Güzel Bir Hafta Sonu Dileriz

Kısa Kısa'da yeni bir Hikaye

Yolunacak Kaz?..

Sağlıcakla Kalın

×

















SON YAZILAR :
Loading...


12 Mart 2022

At

At (Equus caballus), Atgiller (Equidae) familyasına ait otobur bir toynaklı memeli. Evcilleri olduğu gibi, Amerikan bozkırlarında “Mustang” ve Altay dağlarının her iki yanındaki açık arazilerde “Prezewalski” denen yabani atlar sürüler halinde yaşar. En meşhur at türleri Arap, İngiliz, Ahal Teke, Rahvan (Türk) ve Midillidir.


Özellikler

Tek toynaklılar (Perissodactyla) takımının, Atgiller (Equidae) familyasının tek mevcut cinsi olan Equus cinsine ait bir memelidir. Erkeğine aygır, dişisine kısrak, yavrusuna tay, yumurtaları çıkarılmış, iğdiş edilmiş olana da beygir denir. Küçük başlı ve kısa kulaklıdır. Yelesi ve kuyruk ucu uzun kıllıdır. Ömrü 20 ila 30 sene civarındadır. Arapçada binek ve yük hayvanı olan ata; dabbe, matiyye, Farsçada semend, tusen denir. Firdevsî'nin Şehnâme efsanelerinde adı geçen çil ata da rahş (رخش) denir. Hepsi otla beslenir. Geviş getirmezler. Memeleri kasık bölgesinde arka ayaklarına yakındır. Üçüncü parmakları geniş bir tırnakla çevrilmiş olup “ toynak” adını alır. Bunun üzerine basarak yürürler. Ayrıca atların insanlardan 18 tane fazla kemiği vardır.


İnsanlara hizmet eden hayvanların en kabiliyetlilerindendir. İnsanların, harp meydanlarında, izinsiz gösteri kontrolünde, yük taşımada, yarış, cirit, çit atlama ve av sporlarında yardımcısıdır. Silah gürültüsüne ve bando sesine rahatlıkla alışır. Atlar aynı zamanda dizlerini kilitleyebilir.

At, cesur ve atılgan olduğu gibi sahibine son derece itaatkârdır. Sahibi dilerse dolu dizgin, dörtnala koşar, isterse aheste yürür, isterse durur. Her durumda sahibini memnun etmeye dikkat eder. Yorgunluğa bakmaksızın kendini çatlatmak pahasına da olsa olanca gayret ve kuvvetini itaat uğruna sarf eder.


Atlar, bacak kemiklerinin kilitlenme özelliği sayesinde ayakta uyurlar ve kendilerini güvende hissederlerse yatarak da uyuyabilirler.Bu şekilde, ayakta uyurken yırtıcı hayvanlara karşı tetikte olurlar. Yatarak uyumak atlar için daha sağlıklıdır. Bir at yatarak uyuduğunda sürüdeki diğer atlardan biri yanında ayakta durur veya derin olmayan biçimde ayakta uyur. Tamamen yalnız olan bir at içgüdülerinin tehlike uyarısı nedeniyle hiç derin uyuyamaz ve bu nedenle uyku kalitesi düşer.


Yürüyüş biçimleri

Atların değişik yürüyüş biçimleri vardır. Bunlar atın dört ayağının yere temas durumu, dördünün birden havada oldukları zaman diliminin kalanlarına göre uzunluğu, kaç zamanlı olduğu, her seferinde kaç nal sesi duyulduğu gibi özelliklere göre isimlendirilir: örn. adeta, tırıs, rahvan, rahim, ramize, eşkin, dörtnal gibi. Attan ata ve aynı at için duruma göre yürüyüş şekli değişiklik gösterir. Atın adımlarının yere temas sırası, nal sesleri ve zıplama durumları benzese de, kas kullanımı, bacak uzunluk ve açıları, zıplama yüksekliği gibi faktörlere bağlı olarak başka ortalama sürat, ve başka binicilik tekniği gerektiren durumlar ortaya çıkar.

 
Adeta saatte 5–8 km

Tırıs saatte 8–13 km
 
Rahvan saatte 8–13 km


Eşkin saatte 16–27 km

Dörtnal saatte 25–30 km, rekor: 70.76 km


Taksonomi ve Evrim

Irklar

Evcil atlar: Bazı bilim adamlarına göre atı ilk evcilleştiren topluluğun İskitler olduğu söylenmektedir. Bazı DNA testlerinde ise atın tek bir bölgede değil, birbirinden bağımsız 6 coğrafyada evcilleştirildiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Nitekim Chauvet, Lascaux, Niaux, Cougnac, Cosquer ve Pech Merle Mağaralarındaki tasvirler buna örnek olarak gösterilebilir. Atların evcilleştirilmesine ilk olarak 10.000 yıl önce başlandığı sanılmaktadır.

Bugünkü modern atların Asya yaban atından türediği şüphelidir. Bazı zoologlar Avrupa yaban atından türediğini ileri sürmektedirler. evcilleştirilmiş atların birçok soyları vardır. Bugün küçük Midilli atları ile Safkan Arap atlarının soy kütüğü kesin olarak bilinmemektedir.

Atlar 20-30 sene yaşar, bazı kısraklar 15 yaşına kadar doğurur. On bir ay gebe kalır ve bir yavru doğururlar. Yavrunun gözleri açık olarak doğar ve birkaç dakika sonra ayağa kalkarak annesini takibe başlar. Yük çekme ve taşıma atları, kalın bacaklı, iri cüsselidir. Binek ve yarış atları ince uzun bacaklıdır. Atlar arasında haset yok ise de, birbirlerine gıpta etmek huyları vardır. Bu da yarışta, hendek ve çit atlamada kendini gösterir. Birbirlerine imrenerek daha hızlı koşup öne geçmek isterler. Saatte 60–70 km hızla koşanları vardır.

Erkek eşek ile kısrak (dişi at) çiftleştirilirse katır elde edilir. Aygır (erkek at) ile dişi eşeğin (kancık) çiftleşmesinden de bardo ya da ester denen katır çeşidi elde edilir. Her iki melez de üremezler. Katır, bardodan daha dayanıklıdır. Kemikleri kırılırsa operasyon maliyetinin fazlalığı ve postoperatif dönemdeki bakım güçlükleri nedeniyle genellikle ötenazi yapılır..

Mustang Sürüsü

Arap atı: Çok dayanıklı mükemmel bir binek ve yarış atıdır. İngiliz atlarından daha dayanıklı olup, 24-28 saat hiç su içmeden yol alabilir.

İngiliz atı: İyi bir binek ve yarış atıdır. Özellikle yarış için yetiştirilir. Arap aygırı ile İngiliz yerli kısraklarının çiftleştirilmesinden türetilmiş bir soydur. Arap atından daha uzun bacaklıdır.

Midilli atı: Küçük, sakin ve dayanıklı bir at çeşididir. Keçi veya koç büyüklüğünde. Çocuklar için iyi bir binek hayvanıdır. Hafif gezinti arabalarına koşulduğu gibi maden ocaklarında da istifade edilir. Shetland, İzlanda ve Norveç midillileri meşhurdur.

Belçika atı: Felemenklere özgü bir attı. Büyük gövdeli olmasına karşın bacakları kısadır.

Bugün Amerikan bozkırlarında yaşayan Mustang adı ile anılan vahşi atlar, İspanyolların Amerika’ya götürdükleri ehli atlardan kaçanlardan yabanileşenlerdir. Az yiyecekle yetinip, her türlü iklim şartlarına dayanırlar.

Tarpan adıyla anılan Avrupa yaban atının (E. caballus gmelini) 1876’dan beri nesli tükendi. Bugün eski dünyada hala neslini devam ettiren yalnız bir yaban atı türü vardır. Bu at Orta Asya Moğolistan’ının soğuk ve ıssız ovalarında yaşar. Asya yaban atı veya Prezewalski dendiği gibi Moğol yaban atı da denir. Altay dağlarının her iki yanında yaşar. Siyah kısa ve dik yeleleri ile, ağır ve iri başları, küçük kulakları, uzun kıllı kuyrukları ile evcil atlardan farklılık gösterirler. Renkleri kırmızımtrak kahverengi olup çekici bir görünüşleri vardır. Burun kısımları beyazdır. Kışın kılları uzar ve böylece soğuktan korunurlar.

Atın rengi (don)

Atın rengine don adı verilir. Başlıca at donları yağız (kara), al (kızıl-kahve, kırmızıya çalan at kestanesi rengi), beyaz, doru (gövde kahverengi, yele, kuyruk ve ayakların uçları kara), kula (gövde koyu sarı, yele, kuyruk ve ayakların uçları kara), kır (koyu kıllarla karışık ak), boz (al don üzerine ak kıllar) ve ahreçtir (kıllar beyaz ve kırmızı, yele ile kuyruk siyah). Bu renkler de kendi aralarında çeşitli gruplara ayrılır (kuzguni yağız, donuk yağız, kirli yağız vb.).

Atın tarihçesi

Avrupa, Asya, Avustralya ve Amerika’daki geniş bozkırlarda hâlâ vahşi at sürüleri (mustang) yaşamaktadır. Evcil atlar haralarda yetiştirilir. İstanbul'un ilk Arap Atı harası 1865’te Malatya Sultansuyu yanındaki Aziziye’de kuruldu. Türkiye'de ilk modern harası ise 1923’te açılan Karacabey harasıdır.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Türkiye Şehirleri Türkiye Coğrafyası Dünya Şehirleri Dünya Coğrafyası Ülkeler



  • Blog Yazıları


    Email
    KISA KISA
    X



    Folower Button

    Takipçiler

    Company Info | Contact Us | Privacy policy | Term of use | Widget | Advertise with Us | Site map
    Copyright © 2020. merhancag . All Rights Reserved.

    Bilgi Mesajı

    Duvarı Aşamıyorsan Kapı Aç

    Kıssadan hisse Kısa Kısa'da sizi bekliyor...

    facebook sayfamızı takip edebilirsiniz!