Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


23 Eylül 2020

CUMHURİYET DÖNEMİNDE ROMAN VE HİKAYE

e

1) MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN YAZARLAR

*I. Dünya Savaşı, Milli Mücadele, halkın ve Anadolu halkının yaşama biçimi, ahlak bozuklukları, yanlış batılılaşma, hurafeler, halk - aydın ilişkisi, Atatürk ilke ve inkilapları işlenmiştir.

* Kahramanlar Anadolu’dan seçilmiştir.

*Realist roman anlayışı  benimsenmiştir.  Hikâyede Maupassant tarzı benimsenmiştir.

*Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Memduh Şevket Esendal, Mithat Cemal Kuntay, Halikarnas Balıkçısı

MİTHAT CEMAL KUNTAY

*II. Meşrutiyetin ilanından sonra yayımladığı kahramanlık, yurtseverlik, tarihe bağlılık gibi duyguları dile getirmiştir.

*Atatürk 30 Ağustos Zaferi'nden önce bir şiirinden bir bölümü okuyunca ünü daha da artmıştır.

*Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/ Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. dizeleri dikkat çekicidir.

Şiir: Türk'ün Şehnamesinden   Roman: Üç İstanbul     Biyografi: Sarıklı İhtilalcı Ali Süavi

HALİKARNAS BALIKÇISI

*Konularını deniz ve deniz insanlarının oluşturduğu hikaye ve romanlarıyla tanınmıştır.

*Gemiciler, balıkçılar, dalgıçlar gibi yaşamını denize bağlamış kişileri anlatmıştır.

*Eserlerinde özellikle Ege ve Akdeniz'i işlemiştir.Eski Yuna kültürünün Anadolu’da ve Ege kıyılarında doğduğunu düşünerek bu kültürün kendi kültürümüz olarak benimsenmesini savunmuş ve bunu için Mavi Hümanizma diye bir hareket başlatmıştır.

* Eserleri: Ege Kıyıları, Aganta- Burina- Burinata, Merhaba Akdeniz, Turgut Reis, Mavi Sürgün (Deneme), Anadolu’nun Sesi, Hey Koca Yurt, Deniz Gurbetçileri…

MEMDUH ŞEVKET ESENDAL (1883-1952)

*Öykücülüğe ilk başladığında Ömer Seyfettin'in izinden gitmiştir. Daha sonraları ise Çehov tarzının en önemli ismi olmuştur.

*Her gün gördüğümüz ancak önemsemediğimiz kişileri hikâyelerinde işlemiştir.

* Kahramanlarını daha çok İstanbul Aksaray’daki orta tabakadan seçilmiştir.

*Hikâyelerinin konusunu genellikle gündelik hayattan seçer. Toplumun aksayan yanlarını, insanların sorunlarını, psikolojik sorunlarına, ruhsal durumlara değinmiştir.

*Günlük konuşmaları içtenlikle yansıtmıştır. Dili sade, temiz ve pürüzsüzdür.

*Hikâyelerinde olağanüstü varlıklar ve olaylar yoktur. Öykülerinde derin bir insan sevgisi vardır.

* Eserleri: Ayaşlı ve Kiracıları ( roman), Vassaf Bey, Miras, Otlakçı, Mendil Altında, Veysel Çavuş, Bir Kucak Çiçek, Hava Parası, Kelepir, Gödeli Mehmet

AKA GÜNDÜZ

* Sade dil görüşüne bağlı olup Milli Edebiyat akımı içinde yer almıştır.  Milli mücadele, Atatürk gibi konuları da işlemiştir.

* Eserlerinde millet sevgisinin neticesi olarak geniş halk zümreleri ile bunların ızdırabları işlenmiştir. Cümleleri ateşli ve kısadır. Eserleri hayat tecrübesini verir. Yetmişe yakın eseri vardır.

Hikaye: Türk Kalbi, Türk'ün Kitabı, Kurbağacık
Roman: Dikmen Yıldızı, Odun Kokusu, Tank-Tango, Hayattan Hikayeler, İki Süngü Arasında, Yaldız, Çapkın Kız , Aysel, Ben Öldürmedim, Onların Romanı, Kokain, Üvey Ana,Üç Kızın Hikayesi, Aşkın Temizi, Çapraz Delikanlı, Zekeriya Sofrası, Mezar Kazıcılar, Giderayak, Yayla Kızı, Bebek, Bir Şoförün Gizli Defteri, Eğer Aşk, Sansaros, Bir Kızın Masalı

EMİNE IŞINSU

Küçük Dünya adlı romanıyla adını duyurmuş, Azap Toprakları, Tutsak, Çiçekler Büyür adlı romanlarıyla dış Türklere yönelmiştir. Azap Toprakları'nda Batı Trakya'da yaşayan Türklerin, Tutsaklar'da Kerkük Türklerinin, Çiçekler Büyür'de de Deliorman-Rodop Türkleri'nin çektikleri sıkıntılar dile getirilir. Sancı ve Canbaz romanlarıyla Türkiye'ye dönen yazar, Sancı'da 1970 yıllarındaki öğrenci olaylarını, Cambaz'da toplumsal ve ekonomik değişimler geçiren Türkiye'nin sorunlarla dolu bir dönemini kendi siyasal görüşleri açısından değerlendirir

2)TOPLUMCU GERÇEKÇİ YAZARLAR

*1930’lardan itibaren köylüden, işçiden söz edilmiştir.

* Yazarların bir kısmı köy enstitülerinde yetişmiştir.

* Realizm akımının etkisi vardır. Gözlem önemli bir yer tutar.

*Köylü ve işçi, toplumdaki düzensizlikler ve çatışmalar, ağa - köylü karşıtlığı, imam - öğretmen karşıtlığı, halk - yönetici karşıtlığı, güçlü - güçsüz, aydın - cahil karşıtlıkları, köy sorunları, Anadolu ve insan, büyük şehirlere göç  ve sorunlar işlenir.

* Eserler, okuryazarlığı olan halkın kolaylıkla okuyup anlayabileceği bir dil ve an­latım özelliğine sahiptir.

* Yazarlar, okuyucuyu kendi düşünceleri doğrultusunda yönlendirmek isterler. Sanat eseri, belli görüşleri ifade etmek için araç olarak kullanılır.

*Tezli roman örnekleri verilmiştir. Siyasi ideolojiler ön plandadır.

* Gözleme önem vermiştir.

* Olaylara neden sonuç ilişkisi içinde bilimsel bir açıklama getirilimiştir.

*Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Fakir Baykurt, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin

YAŞAR KEMAL (1923- )

*Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli’dir.

*Romanlarında yer olarak Çukurova, Toroslar ve Anadolu’nun kırsal yörelerini seçmiştir.

*Köy romanlarına alışılmışın dışında bir bakış açısı getirir.

*Romanlarında kahramanlarını anlatırken, aldığı toplumsal kültürü göz ardı etmez.

*Halka önem verdiği oranda doğaya da aynı anlayış ve sorumlulukla yaklaşır.

*Roman kahramanlarını şiirsel ve yöresel bir dille konuştururken toplumun nabzını tutar.

*Destanlardan, efsanelerden, ağıtlardan, türkülerden ve halk öykülerinden faydalanmıştır.

*Şiirsel üslubu, olağanüstü düş gücü, modern romanla epik anlatım biçimlerini başarıyla bağdaştırması onu özgün kılmıştır.

* Bazı romanlarında röportaj tekniğinden faydalanmıştır.

*Romanları birçok dile çevrilmiş ve senaryolaştırılmıştır. Dışarıda çokça ödül almıştır.

*Şiir türünde eseri yoktur.
Roman: İnce Memed, Teneke, Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Deniz Küstü, Kale Kapısı, Ölmez Otu, Çakırcalı Efe, Yılanı Öldürseler, Baldaki Tuz, Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf, Al Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar da Gitti, Yağmurcuk Kuşu, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su İçtiği, Tanyeri Horozları, Yağmur Kuşu, Kanın Sesi

Efsane: Üç Anadolu Efsanesi, Ağrı Dağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi, Yanan Ormanlarda Elli Gün, Peri Bacaları.

Hikâye: Sarı Sıcak, Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor.

Fıkra: Taş Çatlasa.

Röportaj: Bu Diyar Baştan Başa, Bir Bulut Kaynar, Allah'ın Askerleri, Çukurova Yana Yana, Peribacaları

Makale: Ağacın Çürüğü.

Deneme: Taş Çatlasa, Baldaki Tuz, Ağacın Çürüğü

SABAHATTİN ALİ

*Toplumsal Gerçekçi romanın öncülerindendir.

*Yazın hayatına şiirle başlamış, hece vezniyle halk şiiri etkisinde ürünler vermiştir; ancak asıl ününü romanla yapmıştır.

*Konularını toplumsal eşitsizlikten ezilen, ömürülen insanların acılarından alır.

*Türk edebiyatında köye ve köylüye büyük önem göstermiştir.

*Birçok şiiri bestelenmiştir. (Aldırma Gönül Aldırma, Leylim Ley, Dağlardır Dağlar)

Şiir: Dağlar ve Rüzgar

Hikaye: Değirmen, Kağnı, Yeni Dünya, Sırça Köşk, Son Hikayeler, Esirler, Kanal, Kırlangıçlar, Arap Hayri, Pazarcı, Hanende Melek

Roman: Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna

Oyun: Esirler

KEMAL TAHİR (1910-1973)

*Köy edebiyatının en ünlü romancısıdır. Köyü ve köy gerçeğini bilimsel yöntemle dile getirir.

*Konularını Anadolu’dan, köy hayatından, Kurtuluş Savaşı yıllarından, Cumhuriyet’in ilk yıllarından, Osmanlı tarihinden seçerek töre romancısı özelliği göstermiştir.

*Eserlerinde yakın tarihimizin siyasî olaylarını, eşkıya öykülerini, cezaevi yaşantılarını, tarihî, iktisadî ve sosyal olaylarını anlatmıştır.

* Bazı romanlarında belgelerden yararlanarak tarihi konulardan bahseder.

*Devlet Ana'da kuruluş aşamasındaki Osmanlı toplumu ve yönetim şeklini işlemiştir.

*Kurt Kanunu adlı eserde ise Atatürk'e karşı yapılan İzmir suikastını anlatmıştır.

* Yorgun Savaşçı romanında Cehennem Yüzbaşı Cemil yer alır ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatır.

Roman: Sağırdere, Kör Duman, Esir Şehrin İnsanları, Rahmet Yolları Kesti, Köyün Kamburu, Yediçınar Yaylası, Yorgun Savaşçı,  Devlet Ana, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı, Kelleci Memet, Hür Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çekirdek, Büyük Mal, Namusçular, Karılar Koğuşu, Dam Ağası, Bir Mülkiyet Kalesi

Öykü: Göl İnsanları.

Mektup: Kemal Tahir’den Fatma İlhan’a Mektuplar.

ORHAN KEMAL (1914-1970)

*Asıl adı Mehmet Reşit Öğütçü’dür. Birçok eseri filme dönüştürülmüştür.

*Çukurovalı emekçileri, kırsal yöre insanının töresel sıkıntılarını, İstanbul'a gelmesiyle kenar semtlerin acılarını, yoksul çocukları, ekmek kavgası veren küçük çocukları ve işçi ailelerini kısa, çarpıcı, etkileyici bir dille anlatır.

* Eserlerinde diyaloglara ağırlı vermesi eserlerine akıcılık katmıştır.

*Hayatın içinden yetişmiş; bir yazar olarak dünyasını okuduklarından çok yaşadıklarıyla, gözlemleriyle kurmuştur.

*Baba Evi, Avare Yıllar, Cemile ve Dünya Evi daha çok kendi hayatını anlattığı otobiyografik romanlarıdır.

*Şiir türünde eseri yoktur.

Hikâye: Ekmek Kavgası, Sarhoşlar, Çamaşırcının Kızı, 72. Koğuş, Mahalle Kavgası

Romanları: Grev, Babil Kulesi, Dünyada Harp Vardı, İşsiz, Önce Ekmek, Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Suçlu, Devlet Kuşu, Vukuat Var, Gavurun Kızı, Küçücük Dünya Evi, El Kızı, Hanımın Çiftliği, Eskici ve Oğulları, Gurbet Kuşları,  Sokakların Çocuğu, Mahalle Kavgası, Kanlı Topraklar, Bir Filiz Vardı, Müfettişler Müfettişi, Yalan Dünya, Evlerden Biri, Arkadaş Islıkları, Sokaklardan Bir Kız, Üç Kağıtçı, Kötü Yol, Tersine Dünya.

Oyun: 72. Koğuş, İspinozlar, Eskici Dükkanı

Anı: Nazım Hikmetle Üç Buçuk Yıl.

SAMİM KOCAGÖZ

*1950'de Yeni İstanbul gazetesi ve New York Herald Tribune gazetesinin ortaklaşa düzenlediği Dünya Hikâye Yarışması'nda "Sam Amca" öyküsüyle birincilik kazandı.

*Güçlü gözlemlerine dayanarak köy ve kasaba insanlarının sorunlarını, günlük yaşamlarını ve duygularını yalın bir dil ve gerçekçi tutumla yansıttı.

* İkinci Dünya, Yılan Hikayesi, Bir Çift Öküz  romanları konularını doğup büyüdüğü yörelerden alır.

* Kalpaklılar ve Doludizgin romanlarında Kurtuluş Savaşı’nı işler.

*Ölümünden sonra adına bir öykü ödülü kondu.
Roman: İkinci Dünya, Bir Şehrin İki Kapısı, Yılan Hikayesi, Onbinlerin Dönüşü, Kalpaklılar,  Doludizgin, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz, İzmir'in İçinde, Tartışma, Eski Toprak

Öykü: Telli Kavak, Sığınak, Cihan Şoförü, Ahmet'in Kuzuları, Yolun Üstündeki Kaya, Yağmurdaki Kız, Sam Amca, Alandaki Delikanlı

Deneme:Roman ve Yazarlık Onuru

SADRİ ERTEM

*Atatürk ilkelerini toplumculukla bağdaştırmaya çalışmıştır.

*Roman ve hikayelerinde sanayinin köylü üzerindeki olumsuz etkisini, ağa - tüccar sömürüsünü, fabrika-işçi ilişkisini, bürokrasinin halk üzerindeki etkisini anlatmıştır.

*Sanat kaygısı taşımadığı için anlatım ve biçime önem vermemiştir.

*İnsan ruhuna inme amacı gütmemiştir.

* Çıkrıklar Durunca, Bir Varmış Bir Yokmuş’ta kapitülasonlardan; Düşkünler’da Tanzimatla başlayan memur bürorasisini; Yol Arkadaşları’nda Batı Anadolu’daki kasaba ve şehirleri anlatır.

Roman: Çıkrıklar Durunca, Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkünler, Yol Arkadaşları, Step

Hikaye: Silindir Şapka Giyen Köylü, Bacayı İndir, Bacayı Kaldır, Korku, Bay Virgül, Bir Şehrin Ruhu

Gezi: Bir Vagon Penceresinden, Ankara-Bükreş

ABBAS SAYAR

*Yazmaya şiir ile başladı. Toplam 6 şiir kitabı yayımladı. Bu kitaplar çok dar bir çevrenin dışına çıkmadığından bugün bilinmemektedir. Ancak daha önce yayımladığı tüm şiirleri 1992 yılında derlenip Boşluğa Takılan Ses adıyla kitaplaştırılmıştır. 1999’da ölümünden sonra derlenebilen şiirleri ise Şiirler adıyla yayımlanmıştır.

*1950’lerde roman türüne geçti. İlk romanı Yılkı Atı’nı yazdıktan yaklaşık on - on beş yıl sonra 1970’de yayımladı. Yılkıya bırakılan bir atın doğadaki yaşam savaşını anlatan ve arka planda köy halkının yoksulluğu ve çaresizliğini sergileyen roman daha sonra filme uyarlanmıştır.

*Yılkı Atı’nı yayımladıktan sonra ikişer yıl arayla romanlarını yayımlamayı sürdürdü. 1972’de yayımladığı Çelo, radyo oyununa (Nebahat Abla’yı Yitirdik adıyla)uyarlanmış; 1974’te yayımladığı Can Şenliği ise TV1'de dört bölümlük bir dizi film olarak gösterime sunulmuştur.

*Yazarın tek öykü kitabı Yorganımı Sıkı Sar 1976’da, Dik Bayır adlı romanı 1997’de yayımlandı. Takip eden yıllarda Tarlabaşı Salkım Saçak (1987, roman), Anılarda Yumak Yumak (1990, anı-roman), Boşluğa Takılan Ses(1991, şiir), Noktalar (1991, vecizeler) adlı kitaplarını yayımladı.

*Abbas Sayar’ın yapıtları köy edebiyatı kategorisinde değerlendirilir. Yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatır. Romanlarında Türk köylüsünün nasıl yaşadığını bilmek, öğrenmek ve yaşam koşullarını değiştirmek gerektiğini aydınlara ve politikacılara haykırır. *El Eli Yur El de Yüzü adlı romanında ise politika ile uğraştığı dönemdeki anılarından yola çıkarak; 1954-1957 seçimlerinde Zağcıoğlu köyünün genel durumu, köylünün politikacılara bakışı; politikacılarla köy halkının birbirlerinden beklentileri nibir kara mizah örneği olarak gözler önüne serer.

TALİP APAYDIN (1926)

*İlk şiir ve hikâyelerini Köy Enstitüleri Dergisi'nde yayınladı

*Eserlerinin hemen hemen hepsinde vaktiyle Köy Enstitüleri'nde benimsetilmiş köy anlayışına uygun klişe anlayışı işler.

*Bu kitaplarda köy daima sefil ve sömürülmüştür. Köylü cahildir, hurafelere inanır. Müspet hiçbir davranışları yoktur. Bu toplumda tek iyi insan köy öğretmenidir.

*Öğretmen, köylüyü eğiterek modern ve laik hâle getirmeye uğraşır. Eserlerinde Yaşar Kemal, Kemal Tahir ve Orhan Kemal’in etkisi görülür.

* İlk romanı Sarı Traktör ile tarımda makineleşme konusuna bir umut olarak yaklaştı. Yarbükü'nde ise köylüler arasında toprak ve su paylaşımı ile ilgili çekişmelerin olduğu zorlu yaşam koşullarını anlattı. Kente İndi İdris’te makineleşme sonucunda işsiz kalan köylüleri, Yoz Duvar’da hayvancılığı, Tütün Yorgunun’nda tütün ekicilerini anlatır.
* Öykü ve romanlarında doğa betimlemeleri ve insan ilişkilerini tüm doğallığı ile yansıttı. Anı, oyun, çocuk edebiyatı türlerinde de eserler verdi.

* Vatan Dediler, Toz Duman İçinde romanlarında milli mücadelei işler.

Şiir: Susuzluk

Hikâye: Ateş Dü­şünce, Öte Yandaki Cennet, Koca Taş, Güzel İnsanlar, Yolun Kıyısındaki Adam, Duvar Yazılan, Kökten Ankaralı, Yangın

Roman: Sarı Traktör, Yarbükü, Emmioğlu, Ortakçılar, Ferhat ile Şiirin,Toprağa Basınca, Define, Yol Duvar, Toz Duman İçinde, Tütün Yorgunu, Vatan Dediler

Hatırat: Bozkırdaki Günler, Karanlığın Kuvveti

Tiyatro: Bir Yol

Radyo oyunu: Yapılar Yapılırken, Otobüs Yarışı (Basılmadı

FAKİR BAYKURT

*Romanlarında Türkiye'deki köylü yaşamını halkçı ve devrimci bir bakış açısıyla ele aldı.

*Köylünün bilinci ve bilinçaltındaki istekleri, tepkilerini ve çelişkilerini yansıttı.

* Eserlerinde erel söyleişlere er vermiştir.

* Tırpan ve Kaplumbağalar romanlarında imgesel öğelerden faydalanır.

* Yılanların Öcü, Burdur’un bir köyünde geçer. Bayram, Haceli, Iraz Ana, Muhtar ve kaymakam kahramanlarıdır.

Roman: Yılanların Öcü, Irazcan'ın Dirliği, Tırpan, Kaplumbağalar, Onuncu Köy, Amerikan Sargısı, Köygöçüren, Keklik, Kara Ahmet Destanı, Yayla, Yüksek Fırınlar, Koca Ren, Yarım Ekmek

Öykü: Çilli, Efendilik Savaşı, Karın Ağrısı, Anadolu Garajı, Sınırdaki Ölü, Gece Vardiyası, Dikenli Tel, Barış Çiçeği

Şiir: Bir Uzun Yol

Anı: Eşekli Kütüphaneci

KEMAL BİLBAŞAR (1910-1983)

*Tek parti döneminin sorunları, eşraf, tüccar, memur arasındaki çatışmalar bu ilk öykülerinin ana temasını oluşturdu.

*2'nci Dünya Savaşı'nın ardından çok partili sisteme geçildiği yıllarda demokratik ortamın yarattığı çelişkiler üzerinde durdu.

*Öyküyle başlamış sonradan romancılığa geçmiştir.

*Ekonomik ve teknolojik gelişmelerden payını alamayan, çağa ayak uyduramayan köylülerin sorunlarını işledi.

*18'inci Yüzyıl sonlarında Osmanlılarla birlikte Ruslara karşı mücadele eden Abhaz ve Adige çerkezlerinin sert yaşam koşullarını geleneksel renklerini ortaya çıkararak anlattı.

* “Bilbaşar Anadolu Hikâyeleri ve Cevizli Bahçe adlı ilk iki kitabında taşra yaşamından kesitler vermiş, küçük esnafın ve küçük memurun gündelik sorunlarını yansıtmaya çalışmıştır.”

* “Bilbaşar’ın ilk romanından başlayarak romanlarındaki gelişme gözden geçirildiği zaman Denizin Çağırısı’ndaki bireyin ruhsal bunalımından sonra, toplumsal konuya geçtiği ve toplumsal konunun büyük bir hızla geliştiği görülür.

* Eserlerinde genellikle Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu kasabalarını anlatır. Genelde ezenlerle, ezilenleri isler. Konusu Doğu Anadolu’da geçen Cemo ve Memo romanlarında ise; ağa-devlet-köylü üçlüsü arasında geçen olayları ele alır.

* “Cemo’yu daha çok Doğu Anadolu’nun yalnız İmparatorluk döneminde değil, Cumhuriyet çağında da horlanmış, ezilmiş, feodal toplum düzeninde bırakılmış halkına seslenmek, onları silkelemek, uyarmak amacı ile yazdım.” der.

Öykü: Anadolu'dan Hikayeler, Cevizli Bahçe, Pembe Kurt, Üç Boyutlu Hikayeler, Irgatların Öfkesi

Roman: Denizin Çağırışı, Ay Tutulduğu Gece, Cemo, Memo, Yeşil Gölge, Yonca Kız, Başka Olur Ağaların Düğünü, Kölelik Dönemeci, Bedoş, Zühre Ninem

MAHMUT MAKAL (1930 )

*1947-1949 arasında öğretmenlik yaptığı köylerdeki gözlemlerini gerçekçi ve yalın bir dille anlattığı "Bizim Köy" adlı kitap 1950'de yayınlanınca büyük yankı uyandırdı.

*Köy edebiyatı akımının çıkış noktası oldu ve yabancı dillere çevrildi. Bu kitap nedeniyle tutuklanıp kısa süre cezaevinde kaldı.

*Makal 1967'de Unesco tarafından dünya gençliğine örnek insan olarak seçildi.

Eserleri: Bizim Köy, Köylümden, Hayal ve Gerçek, Memleketin Sahipleri, Kuru Sevda, 17 Nisan, Köye Gidenler, Kalkınma Masalı, Eğitimde Yolumuz Nereye, İplik Pazarı, Kamçı Teslimi, Ötelerin Havası, Yer Altında Bir Anadolu, Bu Ne Biçim Ülke, Zulüm Makinesi, Kokmuş Bir Düzende, Karanlığı Zorlayanlar, Köy Enstitüleri ve Ötesi, Bir İşçinin Günlüğünden

DURSUN AKÇAM

*Toplumcu sanat anlayışıyla yazan öykü yazarlarından biridir..

*Öyküyle romanı birlikte düşünen yazar, halkımızın köklü öykü geleneği nedeniyle kısa öyküye büyük görevler düştüğü düşüncesindedir.

*Köylüyle yapılan söyleşilere dayanan öykülerinde Doğu Anadolu'yu yansıtmıştır. Maral ve Ölü Ekmeği adlı kitapları bu konudaki öykülerini içerir.

*Daha sonra köyden kente göç ve nedenleri üzerinde durmaya başlayan Akçam bu öykülerini de Taş Çantası ve Köyden İndim Şehire'de bir araya toplamıştır. Öykü tekniğinden çok, anlatmak, söylemek istediklerin aktarmaya önem veren yazarın son öykü kitabı Sevdam Ürktü'dür.

AZİZ NESİN

*Türk gülmece edebiyatının en usta yazarıdır.

*En sıradan olaylardan bile öykü konusu çıkarabilen gözlem gücüyle toplumsal düzenin çarpıklığının günlük yaşayışa yansımalarını ve gülünç yanlarını yalın, abartılı bir anlatımla ortaya koymuştur.

*Hikaye, roman, oyun, masal, şiir, fıkra, gezi, anı türünde yüzün üzerinde eseri vardır.

Şiir: Sondan Başa, Sevgiye On Ölüme Beş Kala, Kendini Yakalamak, Hoşça kalın, Sivas Acısı

Konuşmalar: İnsanlar Konuşa Konuşa, Çuvala Doldurulmuş Kediler

Hikaye: Geriye Kalan, İt Kuyruğu, Yedek Parça, Fil Hamdi, Damda Deli Var, Koltuk, Kazan Töreni, Toros Canavarı, Deliler Boşandı, Mahallenin Kısmeti, Ölmüş Eşek, Hangi Parti Kazanacak, Havadan Sudan, Bay Düdük, Nazik Alet, Gıdıgıdı, Aferin, Kördöğüşü, Mahmut ile Nigar, Gözüne Gözlük, Ah Biz Eşekler, Yüz Liraya Bir Deli, Bir Koltuk Nasıl Devrilir, Biz Adam Olmayız, Sosyalizm Geliyor Savulun, İhtilali Nasıl Yaptık, Rıfat Bey Neden Kaşınıyor, Yeşil Renkli Namus gazı, Bülbül Yuvası Evler, Vatan Sağolsun, Yaşasın Memleket, Büyük Grev, Hayvan Deyip Geçme, 70 Yaşım Merhaba, Kalpazanlık Bile Yapılamıyor, Maçinli Kız İçin Ev, Nah Kalkınırsın

Roman: Kadın Olan Erkek, Gol Kralı Sait Hopsait, Erkek Sabahat, Saçkıran, Zübük, Şimdiki Çocuklar Harika, Tatlı Betüş, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Surname

Anılar: Bir Sürgünün Hatıraları, Böyle Gelmiş Böyle Gitmez, Poliste, Yokuşun Başı, Salkım Salkım Asılacak Adamlar, Rüyalarım Ziyan Olmasın

Masallar: Memleketin Birinde, Hoptirinam, Uyusana Tosunum, Aziz Dededen Masallar

Taşlama: Azizname

Fıkralar: Nutuk Makinası, Az Gittik Uz Gittik, Merhaba, Suçlanan ve Aklanan Yazılar, Ah Biz Ödlek Aydınlar, Korkudan Korkmak

Gezi: Duyduk Duymadık Demeyin, Dünya Kazan Ben Kepçe

Oyunlar: Biraz Gelir misiniz, Bir Şey Yap Met, Toros Canavarı, Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı, Çiçu, Tut Elimden Rovni, Hadi Öldürsene Canikom , Beş Kısa Oyun, Bütün Oyunları

RIFAT ILGAZ (d. 1911 - ö. 1993)

*Türk şiir, roman ve öykü yazarı. Özellikle Hababam Sınıfı romanıyla tanındı.

*Yazara edebiyat dünyasında Koca Çınar, ya da Edebiyatın Koca Çınarı denmektedir.

* II. Dünya Savaşı döneminde öğretmenlik yaparken hayatında ve çevresinde gördükleriyle toplumcu bir anlayışa yöneldi.

*Köyden kente göçten, işçinin durumuna, yoksullara kadar toplumsal gerçekleri irdeler.

*Öyküleri Markopaşa dönemlerine gitmektedir.

*Toplumsal değişimleri ve çarpıklıkları hicveden bu mizah öykülerine örnek olarak Sosyal Kadınlar Partisi'ndeki kentleşme ve toplumda kadının yeri üzerine eleştiriler verilebilir.

*Yaşamını son dönemlerinde yazar özellikle anı ile çocuk edebiyatı türüne ağırlık verdi.

Şiir kitapları: Yarenlik, Sınıf , Yaşadıkça, Devam, Üsküdarda Sabah Oldu, Soluk Soluğa, Karakılçık, Uzak Değil, Güvercinim Uyur mu, Kulağımız Kirişte, Ocak Katırı Alagöz, Çocuk Bahçesi, Bütün Şiirleri, Bütün Şiirleri

Romanları: Hababam Sınıfı, Pijamalılar, Bizim Koğuş, Karadenizin Kıyıcığında, Halime Kaptan, Meşrutiyet Kırathanesi, Karartma Geceleri, Sarı Yazma, Yıldız Karayel, Apartıman Çocukları, Hoca Nasrettin ve Çömezleri, )Hababam Sınıfı İcraatın İçinde

Anı kitapları:Yokuş Yukarı, Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra, Dördüncü Bölük

Köşe Yazarlığı: Nerde Kalmıştık, Cart Curt

Öykü kitapları: Radarın Anahtarı, Don Kişot İstanbul'da, Kesmeli Bunları, Nerde O Eski Usturalar, Saksağanın Kuyruğu, Şevket Ustanın Kedisi, Garibin Horozu, Altın Ekicisi, Palavra, Önceden Don Kişot İstanbul'da, Tuh Sana, Çatal Matal Kaç Çatal, Bunadı Bu Adam, Keş, Al Atını, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Rüşvetin Alamancası, Sosyal Kadınlar Partisi, Çalış Osman Çiftlik Senin, Şeker Kutusu

Çocuk edebiyatı: Bacaksız Kamyon Sürücüsü, Bacaksız Okulda, Bacaksız Paralı Atlet, Bacaksız Tatil Köyünde, Bacaksız Sigara Kaçakcısı, Öksüz Civciv, Küçük Cekmece Okyanusu, Cankurtaran Yılmaz, Kumdan Betona, Çocuk Bahçesi(Şiir),

Tiyatro Oyunları: Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı,Türk Çocukları, Çatal Matal Kaç Çatal, Uzun Eşek Oyunu

İLHAN TARUS

* İlhan Tarus, toplumcu görüşleriyle II. Dünya Savaşı yazarları arasında yer alır.

* Öykülerinin konularını daha çok, kendisinin aralarında yaşadığı, yakından tanıdığı insanların yaşayışından almıştır.

* Öykülerinin bir özelliği olayların ve kalabalık kentleri, kenar semti insanlarının, gecekonduların, yer almasıdır.

* Ayrıca gözlemlerine dayanarak, memur aristokrasisini, bürokrat yönetimin eleştirmeyi de öykülerine konu yapmıştır.

* Savcılık ve hakimlik yaptığı sıradaki gözlemlerine dayanarak da cezaevlerine ve mahkemelere eğilmiştir.

* Gittikçe eleştirel gerçekçiliğe dönen yazar, ilk öykülerini yazdığı yıllarda halkın çoğunluğunun okuma yazma bilmediğini göz önüne alarak geniş halk kitlelerine yayılmıştır.

* Var Olmak, Hükümet Meydanı, Vatan Tutkusu romanlarında Kurtuluş Savaşı’nı işler.

Roman: Doktor Moro’nun Mektububu, Ceza Hakimi, Bir Gemi, AhilerYeşilkaya Savcısı, Var Olmak, Duru Göl, Hükümet Meydanı, Vatan Tutkusu
Öykü: Apartman, Karınca Yuvası, , Ekin İti, Köle Hanı, Suavi Efendi

Tiyatro: Ceza Hakimi, Bir Gemi, Suavi Efendi

FAİK BAYSAL

* Edebiyata şiirle adım attı; ama asıl öykü ve romanlarıyla adını duyurdu.

*1944'te yayımladığı ilk romanı Sarduvan, yazarımızın edebiyat alanındaki yönelimini de ortaya koyan bir yapıt oldu.

* Yazar, içinden çıktığı toplumun sorunlarına ilgi duyan, yaşanılan düzensizlik ve yoksulluklardan rahatsız olan ve eserlerine yansıtan biridir.

* Duyduğu rahatsızlık toplumdaki değişimle gelen çarpıklık, yozlaşmadan kaynaklanır. Yazarı harekete geçiren de toplumun vicdanı olma duygusudur diyebiliriz.

* Bir yanı “Garip Şiiri”nin getirdiği açılımla dışa/sokağa/toplum yaşamına, ötedeki ‘küçük insan’a nasıl bakılması gerektiğini; diğer yanı da toplumcu gerçekçi bakışla insan-toplum gerçekliğinin nasıl yansıtılması gerektiğini gösterir.

* Gelenekselle modern arasındaki çizginin önünü açan, düzyazıda yeni bir dil kurup biçim geliştirerek, farklı bakış açılarının edebiyatı nasıl zenginleştirebileceğini gösterirler.

* İnandırıcı, içten, insanı ve toplumu seven, yerellikten çok yöre/kasaba-kent gerçekliğini önceleyen; giderek de öykü ve romanlarında bunun daha derişik yanlarını irdelemeyi amaçlayan bir tavır geliştirdiğini söyleyebiliriz. Elleri Sesinin Rengindeydi kitabındaki öyküleri bunun güzel örneğini sergiler.

Eserleri: Güller Kanıyordu, Ilgaz Teyze Öldü, Rezil Dünya, Sarduvan, Voli, Drina'da Son Gün, Ateşi Yakanlar, Perşembe Adası, Sancı Meydanı, Nuni, Militan, Tota, Terlikler, Ayın Ucunda, Elleri Sesinin Rengindeydi, Kırmızı Sardunya, Madam Bambu
Şiir: Ayın Uçunda

ORHAN HANÇERLİOĞLU

* Romanlarında genellikle büyük şe­hirlerde yaşayan insanların hayatını ve acılarını anlatır. Ha­cimce büyük olmayan bu romanlardan sonra yazar tama­men felsefe ile ilgili çalışmalara yönelmiştir.

*Edebiyata şiirle başladı. Bir süre öykü ile ilgilendi.

*Şadırvan dergisinin öykü yarışmasında birincilik kazandı.

*1950'lerde romana yöneldi. 1951'den 1957'ye kadar her yıl bir roman yayınladı.

*Bu romanları birer büyük hikaye ölçüsünde dar tuttu. Ve her birinde yeni bir biçim denemesine girişti.

*Daha sonra felsefe ve ekonomi konularındaki çalışmalara ağırlık verdi.

*Temel başvuru niteliğinde birçok kitap hazırladı. Ruhbilim, felsefe, ekonomi, ticaret ve inanç sözlükleri de bunların arasındadır.
Şiir: Kıvılcım

Roman: Karanlık Dünya, Büyük Balıklar, Oyun, Ekilmemiş Topraklar, Ali, Kutu Kutu İçinde, Yedinci Gün, Bordamıza Vuran Deniz, Başka Dünyalar

Öykü: İnsansız Şehir

İnceleme: Erdem Açısından Düşünce Tarihi, Mutluluk Düşüncesi, Başlangıcından Bugüne Kadar Özgürlük Düşüncesi, Felsefe Sözlüğü 

MUZAFFER İZGÜ ( 1933)

*Mizah öğelerinden faydalanarak, toplumun aksayan yönlerini okuyuculara aktardı.

*Donumdaki Para adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu Öykü ödülü'nü, Dayak Birincisi adlı çocuk romanıyla da Bulgaristan Altın Kirpi Ödülü'nü kazandı.

*Milliyet Sanat Dergisinin açtığı bir yarışmada ikincilik ödülü, Çocuk Kitapları Fuarı'nda Uçtu Uçtu Ali Uçtu masalıyla birincilik ödülleri sahibi olan yazar

Öykü, Mizah: Bando Takımı, Donumdaki Para, Deliye Her Gün Bayram, Sen Kim Hovardalık Kim, Her Eve Bir Karakol, Devlet Babanın Tonton Çocuğu, Lüplüp Makinesi, Kasabanın Yarısı, Demokrasimiz Kaç Para Eder

Roman: Gecekondu, İlyas Efendi, Halo Dayı, Korkak Kahraman

Oyun: Karadüzen, İnsaniyettin, Reçetesi Peçete, Utanmıyorum Üşüyorum, Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz?

Çocuk Kitapları: Bülbül Düdük, Ekmek Parası, Çizmeli Osman, Pazar Kuşları, Uctu Uçtu Ali Uçtu, Ökkeş dizisi. Konuşan BalonKarlı Yollarda, Bandocu Çocuk

3) BİREYİN İÇ DÜNYASINA ESAS ALAN YAZARLAR

*Psikoloji ve psikiyatri bilimlerinden yararlanmışlardır.

* Bireyin iç sıkıntıları, bilinçaltı, toplumla çatışma, tedirginlik, yabancılaşma ve yalnızlık gibi konular işlenir.

*Çağrışımlara açık sanatsal, şiirsel bir anlatımla yazmışlardır.

*İç konuşma ve bilinç akımı gibi anlatım tekniklerini kullanmışlardır.

*İnsan gerçekliliğini farklı yönlerden anlatmışlardır.

*Ruh çözümlemelerine önem vermişlerdir.

*Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Mustafa Kutlu, Semiha Ayverdi, Tarık Buğra

PEYAMİ SAFA (1899-1961)

*1899’da İstanbul’da doğdu, 15 Haziran 1961’de İstanbul’da yaşamını yitirdi.

*Psikolojik romanlarıyla tanınır.

*Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia'nın adından esinlenerek yarattığı "Server Bedii" takma adını kullandı.

*Bu isimle kaleme aldığı "Cingöz Recai" isimli polisiye dizi romanları büyük ilgi gördü.

*Kültür Haftası ve Türk Düşüncesi adlarında iki dergi çıkardı.

*Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi değişik alanlarda yazdığı yazılarla çok yönlü bir yazar oldu.

*43 yıl hiç durmadan yazdı.

*İlk döneminde değişik ilgi alanları içinde sol eğilimli siyasal akımlara ilgi gösterdi.

*Romanlarında Doğu-Batı sorunlarını romanlarında somutlaştırarak işlemiştir.

*1930'da basılan ve genç bir hastanın psikolojisini yansıtan otobiyografik romanı "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" kendi hayatından izler taşır.

*1949'da yayınlanan son eserlerinden "Matmazel Noraliya'nın Koltuğunda"da tıp öğrenimi yaparken bunalıma girerek felsefeye yönelen ve sonuçta mistik dünya görüşünde karar kılan bir gencin öyküsünü anlattı.

*Edebiyat ve siyaset tartışmalarının hep içinde bulundu.

*Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin’le polemiklere girdi.

*Ayrıca ders kitapları da yazdı.

Roman: Gençliğimiz, Şimşek, Sözde Kızlar, Mahşer, Bir Akşamdı, Süngülerin Gölgesinde, Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü, Canan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye, Atilla, Bir Tereddüdün Romanı, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, Yalnızız, Biz İnsanlar

Öykü: Siyah Beyaz Hikayeler, Gençliğimiz,  İstanbul Hikayeleri, Aşk Oyunları, Süngülerin Gölgesinde, Ateşböcekleri

Oyun: Gün Doğuyor

ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR (1888-1963)

*Yazmaya milli edebiyat döneminde başlamıştır.
*Romanlarında Rumelihisarı, Büyükada, Çamlıca üçgeninde varlıklı, gününü gün eden, sorunsuz insanların yaşamını işler.

*Kahramanlarının hepsi dengesiz, gariplikleri olan, içine kapanık, başarısız ve hayalleriyle avunan kişilerdir.

*Geçmişi özellikle çocukluk anılarını yazan sanatçı aristokrat bir ailedir.

*Boğaziçi yalılarında geçen hayatı, Osmanlı soylu ailelerinin değer yargılarını işler.

*Geçmiş zamanı işleyişi ona özel bir üslup kazandırdı.

*Eserlrinde şiirsel bir dil ve özgün bir teknik kullandı.
Romanları:  Fahim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eneştemiz, Ali Nizami Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliği,

Anı-Deneme: Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Köşkleri

İnceleme: İstanbul ve Pierre Loti, Yahya Kemal'e Veda, Ahmet Haşim'in Şiiri ve Hayatı

Antoloji: Aşk İmiş Her Ne Var Alemde, Geçmiş Zaman Fıkraları

AHMET HAMDİ TANPINAR

*Adını ilk kez "Altın Kitap" dergisinde yayınlanan "Musul Akşamları" şiiriyle duyurdu.

*İçe dönük bir bakışla doğa ile iletişim kurmaya çalışır.

*Şiirinin bir başka yönü Bergson felsefesinden kaynaklanan zaman kavramıdır.

*Onun eserlerinde zaman, basit bir süreklilik değil, çok katlı ve karmaşık bir akıştır. "Ne İçindeyim Zamanın", "Bursa'da Zaman" şiirleri bu olgunun örnekleridir.

*İlk romanı "Mahur Beste" 1944'te Ülkü Dergisi'nde yayınlandı. Osmanlı Devleti'nin son döneminde seçkin bir çevrenin yaşayışını sergileyen bu romanın ardından, kendi yaşamından da izler taşıyan "Huzur" 1949'da basıldı. Huzur, hem bir aşk hem de Tanpınar'ın İstanbul'a olan derin sevgisinin romanıdır. Estetik anlayışının, kültür birikiminin ve geçmiş kültürlere yaslanan yaşam felsefesini yansıttığı bu kitabı Tanpınar'ın en yetkin romanı sayılır. Romanda, Mümtaz ile Nuran'ın aşkı çerçevesinde Doğu ile Batı, eski ile yeni, geçmişin değerleriyle var olan değerler, aşk ile toplumsal sorumluluk arasındaki çatışmayı ve bu çatışmanın doğurduğu bireysel bunalımları irdeler.

*1950'de Yeni İstanbul gazetesinde yayınlanan ancak ölümünden sonra 1973'te basılan "Sahnenin Dışındakiler" ile 1961'de basılan "Saatleri Ayarlama Enstitüsü"nde de iki uygarlık, iki değerler sistemi arasında bocalayan Türk toplumunun ironik tablosu çizilir.

*Ölümünden sonra plan ve notlarına dayanılarak bir araya getirilen ve 1987'de yayınlanan "Aydaki Kadın" da da aynı irdeleme vardır. Şiir, roman ve yazılarının yanı sıra İstanbul, Bursa, Ankara, Erzurum ve Konya kentlerini doğal, tarihsel ve kültürel yapılarıyla anlattığı 1946'da basılan "Beş Şehir" önemli eserleri arasındadır.
Şiir: Bütün Şiirleri (1976-1981)

Roman: Mahur Beste, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Aydaki Kadın (ölümünden sonra 1987)

Öykü: Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz Yağmuru
Gezi: Kerkük Anıları

Deneme: Edebiyat Üzerine Denemeler, Beş Şehir

19. Asır Türk Edebiyatı

*TARIK BUĞRA

*Tarık Buğra Akşehir’de doğdu. İlk ve ortaokulu Akşehir'de okudu.

*Adı, bir iddia üzerine üç saatte yazdığı “Oğlumuz” adlı hikâyesinin 1948’de Cumhuriyet Gazetesi'nin açtığı yarışmada ikincilik kazanmasıyla duyuldu.

*Kasaba yaşantısından, orta sınıf insanların ev ve aile ortamlarından kesitler verdiği hikâyelerinde, yoğun, şiirli bir dille aşk, yalnızlık, uyumsuzluk gibi temaları işledi.

*Olay örgüsünden çok iç gerçekliğe ağırlık verdi.

*Kurtuluş Savaşı’na merkezden değil, bir kasabadan baktığı Küçük Ağa’da (1963) yakın tarihe resmi tarih anlayışının dışına çıkan bir yorum getirdi.

Hikâye: Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, İki Uyku Arasında, Hikâyeler

Tiyatro: Ayakta Durmak İstiyorum,  Akümülatörlü Radyo, Yüzlerce Çiçek Birden Açtı
Gezi Yazıları: Gagaringrad (Moskova Notları)

Fıkra ve Deneme:Gençlik Türküsü, Düşman Kazanmak Sanatı, Politika Dışı

Roman: Siyah Kehribar, Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da, İbişin Rüyası, Firavun İmanı, Gençliğim Eyvah, Dönemeçte, Yalnızlar, Yağmur Beklerken, Osmancık

SEMİHA AYVERDİ

*Dilinin kudretli kalemi olarak eserlerinde imparatorluk dilinin bütün haşmetini ve güzelliğini sergiledi.

*İstanbul Türkçesinin bugüne kadar ulaştığı en mükemmel bir dille yazdığı ve üslûp sahibidir.

*Eski Türk terbiyesinin canlı bir örneği, Osmanlı medeniyetinin temsilcisi, Türk-İslam kültürünün mirasçısı ve Türk tasavvuf edebiyatının son devir mümessilidir.

* Mistik bir yazardır.

*Hakkında basında çıkan yazılarda kendisi için kullanılan sıfatlar, hizmetlerinin bir özeti gibidir"Semiha Ana", "Vatan Ana", "Yaman Bir Türk Akıncısı", "Alperen", "Millî Hafıza", "Millî Vicdan", Vakıf Ana", "İstanbul Hanımefendisi", "Son Osmanlı" gibi isimler verilmiştir.

*Onun hayatı bir edepli aksiyonlar manzumesidir. Ömrünü, çok sevdiği milletinin kültür ve imanına hizmetle geçirmiş olması, Türk milleti ve kültür kuruluşları tarafından şükranla karşılanır.

*Mekan olarak genellikle İstanbul'u seçtiği romanlarında tarih ve tasavvuftan faydalanmıştır.

Eserleri:Aşk Budur, Batmayan Gün, Mabette Bir Gece, Ateş Ağacı, Yaşayan Ölü, Son Menzil, Yolcu Nereye Gidiyorsun, Yusufçuk, Mesihpaşa İmamı, Ken'an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık, İstanbul Geceleri, Edebî ve Mânevî Dünyası İçinde Fatih, İbrahim Efendi Konağı, Boğaziçi'nde Tarih, Misyonerlik Karşısında Türkiye, Türk-Rus Münasebetleri ve Muharebeleri, Bir Dünyadan Bir Dünyaya, Türk Tarihinde Osmanlı Asırları, Millî Kültür Meseleleri ve Maarif Davamız, Abide Şahsiyetler, Türkiye'nin Ermeni Meselesi, Hatıralarla Başbaşa, Kölelikten Efendiliğe, Dost, Yeryüzünde Birkaç Adım, Rahmet Kapısı, Mektuplardan Gelen Ses, Ne İdik Ne Olduk, Hancı, Bağ Bozumu, Hey Gidi Günler Hey, Küplüce'deki Köşk, Ah Tuna Vah Tuna, Dile Gelen Taş, Râtibe, İki Aşina, Ezelî Dostlar, Mülâkatlar, Dünden Bugüne Ne Kalmıştır

MUSTAFA KUTLU ( 1947)

*İnsanlığın derinliğine yönelen; yarı rüya yarı gerçek, sırlarla dolu bir geçmişi arayan; hayal, gölge, ayrıntı, anı peşine düşerek zamanı sorgulayan bireyi anlatmıştır.

*Geleneğe dayanan hikayelerinde içten bir anlatım ve sağlam bir bütünlük görülür.

*Canlı diyaloglar, iç konuşmalr, yerel sözcükler ve geleneksel anlatı unsurları yazarın üslubunu ilgi çekici hale getirir.

* Hikayelerinde iç konuşmalar, diyaloglar canlıdır ve hikayeleri farklı metinlerden alınmış parçalarla zenginleştirilmiştir. İlk eseri olan Ortadaki Adam eserini Gönül İşi, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül ya Sefer, Bu Böyledir, Hüzün ve Tesadüf gibi eserleri izlemiştir.

Ya Tahammül Ya Sefer insanoğlu içindeki tatminsizliği nasıl aşar sorusunu araştırır. Kişinin kendinden, tanıdıklarından ve toplumdan bir şeyler bulduğu bir kitaptır.

Hikaye: Ortadaki Adam, Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir, Sır,  Hüzün ve Tesadüf, Uzun Hikâye, Beyhude Ömrüm, Mavi Kuş, Tufandan Önce, Rüzgarlı Pınar, Yıldız Tozu, Chef

Deneme:Arkakapak Yazıları, Şehir Mektupları, Yoksulluk Kitabı, Akasya ve Mandolin

İnceleme: Sabahattin Ali, Sait Faik’in Hikaye Dünyası

OKTAY AKBAL

Sait Faik’in devamı olmakla birlikte hem hikayede hem de romanda şimdiki zamanla geçmiş arasında gidip gelir ve hatıralarına dayanır.

Yazar aynı mekan ve kişileri değişik kitaplarında tekrar tekrar ele almıştır.

Yapıtlarının sevilmesinde deneme tarzına yakın şiirsel üslubu ile okurda biyografik roman izlenimini andıran “ben merkezli” anlatımı etkili olmuştur.

Önce Ekmekler Bozuldu, Aşksız İnsanlar, Yalnızlık Bana Yasak, Lunapark gibi hikayeleri ve Garipler Sokağı, Suçumuz İnsan Olmak,  İnsan Bir Ormandır, Düş Ekmeği adlı romanları bulunan yazarın çok sayıda deneme ve hatıra kitapları bulunmaktadır.

4) MODERNİZMİ ESAS ALAN YAZARLAR

* Modernizm, geleneksel olanı, yeni olana tabî kılma tavrı; yerleşik ve alışılmış olanı, yeni ortaya çıkana uydurma eğilimi ve düşünce tarzıdır.

* Modernizm, nesnelerin, varlıkların, durumların göründükleri gibi olmadıkları dü­şüncesine dayalıdır.

* Modern romancı gerçeğin dış dünyada değil, insanın iç dünyasında sak­lı olduğuna inanır ve toplumsal olana değil psikolojik olana yönelir.

* Olay örgüsü, estetik kaygıyla ve insana özgü bir gerçekliği ifade etmek üzere düzenlenir.

* Somut dünya gerçekliği yerine soyut gerçeklik önem kazanır.

*İnsanın karmaşık bir varlık olduğu düşüncesi işlenir.

*Anlatımda çağrışımdan ve şiirsel söyleyişten yararlanılmıştır.

*Alegorik anlatıma önem verilmiştir.

*Geleneksel anlatımın dışına çıkılmıştır.

* Öykülemede diyalog ve hikâye etme yerine bilinç akışını kullanır. Dolaşık ve karmaşık anlatım yöntemlerini dener. Simgelere, mitolojiye, efsanelere, misti­sizme, nihilizme, fanteziye yönelir.

* Sait Faik, Haldun Taner, Yusuf Atılgan, Vüsat O. Bener, Bilge Karasu, Nezihe Meriç, Attila İlhan, Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Rasim Özdenören, Füruzan

POSTMODERNİZM AKIMI

* Postmodernizm öncelikle bilinç akışı yöntemine tepki olarak doğar; fakat aynı zamanda klasik( geleneksel) roman anlayışına da karşıdır.

* Sorgulanmadan, herkes tarafından kabul edil­mesi gereken evrensel değerler olduğu görüşünü reddederek ortaya çıkar. Postmodernizmde gerçeklik unsurundan çok kurmaca ön plandadır.

*Yazar, bir topluluk üyesi olmaya karşıdır; kendi bireyselliğini egemen kılmaya yönelir.

* Bu tür romanda son genellikle belirsizdir. Alışılagelmiş sonlar bulunmaz.

* Tek bir konu, tek bir bakış açısından verilmez; çok yönlü, çok kültürlü, değişik bakış açılı romanlar yazılır.

* Somut gerçeklikle soyut gerçeklik iç içe verilir.

* Tarihi, edebiyatın malzemesi olarak görüp onu yeniden üretmeye çalışır.

* Ciddi duruşa karşı alaycı tutumu benimser. Saçma bulunan durumlar alaycı bir üslupla anlatılır.

* Postmodern yazara göre hayat bir oyundur. Yaşamı kurmacaya dönüştüren ro­man da oyun içinde oyundur.

* Gerçek yaşamda karşılaşılan kişilerle hayal dünyasının kişileri, masal kişileri, çizgi film kahramanları birlikte verilebilir.

* Roman içinde farklı edebi türlerden yararlanılır.

* Zaman ve mekân geleneksel (klasik) ve modern romandaki kadar belirgin de­ğildir.

* Dille oy­nama, dilin olanaklarını sonuna kadar kullanma, gerek kültür dilinin gerekse so­kak dili ve yerel dillerin anlatım olanaklarından yararlanma bu anlayışın en be­lirgin özelliğidir.

* Merak unsuru yoktur.

*  Oğuz Atay, Orhan Pamuk, Pınar Kür, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin, Bilge Karasu, Nedim Gürsel ise "postmodern (modernötesi) romanlar"

VÜS'AT O BENER (1922-2005)

* Çehov tarzının temsilcisidir.

*“Dost” adlı öyküsüyle dikkat çekti.

* Dost’ta, küçük kentlerdeki sıradan insanların iç ve dış dünyasını anlatan yapıtlar ortaya koymuştur.

*Öykülerinden “Dost” Fransızcaya, “Batak” Almancaya, “İlki” İngilizceye çevrildi.

Öykü: Dost, Yaşamasız, Siyah-Beyaz, Mızıkalı Yürüyüş, Kara Tren, Kapan

Oyun: Ihlamur Ağacı, İpin Ucu

Roman: Buzul Çağının Virüsü, Bay Muannit Sahtegi’nin Notları

SAİT FAİK ABASIYANIK (1906-1954)

*Gerçeküstücü öğelerle kişinin yalnızlığı ve bunun yarattığı acıları irdeledi.

*Sürekli kullandığı ana tema yaşama sevinci oldu.

*Sıradan insanlar, işsizler, hamallar, balıkçılar, sokak kadınları, kimsesiz çocuklar, emekçiler ve küçük burjuvalar onun insanlarıdır. O bu insanlarda evrensel insanı yakaladı.

*Öykülemeyi ruhsal değişiklikler yoluyla yaptı.

*Durum (Çehov) hikayesinin önemli ismidir.

* Sade, yalın  ve akıcı bir anlatımı vardır.

* Ona göre “ Her şey insanı sevmekle başalar.”

*Aynı zamanda bir İstanbul öykücüsüdür.

* Şiirsel bir anlatımı vardır.

* İyi bir gözlemcidir.

*Toplumsal sorunlar onu bireysel planda bir hayıflanmaya sürükler. Toplumsal çelişkiler karşısındaki tavrı öfke, yenilgi ve kaçış olur.

*Ölümünden sonra Burgaz Ada’daki evi müze haline getirildi. Annesi "Sait Faik Hikaye Ödülü" oluşturdu.

*Çağdaş edebiyata katkılarından dolayı Amerika’daki Uluslararası Mark Twain Derneği’nin onur üyeliğine seçildi.

Öykü: Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Kumpanya, Havuz Başı, Son Kuşlar, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Az Şekerli (ölümünden sonra, 1954) Tüneldeki Çocuk, Mahkeme Kapısı, Balıkçının Ölümü-Yaşasın Edebiyat, Açık Hava Oteli, Konuşmalar-Mektuplar,  Müthiş Bir Tren

Şiir: Şimdi Sevişme Vakti

Roman: Medar-ı Maişet Motoru, II. Baskı "Birtakım İnsanlar" adıyla,  Kayıp Aranıyor, Yaşamak Hırsı

YUSUF ATILGAN (1921-1989)

*Asıl adı Yusuf Ziya Atılgan. Yazılarında "Nevzat Çorum" ve "Ziya Atılgan" imzalarını da kullandı.

* Psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanındı.

*Modern anlatım tekniklerini, bilinçaltı ve psikanalitik öğeleri başarıyla kullanmış; varoluşçu felsefeden etkilenmiştir.

* Bazı eserlerinde kırsal kesimin yaşantısından bahseder; şehri anlatan eserlerinde ise bıkkınlık ve düzene uyumsuzluk anlatılır.

*Üzerinde çalıştığı "Canistan" adlı romanını tamamlayamadan kalp krizi sonucu öldü.

* Anayurt Oteli’nde Cebercet adlı kişinin ruhsal durumlarını anlatır.

*Hakkında yazılan yazı ve röportajlar ve kendisine adanan yazılar ölümünün ardından bazı "Perşembeci Dostları" tarafından "Yusuf  Atılgan’a Armağan" adlı kitapta derlendi.
Roman: Aylak Adam, Anayurt Oteli , Canistan

Öykü:Bodur Minareden Öte, Eylemci

Çocuk Kitabı:Ekmek Elden Süt Memeden

Çeviri:Toplumda Sanat

Piyes: Çıkış Gecesi

Şiirleri: Ölü Su

Çeviri Şiirleri: Gözler, (Şiir) Ezra Pound'dan, Yusuf Atılgan'a Armağan, Bir Yerde Hiç Gitmediğim.

Çeviri Yazıları: Kierkegaard'dan, Ayışığında Çalışkur, Onikiye Bir Var, Konçinalar, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Kızıl Saçlı Amazon, Yalıda Sabah

alıntı

0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!