Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


10 Aralık 2020

Münir Özkul

Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul'un Bakırköy semtinde, eski Osmanlı paşalarından birinin torunu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda tiyatroya merak salmış olan Özkul, İstanbul Erkek Lisesi'ndeki eğitiminin ardından oyuncu olmaya karar vererek gözünü sahnelere dikti. O zamana kadar yaşamını sürdürdüğü ve aşinası olduğu Bakırköy'de bulunan Halkevi'nde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimlerini burada gerçekleştiren Özkul, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu'na geçti. Ardından da, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuk kariyerine devam etmeye başladı ve artık bağımsız çalışabilecek düzeye geldiğine kanaat getirerek, özel sektöre geçiş yaparak Ses Tiyatrosu'nda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı ve hemen ardından yien özel bir tiyatro olan Küçük Sahne'ye geçti. Küçük Sahne, genç oyuncunun kariyerinin yükselişinde bir dönüm noktası oldu. Çünkü, ilk defa önemli bir oyunda rol alma şansı doğdu. Sadri Alışık, Nevin Akkaya, Şükran Güngör ve Cahit Irgat gibi güçlü oyuncularla, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un yaptığı ve Steinback'in aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan "Fareler ve İnsanlar"da oynadı. Yeteneği Musin Ertuğrul'un gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahne'de ayrıca, "Yarış", "Onikinci Gece", "Aşağıdan Yukarı" ve "Karışık İş" gibi başarılı 
oyunlarda da yer aldı.
  Tiyatro sahnelerinden "tesadüfen" film setlerine geçişi 40'lı yılların sonuna denk düşen Özkul, askerliğini yaptığı dönemde, "Vatan ve Namık Kemal" adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin'i ziyaret için Yeşilçam'a gittiği birgün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı. Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti ve rol aldığı 400'ün üzerinde filmle, Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlayacak sinema serüveni böylece başlamış oldu. 50'li yılların başlarında, ilk olarak beyaz perdenin siyah-beyaz karelerinde küçük rollerle karşımıza çıkan Özkul, ilk defa 1950 yılında, senaryosu İhsan Koza ile Nazım Hikmet tarafından yazılan ve Vedat Ar'ın yönetmenliğinde çekilen "Üçüncü Selim'in Gözdesi" adlı bir İpek Film yapımında yer aldı. Hemen ardından, 1951'de, yine birer İpek Film yapımı olan "Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan" ile "Lale Devri"nde yardımcı oyuncu olarak kamera karşısına geçen Özkul, aynı yıl, Muhsin Ertuğrul'un yönetmenliğinde çekilen "Evli mi Bekar mı" ve Baha Gelenbevi'nin yönettiği "Barbaros Hayrettin Paşa" adlı filmlerde başrol oynadı. Yabancı sinemanın tipik karakterlerinden etkilenen Türk sinemasında, Burhan Felek tarafından Lorel-Hardi ikilisinin kendi kültürümüze uyarlanmasıyla dönüştüğü Edi-Büdü ikilisinin 1952 yılında sinemaya aktarılmış versiyonu olan "Edi ile Büdü Tiyatrocu" ve "Edi ile Büdü" filmlerinde Vasfi Rıza Zobu ile birlikte rol alan Özkul, artık sinema çevrelerinde adını duyurmaya, halktan büyük ilgi görmeye başlamıştı. İlk yıllarında genellikle İpek Film yapımlarında yer alan oyuncu, çoğu zaman komedi türü filmlerde rol aldı ve özellikle mimikleriyle, samimi tavırlarıyla halk tarafından kısa sürede benimsendi. Ancak asıl başarısını Arzu Film yapımlarıyla yakaladı. 1953 yılında, Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Halıcı Kız" filminde yer aldıktan sonra kariyerinin önü iyice açıldı. Aynı yıl, fantastik bir komedi olan ve senaryosu yine İhsan İpekçi ile Nazım Hikmet tarafından yazılan "Balıkçı Güzeli/1002. Gece" ve ardından, 1956'da çekilen "Kalbimin Şarkısı" adlı duygusal film ile karakter oyunculuğuna doğru yönelişe geçen Özkul, "Miras Uğrunda" ve Zeki Müren'in başrolünü oynadığı "Altın Kafes" ile oyunculuk gücünü ortaya koyarak; dram, duygusal, komedi gibi farklı türlerde her kalıba girebilen bir oyuncu olduğu kanısını pekiştirmeye başladı. Sinema çalışmalarının yanı sıra, gönül verdiği tiyatro sahnelerini de bırakmayan Özkul, 1957 yılında Devlet Tiyatroları'nın yönetmenliğine getirildi. Sanat kariyerinde adeta bir atılım olarak değerlendirilebilecek bu gelişmenin ardından, Küçük Sahne'yi terk etmek zorunda kaldı. Bu durum, sanatçının profesyonel oyunculuğa adım attığı Küçük Sahne'nin, ustasını kaybetmesiyle birlikte daha fazla tutunamayarak dağılmasına neden oldu. 1960 ile 1970 yılları arasında kırkın üzerinde filmde rol alan Özkul, daha önce Atlan Karındaş'la birlikte tiyatro sahnesine de aktardığı ve oyunun inanılmaz başarısı sonucunda, 1971 yılında Türk tiyatro ve ortaoyunu üstadı İsmail Dümbüllü'den "ortaoyuncular kavuğu"nu devralmasını sağlayan, Sadık Şendil'in yazdığı "Kanlı Nigar" adlı muhteşem eserin sinema versiyonunda da yer aldı. 1968 yılında, Ülkü Erakalın'ın yönetmenliğinde çekilen filmde, Belgin Doruk ve Selma Güneri'yle birlikte rol aldı. Türk sinemasının en verimli dönemlerinden olan 70'li yıllara gelindiğinde, geniş bir oyuncu kadrosuna sahip, aile filmlerinde rol almaya başlayan Özkul, özellikle Adile Naşit'le iyi bir ikili oluşturdu ve bu ikili halk tarafından da çok sevildi; benimsendi. Yakışıklı olmasa da, hatta çirkince bir yüze, uzun ve ince bir fiziğe sahip olsa da birkaç filmde jön rollerde yer alan ve hiçbir zaman kötü rollere yakıştırılamayan Özkul, özellikle bu yıllarda Türk sinemasının klişe konularında "fakir ama gururlu", iyi kalpli, babacan karakterleri 
canlandırdı.
Münir Özkul, 1972 yılında, başrollerini Hülya Koçyiğit ile Tarık Akan'ın paylaştığı "Sev Kardeşim" adlı Ertem Eğilmez filmindeki başarılı performansıyla, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü. 70'li yıllarda, Ertem Eğilmez imzalı filmlerde unutulmaz rollere hayat veren, ağlatan duygusal replikleri o etkileyici sesiyle Türk izleyicisinin hafızasına kazıyan Özkul, "Neşeli Günler", "Mavi Boncuk", "Aile Şerefi", "Gırgıriye" serileri, "Gülen Gözler" ve "Bizim Aile" gibi filmlerle karakter oyunculuğundaki ustalığını ortaya koydu. Sanatçının unutulmaz rolleri arasında zirveyi ele geçirense, "Hababam Sınıfı" seri fimlerinde canlandırdığı, disiplinli, ancak yufka yürekli öğretmen "Kel Mahmut" karakteri oldu. Öyle ki, bu tipleme neredeyse adını aşarak sanatçının lakabı haline geldi ve bu şekilde anılmaya başlandı. 80'li yıllarda duraklama dönemine giren Yeşilçam'da video filmlerine yönelişi izleyen Özkul, bu dönemde kalitesi düşük birtakım sinema ve video filmlerinde rol aldı. Ardından, tek televizyonlu dönemin sonlarına doğru dizi çekimlerinin artış göstermesiyle birlikte, 1987 yılında TRT'de yayınlanmak üzere çekilen "Uzaylı Zekiye" adlı dizi için kamera önüne geçti. Bu dizinin ardından birkaç filmde daha rol alan ünlü oyuncu, içkiye olan düşkünlüğünün de etkisiyle sağlığı ile ilgili sorunlar yaşamaya başladı ve özel projeler dışında herhangi bir çalışma yapmadı. 1995 yılında, Kemal Sunal'la birlikte, "Şaban ile Şirin" adlı filmde yer aldı. 90'lı yılların ikinci yarısında, bilhassa özel televizyon kanallarının sayısı artış gösterdikçe, Yeşilçam'a olan rağbet azalmış; televizyon ekranlarına yönelik çalışmalar; özellikle de dizi yapımları ön plana çıkmıştı. Ancak bu furyadan kendini uzak tutan Özkul, 1996'da, izleyiciden büyük ilgi gören ve senaryosu Kandemir Konduk tarafından yazılan "Ana Kuzusu" adlı dizide Perihan Savaş ve Ayşen Gruda ile birlikte rol aldı. Aynı yıl, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle, jübilesini yaparak tiyatro sahnelerine veda etti. Yaşamı boyunca pekçok tiyatro ve sinema yapımında emeği geçmesine rağmen, zaman zaman ciddi maddi zorluklar içine girmiş olan Özkul'a, bu geceden elde edilen gelirle bir ev alındı. Yine 1996 yılında, Veli Çelik'in yönetmenliğinde çekilen televizyon filmi "Ay Işığında Saklıdır"da, Aydan Şener ve Toprak Sergen'le birlikte yer aldı. Ardından, 1998 yılında, Hamdi Alkan'ın "Reyting Hamdi" adlı televizyon eğlence programında, kısa bir süre için Yarmagül tiplemesinin dedesi rolünü canlandırdı. Usta oyuncunun son kez beyaz perdede göründüğü sinema yapımı ise, 2000 yılında Serdar Akar tarafından çekilen "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" oldu. Sanat yaşamı boyunca 400'e yakın sinema filminde ve sayısını kendisinin bile tam olarak bilmediği sayıda tiyatro oyununda rol alan Münir Özkul adına, 26 Mart 2005 tarihinde İstanbul Beylikdüzü Academia Center içerisinde "Münir Özkul Sahnesi" açılmıştır. İçkiye düşkünlüğüyle bilinen sanatçı, özel hayatında da inişli çıkışlı bir seyir izleyerek dört evlilik gerçekleştirmiştir. İlk evliliğini Şadan Hanım'la yapan Özkul, kısa süren bu birlikteliğin ardından Suna Selen ile hayatını birleştirmiş ve bu evlilikten Güner adında bir kızı olmuştur. Kızları sekiz yaşındayken, çift boşanma kararı almıştır. Sonrasında Özkul, Tophaneli Örümcek Yaşar lakabıyla anılan Yaşar Hanım'la üçüncü evliliğini gerçekleştirmiş; ancak bu da uzun sürmemiştir. Son olarak, halen yaşamını birlikte sürdürdüğü Şadan Hanım ile evlenmiştir. Mankenlik ve CNN Türk'te televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkul'un girişimiyle, 2005 yılında, sanatçıyı birçok yönden ele alan ve yaşamının bir dönemine farklı şekillerde tanıklık etmiş kişilerin kaleme aldığı yazılardan derlenmiş, "Aktör Dediğin Nedir Ki? / Münir Özkul Kitabı" adlı bir kitap yayımlanmıştır. 1998 yılında, T.C. Kültür Bakanlığı, Münir Özkul'a Devlet Sanatçısı ünvanını vermiştir. Özkul, İsmail Dümbüllü'den aldığı ünlü kavuğu, 1989 yılında tiyatro oyuncusu Ferhan Şensoy'a devretmiştir. 1991 yılında ise, en önemli tiyatro ödülleri arasında gösterilen, Dümbüllü Ödülü'ne layık görülmüştür. 8 Nisan 2007 tarihinde, Mizah Üretenler Derneği, Karikatürcüler Derneği ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen "II. Mizah Ödülleri" töreninde, Münir Özkul Özel Ödülü, ünlü tiyatrocu Nejat Uygur'a verilmiştir.
2003 yılından beri demans ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı ile mücadele eden Özkul, bu tarihten beri evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemedi. Hastalığına bağlı olarak geçmişe dair hafıza kaybı yaşayan oyuncu, vefat etmiş birçok tanıdığının hayatta olduklarını sandı. Uzun süre mücadele ettiği hastalıkları süresince hakkında birçok kez asılsız ölüm haberleri çıktı. 5 Ocak 2018'de Beyoğlu'nun Cihangir semtindeki evinde 92 yaşında hayatını kaybetti. 7 Ocak 2018'de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen anma etkinliğinin ardından Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası Bakırköy Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.
FİLMOGRAFİSİ: 
 Dar Alanda Kısa Paslaşmalar (2000) Ay Işığında Saklıdır (1996) Nasreddin Hoca (1993) Al Dudaklım (1993) Arabesk (1988) Acı Gurbet (1988) A Ay (1988) Afife Jale (1987) Kuşatma 2 / Şok (1987) Aile Pansiyonu (1987) Günah (1987) Kadersiz Kullar (1987) Yaşamaya Mecburum (1987) Yıllar (1987) Uzaylı Zekiye (1987) Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu (1987) Ana Kucağı (1986) Kızlar Sınıfı Tatilde (1986) Babalar da Ağlar (1986) Dayak Cennetten Çıkma (1986) Elmayı Kim Isırdı (1986) Milyarder Mahmut (1986) Büyük Günah (1985) Ya Ya Ya Şa Şa Şa (1985) Deliye Hergün Bayram (1985) Çalınan Hayat (1985) Duyar Mısın Feryadımı (1985) Sarı Öküz Parası (1985) Şaşkın Gelin (1984) Geçim Otobüsü (1984) Çaresizim (1984) Kızlar Sınıfı (1984) Gırgıriyede Büyük Seçim (1984) Şaşkın Ördek (1983) Dostlar Sağolsun (1983) İlişki (1983) Gırgıriyede Cümbüş Var (1983) Gazap Rüzgarı (1982) Bir Yudum Mutluluk (1982) Islak Mendil (1982) Ağlayan Gülmedi mi? (1982) Altın Kafes (1982) Buyurun Cümbüşe (1982) Talih Kuşu (1982) Adile Teyze (1982) Şıngırdak Şadiye (1982) Görgüsüzler Muratın amcası (1982) Beni Unutma Fıratın babası (1982) Deliler Koğuşu (1981) Bizim Sokak (1981) Gırgıriyede Şenlik Var (1981) Gırgıriye Emin (1981) Banker Bilo (1980) İbişo (1980) Erkek Güzeli Sefil Bilo (1979) Gelinciklerim (1979) Aşkın Gözyaşları (1979) İbiş in Rüyası Nahit (1979) Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor (1978) Neşeli Günler Kazım (1978) Cennetin Çocukları Hasan (1977) Gülen Gözler Yaşar (1977) Hababam Sınıfı Tatilde (1977) Aşk Dediğin Laftır (1976) Aile Şerefi Rıza (1976) Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976) İşte Hayat (1975) Gülşah (1975) Bizim Aile / Merhaba (1975) Hababam Sınıfı (1975) Gece Kuşu Zehra (1975) Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı Kel Mahmut (1975) Beş Milyoncuk Borç Verir Misin Münir (1975) Hasret (1974) Beş Tavuk Bir Horoz (1974) Gariban (1974) Mavi Boncuk Baba (1974) Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1974) Salak Milyoner Mehmet Çavuş (1974) Niyet Rıfkı (1973) Çulsuz Ali (1973) Izdırap (1973) Şaban İstanbul'da (1973) Kaynanam Kudurdu (1973) Oh Olsun Burhan (1973) Yalancı Yarim Derviş (1973) O Ağacın Altında (1972) Üç Sevgili (1972) Karamanın Koyunu (1972) Ver Allahım Ver (1972) Yiğitlerin Kaderi (1972) Tatlı Dillim (1972) Sev Kardeşim (1972) Senede Bir Gün (1971) Kezban Paris'te (1971) Son Hıçkırık Ferhat (1971) Bebek Gibi Maşallah (1971) Beklenen Şarkı (1971) Solan Bir Yaprak Gibi (1971) Donkişot Sahte Şövalye (1971) Yedi Kocalı Hürmüz (1971) Beyoğlu Güzeli (1971) Aşk Uğruna (1971) Beyaz Kelebekler (1971) Gönül Hırsızı (1971) Hayatım Senindir (1971) İbiş Gangsterlere Karşı (1971) İşte Deve İşte Hendek (1971) Kadifeden Kesesi (1971) Tophaneli Murat (1971) Ayşecik Ve Sihirli Cüceler Rüyalar Ülkesinde (1971) Aşk Hikayesi (1971) Hayat Sevince Güzel (1971) Tatlı Meleğim (1970) Kara Dutum (1970) Bütün Aşklar Tatlı Başlar (1970) Kalbimin Efendisi (1970) Yuvasız Kuşlar (1970) Yumruk Pazarı (1970) Ali İle Veli (1970) Allı Yemeni (1970) Berduş Kız (1970) Dikkat Kan Aranıyor (1970) Dönme Bana Sevgilim (1970) Yavrum (1970) Küçük Hanımefendi (1970) Şoför Nebahat (1970) Son Kızgın Adam Mavi (1970) Hayatım Sana Feda (1970) Seven Ne Yapmaz (1970) Arım, Balım, Peteğim (1970) Sevgili Babam (1969) Boş Çerçeve (1969) Uykusuz Geceler (1969) Gelin Ayşem (1969) Nisan Yağmuru (1969) Sevdalı Gelin (1969) Ayşecik'le Ömercik (1969) Fakir Kızı Leyla (1969) Bana Derler Fosforlu (1969) Nilgün (1968) Artık Sevmiyeceğim (1968) Kanlı Nigar (1968) İstanbul'da Cümbüş Var (1968) Kara Gözlüm Efkarlanma (1968) Yayla Kartalı (1968) Urfa İstanbul (1968) Kalbimdeki Yabancı (1968) Çifte Tabancalı Damat (1967) Elveda (1967) Sürtüğün Kızı (1967) Yaşlı Gözler (1967) Bir Millet Uyanıyor (1966) Denizciler Geliyor (1966) Ben Bir Sokak Kadınıyım (1966) Aşkın Kanunu (1966) Seni Sevmiyorum (1966) Fakir Bir Kız Sevdim Kaptan (1966) Kan Gövdeyi Götürdü (1965) Senede Bir Gün (1965) Kart Horoz (1965) İnatçı Gelin (1965) Bilen Kazanıyor (1965) Seveceksen Yiğit Sev (1965) Şoför Nebahat Bizde Kabahat (1965) Şekerli Misin Vay Vay (1965) Yalancının Mumu (1965) Cezmi Band 007.5 (1965) Gönül Kuşu (1965) Dokunma Bozulurum (1965) Kahreden Kurşun (1965) Bir Bahar Akşamı (1961) Yumurcak (1961) Yaman Gazeteci (1961) Taş Bebek (1960) Gurbet (1959) Altın Kafes (1958) İftira (1958) Miras Uğrunda (1956) Kalbimin Şarkısı (1956) Bir Aşk Hikayesi (1955) Tuş / Bir Aşk Hikayesi (1955) Balıkçı Güzeli / 1002. Gece (1953) Edi İle Büdü (1952) Edi İle Büdü Tiyatrocu (1952) Barbaros Hayrettin Paşa (1951) Evli Mi Bekar Mı (1951) Lale Devri (1951) Yavuz Sultan Selim Ve Yeniçeri Hasan (1951) Üçüncü Selim'ın Gözdesi (1950)

0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!