Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


23 Ekim 2020

Dolaşım Sistemi ve Kalp

Dolaşım sistemi kalp ve damarların oluşturduğu bir sistemdir.

Bu sistemde kalp merkezde yerleşmiş olup, damarlar kalpten çıkıp, kalbe tekrar geri dönen kapalı bir boru sistemini oluşturmaktadır.

Dolaşım sisteminin temel fonksiyonu:

Kanın, damar sistemi içinde belli bir basınç altında dolaşmasını sağlamaktır. Bunun sonuncunda hücrelerin iç ortamdan madde alım verimi, beslenmesi, onarımı, sıcaklığın vücudun her tarafına eşit şekilde dağılması, organizmanın fonksiyonel bütünlüğünün önemli aracıları olan hormonların dağılımı gibi olaylar gerçekleşmektedir.

Taşıma görevi ( sürekli ve tüm hücrelere)

• Akciğerlerden oksijeni 

•Sindirim kanalından besinleri 

•Hücrelerde oluşan artıkları 

•Bağışıklık hücreleri, antikorlar, pıhtılaşma proteinleri 

•Endokrin bezlerden hormonları 

•Karaciğer ve yağdokusundan depo besinleri 

•Tüm hücrelerden metabolik artıkları, karbdioksiti, ısıyı…

Kan diğer sıvıların prensiplerine benzer şekilde belli bir basınç farkı altında, daha doğru bir deyişle basıncın yüksek olduğu bölgeden düşük olduğu bölgeye doğru akmaktadır. Kalp yüksek ve düşük basıncı oluşturacak şekilde çalışmaktadır.

Kalbin pompa gücü ile damar sistemi içine fırlattığı kan, önce arterlere sonra kapiller (kılcal) damarlara oradan da venlere geçerek tekrar kalbe döner. Kanın kimyasal bileşimi ve fiziksel özellikleri kapiller damar yatağını geçerken değişime uğrar.

Arterler kapiller bölgeye kanı getirici sistem olarak, venlerde kapiller bölgede değişime uğrayan kanı götürücü sistem olarak çalışmaktadır.

Kan hücrelerle doğrudan temasa geçmez. Kapiller bölgede hücrelerle kan arasında madde alış verişine interstisyel sıvı aracılık eder.

Kapillerin arteriyel ucunda intersitisyel bölgeye süzülen plazma, venöz uçta tekrar geri emilmektedir.

Kalp dört boşluktan oluşan bir yapıya sahiptir .

Üst taraftaki iki boşluk atriumlar; Atrium dekster (sağ atrium), atrium sinister (sol atrium), alttakilere ise ventrikül adı verilmektedir; Ventrikül dekster ve ventrikül sinister.

Atriumlar ventriküllere kapaklar aracılığı ile bağlıdır. Sağ atrium ile sağ ventrikül arasındaki kapak; trikuspid kapak, sol atrium ile sol ventrikül arasındaki kapak; bikuspid veya mitral kapak adını alır.

Atriumlar kalbe dönen kanı kabul eden ve ventriküller içine gönderen bölmelerdir. Ventriküller ise esas pompa görevini yapan bölmeler olup kanı damar istemi içine pompalarlar. Arterler kalpten çıkan damarlardır, kanı kalpten daha uzaktaki organlara götürürler ve ventriküllerle bağlantılıdırlar.

Kalpten çıkan iki ana damar aort ve arteria pulmonalistir.


Aorta sol ventrikülden çıkar ve oksijence zengin kanı tüm vücut dokularına dağıtan arter sisteminin ana damarıdır. Pulmoner arter ise sağ ventrikülden çıkar ve C02 li kanı oksijenlenmesi için akciğerlere götüren sistemin ana damarıdır. Kalbe giriş yapan damarlar atriumlarla bağlantılıdır.

Sağ atriuma giren iki damar; vena cava superior ve vena cava inferior tüm vücudun venöz kanını (C02 konsantrasyonu artmış kan) sağ atriuma getirirler. Vena pulmonalisler ise akciğerlerde temizlenerek oksijenlenmiş kanı sol atriuma getirirler. Bu bilgilerden kalbin ikili bir pompa şeklinde çalıştığı anlaşılmaktadır.

Sağ ventrikül karbondioksiti bol olan kanı akciğerlere, sol ventrikül ise oksijence zengin kanı tüm vücuda pompalamaktadır.

Böylece organizmada her ikiside kalpten başlayıp kalpte sonlanan iki dolaşım sistemi oluşmaktadır.

Bunlardan biri sistemik dolaşım veya büyük dolaşım olup kalbin sol ventrikülünden başlayıp organizmayı dolaştıktan sonra sağ atriumda sonlanır.

Diğeri pulmoner veya küçük dolaşım olup sağ ventrikülden başlayıp, akciğerleri dolaştıktan sonra sol atriumda sonlanmaktadır. Bu iki sistemin dolaşım dinamiği açısından aralarındaki tek fark sistemik dolaşımın yüksek basınçlı,pulmoner dolaşımın düşük basınçlı bir dolaşım sistemi olmasıdır.

Kalbin histolojik yapısı incelendiğinde üç tabakadan oluştuğu görülür: En içte endokardium, ortada myokardium veya myokard olarak tanımlanan kalp kası, en dışta ise çift yapraklı bir zar olan perikardium bulunmaktadır.

Myokardiumun kalp bölmelerindeki kalınlığı değişiktir. En kalın olduğu yer sol ventriküldür. Bunun nedeni sol ventrikülün yüksek basınçlı bir sisteme karşı kan pompalamasıdır.

Kalp kası hücreleri:

Kalp kası, kas fizyolojisi ünitesinde de daha önce sözü edildiği gibi, uyarılması için sinirsel impulsa gereksinimi olmayan, kendi uyarılarını kendisi oluşturabilme özelliğinde bir kastır.

1. Otoritmik

2. Miyokardiyal

•İnterkalat Diskler

Desmozomlar

Gap Junctionlar

•Hızlı iletim

•Hücreden hücreye

Bol mitokondri

GenişT tübülleri


Kalp diyagramı:

1. Sağ atrium (Atrium dextra)

2. Sol atrium (Atrium sinistrum)

3. Superior vena kava (Vena cava superior)

4. Aort

5. Pulmoner arter

6. Pulmoner ven,

7. Mitral kapak

8. Aort kapağı

9. Sol ventrikül

10. Sağ ventrikül

11. Inferior vena kava (Vena cava inferior)

12. Triküspit kapak

13. Pulmoner kapak


Kalp,kalp kası olarak bilinen özel bir tip çizgili kastan oluşmuş, içi boş, kendiliğinden kasılma özelliğine sahip kuvvetli bir pompadır.

Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, Metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan artık ürünlerin de vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar.

Kalp bu sistem içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 çarpma arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Normal bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin kalbi kendi yumruğu büyüklüğündedir.

Kalp, göğüs boşluğunda, 2 akciğer arasında, stemumun arkasında, diyafram kası üzerinde ve 4. 5. ve 6. 'Costae'ların arka yüzünde, üçte ikisi orta çizginin solunda, üçte biri ise sağında yer almaktadır.

  • Elimizi göğsümüzün sol tarafına koyduğumuzda, kalbimizden gelen sesin nedeni kulakçık ile karıncık arasındaki kapakçıkların açılıp kapanmasıdır.

  • Başlıca 4 kalp sesi vardır; bunların ilk ikisi hissedilir veya stetskop  vasıtasıyla duyulabilirken, 3. ve 4. sesler ancak EKG (ECG) cihazında duyulabilir. 1. kalp sesi atriyo-ventriküler kapakların sesi iken, 2. kalp sesi aorta ve arteria pulmonalis'teki kapakların çıkardığı sestir. 1. ve 2. kalp sesi arasındaki süre ventrüküler sistoldür. 2. kalp sesi ile 1. kalp sesi arasındakü süre ise ventriküler diastol evresidir.

Diastolik evre

Sistolik evre





Kalbin odacıkları

Kalbin sağ ve sol kısımları birbirinden bir duvarla (Septum) tamamen ayrılmaktadır. Kalp memelilerde 4 odacıklı ve 4 kapakçıklıdır. (Sağ atrium (Sağ Kulakçık), Sol atrium (Sol Kulakçık), Sağ Ventrikül (Sağ Karıncık), Sol Ventrikül (Sol Karıncık)). Bu odacıkları kalbin içini bölen duvarlar oluşturmuştur. Septum interatriale (Atriumlar arası bölme), septum interventriculare (Ventriküller arası bölme) ve septum atrioventriculare (Atriumlar ve ventriküller arası bölme) ile kalp bölümlere ayrılmış dört odacık oluşturmuştur. Bu odacıklardan kalbin tepe bölümündekilere Kulakçık (Atrium), taban bölümündekilere ise Karıncık (Ventrikül) adı verilir. Bu odacıklar şunlardır;

  • Sağ kulakçık (Atrium dextrum) : Kalbin basis bölümünün sağında bulunur. Sağ atriuma yukarıdan üst ana toplardamar (Vena cava superior),
  • aşağıdan alt ana toplardamar (Vena cava inferior) açılır. Bu damarlar ile venöz kan, kalbe döner.
  • Sol kulakçık (Atrium sinistrum) : Sol kulakçık kalbin arkasında, sol üst yanında yer almaktadır. Bu boşluğa, akciğerlerden oksijenlenerek
  • dönen kanı getiren dört adet akciğer veni (Vena pulmonales) açılır. Buraya gelen kan, sol karıncığa geçer.
  • Sağ karıncık (Ventriculus dexter) : Piramit şeklinde bir boşluktur. Kalbin ön yüzünün büyük bir kısmını oluşturur. Bu boşluktan venöz kan akciğerlere pompalanmaktadır. Pompalama görevi nedeniyle duvarı kalındır. Sağ ve sol karıncıklar aynı anda kasılır. Kasılan ventrikülden
  •  (karıncıktan) kan akciğer atardamarı (Arteria pulmonalis) yolu ile akciğerlere gönderilir.
  • Sol karıncık (Ventriculus sinister) : Kalbin diyafragma'ya bakan yüzünde yer alır. Apex cordis, sol karıncık tarafından meydana getirilmiştir. Sol kulakçıktan gelen arterial kan, bu boşluktan pompalanmakta ve Aortla (Aortae) vücudun en ince kapillerine kadar gönderilmektedir. Pompalama görevinden dolayı duvar yapısı diğer boşluklara göre oldukça gelişmiştir.

Kalbin kapakları

Kalpte iki adet atrioventriküler kapak, iki adet de büyük damar kapakları (Semilunar kapak) olmak üzere 4 adet kapakçık bulunmaktadır. Kalp kapakçıklarının amacı kaplte kan akışının yalnızca tek yönde ilerlemesini sağlamak ve kanın geriye dönüşümünü engellemektir. Bu kapaklar fibröz yapıda olup kan damarı bulunmaz, beslenmesi diffüzyon yoluyla sağlanır.

Atrioventriküler kapaklar

Kulakçıklardan karıncıklara pompalanan kan, karıncıklardaki basıncın kulakçıklardan daha fazla olduğundan geri dönme eğilimindedir. Kulakçık gevşediğinde (Diastol) kanın geri dönüşünü engellemek için her bir kulakçık ile karıncık arasında atrioventriküler kapaklar vardır. Bu kapaklar, karıncıkların diastolünde açılarak kulakçıklardan gönderilen kanın karıncıklara dolmasını sağlar. Karıncıkların kasılmasında (Sistol) ise kapaklar kapanarak kanın kulakçıklara geri dönmesine engel olur. Bu kapaklar şunlardır:

  • Triküspid kapak (Valvula tricuspidalis-üçüz kapak) : Sağ kulakçık ve sağ karıncık arasında yer alan septum inter atrioventriculare üzerinde bulunmaktadır.
  • Mitral kapak (Valvula bicuspidalis, valvula mitralis-ikiz kapak) : Sol kulakçık ve Sol karıncık arasında yer alan septum inter atrioventriculare üzerinde bulunmaktadır.

Semilunar kapaklar

Bu kapaklar, karıncıklara bağlanan büyük damarların açılma delikleri ağzında yer alır. Kapandıklarında yarım aya benzer. Karıncıkların sistolünde açılarak kanın kalpten arterlere atılmasını; karıncıkların diastolünde ise kapanarak atılan kanın karıncıklara geri dönüşünü önler. Bu kapaklar şunlardır:

  • Valvula trunci pulmonalis : Akciğerlere götüren arteria pulmonalisin ağız kısmında, sağ karıncıkdan pompalanan kanın geri dönüşünü önleyen 3 tane yarım ay şeklinde kapaklardır.
  • Valvula aortae : Aort'un sol karıncıktan çıkış kısmında yarım ay şeklinde üç tane seminular kapak bulunmaktadır. Bu kapaklar sol karıncıktan pompalanan kanın geri dönüşünü engeller.

Kalbin damarları

Kalp de diğer organlarda olduğu gibi hücrelerden oluşmaktadır ve oksijenlenmesi yani beslenmesi gerekir. Her ne kadar kalbin dört odacığı da kanla dolu olsa da kalp, kendi içindeki kanla değil Aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından beslenir. Kalbi besleyen bu damarlara Koroner arterler (Arteria coronaria) denir. Bunlardan sağda olanına sağ koroner arter (Arteria coronaria dextra), solda olanına ise sol koroner arter (Arteria coronaria sinistra) denir. Başlangıçta iki ana dal hâlinde olan bu arterler daha sonra kollara ve dallara ayrılarak tüm kalbi besler.

Kalbin venöz kanı; vena cordis magna, vena cordis media ve vena cordis parva adı verilen venler tarafından toplanır. Venler topladıkları venöz kanla birlikte sinus coronariusa açılır. Bu ven'de atrium dexter'e açılır.

Kalbin tabakaları

Kalbi saran 3 tabaka vardır. Bu tabakalar; en dışında Dış Tabaka (Pericardium veya Epicardium), Orta Tabaka (Myocardium) ve İç Tabaka (Endocardium)'dır.

  • Dış tabaka (Pericardium veya Epicardium) : Kalbi dıştan bir torba gibi saran fibro seröz yapıda bir zardır. Bu zar, Perikardiyum Fibrosum ve Perikardiyum Serosum olmak üzere 2 tabakadan oluşur. Perikardiyum Fibrosum; kalbi ve kalpten çıkan damarları sarar. Perikardiyum Serosum ise Lamina Parietalis ve Lamina Vicceralis (Epicardium) olmak üzere 2 yapraktan oluşmuştur. Bu yaprakların arasında kalbin hareketlerini kolaylaştıran Liquor Pericardii denilen az miktarda bir sıvı bulunmaktadır.
  • Orta tabaka (Myocardium) : Kalbin kas tabakasıdır. Kaslar, enine çizgilenme göstermektedir. Bu kaslar çizgili olmasına rağmen istemdışı çalışırlar. Kalbin en kalın tabakasıdır. Pompalama görevi gören karıncıklar, kulakçıklara göre özellikle sol karıncıkta daha kalındır. Kalbin uyarı ve ileti sistemine ait hücreler, sinirler ve kalbi besleyen koroner damarlar bu tabakada bulunur.
  • İç tabaka (Endocardium) : Yassı, tek katlı epitel hücrelerden yapılmış olan bu zar, kalbin iç yüzeyini örten zardır. İçeriye doğru uzantılar vererek kalpteki dört kapağın esasını oluşturur. Bu tabakada kan damarı bulunmaz.

Kalbin çalışma sistemi

Kalp kası sinirsel impulsa gereksinimi olmayan, kendi uyarılarını kendi oluşturabilen bir kastır. Ancak kalbin çalışması otonom sinir sisteminin denetimi altındadır. Sempatik sinirler kalbin ritmik kasılma ve gevşeme hareketlerini hızlandırırken parasempatik sinirler yavaşlatılmasını sağlar.

Kalp, sürekli kasılıp gevşeyerek çalışır. Kalbin kasılmasına sistol, gevşemesine diastol denir. Kalpte her iki kulakçık ve karıncık ile birlikte kasılıp gevşer. Kulakçık ve karıncıkların kasılıp gevşemesi kanın hareketi için itici bir güç oluşturur. Bu kasılıp gevşeme birbirine zıttır. Kulakçıkların her ikisi aynı anda sistol durumundayken karıncıklar diastol durumuna geçer. Kalbin bir sistol ve diastol hareketine kalp atışı denir. Kalp atışı yetişkin bir insanda dakikada 60-80, ortalama 70'dir. Çocuklarda ise bu sayı daakikada 90-140 arasındadır.

Kulakçıklar diastolde kanla dolar. Kanla dolduktan 0,1 saniye içinde sistol dönemi başlar. Bu dönemde karıncıklar diastol halinde olup basıncın etkisiyle sağ kulakçık ve sağ karıncık arasındaki triküspit, sol kulakçık ve sol karıncık arasındaki mitral kapakçıklar açılır. Böylece kulakçıklardaki kan atrio-ventriküler deliklerden karıncıklara geçer ve karıncıklar kanla dolar.

Karıncıkların sistolünde artan basıncın etkisiyle triküspit ve mitral kapaklar kapanır. Böylece kanın kulakçıklara geri dönüşü engellenir. Sağ karıncıktaki venöz kan Arteria Pulmonalis (Akciğer atardamarı) girişindeki seminular kapakçıkların açılmasıyla akciğerlere, sol karıncıktaki arterial kan ise aort girişindeki valvula aortun açılmasıyla aorta, oradan da tüm vücut dokularına dağılır.

Kalbin uyarı ve ileti sistemi

Kalbin, kulakçık ve karıncıklarının kesintisiz bir şekilde sistol ve diastolünü sağlayan özel bir yapısı vardır. Kalbin şu işini düzenli bir şekilde idare eden ve içinde sinir elemanları bulunan özel karakterdeki kas demetine Kalbin Uyarı ve İleti Sistemi denir.

Bu sistem; özel hücre kümeleri, demetleri ve liflerden oluşur. Uyarı ve ileti sistemi; Sinoatrial (SA) DüğümAtrioventriküler (AV) DüğümAtrioventriküler Demet (His demeti) ve Purkinje Lifleri olmak üzere 4 bölümden meydana gelir. Bunlardan ilk ikisi uyarı, diğer ikisi ise ileti sistemidir.

  • Sinoatrial (SA) düğüm (Keith-flack) : Sağ kulakçığın üst yan duvarında üst ana toplardamarın kulakçığa açıldığı yerin altındadır. Sinoatrial düğüm kalp atımlarını başlatan ve ritmini kontrol eden elektriksel uyarıların başladığı bölgedir. Bu nedenle sinoatrial düğüm Pace Marker (Uyarı odağı) olarak tanımlanır. Sinoatrial düğümden çıkan uyartı önce kulakçıkların kasını uyarır ve atrioventriküler düğüme gelir. Kalp, sinoatrial düğümün emri altında çalışırken diğer yapılar uyartı çıkarmaz. Sinoatrial düğümün gönderdiği uyarıları iletme görevini yapar. Sinoatrial düğüm çalışmadığı veya sinoatrial düğümden çıkan uyarıların iletilememesi gibi anormal koşullarda, atrioventriküler düğüm veya diğer yapılar kalbin durmasını engellemek için görevi üstlenip uyarı çıkarmaya başlar.
  • Atriovetriküler (AV) düğüm (Aschof-tavara düğümü) : Triküspid kapağın arkasında sağ kulakçığın arka duvarında bulunur. Sinoatrial düğümde oluşan uyartılar, düğümler arası yollarla atrioventriküler düğüme gelir. Buraya gelen uyarılar 0.1 saniyelik bir gecikmeyle his demetine geçer.
  • His demeti (Atrioventriküler demet) : His demeti atrioventriküler düğüme bağlıdır. Karıncıklar arası bölmede sağ ve sol dallara ayrılır. His demetine gelen uyartı his demetinin sağ ve sol dallarında ilerleyerek sağ ve sol karıncık kasındaki purkinje sistemine ulaşır.
  • Purkinje lifleri : Karıncık kaslarına dağılan his demetinin daha küçük dallarına purkinje lifleri denir. Purkinje lifleri uyartıyı karıncık kaslarına ileterek karıncıkların kasılmalarını sağlar.

Bu ileti sistemi sayesinde kalp fonksiyonel bir bütün olarak çalışır. Sinoatrial düğümde oluşan uyartının kulakçuk kasına yayılması sonucunda kulakçık sistolü, karıncık kasına yayılması sonucunda ise karıncık sistolü oluşur. Uyartının kalpte yayılması sırasında atrioventriküler düğümdeki 0.1 saniyelik gecikme kulakçıkların, karıncıklardan önce kasılmasını sağlar. Böylece, karıncıklar diastol halindeyken kulakçıklar sistoldedir. Sinoatrial düğümden her bir uyartı kalp kasında bir sistolü takip eden bir diastole neden olur. Sinoatrial düğüm dakikada kaç uyartı çıkartıyorsa kulakçıklar ve karıncıklar da o kadar sistol yapar. Bir kalp vuruşu karıncıkların sistolüdür.


0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!