Nöbet Katı
İşaret Katı
Sancak Katı olmak üzere üç bölümden oluşur.
Yangın, Beyazıt Kulesinden gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber verilirdi.
Uzun süre geceleri farklı renklerde aydınlatılarak İstanbullulara ertesi günün hava tahminin duyurulması için kullanıldı.
Kulenin mavi renkte aydınlatılması ertesi gün havanın açık olacağını, yeşil yağmuru, sarı sisi ve kırmızı karı haber verir.
Bu uygulamaya 1995 yılında son verildi, 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin girişimiyle tekrar başlandı.
1997 yılında başlayan restorasyon çalışmalarına kadar kullanılamayacak durumda olan kule iki yıl süren çalışmalar sonucunda
eskiden olduğu gibi yangın gözetleme, meteoroloji ve yol durumunu bildirmek amacıyla kullanılmaktadır. Günümüzde İstanbul Üniversitesi'nin Merkez Kampüsü içinde yer alır ve ziyaretçilere kapalıdır. 2011 itibariyle ziyaretçilere açmak için girişimlerle beraber resterasyonu başlamıştır.
Beyazıt Kulesi'nin geçmişine doğru yol alırsak kulenin kaderinin Eski Saray'la başladığını görürüz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u
fethedince yaptırdığı ilk saray bugünkü üniversitenin de bulunduğu yerdir. Fakat zamanla burasının imparatorluk için uygun bir saray yeri olmadığı anlaşılır cariyelere bırakılarak Topkapı Sarayı inşaa ettirilir.
Beyazıt Kulesi 1749'da yangın kulesi olarak inşaa edilen 85 metre yüksekliğinde ne Gözetleme yerine kadar çıkan merdivenler 180 basamaklı merdinevden ibarettir.
Ancak amacı yangınları büyümeden haber vermek olan kule tarihi boyunca yangınların pençesinden kurtulamamış. Yangın Kulesi ismine inat her seferinde ahşaptan yapılmış. 1756'da Cibali yangınında kül olan
kule yeniden ahşaptan inşaa ettirilir. İlk zamanlarda Yeniçeri Ağasının dairesinin yanında olan Beyazıt Kulesi Yeniçeriler ortadan kaldırılınca Tulumbacılar Ocağı'na devredilmiştir. Bu yüzden Tulumbacılar Köşkü diye de anılır kulemiz. Padişahların gazabına da uğrar zaman zaman ve yıktırılır. Ancak yeni bir Cibali yangınında görülür ki yeniden ihtiyaç duyulur kuleye ve Yangın Kulesi tekrar ahşaptan inşa edilir. Başına gelmeyen kalmayan Yangın Kulesi bu kez Tulumbacıların gazabına uğrar, kendilerini Yeniçerilik uğruna kurban eden devletten intikam almak isterler ve bu ahşap kuleyi yakarlar.
İnşaa edildiği günden beri yanmaktan kurtulamayan kule artık ayakta kalmak ister. II. Mahmut 1828 yılında bugünkü yerini seçer ve Senekerim Balyan'ın mimarlığı altında taştan yeniden inşaa ettirir ve adını Serasker Kulesi yaparlar.
0 Yorum:
Yorum Gönder