sınırlı eksenel eğiliminden dolayı herhangi bir mevsimi yaşamaz.
Venüs de tıpkı Merkür gibi karasal bir gezegendir.
Venüs'ün dağları, vadileri ve yüzlerce volkanı vardır. Aslında, Venüs'ün Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerden daha çok volkanı vardır. Ancak, bunların çoğu uykudadır.
En yüksek dağı Maxwell Montes, 8,8 kilometre yüksekliğindedir. Bu neredeyse Dünya’daki Everest Dağı ile eşdeğer bir yüksekliktir.
Venüs’ün de tıpkı Merkür gibi herhangi bir uydusu veya halkası yoktur.
Yavaş dönme hızı nedeniyle, Venüs'ün manyetik alanı Dünya'nınkinden daha zayıftır.
Venüs aynı zamanda kütlesi itibariyle Dünya’ya benzemesinden ötürü yeryüzündeki kardeş gezegen olarak anılır.
Venüs'teki sıcaklık değişimi gezegenin yavaş dönüşünden dolayı gece ve gündüz arasında minimumdur.
Venüs'ün yüzeyindeki atmosferik basınç, Dünya'dakilerden 92 kat daha fazladır. Gezegendeki bu yoğun baskı, herhangi bir uzay aracının yüzeyde kalmasına izin vermez.
Gezegende rüzgar hızı 724 km. hıza kadar çıkabilmektedir.
Venüs sürekli olarak, görünür ışığa nüfuz edebilen yoğun sülfürik asit bulutlarıyla kaplıdır. Bu nedenle gökbilimciler, gezegenin özelliklerini optik teleskoplarla göremediler. Venüs'ün yüzeyi hakkındaki bilgilerin çoğu, ABD ve Sovyet uzay sondalarından edinilen radar görüntüleriyle elde edilmiştir.
Her ne kadar Dünya'nın ikizi dense de, Venüs'ün yüzey koşulları Dünya üzerindeki koşullardan çok farklıdır. Bilim adamları gezegenin yüzeyinin çok sıcak ve kuru olduğuna ve son derece yüksek yüzey sıcaklıklarından dolayı sıvı su içermediğine inanıyorlar.
Önde gelen jeologlar, gezegenin mevcut yüzeyinin bir milyar yıldan daha eski olduğuna inanmaktadır.
Venüs yüzeyinin yaklaşık % 65'i düz ve pürüzsüz düzlüklerden, kalan% 35'i ise dağlık bölgelerden oluşur.
Venüs'ün yüksek yüzey sıcaklığı sera etkisinin bir sonucudur. Gezegeni çevreleyen büyük sülfürik bulutlar ve karbondioksitten oluşan kalın atmosferi nedeniyle, atmosfere giren güneşten gelen ışın enerjisinin neredeyse tamamı sıkışmakta ve gezegenin yüzeyinde tutulmaktadır.
Venüs, Ay, Güneş, Merkür, Mars, Jüpiter, ve Satürn ile
birlikte, görünür hareketlerinin diğer yıldızlardan farklılığıyla tanınan 7 gök
cisminden biri olarak gösterilir. Bu yönüyle, antik gök bilim için olduğu kadar
astroloji açısından da önem taşıyan gezegen, birçok dilde haftanın yedi gününe
adını veren gök cisimlerinden biri olarak, tarih öncesinden günümüze insan
kültüründe yerini korumuştur. Günümüze ulaşan en eski gök bilimsel belge olan
ve MÖ 7.yüzyıla ait olduğu sanılan Ammisaduqa tabletinde Babillilerin MÖ
1700-1400 yılları arasında yaptıkları Venüs gözlemlerinden söz edilir. Eski
Mezopotamya, Orta Amerika ve Uzak Doğu kültürlerinde Venüs'ün önemli bir yeri
olmuştur. Eski Yunan'da sabah yıldızı olarak görüldüğünde 'Phosphorus', akşam
yıldızı olarak görüldüğünde ise 'Hesperus' olmak üzere iki ayrı ad
taşımaktaydı. Pisagor sayesinde bu iki yıldızın aslında aynı gök cismi olduğunu
öğrenen ilk çağ dünyası, Venüs ve Merkür'ün Güneş çevresinde döndüğünü ileri
süren Heraklit ile ilk kez güneş merkezli görüş ile tanıştı.
1610'da İtalyan gökbilimci Galileo Galilei basit bir teleskop yardımı ile Venüs'ün evreleri olduğunu fark etti. Daha sonraki gözlemlerinde gezegenin evrelerindeki değişikliklere paralel olarak görünür boyutunun da değiştiğini gözleyen Galilei, bu bulguları gezegenin Güneş etrafında döndüğünün kuvvetli göstergeleri olarak kabul etti.
1761'de Rus gökbilimci Mihail Vasilyeviç Lomonosov, Venüs'ün
Güneş geçişi sırasında gezegenin kenar çizgisindeki düzensizliği fark ederek
bunun bir atmosferin varlığını gösterdiğini öne sürdü.
1793'te, Alman gökbilimci Johann Schröter sonradan kendi
adıyla anılacak ve Venüs atmosferinin neden olduğu anlaşılacak olan 'faz
kayması' olayını gözledi. Bu olay, güneş ışınları ile aydınlanan kalın ve yoğun
atmosferin Venüs'ün görünür kenar çizgisine eklenerek, bulunduğu konumun
gerektirdiğinden farklı bir evredeymiş gibi algılanmasına neden olması sonucu
ortaya çıkar.
1932 yılında, Amerikalı araştırmacılar W.S. Adams ve T.
Dunham kızılötesi tayfölçüm ile Venüs atmosferinin temel bileşeninin karbon
dioksit olduğunu öğrendiler. İzleyen yıllarda Rupert Wildt, tayfölçüm
verilerine dayanarak atmosferin kimyasal bileşimi yanı sıra basıncı, sıcaklığı,
gezegen yüzeyiyle etkileşimi hakkında birçok tahminde bulundu.
1956'da Robert S. Richardson gezegenden yansıyan güneş
ışınlarının Doppler kaymasını ölçtüğünde, bulguların gezegenin kendi etrafında
dönüş yönünün ters olduğunu gösterdiğini saptadı.
1960'larda Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (M.I.T.) ve
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü bilim adamları mikrodalga bandında radar
incelemeleri ile Venüs'ün kendi etrafında dönüş süresini duyarlı olarak
ölçtüler. Aynı dönemde yeryüzünden yapılan radar incelemeleri ile gezegenin
yüzey şekilleri hakkında önemli bilgi elde edildi.
14 Eylül 2020'de Royal Astronomical Society, Venüs'te yüksek
miktarda fosfin bulunduğunu açıkladı. Fosfin gazının yüksek oranlarda bulunması
resmi açıklamada "Venüs'te hayatın göstergesi" olarak tanımlandı.
Venüs'e gönderilen uzay araçları
Sputnik 7 (SSCB): 4 Şubat 1961'de fırlatıldı. Başarısız.
(Yer yörüngesinden ayrılamadı)
Venera 1 (SSCB): 12 Şubat 1961'de fırlatıldı. Başarısız.
(Venüs'e ulaşamadan iletişim koptu. Şu anda Güneş çevresinde yörüngede)
Mariner 1 (ABD): 22 Temmuz 1962'de fırlatıldı. Başarısız.
(Fırlatılmadan hemen sonra kontrolden çıkması üzerine imha edildi)
Sputnik 19 (1962AlphaPi1) (SSCB): 25 Ağustos 1962'de
fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılma aşamasında son kademe
arızalandı. 3 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı.)
Mariner 2 (ABD): 27 Ağustos 1962'de fırlatıldı. İlk başarılı
Venüs sondası. 201 kg ağırlığında. 14 Aralık 1962'de gezegenin 35.000 km.
yakınından geçti. 42 dakika süren bilimsel gözlemleri ile Venüs hakkında
bilinenlere önemli yenilikler ekledi. Venüs yüzeyinin 425 °C'den sıcak
olduğunu, bulut tepelerinde ise sıcaklığın düşük olduğunu saptadı. Böylece
gezegen yüzeyindeki koşullarda sera etkisinin payı anlaşıldı. Gezegenin
manyetik alanı bulunmadığını gösterdi. Ayrıca Venüs'e doğru yolculuğu sırasında
ilk kez güneş rüzgârını inceledi, güneş patlamaları kaynaklı yüksek enerjili
yüklü parçacıklar ve kozmik ışınlar ile ilgili ölçümler yaptı, gezegenler arası
toz miktarının sanılandan daha az olduğunun anlaşılmasını sağladı. Şu anda
Güneş çevresinde yörüngede.
Sputnik 20 (1962 AlphaTau1) (SSCB): 1 Eylül 1962'de
fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı. 5 gün sonra Yer
atmosferine girerek parçalandı.)
Sputnik 21 (1962 APi) (SSCB): 12 Eylül 1962'de fırlatıldı.
Başarısız. (Yer yörüngesinde iken infilak ederek parçalandı.)
Kosmos 21 (SSCB): 11 Kasım 1963'te fırlatıldı. Başarısız. (Yer
yörüngesinden ayrılamadı. 3 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı). Bu
aracın bir Venüs sondası olduğu yalnızca bir tahmindir. Daha sonraki Venüs
uçuşlarına hazırlık amaçlı bir test uçuşu da olabilir.
Kosmos 27 (SSCB): 27 Mart 1964'te fırlatıldı. Başarısız.
(Yer yörüngesinden ayrılamadı.)
Zond 1 (SSCB): 4 Nisan 1964'te fırlatıldı. Başarısız.
(Venüs'e ulaşamadan radyo sistemi arızalandı). Şu anda Güneş çevresinde
yörüngede.
Venera 2 (SSCB): 12 Kasım 1965'te fırlatıldı. Başarısız.
(Venüs'e varmak üzere iken iletişim kesildi). Şu anda Güneş çevresinde
yörüngede.
Venera 3 (SSCB): 16 Kasım 1965'te fırlatıldı. Başarısız.
(Venüs atmosferine girmekte iken iletişim kesildi. Venüs üzerine çarparak
parçalandı.) Bir başka gezegen üzerinde bulunan en eski insan yapımı nesnedir.
Venera 4 (SSCB): 12 Haziran 1967'de fırlatıldı. Venüs
atmosferinden veri gönderen ilk uzay aracı. 1106 kg ağırlığında. 18 Ekim
1967'de Venüs atmosferine girdi, bir paraşüt sistemi ile yavaşlarken yanında
taşımakta olduğu 2 termometre, bir barometre, bir radyo altimetre, bir atmosfer
yoğunluğu ölçme cihazı, 11 gaz analiz cihazını düşüşe bıraktı ve bu cihazlardan
gelen verileri yeryüzüne aktardı. Sondanın kendisi ise hidrojen ve oksijen
algılayıcıları, kozmik ışın algılayıcısı yüklü parçacık algılayıcısı ve bir
manyetometre taşımaktaydı. 25 km yükseklikte atmosferin yüksek sıcaklık ve
basıncına dayanamayarak tahrip oldu. Atmosferin bileşimi ve ulaştığı yükseltiye
kadar olan kısmına ait fizik verileri gönderdi. Bu şekilde ilk gezegenler arası
yayını gerçekleştirmiş oldu.
Mariner 5(ABD): 14 Haziran 1967'de fırlatıldı. 19 Ekim
1967'de Venüs yüzeyinin 4000 km uzağından geçti. Gezegenler arası ortamda ve
Venüs yakınlarında manyetik alan, yüklü parçacıklar, plazma ölçümleri yaptı;
Venüs atmosferinin radyo ve morötesi bandında ışınımlarını taradı. Şu anda Güneş
çevresinde yörüngede.
Kosmos 167 (SSCB): 17 Haziran 1967'de fırlatıldı. Başarısız.
(Venera 4'e benzer şekilde tasarlanmış olan ve Venüs üzerine inmesi planlanan
bu araç Yer yörüngesinden ayrılamadı ve 8 gün sonra Yer atmosferine girerek
parçalandı.)
Venera 5 (SSCB): 5 Ocak 1969'da fırlatıldı. 16 Mayıs 1969'da
Venüs atmosferine girdi. Venera 4'e benzer şekilde tasarlanmış 405 kg
ağırlığındaki sonda, bir paraşüt sistemi ile yavaşlarken 53 dakika süreyle
atmosfer hakkında veriler toplayıp gönderdi. Gezegen yüzeyine varamadan,
atmosferin yüksek sıcaklık ve basıncına dayanamayarak tahrip oldu. Atmosferin
bileşimi ve sondanın inebildiği 38 km yükseltiye kadar olan kısmına ait fizik
verileri gönderdi.
Venera 6 (SSCB): 10 Ocak 1969'da fırlatıldı. 17 Mayıs 1969'da
Venüs atmosferine girdi. Venera 4'e benzer şekilde tasarlanmış 405 kg
ağırlığındaki sonda, bir paraşüt sistemi ile yavaşlarken 51 dakika süreyle
atmosfer hakkında veriler toplayıp gönderdi. Gezegen yüzeyine varamadan,
atmosferin yüksek sıcaklık ve basıncına dayanamayarak tahrip oldu. Atmosferin
bileşimi ve sondanın inebildiği 36 km yükseltiye kadar olan kısmına ait fizik
verileri gönderdi.
Venera 7 (SSCB): 17 Ağustos 1970'te fırlatıldı. 15 Aralık
1970'te Venüs atmosferine girdi. 495 kg ağırlığındaki iniş sondası bir paraşüt
arızası nedeniyle 60 dakika sürmesi gereken inişini 35 dakikada tamamlayarak
Venüs yüzeyine indi ve buradan 23 dakika süreyle sinyaller gönderdi. Gezegen
yüzeyinde atmosfer sıcaklığının 475 °C, basıncın ise 90 atmosfer olduğunu
saptadı. Böylece bir başka gezegenin yüzeyine çalışır durumda inen ve radyo
yayınları yeryüzüne veri gönderen ilk uzay aracı oldu.
Kosmos 359 (SSCB): 22 Ağustos 1970'te fırlatıldı. Başarısız.
(Yer yörüngesinden ayrılamadı.)
Venera 8 (SSCB): 27 Mart 1972'de fırlatıldı. 22 Temmuz
1972'de Venüs atmosferine girdi. Bir paraşüt sistemi yardımı ile inişi
sırasında atmosfer hakkında veriler topladı. Değişik yükseltilerdeki rüzgâr
hızını ve ışık şiddetini ölçtü. Sert atmosfer koşullarında görev süresini
uzatabilmek amacıyla bir dış soğutma sisteminden yararlandı ve yüzeye inişinden
sonra 50 dakika süreyle veri gönderebildi. Gezegen yüzeyinde aydınlığın
fotoğraf çekilebilmesine olanak tanıyacak düzeyde olduğunu saptadı.
Kosmos 482 (SSCB): 31 Mart 1972'de fırlatıldı. Başarısız.
(Yer yörüngesinden ayrılamadı.)
Mariner 10 (ABD): 3 Kasım 1973'te fırlatıldı. 5 Şubat
1974'te, daha sonraki Merkür buluşması için uygun rotayı sağlayacak şekilde
Venüs yakın geçişini gerçekleştirdi. Gezegen yüzeyinin 5800 km üzerinden
geçerken, çok sayıda fotoğraf çekti, Venüs'ün ilk kez mor ötesi bantta
görüntülerini elde etti ve bu sayede daha önce bilinmeyen atmosfer akımlarını
tanımladı, Venüs'ün dikkate değer bir manyetik alanının bulunmadığını; ancak
iyonosfer ile güneş rüzgârının bir şok dalgası oluşturacak şekilde
etkileştiklerini gözledi. Venüs atmosferinde hidrojen bulunduğunu ve izotop
dağılımına dayanarak bu hidrojenin Güneş kaynaklı olduğunu saptadı. Atmosferin
radyo dalgalarını örtme biçimini inceleyerek Venüs bulutlarının en yoğun
oldukları yükseklikleri hesapladı.
Mariner 10, Merkür gezegenine doğru yolculuğuna devam ederek
bu gezegeni ziyaret eden ilk ve tek uzay aracı oldu. Yörünge değişikliği
amacıyla bir gezegenin kütleçekim yardımından yararlanan, ve aynı zamanda art
arda iki gezegeni başarı ile ziyaret eden ilk uzay sondası olma özelliğini
kazandı. Şu anda Güneş çevresinde yörüngede dolanmaktadır.
Venera 9 (SSCB): 8 Haziran 1975'te fırlatıldı. Bir yörünge
aracı ve bir iniş aracı olmak üzere iki ayrı sondadan oluşmakta idi. 20 Ekim
1975'te iki araç birbirinden ayrıldı. 22 Ekim tarihinde yörünge aracı Venüs
çevresinde 48 saat dolanma süreli bir yörüngeye girerken, 2015 kg ağırlığındaki
iniş aracı da, bir sürtünme ve ısı kalkanı, üç ayrı paraşüt sistemi yardımı ile
inişe geçti. 2300 kg ağırlığındaki yörünge aracı mor ötesi, görünür bant, kızıl
ötesi ve mikrodalga bantlarında incelemeler yapabilecek donanıma sahipti,
ayrıca iniş cihazının iniş sırasında ve gezegen yüzeyinde elde ettiği verileri
dünyaya aktaracak bir bağlantı istasyonu olarak tasarlanmıştı. Sert atmosfer
koşullarında görev süresini uzatabilmek amacıyla bir dış soğutma sistemine
sahip olan iniş aracı, 60–30 km. düzeyleri arasında bulutlar bulunduğunu
gözledi, atmosferde düşük oranda bulunan hidroklorik asit, hidrofluorik asit, iyot
ve bromu saptadı. Yüzeye inişinden sonra 53 dakika süreyle veri gönderebildi.
Taşıdığı televizyon kamerası yardımıyla Venüs yüzeyinin ilk fotoğraflarını
yeryüzüne iletti. Resimlerde aşınma belirtisi göstermeyen keskin kenarlı
kayalar, berrak bir atmosfer gözlendi. Venera 9 yörünge aracı şu anda Venüs
çevresinde yörüngededir.
Venera 10 (SSCB): 14 Haziran 1975'te fırlatıldı. Venera 9'a
benzer şekilde, bir yörünge aracı ve bir iniş aracı olmak üzere iki ayrı
sondadan oluşmakta idi. 23 Ekim 1975'te iki araç birbirinden ayrıldı. 25 Ekim
tarihinde yörünge aracı Venüs çevresinde 49,5 saat dolanma süreli bir yörüngeye
girerken, 2015 kg ağırlığındaki iniş aracı da, bir sürtünme ve ısı kalkanı, üç
ayrı paraşüt sistemi yardımı ile inişe geçti. 2300 kg ağırlığındaki yörünge
aracı mor ötesi, görünür bant, kızıl ötesi ve mikrodalga bantlarında
incelemeler yapabilecek donanıma, bir manyetometreye ve bir yüklü parçacık
sayacına sahipti, ayrıca iniş aracının iniş sırasında ve gezegen yüzeyinde elde
ettiği verileri dünyaya aktaracak bir bağlantı istasyonu olarak tasarlanmıştı.
Sert atmosfer koşullarında görev süresini uzatabilmek amacıyla bir dış soğutma
sistemine sahip olan iniş aracı, atmosferin fizik özellikleri üzerinde ölçümler
yaptı. Yüzeye inişinden sonra 65 dakika süreyle veri gönderebildi. Taşıdığı
televizyon kamerası yardımıyla Venüs yüzeyinin fotoğraflarını yeryüzüne iletti.
Venera 10 yörünge aracı şu anda Venüs çevresinde yörüngededir.
Pioneer Venus 1 (Pioneer 12) (ABD): 20 Mayıs 1978'de
fırlatıldı. 4 Aralık 1978 tarihinde Venüs çevresinde eliptik bir yörüngeye
oturtulan 517 kg ağırlığındaki yörünge aracı, 300 W güç sağlayan güneş
panelleri ile 17 değişik gözlem aygıtı çalıştırmakta idi. Gezegenin iyonosferi
ve atmosferin üst katmanlarının yapısı hakkında ayrıntılı bilgi topladı, güneş
rüzgârının iyonosfer ile etkileşimi ve oluşan manyetik alan üzerinde ölçümler
yaptı, kütleçekimi değişimlerini kaydederek Venüs'ün iç yapısına ilişkin
ipuçları elde etti. Gezegenin tamamına yakın bölümünün radar haritasını çıkardı.
Yörünge ayarlamaları ile Ağustos 1992'ye dek çalışır durumda kaldı ve veri
aktarmayı sürdürdü; ancak yakıtının tükenmesi sonucunda Venüs atmosferine girip
parçalanarak görevini tamamladı.
Pioneer Venus 2 (Pioneer 13) (ABD): 8 Ağustos 1978'de
fırlatıldı. Bir taşıyıcı üzerinde bir büyük, üç küçük atmosfer sondasından
oluşmakta idi. Büyük sonda taşıyıcıdan Venüs'e ulaşmadan 25 gün önce, küçük
sondalar ise 20 gün önce ayrıldı. Sondalar birbirlerinden çok az farklı rotalar
izleyerek 9 Aralık 1978'de gezegenin değişik bölgelerinde atmosfere girdiler.
Küçük sondalardan biri gezegenin gece yüzüne, ikincisi gündüz yüzüne, üçüncüsü
ise kuzey kutup bölgesine doğru düştüler ve atmosferin değişik düzeylerinde
ısı, basınç, ivme, termal ışınım ve asılı parçacık ölçümleri yaptılar. Büyük
sonda gündüz yüzünde ekvatora yakın bir bölgeye doğru paraşüt yardımı ile
alçaldı ve küçük sondalardakine benzer ölçümlere ek olarak atmosfer
bileşenlerini tanımlama ve oranlarını belirleme, bulut yapılarını değerlendirme
amaçlı incelemeler yaptı. Atmosfere en son giren taşıyıcıda ise atmosferin dış
tabakalarını araştırma amaçlı iki deney aygıtı daha bulunmaktaydı. Tüm bu
ölçümlerin sonuçları, Pioneer Venus 1 yörünge aracının eşzamanlı olarak yaptığı
gözlemler çerçevesinde değerlendirildi.
Venera 11 (SSCB): 9 Eylül 1978'de fırlatıldı. Bir uçuş aracı
ve bir iniş aracından oluşmakta idi. İki araç Venüs'e varmadan iki gün önce
ayrıldılar, 25 Aralık 1978'de iniş aracı atmosfere girdi ve bir paraşüt yardımı
ile gezegen üzerine yumuşak iniş yaptı. Aynı sırada gezegenin 34.000 km
yakınından geçmekte olan uçuş aracı, bu sondanın iniş sırasında ve yüzeyden
gönderdiği verileri yeryüzüne aktardı. Uçuş aracının ayrıca iyonosfer,
gezegenler arası ortam, güneş rüzgârı üzerinde gözlemler yapma amaçlı donanımı
bulunmaktaydı. İniş aracının gözlem aygıtlarının bazılarının arızalanmasına
karşın, alt atmosferde Karbon monoksit varlığını saptaması, yıldırımlar
gözlemesi mümkün oldu. Uçuş aracı şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir.
Venera 12 (SSCB): 14 Eylül 1978'de fırlatıldı. İkizi Venera
11 gibi bir uçuş aracı ve bir iniş aracından oluşmakta idi. İki sonda Venüs'e
varmadan iki gün önce ayrıldılar. İniş aracı, Venera 11'den dört gün önce, 21
Aralık 1978'de atmosfere girdi ve bir paraşüt yardımı ile gezegen üzerine
yumuşak iniş yaptı. Aynı sırada gezegenin 34.000 km yakınından geçmekte olan
uçuş aracı, bu sondanın iniş sırasında ve yüzeyden gönderdiği verileri 110
dakika süreyle yeryüzüne aktardı. Uçuş aracının ayrıca iyonosfer, gezegenler
arası ortam, güneş rüzgârı üzerinde gözlemler yapma amaçlı donanımı
bulunmaktaydı. İniş aracı, arıza nedeniyle sınırlı bilimsel veri sağladıysa da
Venera 11 tarafından gönderilen bilgileri destekledi. Uçuş aracı 1980'de
Bradfield kuyruklu yıldızı ile ilgili ölçümler de yaptı. Şu anda Güneş
çevresindeki yörüngesindedir.
Venera 13 (SSCB): 30 Ekim 1981'de fırlatıldı. Bir uçuş aracı
ve bir iniş aracından oluşmakta idi. Uçuş aracının iyonosfer, gezegenler arası
ortam, güneş rüzgârı üzerinde gözlemler yapma amaçlı donanımı bulunmaktaydı.
İki araç Venüs'e varmadan önce ayrıldılar, 1 Mart 1982'de iniş aracı atmosfere
girdi ve bir paraşüt yardımı ile yavaşlayarak gezegen üzerine indi. Aynı sırada
gezegenin yakınından geçmekte olan uçuş aracı, bu sondanın iniş sırasında ve
yüzeyden gönderdiği verileri yeryüzüne aktardı. Bu veriler arasında Venüs
yüzeyinin ilk renkli görüntüleri de bulunmaktaydı. Araç hareketli bir kol
yardımıyla yüzeyden aldığı toprak örneğini değerlendirdi. Toprağın mekanik
direncini ölçmek için bir kol, bir sismometre ve ayrıca atmosfer incelemelerini
yapmak için çeşitli aygıtlardan yararlandı. Bir başka gezegenden yeryüzüne ses
kayıtları gönderen ilk uzay aracı oldu. Gezegen yüzeyinin zorlu koşullarında
127 dakika işlevsel kalabildi. Uçuş aracı şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir.
Venera 14 (SSCB): 4 Kasım 1981'de fırlatıldı. Venera 13 ile
aynı tasarıma sahipti. 5 Mart 1982'de Venüs yüzeyine inerek ikizinin
gerçekleştirdiklerine benzer incelemeler yaptı. 57 dakika süreyle veri
gönderdi. Uçuş aracı şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir.
Venera 15 (SSCB): 2 Haziran 1983'te fırlatıldı. 10 Ekim
1983'te Venüs çevresinde kutupsal bir yörüngeye girdi. İkizi Venera 16 ile
birlikte Venüs yüzeyinin radar haritasını çıkarmaya başladı. İşlevsel kaldığı 8
ay süresinde bu iki araç gezegenin 30 derece Kuzey enleminin kuzeyinde kalan
kesiminin ayrıntılı bir haritasını elde ettiler.
Venera 16 (SSCB): 7 Haziran 1983'te fırlatıldı. Venera 15
ile aynı tasarıma sahipti. 11 Ekim 1983'te Venüs çevresinde kutupsal bir
yörüngeye girdi. İkizi Venera 15 ile birlikte Venüs yüzeyinin radar haritasını
çıkarmaya başladı. İşlevsel kaldığı 8 ay süresinde bu iki araç gezegenin 30
derece Kuzey enleminin kuzeyinde kalan kesiminin ayrıntılı bir haritasını elde
ettiler. Venera programının son uçuşu oldu.
Vega 1(SSCB): 15 Aralık 1984'te fırlatıldı. Venera programı
çerçevesinde Venüs'e yönelik bir iniş uçuşu şeklinde planlanmış olan uçuş,
sonradan Halley kuyruklu yıldızının 1986 geçişini izlemek amacıyla aracın
taşıyıcı kısmından yararlanmak üzere değiştirildi. Yeni şekliyle bu uçuşa
'Venüs' ve 'Gallei' (Rusça, Halley kuyruklu yıldızının adı) sözcüklerinin
birleştirilmesi ile 'Vega' adı verildi. 9 Haziran 1985'te Vega 1 iniş aracı ve
beraberindeki balon ayrıldıktan sonra, 2500 kg ağırlığındaki taşıyıcı araç
gezegenin çekim kuvvetinden yararlanarak yörüngesini 1986 yılında Halley ile
buluşacak şekilde değiştirdi. Venüs iniş aracı 1500 kg ağırlığında idi.
Yüzeyden alınacak örnekler üzerinde analizler yapmak üzere tasarlanmış deney
setleri güçlü rüzgârlar tarafından daha sonda yüzeye inmeden önce harekete
geçirildiğinden, araç yüzeyde planlanan işlevini gerçekleştiremedi. Sondanın
taşıdığı bir balon, ('aerobot' ) 54 km yükseklikte boşluğa bırakıldı. 3,5 metre
çapında ve toplam 25 kg ağırlığındaki bu balon atmosferle ilgili ölçümler
yapmak üzere donatılmıştı. Gezegenin karanlık yüzüne bırakılan balon, 47 saat
uçtu, ve doğal atmosfer akımlarının yardımı ile 9000 km yol aldıktan sonra
gezegenin aydınlık yüzüne geçti ve güneş ışınlarının etkisi ile ısınıp
patlayana kadar yeryüzündeki radyoteleskoplar tarafından kaydedilen önemli
bilgiler gönderdi. Balonun dikey yöndeki beklenmedik yer değiştirmeleri, Venüs
atmosferinin o güne dek bilinmeyen dikey akımlarını gün ışığına çıkardı. Vega 1
taşıyıcı aracı ise 6 Mart 1986'da Halley kuyruklu yıldızı ziyaretini
gerçekleştirdi. Araç şu sırada Güneş çevresinde yörüngededir.
Vega 2 (SSCB): 21 Aralık 1984'te fırlatıldı. Vega 1 ile aynı
tasarıma sahipti. İniş aracının ayrılmasının ardından Venüs çekim yardımı ile
Halley kuyruklu yıldızına doğru yöneldi. İniş aracı 15 Haziran 1985'te gezegen
yüzeyine indi. Yüzeyden aldığı örneklerin incelemesinde Ay yüzeyinde bulunan;
ancak dünyada nadir olan anortosit-troktolit tipi mineraller saptadı. Yerden 50
km yükseklikte bırakılan balon ise iki güne yakın süre uçarak yeryüzüne bilgi
gönderdi. 9 Mart 1986'da Halley kuyruklu yıldızının yanından geçen taşıyıcı
araç ise şu anda Güneş çevresinde yörüngededir.
Magellan (ABD): 4 Mayıs 1989'da fırlatıldı. 10 Ağustos
1990'da Venüs çevresinde kutupsal bir yörüngeye girdi. 4 yıllık görev süresi
içinde Venüs yüzeyinin tamamına yakınının radar haritasını çıkardı. Aynı
bölgeler üzerinden birden fazla geçiş yaptığı için değişik açılardan kaydettiği
görüntüler birleştirilerek 3 boyutlu haritalar elde edilebildi. Gezegenin
ayrıntılı bir kütleçekim alanı haritasını da çıkardı. Görev süresini
tamamladığında atmosferin üst sınırına dek alçaltılarak, güneş panelleri
üzerindeki sürtünme etkisi ölçümleri ile üst atmosfer yapısı hakkında bilgi
edinmeye çalışıldı. Atmosferin frenlemesi nedeniyle giderek yükselti kaybeden
araç iki gün sonra parçalanarak gezegen üzerine düştü. Venüs'ün jeolojisi ve
yüzey şekilleri hakkında bilinenlerin önemli bir kısmı Magellan'ın sağladığı
verilere dayanmaktadır.
Galileo (ABD): Jüpiter ve uydularını incelemek amacıyla 18
Ekim 1989'da fırlatılan araç kütleçekimi yardımı ile hız kazanmak üzere 2 Ekim
1990'da Venüs yakın geçişi yaptı. Gezegenin resimlerini çekti.
MESSENGER (ABD): Merkür gezegeninin araştırılması amacıyla 3
Ağustos 2004'te fırlatılan araç, kütleçekimi yardımı ile hızı düşürülerek
Merkür yörünge girişine hazırlanmak üzere 2006 ve 2007 yıllarında iki kez Venüs
yakın geçişi yapacaktır. Bu geçişler sırasında bilimsel aygıtların Merkür
gözlemleri öncesi test ve ayarları yapılırken, Venüs üzerinde de gözlemler
yapması mümkün olacaktır.
Venus Express (ESA-Avrupa Uzay Ajansı): 9 Kasım 2005'te
fırlatıldığı 1270 kg ağırlığındaki araç 11 Nisan 2006'da Venüs çevresinde
yörüngeye girerek, gezegenin atmosferi üzerinde yoğunlaşan bilimsel gözlemler
yapıyor.
Planet-C (Japonya): JAXA (Japon Uzay Ajansı) tarafından 2008
yılında fırlatılması ve 2009'da Venüs yörüngesine girmesi planlanan 320 kg
ağırlığındaki araç, atmosfer hareketleri, elektriksel ve volkanik etkinlik
araştırılması üzerinde yoğunlaşan gözlemler yapacaktır.
BepiColombo (ESA ve JAXA ortaklığı): Merkür gezegeninin
araştırılması amacıyla 20 Ekim 2018'de fırlatılan aracın, kütleçekimi yardımı
ile Ekim 2020 ve Ağustos 2021 olmak üzere iki kez Venüs'e yakın geçişi yapması
olasıdır.
Adlandırma
Bir tanrıçanın adını taşıyan tek gezegen olması nedeniyle,
Venüs ile ilgili adların, kadın adları arasından seçilmesine özen
gösterilmektedir. Bu yaklaşıma tek istisna, gezegen üzerindeki en yüksek dağa
İskoç bilim adamı James Clerk Maxwell'in adının verilmiş olmasıdır. Uluslararası
Gökbilim Birliği'nin (IAU), Venüs üzerindeki yüzey şekillerinin
adlandırılmasında uyulmasını önerdiği kurallar şöyledir:
Büyük coğrafi bölgeler (Regio): Kadın devler ve Titan'lar
Kraterler: Ünlü kadınların adları. 20 km'den küçük kraterler
için, yaygın kadın isimleri.
Dağlar (Montes): Tanrıça adları
Tepeler (Colles): Deniz tanrıçaları
Sırtlar (Dorsa): Gök tanrıçaları
Alçak düzlükler (Planita-ova): Mitolojik kadın kahramanlar
Yüksek düzlükler (Plana-plato): Bereket tanrıçaları
Uçurumlar (Rupes): Ev ve ocak tanrıçaları
Vadiler (Valles): 400 km'den uzun olanlar için, Venüs
gezegenine değişik dillerde verilen adlar. 400 km'den kısa olanlar için, nehir
tanrıçaları.
Taçlar (Corona): Dünya ve doğurganlık tanrıçaları
Yarıklar (Chasma): Av tanrıçaları, Ay tanrıçaları
Yassı volkanik tabanlar (Farra): Su tanrıçaları
Sığ çukurluklar (Fossa): Savaş tanrıçaları
İnce uzun yapılar (Linea): Savaş tanrıçaları
Düzensiz kraterler (Patera): Ünlü kadınlar
Çokgen görünümlü alanlar (Tessera): Kader ve kısmet
tanrıçaları
Kum tepeleri (Unda): Çöl tanrıçaları
Yıldız biçimli oluşumlar (Astra), kubbe biçimli dağ ve
tepeler (Tholus), kesişen vadi ağları (Labyrinthus), akıntı alanları (Fluctus):
Çeşitli tanrıçalar
Gözlem koşulları
Venüs, Güneş çevresinde yaklaşık 224 gün süren dolanma
süresine karşın yörüngesinin Yer yörüngesine yakınlığı nedeniyle 584 gün gibi
uzun bir kavuşum dönemine sahiptir. Gökyüzündeki görünür hareketini tamamlaması
bir buçuk yılı geçer. Bir alt gezegen olması nedeniyle ile her zaman Güneş'e
yakın konumdadır ve gözlenmesi için en uygun saatler gün doğumundan önce ya da
gün batımından sonradır. 'Sabah yıldızı' ve 'akşam yıldızı' adları bu nedenle
verilmiştir. -4,4 kadir derecesine varabilen parlaklığı ile en parlak
yıldızlardan ve diğer tüm gezegenlerden çok daha ışıklıdır. Güneş ve Ay'dan
sonra gökyüzünün en parlak cismidir. Bu nedenle güneş ışınlarının Venüs'ün
görülmesine izin vermediği alt ve üst kavuşum dönemleri dışında yılın büyük bir
kısmında rahatlıkla izlenir. Merkür'e oranla çok daha yüksek uzanımlara (en
uygun koşullarda 48°) çıkabildiği için gün içinde izlenebildiği süre de daha
uzundur ve uygun dönemlerde akşam gün battıktan sonra veya sabah gün doğmadan
önce 4 saat kadar ufkun üzerinde kalabilir. En parlak dönemlerinde güneş ufkun
üzerinde iken bile görülmesi mümkündür, hatta alışkın gözler gün ortası
saatlerinde dahi Venüs'ü yakalayabilir. Aysız gecelerde, kent ışıklarından
yeterince uzaklaşılabilirse, insan gözünün Venüs ışığının çevreye verdiği
aydınlığı hissedebildiği ve yarattığı gölgelerin fark edilebildiği de söylenir.
Venüs'ün dünyaya en yakın olduğu dönemlerde 1 yay dakikayı geçen görünür çapı insan gözünün ayırma gücü sınırındadır ve duyarlı gözlerin gezegenin hilal evresini ayırt edebilmesi olasıdır.
Tam güneş tutulmaları çok kısa süre için de olsa, Venüs'ün
güneşe çok yakın konumda olduğu kavuşum dönemleri civarında bile gezegenin gün
ortasında çıplak gözle izlenebilmesine olanak sağlar. 1999 tam güneş tutulması
sırasında bu durum gerçekleşmiştir.
Evreler
Bir teleskop ile izlendiğinde Venüs'ün Ay gibi evreleri
olduğu görülür. Gezegenin Güneş'in arkasında ve yeryüzüne en uzak durumda
olduğu üst kavuşum anında, görünen yüzeyinin tümü aydınlandığından ışıklı bir
daire şeklinde 'dolun' evresi söz konusudur. Bu aynı zamanda uzaklık nedeniyle
Venüs'ün görünür çapının en az olduğu dönemdir. En yüksek uzanım anında gezegen
bir yarım daire şeklinde görülür. Güneş ile yer arasında kaldığı dönemlerde ise
karanlık yüzünü göstererek bir 'hilal' şekli alır. Hilalin en ince olduğu
dönemler gezegenin Dünya'ya en yakın olduğu ve görünür çapının en büyük olduğu
dönemlerdir; ancak bu esnada güneş ışınları gezegenin görülmesini engeller.
Parlaklık
Bir alt gezegen olması nedeniyle Venüs'ün yeryüzünden
izlenebilir parlaklığı iki değişkenin ilişkisi ile belirlenir:
Evre
Görünür çap (dolaylı olarak Yer'e uzaklık)
Venüs Yer'e en yakın konumda iken dünyaya dönük yüzünün
tümüyle karanlıkta kalması, aydınlanan yüzünün tamamının görülebildiği 'dolun' evresinde
ise, en uzak dolayısıyla en küçük görünür boyutta olması nedeniyle yeterince
parlak değildir. Gezegenin gözlemciye en fazla ışık gönderebildiği konumu,
görünür aydınlık yüzeyin en fazla olduğu %30 aydınlık (hilal ile yarım evre
arası) evresidir.
Venüs atmosferinin neden olduğu gözlem özellikleri
Gündüz-gece çizgisi üzerinde kalan Venüs atmosferinin güneş ışınları ile aydınlanması, gezegenin evresinin beklenenden daha büyük olarak algılanmasına neden olur. Venüs'ün herhangi bir dönemde Güneş'le yaptığı açıya dayanarak hesaplanan evre ile gözlenen evresi arasındaki bu 'faz kayması' bazen 3 günü bulur ve Schröter etkisi olarak adlandırılır. Venüs'ün karanlık yüzünün yeryüzüne dönük olduğu alt kavuşum anında, arkadan aydınlanan atmosferin, ortası karanlık bir halka şeklinde görülebildiği saptanmıştır. Yine alt kavuşum anına yakın günlerde gezegenin karanlık yüzünde çok hafif bir aydınlanma hissedilebilir. 'Küllenmiş ışık' adı verilen bu olay, 1640'lardan bu yana bilinmektedir. Bugüne dek çok değişik açıklamalar getirilmiş olmasına rağmen nedeni bilinmeyen bu atmosfer aydınlanmasının, elektriksel etkinliklerle veya kutup ışıklarına benzer bir mekanizma ile ortaya çıkabileceği öne sürülmüştür. Venüs atmosferi gaz küreler gibi diferansiyel dönme (Kutup ve Eşlek-ekvator- bölgelerinin farklı hızlarda dönmesi) gösterir.Venüs'ün atmosferinde sürekli olarak devam eden asit yağmurları yağmaktadır. Genellikle Venüs kükürt nedeniyle çok sıcak bir iklime sahiptir.
Venüs'ün Güneş geçişleri
Venüs yaklaşık 20 ayda bir alt kavuşum konumundan geçtiği halde, yörüngesinin tutulum düzlemine 3,39 derecelik bir açı yapması nedeniyle güneş diskinin önünden geçişi nadiren gerçekleşir. Venüs yörüngesinin tutulum düzlemini kestiği noktalar, yani yörüngenin çıkış ve iniş düğümleri ile Güneş ve Yer'in düz bir çizgi üzerinde yer almasını gerektiren bu durum yaklaşık her yüzyılda 2 kez, 8 yıl aralıklı çiftler şeklinde gözlenir. (1761-1769, 1874-1882, 2004-2012, 2117-2125 gibi). Tüm geçişler, düğümlerin Yer yörüngesindeki izdüşümlerine denk gelen Haziran ve Aralık ayları içinde olur. Daha yakından incelendiğinde geçişlerin düzenlerinin 243 yıllık bir döngü içerisinde yinelendiği dikkati çeker. İçinde bulunduğumuz binyılda, bu döngü 113,5-8-121,5-8 yıllık aralıklar şeklinde tekrarlanmaktadır.
Venüs'ün geçişi, Güneş diski üzerinde küçük bir siyah beneğin ilerlemesi şeklinde izlenir ve en fazla 7 saat kadar sürer.
Venüs kendine ait fizistrospedi paraçalama özelliğine ve trospinakolitan perazmına sahiptir
Dünyaya yörüngesi itibarıyla ortalama mesafe olarak en yakın
gezegendir.
Yer'den gözlendiğinde en parlak gezegendir.
Yüzey sıcaklığı en yüksek gezegendir.
Yer benzeri gezegenler arasında en yoğun atmosfere sahip
olanıdır.
En çok uzay aracı gönderilen ve üzerinde en çok sayıda insan
yapımı araç bulunan gezegendir.
Ekseni etrafında ters döner.
*Örneğin Ay Dünya(Yer) etrafında dönerken kendi etrafında
Venüs gibi ters, lâkin yavaş dönerek hep aynı yüzünü gösterir.
Venüs'ün bulutlarında çok dirençli mikroorganizmalar
olabileceğine dair bazı göstergeler bulunmaktadır. El Paso'daki Texas
Üniversitesi'nden Dirk Schulze-Makuch ve Louis Irwin'e göre bunlar, diğer
şeylerin yanı sıra bazı gazların yokluğunu veya varlığını açıklayabilir. Ayrıca
Pioneer-Venus 2'nin büyük daldırma sondası, Venüs'ün bulutlarında bakteri boyutunda
parçacıklar buldu.
Cardiff Üniversitesi'nden Profesör Jane Greaves yönetimindeki ekibin Venüs atmoserindeki fosfin miktarı ile ilgili akademik makaleleri, 14 Eylül 2020'de Nature Astronomy dergisinin websitesinde yayınlandı ve bu dergideki makaleye gönderme yaparak The Royal Astronomical Society tarafından aynı gün açıklandı. Prof Greaves ve ekibi, Hawaii'deki James Clerk Maxwell Teleskobu ile yaptıkları gözlemlerde Venüs atmosferinde yüksek miktarda fosfin molekülüne rastladıktan sonra, bu gözlemin öneminden dolayı Şili'deki Atacama Large Millimeter/submillimieter Array (ALMA) tesisindeki 45 teleskopla gözlemlerini kontrol etme imkanı buldular. Bu gözlem, fosfin gazının özelliklerinden dolayı önemliydi: Fosfin gazı, canlı içermeyen süreçlerde (endüstriyel bir üretim yoksa) ancak çok az miktarda üretilebiliyordu. Bu yüzden de eldeki veriler daha detaylı incelemeye tabi tutuldu. Elde edilen veriler üzerinden, Kyoto Sangyo Üniversitesi'nden Prof Hideo Sagawa tarafından hesaplamalara göre Venüs atmosferinin gözlemlenen kısmında her 1 milyar molekülde 20 molekül fosfin olduğu anlaşıldı.
MIT'den Prof William Bains'in liderliğinde yapılan çalışmalarda, Prof Greaves'ın tespit ettiği miktarın cansız süreçlerle ortaya çıkıp çıkamayacağı kontrol edildi. Yapılan hesaplamalarda, cansız süreçlerin bu miktarın ancak 10.000'de birini üretebileceği ortaya konuldu. Bu sebeple, Venüs atmosferindeki fosfin miktarı, gezegende hayat olduğunun muhtemel işareti olarak değerlendiriliyor.
Çalışmaları yürüten bilim insanları, bu araştırmada ortaya
çıkan verilerin Venüs'te hayat olduğunu kesin olarak göstermediğini ve daha
fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Ancak fosfin üretimi ile ilgili
bilinen kimyasal tepkimeler göz önüne alındığında, Venüs gezegeninde fosfin
üreten mikroorganizmaların varlığı ciddi bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Venüs Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 108,208,000 km 107,477,000 km Enöte 108,939,000 km Yörünge dışmerkezliği 0.006 756 Yörünge eğikliği 3,39° Dolanma
süresi 224.698 gün Kavuşum süresi 583.92 gün Yörünge hızı 35,02 km/saniye Gözlem Özellikleri Görünür parlaklık Yer'e en yakın konumda 38.200.000 km Görünür çap 9,7 - 66 yay saniyesi Yer'e en uzak konumda Yer'e
Uzaklık 261.000.000 km Fiziksel Özellikler Ekvator Bilinen
yarıçapı 6,051.8 ± 1.0 km km Basıklık 0 9.28×1011 km³ Kütle 4.868 5×1024 kg Yoğunluk 5,243 g/cm³ Eksen eğikliği 177,36° (ters dönüş) Dönme
süresi −243.018 5 gün (ters yönde) Yerçekimi 8,87 m/s² Kurtulma hızı 10,36 km/saniye Albedo 0.67 (geometric) 0.90 (Bond) Yüzey
sıcaklığı 735 K (464 °C) Atmosfer Özellikleri 93 bar (9.3 Pascal) ~%96,5 Karbon Dioksit
0.723 327 AB
0.718 440 AB
0.728 213 AB
0,615 yıl
ortalama
en yüksek
en düşük
-4,9
-3,8
0,25 A.Ü.
1,74 AB
(0.949 9 x Yer)
0.857 Yer
0.815 Yer
(0,95 x Yer)
(0,91 x Yer)
(0,93 x Yer)
ortalama
Yüzey Basıncı
Atmosfer Bileşenleri
~%3,5 Nitrojen
%0,015 Sülfür dioksit
%0,007 argon
%0,002 Su Buharı
%0,0017 Karbon Monoksit
%0,0012 Helyum
%0,0007 neon
Karbonil Sülfit(İzine rastlandı.)
Hidrojen Klorür(İzine rastlandı.)
Hidrojen Florür(İzine rastlandı.)
0 Yorum:
Yorum Gönder