Ulu önder Mustafa
Kemal Atatürk'ün bazı sözleri var ki tekrar tekrar okuyup ders çıkarılması
gerekiyor. İşte Atatürk'ün bugün bile bize rehber olacak nitelikte 20 sözü...
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
"Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta
olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir
hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal
sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."
"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim
fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu
yeterlidir."
"Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en
hakiki mürşit bilimdir, fendir."
“Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus kişisinin kafasına
koyacağız. Bilim ve fen için kayıt ve şart yoktur.”
“Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne
kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş
meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce
büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.”
“Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş
ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır.
Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin
rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.”
"Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin."
"Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz.
Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük
cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek
alimler çıkabilir."
“Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki
tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme
yolunda yeri yoktur.”
"Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne
kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi
ancak eğitim ordusuyla mümkündür."
"Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini
veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."
"Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin
ve kurtuluşun anası hürriyettir."
“Millî hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir.
Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denebilir ki hiçbir şeye
muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak.
Toplumsal hastalıklarımızı incelersek temel olarak bundan başka, bundan önemli
bir hastalık keşfedemeyiz; hastalık budur. O halde ilk işimiz bu hastalığı
esaslı bir şekilde tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun
doğal sonucu olan refah ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır”
"Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın
gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede
istifade etmek zorunludur."
“Uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi
hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için yegane gelişme ve ilerleme
yolu budur”
"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken
alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek
faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının
aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde
ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna
kesinlikle emin olanlardanım."
“Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek,
birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve
düşünebilsin, yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı
düzeltebilir. Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene
girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise, ancak bireyin düşündüğünü
serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde
bulunmak serbestisine sahip olmakla mümkündür.”
“Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu
dağıtabilecek bir güç düşünülemez.”
"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa
Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o,
ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük
ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını
temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri
tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan,
yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!"
0 Yorum:
Yorum Gönder