Gramofon (eski Yunanca fone, "ses" ve grammein, "yazmak") veya fonograf kelimelerinden kaynaklanıyor. Bu makine ile ses ve müzik kayıtı veya dinleme olanakları bulunmaktadır. İlk patenti, 8 Kasım 1887 tarihinde Alman bilim insanı Emile Berliner tarafından alındı.
Taş plak veya silindir üzerine ses kayıtları
Gramofon bir yuvarlak ince taş plak ile, fonograf ise bir silindir ile çalışır. Fonografı ilk tasarlayanlardan biri ünlü Thomas Alva Edison'dur. İlk müzik çalar kutusu, günümüzde hâlâ dinlenmektedir.
Plaklar üzerine tespit edilmiş olan esasları tekrarlamaya yarayan alet. Gramofon iki bölümden ibarettir: Plâk ve makine.
Plâk, gomalaka ve mumlu maddelerle (son yıllarda plastik maddelerle) yapılan bir disktir. İki yüzünde helezon şeklinde oyuklar vardır. Bu oyuklar, girintili çıkıntılıdır, özel olarak yapılmış olan gramofon iğnesi, bu oyuklar arasında dolaşırken, meydana gelen titreşimler, plâğa alınan sesin tekrar duyulmasını sağlar.
Makine, plâğın devamlı olarak ve aynı hızda dönmesini sağlayan bir motor ile, sesi yansıtan bir bölümden ibarettir. Motor, zemberek ya da elektrikle çalıştırılabilir. Her iki şekilde de dakikada ortalama olarak 78 devir yapılır. Elektrikle çalışan gramofonlara pikap adı verilir.
İğne, plâk üzerinde dolandıkça, oyukların girinti ve çıkıntısına göre meydana gelen titreşimler, iğnenin bağlı bulunduğu diyagrama yansır, ses titreşimleri, diyagram ve ses kutusu yardımı ile büyütülerek aksettirilmiş olur.
Gramofon 1877 yılında Edison tarafından icat edilmiş olan fonografın geliştirilmiş şeklidir.
Plâk doldurulması
Balmumundan yapılmış düz ve daire biçimli kalıplar, gramofona benzeyen bir makineye konur. Bu makine, balmumundan kalıbı, belli bir hızla döndürür. Kalıbın üzerine bir iğne konmuştur. Bu iğne bir diyaframa bağlıdır.
Makinenin karşısında yapılan bir konuşma ya da söylenen bir şarkı, havayı titreştirir, hava da diyagramda titreşimler meydana getirir. Bunun sonucu olarak, diyagrama bağlı olan iğnede de titreşmeler olur. İğne, titreşerek, dönmekte olan balmumu kalıbı üzerinde, titreşme durumuma göre inişli çıkışlı çizgiler çizer. Böylece, bir kalıp elde edilmiş olunur. Bu kalıptan nikel kalıplar çıkarılır. Sonra da bu nikel kalıptan, bildiğimiz gramofon plâkları çoğaltılır. İlk müzik çalar kutusu. Günümüzde hala dinlenmektedir. Ancak bu bilindiği gibi Edison'un icadı değildir. Gramofon Edison'dan yaklaşık 50 sene öncesinde dedesi tarafından tasarlanmıştır.
Jean Michel Jarre'nin Büyükbabası André Jarre, ilk kez ses miksaj masasını icat etmiş ve bunu Radyo Lyon'da kullanmıştır. Ayrıca ikinci dünya savaşından sonra ilk taşınabilir fonograf (Teppaz) cihazını yapmış, daha sonra bunu torunu Jean-Michel'e hediye etmiştir.
0 Yorum:
Yorum Gönder