Ahşap Üzeri Kalem işleri
Tavan Süslemeleri
Müezzin Mahfilinin tavanlarında iki ayrı biçimde kompozisyon vardır. Ortada kare bir çerçeve içinde bir çarkıfelek vardır. Sadece ahşap parçalarla yapılan çarkıfeleğin kenarları eğrisel olarak dilimlenmiş, geniş yüzeyler kırmızı, araları altın varak ile bezenmiştir. Kareye tamamlanan ara boşluklar siyahtır.
Tavanın diğer kısımları kare olarak çıtak tavan olarak yapılmıştır. Altın varaklı boyanmış çıtaların arasında kalan alanda oniki dilimli bir rozet bulunmaktadır. Rozet ortası yarım küre bir çıkıntı, onun çevresinde yine bir rozet ve bu rozetten çıkan yaprakların çarkıfelek oluşturacak şekilde döndürülmesiyle oluşturulmuştur. Yaprakların üzerinde atlamalı olarak konulan penciler bulunmaktadır. Siyah konturlu tüm motiflerin arası ile içerideki kırmızı yüzeylerin arası altın varak ile süslenmiştir. Rozet iç zemini mercan kırmızısı rengindedir
Tavan Bordürü
Sapları sinüs eğrisi çizen siyah konturlu çiftli rumilerin aralarındaki boşluklar nar çiçeği ve rozetlerle doldurulmuştur. Rozetlerden çıkan hançer yaprakları bir sonraki rozete kadar uzanır. Yer yer bahar dalları ile süslenen kompozisyonda ana zemin siyah, motifler sarı, toprak rengi, yeşil ve altın varakla bezenmiştir.
Yan Tavan Silmesi
Sarıya çalan kirli beyaz zemin üzerine siyah rumilerle yapılmış rumi- palmet üslubunda bir kompozisyondur. Atlamalı olarak yerleştirilmiş ve agraflardan çıkan dilimli rumilerin oluşturduğu palmetli formlardan meydana gelir. Kapalı palmetlerin içi, agrafların içi yer yer kırmızı bezenmiştir. Enlemesine gelişir dört tarafa dönerek tamamlanır.
Kemer Üçgenleri (İç Taraf)
Üçgenin tam ortasına çok iri bir şakayık konmuştur. Bu motifin altından çıkan enli saplar üçgenin köşelerine kadar sinüzoidal şekilde kıvrılarak uzarken yaprak ve rozetlerle bezenmiştir. Kirli sarı bej rengi zeminin üzerindeki motifler ve rozetler sarı, saplar ve yapraklar ise yeşil boyanmıştır. Bezemenin diğer boşlukları tamamıyla kırmızı rengin hakim olduğu dal, yaprak ve rozetlerle süslenmiştir.
Korkuluk Altı Silmesi
Siyah zemin üzerinde çok iri rozetlerden çıkan dallar ve o dalların üzerindeki nar çiçekleri, hançer yaprakları bahar dalları ile oluşmuş çok yoğun bir kompozisyondur. İki iri rozetin tam arasında altın varaklı çin bulutlarıyla bezenmiş motifler bulunmaktadır. Nar çiçeklerinin asıl renkleri altın varak, toprak rengi, sarı ,yeşil ,gri ve mercan kırmızısıdır. Çin bulutları ile rozetlerin arasındaki ince saplarla oluşan bahar dallan yine rozetlerle hançer yapraklarıyla ve nar çiçekleriyle doldurulmuştur.
Silme Altı Bordürü
Zemin rengi olarak kullanılan mercan kırmızısı üzerine yapılan rumili ve şakayıklı bir kompozisyondur. Sinüs eğrileri çizerek uzayan rumilerin araları rozet ve şakayıklarla doldurulmuştur. Birbirine ters yönde giden rumiler zaman zaman agraflarla kesilir. Çeşitli motiflerden çıkan kıvrık dallar üzerinde rozetler, penciler ve hançer yaprakları vardır. Altın varakla bezenen asıl motiflerin zaman zaman yeşil, sarı ve toprak renkleriyle bezendiği görülür.
Kemer Üçgenleri (Dış Taraf)
Yeşil zemin üzerine işlenmiş olan rumi, hatayili bir süslemedir. Bütün alanın ortasına yerleştirilen Rumi- palmet motiflerin tam ortasında bir nar çiçeği vardır. Altta yarım rozetten başlayıp üstte tepelikle sonuçlanan çiftli rumilerin yan kolları geriye dönerek motifin kenarında biterler. Diğer boşluklar altın varaklı nar çiçeği, şakayık gonca hançer yapraklar ile süslenmiştir. Kompozisyonun kenarlarında yarım rozet, yarım şakayık ve yarım narçiçekleri vardır. Bunlardan çıkan ince saplar hançer yaprakları ile sonlanır.
Minber
Minberin, prizma şeklinde çiniden yapılma bir külahı vardır. Kıble duvarı nişiyle birleşen büyük ayakların cami merkezine dönük yüzlerine de mermer kürüler yerleştirilmiştir.
| |
Mihrap
Yapıyı kubbenin eteklerindeki 32 küçük pencere ile caminin dört yüzünde yer alan ve üst üste altı sıra oluşturan pencereler aydınlatır. Mihrap bu özellikleriyle Selimiye'ye eşsiz bir güzellik kazandırmaktadır.
Pencereler |
Pencere Ve Pencere İçleri (Ana Kubbe)
Restorasyon öncesi ana kubbenin pencerelerinde barok üslubun hakim olduğu görülmekteydi. Pencerelerin üstünden yukarıya doğru uzayan ve tepelik gibi tamamlanan kemerlerin iç yüzleri tamamıyla mavi boyanmış idi. Bunların arasındaki boşluk barok yapraklarla bezenmiş ve pencere araları ise üst seviyelerde flatolu bir bezeme ile alt kademede yine barok kandillik bulunmaktadır.
1982 yılında yapılan restorasyonda ise buluntular kesin olmadığından barok bezemelerin izlerine sadık kalınarak bir bezeme üretilmiştir.Bu bezemelerde sarı ,mavi ve sülyen renkler kullanılmıştır. Pencere kemeri içinde birbirine geçme rumili ve ortada birleşerek palmet oluşturan sülyen renkli kompozisyon vardır.
Pencere Çevreleri
Pencere çevreleri de restorasyon öncesi aynı barok süsleme olmasına rağmen daha sonra basit tepelik benzeri içleri boş olan siyah sivri yaprakların enlemesine tekrarıyla yeniden yapılmıştır.
Pencere Altı Silmeleri
Pencere altlarında silmelerden önce natüralist çiçeklerle ve servilerle yapılmış bezemeler vardır. Ancak bunlar klasik motifler değil daha çok çiçek tarzı süslemeleri andırmaktadır. Yapıldığı devirle ilgili kesin bir bilgi yoktur. Üç ayrı silmede ayrı motif vardır. En üsttekinde atlamak lotus siyah zeminli beyaz bir bezeme, ortadakinde damarlı yaprak motifleri kullanılmış, en alttakinde ise ters ve düz olarak işlenmiş kırmızı ve beyazlı lotuslar bulunmaktadır.
Bezemeler
Giriş taçkapıları ve sütun başlıkları yaygın mukarnas uygulamasının örnekleridir. Hat hem çini kaplamada hem boyalı bezemede uzun frizler (süsleme kuşağı) ve madalyonlar içinde kullanılmıştır. Camii yapımının tamamlanmasından sonra yazılmış olan tüm yazılar, Şemsettin adıyla adlandırılmış olan Ahmet Karahisarinin Manevi oğlu Hasan Çelebinin el yazısıdır.
Selimiye'nin boyalı bezemesi Abdülmecit döneminde tümüyle yenilenmiştir. Fakat 1980'lerde yapılan restorasyonlarda, Sinan döneminden kaldıkları kesin olarak saptanamasa bile klasik karakterde bazı parçalar bulunmuştur. Yazıların büyük bir çoğunluğu, Karahisari Hasan Çelebinin eseri olduğu için daha sonraki dönemlerde de korunmuş olmalıdır.
Selimiye’ye Açılan Kapılar
Orta kapının kanatlarının oymacılığı, kakmacılığı, takmaları, asmaları, gümüş gibi sedefli süslemeleri aradan yıllar, yüz yıllar geçtiği halde hiç zedelenmeden bütün parlaklığı ile gözleri kamaştıran bir sanat ve ustalık harikası halinde durmaktadır.
Selimiye camii kapıları ve iç yapı
1) Orta kapı
2) Sağ kapı
3) Sol kapı
Orta kapının kanatlarının oymacılığı, kakmacılığı, takmaları, asmaları, gümüş gibi sedefli süslemeleri aradan yıllar, yüz yıllar geçtiği halde hiç zedelenmeden bütün parlaklığı ile gözleri kamaştıran bir sanat ve ustalık harikası halinde durmaktadır.
Kapının mermerleri, yanlarındaki zarif mermer tesisleri, en üstündeki islaktitlerin güzelliği ve zenginliği ve bunların bir araya gelmesinden doğan büyüklük ve haşmet insana daha camiye girmeden, girince karşılaşacağı büyüklüğü hissettirir adeta. Sağ ve sol kapılarda da aynı değerde incelik ve yücelik göze çarpar, Bu iki kapının altın kaplı halkaları, altın işlemeli halka ve altlarındaki kafeslerinin ve kilitlerinin güzelliği ve tavanlarında kalem işleri ile gerçekten önünde saygı ile durulmayı hak eder.
|
Dönemin padişahı II. Selim tarafından Edirne'de inşa ettirilen bu anıtsal yapı, 1568-1575 yılları arasında yapılmıştır. Selimiye Camii'nin inşasına başlandığı tarih kesin olarak bilinmemekle birlikte
camii kapısı üzerinde bulunan kitabede H. 976 (1568) yılı yazmaktadır. 27 Kasım 1574 Cuma günü Camii'nin açılması için Divandan emir gelmiş olsa da 7 Aralık 1574 'de Sultan II. Selim vefat ettiği tarihten sonra, 982 hicri senesinin son ayının (Zilhicce) ilk günü (14 Mart 1575) ibadete açılmıştır. Selimiye'nin inşa fermanını yazan II. Selim, ne yazık ki ömrü vefa etmediği için Selimiye Camii'nin açılışını görememiştir.
Ramazan ve bayramlarda, Kadir ve miraç gecelerinde ve cuma namazlarında ve bilhassa selamlık yapıldığı günlerde açılmak üzere daha dört tane küçük yan kapı vardır ki bu kapılardan doğrudan doğruya cami içindeki yüksek mahfillere çıkılır. Selimiye'nin toplam 21 kapısı vardır.
Camiye İlişkin Teknik Bilgiler
· Kurucusu : Sultan İkinci Selim
· Mimarı : Koca Sinan
· Yapılış Tarihi : 1568 - 1574
· Kapladığı Yer : Külliye ile birlikte 22.202 m2
· Caminin İçi : 1620 m2
· Caminin Haremi : 2475 2
· Kubbenin Çapı : 31.30 m.
· Yerden Kubbenin Kilit Taşına olan yüksekliği : 43.28 m.
· Minarelerin Yüksekliği : 70.89 m. ya da 72.50 m.
Selimiye Çinilerinin Türk Çini Sanatındaki Yeri
Selimiye Çinileri İznik'in en parlak döneminin üretimi olup; 1572 Tarihli bir fermanla buradan sipariş edilmiştir.
Camiyi yaptıran Padişah İkinci Selim, pencerelere kadar çini olmasını, Pencerelerin üstüne Fatiha Suresi'nin çini ile yazılmasını Emretmiştir. Mihrap çıkıntısındaki çini düzeninde buna uyulurken, Hünkar mahfilinin çini düzeninde uygulanmadığı görülür.
Türk Çini Sanatının en parlak yıllarındaki bu uygulamada görülen ölçülü kullanıma rağmen, çini panoların kalitesi ve desen ile Uygulanan bezeme programı, günümüzün yegane örnekleri durumundadır.
Bu durum, Selimiye'yi mimari başarısı yanında çini sanatı açısından da, çok önemli bir yere getirmiştir.
Selimiye'ye İlişkin İnançlar ve Söylenceler
Halk arasında Selimiye'yi yüceltme arzusundan kaynaklanan söylencelerin bazıları zamanla inanç haline dönüşmüştür. Bunda bazı Yazı ve yazarların payı olduğu da söylenebilir. Bilimsel anlamda doğrulanmayan veya büsbütün yanlış olduğu ortaya konulan söylence ve inançlar için şu örnekler verilebilir:
Selimiye'nin kubbesi Ayasofya'dan büyük değildir. Ancak Mimar Sinan'ın Ağzından yazıldığı belirtilen "Tezkiret-i Bünyam"da Selimiye anlatılırken: "Kubbeyi, Ayasofya kubbesinden altı zira kadrin ve dört azra derinliğin ziyade eyledim." dediği belirtilir.
Selimiye Camisi çinileri başka yapılarda rastlanmayan özgün ve Osmanlı Mimarisi ile Türk Çini Sanatı içinde çok özel bir yere sahiptir.
Gerçekten de Selimiye kubbesi yarıküre, Ayasofya kubbesi oval ve bsıktır. Selimiye'nin kubbe çapı 31.22 m., Ayasofya'nın ise 30.90 ile 31.90 arasınnda değişen hafif oval bir kubbedir. Bu da hemen hemen Eş büyüklükte oldukları anlamına gelir. Mimar Sinan Selimiye'de Osmanlı Mimarisi'nin özlemini çektiği mekan bütünlüğünü gerçekleştirdiği için kendisiyle övünmektedir.
Müezzinler Mahfeli altındaki şadırvandan akan su zemzem suyu değildir. Pencereleri 999 adet olmayıp "Eğer bin olsaydı Mekke yerine geçecekti." görüşü yanlıştır. Çünkü pencere sayısı söylenenin Neredeyse yarısı kadar olup haremde 342, harem avlusunda 42 pencere bulunmaktadır. Şerefe sayılarının toplam 12 oluşu İkinci Selim'in Padişahlık sıralamasındaki 12. yeriyle ilgilidir görüşü tartışmalara açıktır. Bazı tarihçiler I. Süleyman ve Musa Çelebi'yi padişah kabul eder, bazıları etmez. İkinci Selim'in 12.ciliği ise, bu yaklaşımlara göre, değişmektedir.
Selimiye Kıbrıs ganimetleriyle yapılmamıştır veya Padişah'ın rüyasında Kıbrıs'ı alırsam Edirne'de yaptıracağım." şeklinde Hz.Muhammet'e söz vermesiyle ilgili olamaz. Çünkü; caminin yapımı Kıbrıs'ın alınmasından önce başlamıştır.
"Minarelere hangi yönden bakılırsa bakılsın iki adet görülür." Değerlendirmesi yanlıştır. Minareler çok yerde üçer görülebilir.
Terslale konusu çok yorumludur. Örneğin; Selimiye'nin yapıldığı yerin özel bir kişiye ait lale tarlası olduğu da kabul edilemez. Çünkü o Alan Edirne'de ilk Saray'a aittir
Caminin altında kayıkla gezilebilecek oranda su bulnduğu kanıtlanamamıştır.
Diğer yandan halk arasında yaygın olarak şunlara inanılır:
"Cami kubbesi tektir çünkü Allah birdir. Camisi pencereleri beş 343.0 Kademelidir; çünkü,İslamın şartı beştir. Vaaz kürsülerinin dört oluşu 344.0 İslam'da dört mezhebin varlığına işaret eder. Selimiye Külliyesindeki 345.0 32 kapı, İslam'ın 32 farzıdır. İki minarede toplam altı yol oluşu, 346.0Imanın altı şartını işaret eder."
0 Yorum:
Yorum Gönder