Muğla, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi dördüncü şehri. 2020 itibarıyla 1.000.773 nüfusa sahiptir. Ege Bölgesi'nde, topraklarının küçük bir kısmı Akdeniz Bölgesi içine giren, Ortaca, Dalaman, Köyceğiz, Fethiye, Marmaris, Milas, Datça ve Bodrum gibi tatil yöreleri ile ünlü bir yerleşim yeridir. İlde 13 ilçe bulunur.
Tarihi
Antik dönem
Antik Karya bölgesinin en eski yerleşimlerinden biri olan Muğla, bilinen tarihi boyunca başlangıçta Anadolu'nun yerli halkı Karyalıların, ardından kısmen ve kısa dönemler halinde Mısır, Asur ve İskit işgallerinin, zamanla da özellikle kıyılarda Helenistik kolonizasyon hareketinin egemenliği altında kalmıştır. Önce Medler, daha sonra Persler Muğla'yı idareleri altında almışlar ve bölgeyi bir satrap aracılığıyla yönetmişlerdir. Büyük İskender'in ordularıyla gelişinde Muğla bölgesi bir Karya satrapı tarafından yönetilmekte idi.
'Karya' isminin bölgeye MÖ 3400 yıllarında gelen kavimlere önderlik etmiş 'Kar' isimli bir komutandan kaynaklandığına ilişkin tezler öne sürülmektedir. Bölge çağlar boyunca Karya olarak anılmış ve kuzeyde Söke, Aydın, Nazilli üzerinden başlayıp güneyde Dalaman Çayının denize döküldüğü yerde biten Karya bölgesi, kuzeyinde Lidyalıların, güneyinde Likyalıların ve Anadolu içlerinde de Frigyalıların hüküm sürdüğü bölgelere komşu olmuştur.
Kavimleri Karya bölgesine kıyılardan başlayan çok uzun bir süreçte nüfuz etmişlerdir. Knidos (Datça yarımadasının ucu) ve Halikarnas (Bodrum) ile başlayan Helen kolonizasyonu ile zamanla Daldala (Dalaman), Stratonikea (Yatağan Eskihisar), Nakrasa (Karakuyu), Akassos (Bozüyük) ve Fethiye çevresinde de Telmessos, Xantos (Kınık), Patara (Minare) ve Tlos (Eşen) kentleri kurulmuştur.
MÖ 334 yılında Karya'ya gelen Büyük İskender, Perslerin çekilmesiyle ortaya çıkmış kardeşlerarası bir saltanat kavgasıyla karşılaştı. Kardeşlerden Ada, kocası Hidrieus ve ağabeyi ile Mausolus, karısı Artemisia ve kız kardeşi, diğer kardeş olan Piksodaros'un isyanı ile karşı karşıyaydılar ve bu nedenle kuzeye Alinda'ya (Karpuzlu) çekilmişlerdi. Ada Alinda'nın anahtarlarını Büyük İskender'e göndererek kendisini annesi olarak kabul etmesini istedi. İskender de bu isteği kabul ederek Ada'yı Karya satraplığına getirdi. Ancak ertesi yıl İskender'in Likya'ya geçmesiyle Piksodaros ablası satrap Ada'yı öldürerek yerine geçti. İskender'in haznedarı Filotas'ı satraplığa ataması da asayişi sağlamadı ve İskender'in uzaklaşmasıyla bölge Bergama ve Roma egemenliğine kadar (yaklaşık iki yüzyıl) sürecek bir anarşi döneminin içine düştü. 395'te Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasıyla da Karya Bizans İmparatorluğu içinde kaldı.
Muğla ili tarihî kalıntılar açısından son derece zengin olup, sınırları içinde 103 ören yeri bulunmaktadır.
Osmanlı dönemi
Muğla, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve her devirde önemini korumuş bir bölgedir. İslam hâkimiyetinden önceki medeniyetler tarafından Karya, İslam hâkimiyeti sonrasında da Menteşe ismini alan bölgenin ismini nereden aldığı konusu açık değildir. Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Muğla ismi konusunda şunları
Sene (…) tarihinde büyük bir savaş olmuş ve Rum keferesinin elinden Menteşe Oğlu Darahikey Veziri Muğlı Bey fethetmiştir. Muğlı Bey Mahan memleketinde Muhammed ’i rüyasında görüp daha sonra ulemanın huzurunda İslamiyeti kabul etmiştir. Muğla Kalesi’ni fethettikten sonra ise bu şehrin ismi Muğla diye anılmaya başlanmıştır. Farsça'da 'Muğ' kafir anlamına gelmektedir. Muğlı Bey Müslüman olduktan sonra birçok hizmetler yapmış ve birçok gazaya katılmıştır.
Evliya Çelebi, Muğla isminin kaynağını bu şekilde yazsa da bu bilgiler doğrulanamamıştır. Büyük olasılıkla Muğla ismi, antik çağdaki ismi olan Mobolla'nın bozulmasıyla ortaya çıkmıştır. Mobolla ismi daha sonraki Türk hakimiyeti sırasında 'Mogola' olsa da 1307 (m. 1889) Aydın Vilayeti salnâmesinde ise 'Mobella' olarak belirtilmektedir.
Muğla'da ilk yerleşimlerin ne zaman başladığı hakkında önemli bir bilgi yoktur. Fakat kentin eskiden İç Karya olarak adlandırılan bölgede yer aldığı bilinmektedir. Karya'nın MÖ 2000'de Hititlerce de bilinen bir medeniyet olduğu göz önüne alınırsa Muğla'da yerleşimin bu tarihlere kadar geriye gittiği söylenebilir. Bazı kaynaklarda da bu bölgeye ilk yerleşenlerin Hititler olduğu yazılıdır. Sırasıyla Frig, Lidya, Pers, Makedon, Bergama Krallığı ve Roma hakimiyetini yaşayan şehir, Menteşe Bey tarafından 1284'te alınmasıyla ilk defa Türk hâkimiyetine girdi.
Yıldırım Beyazıd tarafından 1391'de Osmanlı hâkimiyetine giren Muğla'daki bu ilk Osmanlı hakimiyeti geçici olmuş, şehir 1402'de Timur tarafından alınmış ve nihayetinde 1425 yılında 2. Murat devrinde tam anlamıyla Osmanlı devletine bağlanmıştır. Kentin siyasi önemi Osmanlı devrinde daha da artmıştır, çünkü Menteşe Beyliği devrinde bu bölgenin yönetim merkezi Milas iken, Osmanlı devleti bu yeni sancağın yönetim merkezi olarak Muğla'yı seçmiştir.
Muğla, Osmanlı devleti dönemi boyunca dışarıya kapalı küçük bir şehir olarak kaldı. I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu toprakları İtilaf Devletleri tarafından paylaşılınca Muğla 11 Mayıs 1919 tarihinde İtalya tarafından işgal edildi. Anadolu'nun işgali sırasında Muğla'da Kocahan Mitingi düzenlenmiş ve tüm Anadolu şehirleri gibi Muğla'nın da bu işgallere direneceği ilan edilmiştir. Bunun üzerine kentte Vatan Müdafaa Cemiyeti, Serdengeçtiler Müfrezesi, Muğla Kuvayi Milliyesi gibi direniş komiteleri kurulmuştur. 1920'de Ankara'da açılan 1. Dönem meclisine 6 milletvekili gönderen kent İtalyanlar'ın kentte fazla etkin olmamasından yararlanarak Menderes boyunca başlayan Yunan işgaline karşı kurulan direniş faaliyetlerine katılmıştır. Ege'de 57. Tümenden kalanlarla birleşen gönüllüler, Aydın çarpışmalarında düşmana ağır kayıplar verdirmişlerdir. Ege illeri arasında Muğla işgal sırasında en fazla şehit veren il olmuştur. İç durumun karışıklığı, Yunanlar ve işgal ettiği yörelerde ekonomik egemenlik kurma düşüncesine dayanan İtalyan politikasını Muğla halkı işgal süresince kurnazca değerlendirmiş, iki ateş arasında kalmaktan kurtulmuş. Anadolu'daki durumun kötüye gittiğini anlayan İtalya, 2. İnönü Zaferi kazanıldıktan sonra ülkesindeki iç siyasal dalgalanmalarını öne sürerek 5 Temmuz 1921'de Muğla'dan ayrılmıştır.
Cumhuriyet dönemi
Cumhuriyetin kurulmasından sonraki idari yapılanmada Muğla ilinin yönetim merkezi olan şehir, dağlık yapısı ve dışarıya açılan elverişli bağlantı yollarına sahip olmadığından gelişememiştir. Yıllarca sadece il merkezi olmasının verdiği hareketlilikle gelişmeye çalışan Muğla son yıllarda özellikle üniversitenin açılması, yeni sanayi bölgesinin kurulması ve turizm faaliyetlerinin de artmasıyla dışarıya açılmaya ve gelişmeye başlamıştır.
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Muğla'da sınırları il mülki sınırları olan büyükşehir belediyesi kuruldu ve 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesi çalışmalarına başladı.
Coğrafya
Muğla ilinin yüz ölçümü 12.654 km2'dir. Muğla, Akdeniz iklimi etkisinde kalmaktadır. Muğla şehrinin içinde bulunduğu Menteşe Yöresi'nde dağlar denize paralel uzanmaktadır. 800 m. yüksekliğe kadar olan alanlarda 'Asıl Akdeniz İklimi' ve daha yüksek alanlarda 'Akdeniz Dağ İklimi' hissedilir. Maksimum-minimum sıcaklık değerleri, nemlilik, yağış miktarı ve hakim rüzgâr yönleri yerel coğrafi koşullara göre değişmektedir. Metrekare'ye 1000 mm'den fazla yağış alan Muğla, orman oranı bakımından Türkiye'nin en zengin olan yörelerinden bir tanesidir. Ne var ki yağışların büyük çoğunluğu kış mevsiminde düşer ve yaz kuraklığı belirgindir. Dağların denize paralel uzanmasının ve yükseltinin bu yörede Ege Bölgesi'nin genelinin aksine daha fazla olmasının diğer bir sonucu olarak ulaşım doğu-batı yönünde zorlaşır ve nüfus seyrekleşir.
Türkiye'nin güneybatı ucunda yer alan kuzeyinde Aydın, kuzeydoğusunda Denizli ve Burdur, doğusunda Antalya ile komşu, güneyinde Akdeniz ve batısında ise Ege Denizi ile çevrilidir.
Toplam uzunluğu 1479 km olan deniz kıyıları ile Muğla, Türkiye'nin uzun sahil şeridine sahip ilidir. En büyük ilçesi Fethiye'dir. Muğla ilinde ayrıca iki büyük göl bulunmaktadır. Bunlar Milas ile Aydın ilinin Söke ilçesi sınırları dahiline yayılan Bafa Gölü ile Köyceğiz ilçesindeki Köyceğiz Gölü'dür. Önemli üç akarsuyu ise Çine Çayı (Yatağan'dan geçerken Yatağan Çayı), Esen Çayı (Seki beldesinden geçerken Seki Çayı) ve Ortaca-Dalaman arasında yer alan ve bu iki ilçe arasında sınır olarak kabul edilen Dalaman Çayı'dır.
Muğla denizden 670 m yükseklikte, üstü düz bir kaya kütlesi şekliyle ilginç bir görünüme sahip olan Asar Dağı'nın eteklerinde kurulmuştur. Muğla Ovası, Menteşe kalker platosunda Neojen çağında oluşmuş depresyonların sonradan karstlaşmasıyla oluşmuş çanak şeklindeki çukurluklardan biridir. Muğla ovasına benzer jeolojik yapıya sahip komşu ovalar Yeşilyurt, Ula, Gülağzı, Yerkesik, Akkaya, Çamköy, Yenice ovalarıdır. Muğla Ovası Karadağ, Kızıldağ, Asar dağı ve Hamursuz Dağı ile çevrelenmiştir. Düğerek'in kurulduğu yamaçların gerisinde rakım hızla artar ve Menteşe Dağları silsilesi içinde yer alan Yılanlı Dağı 2000 metreye ulaşır.
Demografi
Güncel Nüfus Değerleri (TÜİK 4 Şubat 2021 verileri)
Muğla il nüfusu: 1.000.773 (2020 sonu). İlin yüz ölçümü 12.655 km2'dir. İlde km2'ye 79 kişi düşmektedir. (Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe: 279 kişi ile Bodrum’dur)
İlde yıllık nüfus artış oranı % 1,79 olmuştur. Nüfus artış oranı en yüksek ve en düşük ilçeler: Datça (% 5,84)- Menteşe(-% 1,67)
04 Şubat 2021 TÜİK verilerine göre 13 İlçe ve belediye, bu belediyelerde toplam 569 mahalle bulunmaktadır.
2020 yılı sonunda Muğla ili ve ilçelerinin yerleşim yeri ve nüfusla ilgili sayısal bilgileri | |||||||
İlçe | Nüfus 2019 | Nüfus 2020 | Fark | Nüfus Artışı % | Mah.Say. | Alanı km2 | Yoğunluk |
Bodrum | 175.435 | 181.541 | 6.106 | 3,48 | 56 | 650 | 279 |
Dalaman | 42.024 | 43.036 | 1.012 | 2,41 | 25 | 608 | 71 |
Datça | 22.403 | 23.711 | 1.308 | 5,84 | 12 | 436 | 54 |
Fethiye | 162.686 | 167.114 | 4.428 | 2,72 | 41 | 875 | 191 |
Kavaklıdere | 10.792 | 10.871 | 79 | 0,73 | 15 | 302 | 36 |
Köyceğiz | 36.926 | 37.981 | 1.055 | 2,86 | 25 | 1.329 | 29 |
Marmaris | 94.749 | 95.851 | 1.102 | 1,16 | 25 | 906 | 106 |
Menteşe | 115.059 | 113.141 | -1.918 | -1,67 | 66 | 1.659 | 68 |
Milas | 141.107 | 143.254 | 2.147 | 1,52 | 132 | 2.067 | 69 |
Ortaca | 50.027 | 51.737 | 1.710 | 3,42 | 27 | 285 | 182 |
Seydikemer | 61.653 | 61.306 | -347 | -0,56 | 65 | 2.208 | 28 |
Ula | 25.402 | 26.058 | 656 | 2,58 | 30 | 479 | 54 |
Yatağan | 44.879 | 45.172 | 293 | 0,65 | 50 | 851 | 53 |
Muğla | 983.142 | 1.000.773 | 17.631 | 1,79 | 569 | 12.655 | 79 |
Muğla il nüfus bilgileri | ||||
---|---|---|---|---|
Yıl | Toplam | Sıra | Fark | Şehir - Kır |
1965 | 334.973 | 41 | %18 59.330 275.643 %82 | |
1970 | 368.776 | 41 | %10 | %19 70.596 298.180 %81 |
1975 | 400.796 | 41 | %9 | %21 85.011 315.785 %79 |
1980 | 438.145 | 43 | %9 | %23 100.314 337.831 %77 |
1985 | 486.290 | 41 | %11 | %28 136.160 350.130 %72 |
1990 | 562.809 | 36 | %16 | %33 186.397 376.412 %67 |
2000 | 715.328 | 30 | %27 | %38 268.341 446.987 %62 |
2007 | 766.156 | 24 | %7 | %41 310.527 455.629 %59 |
2008 | 791.424 | 23 | %3 | %42 329.126 462.298 %58 |
2009 | 802.381 | 23 | %1 | %42 339.757 462.624 %58 |
2010 | 817.503 | 23 | %2 | %43 350.050 467.453 %57 |
2011 | 838.324 | 23 | %3 | %43 362.513 475.811 %57 |
2012 | 851.145 | 24 | %2 | %44 373.937 477.208 %56 |
2013 | 866.665 | 24 | %2 | %100 %0 |
2014 | 894.509 | 24 | %3 | %100 %0 |
2015 | 908.877 | 24 | %2 | %100 %0 |
Muğla ili, 2018 yılı verisine göre gayri safi yurt içi hasıla bakımından ₺42,5 milyar ile ülkenin on sekizinci büyük ilidir. Kişi başına düşen gelirde ise ₺44.594 ile on dördüncü sırada yer almaktadır. 2013 yılı İnsani Gelişme Endeksi verisine göre Muğla, elde ettiği 0,695 puanla beşinci sırada yer aldı.
Endüstri
İlin Yatağan ilçesinde Yatağan Termik Santrali, Yeniköy'de Yeniköy Termik Santrali, Kemerköy'de Kemerköy Termik Santrali vardır.
İlin maden yatakları zengindir. Bu sektörde Yatağan linyit rezervleri ve Fethiye krom yatakları ilk kalemde sayılabilir. Muğla ayrıca önemli bir mermercilik merkezidir. Bu enerji ve madencilik üretim tesisleri dışında sanayiye dönük büyük girişimler bulunmamaktadır. Ekonomi özellikle turizm ve tarıma dayalıdır. Ayrıca Dalaman ilçesinde Kağıt Fabrikası (eski adı SEKA, yeni adı MOPAK) bulunmaktadır.
Tarım
Muğla ili tarımsal ürünlerinin çeşitliliği ile dikkati çeker. Türkiye'de arıcılığın en önemli merkezlerinden biridir. Yörede hem arı hem de çam balı bulunmaktadır. Marmaris ilçesi çam balı ile ünlüdür. Ortaca, Fethiye ve Dalaman ilçelerinde yaygın bir şekilde narenciye tarımı (portakal, limon, mandalina, greyfurt) yapılmaktadır. Özellikle Marmaris-Köyceğiz hattına özgü bir diğer ürün günlük ağacından elde edilen ve parfümeride ile eczacılıkta kullanılan sığla yağıdır. Zeytincilikte il genelinde gelişmiştir.
Turizm
Ortaca, Dalaman, Köyceğiz, Fethiye, Marmaris, Datça ve Bodrum gibi tatil bölgeleri ile dünyaca tanınan Muğla, 2007 yılı Ocak-Eylül döneminde, 2006'nın aynı dönemine göre turist sayısını %9 artarak 2.285.258 kişi ağırlamıştır.
Ayrıca Dalaman'da askeri ve sivil havaalanı bulunmaktadır. Bu havaalanın yıllık 10 milyon kapasiteli dış hatlar terminalinin bulunması yurtdışından ulaşım için de önemli bir imkân sağlar.
Konum
KültürMuğla mutfağı
En tanınmış yemeklerin başında Muğla'nın kendine özgü tarhanası gelir. Tarhana yazın yapılır ve pencere önlerine, dam ve avlulara serilip kurutulur ve kışın afiyetle yenilir. Zeytin ve kurutulmuş biber de Muğla'da artık bir kültür halini almıştır. Özellikle sofralık zeytin Karya döneminden beri Muğla'da önemini hala korumaktadır. Bunların dışında Muğla Merkez'in kendine özgü yemekleri de vardır. Keşkeği de unutmamak gerekir özellikle düğün yemeğidir onsuz yemek olmaz.
Muğla evleri
Muğla evleri; tasarımları, ahşap işçilikleri, tavan işlemeleri ve şehrin sembolü haline gelmiş bacaları ile Türk geleneksel mimarisinde özgün bir model oluşturmaktadır. Genelde iyi korunmuşlardır. Geleneksel mimariden doğrudan esinlenmiş yeni yapıların da Muğla bölgesinde hâlen diğer bölgelerimize kıyasla daha fazla inşa edildiği söylenebilir. Bunda kentin yüksek eğitim ve yerel şuur düzeyi ile yörenin turistik bir bölge olmasının etkileri bulunmaktadır. Kent merkezinde özellikle Hisar dağı eteklerine doğru yoğunlaşan eski Muğla evleri, Karabağlar Yaylası'ndaki evler ve Yılanlı Dağı yamacındaki Düğerek mahallesi evleri ile bir arada ele alınabilir.
'Hayat' olarak adlandırılan açık ön sofalar, kuzulu kapı olarak adlandırılan avlu girişleri, ocaklar, bacalar, uzun ve geniş saçaklar, tavan süslemeleri, ahşap süslemeli verandalar, duvarlara gömülmüş dolap biçimli banyolar Muğla evlerinin tipik özellikleri arasındadır. Büyük çoğunluğu avlulu ve iki katlıdır. Bazılarında hayat bölümü sonradan kapatılmıştır. Yakın devirde inşa edilen evlerde ise, 'hayat' doğrudan kapalı olarak yapılmaktadır.
Genel özellikleri, bütün Türk evlerinde olduğu gibi, aile mahremiyeti anlayışının bir ürünü olarak içe dönük olmalarıdır. Özellikle zemin katlarında sokağa penceresi olan ev yok denecek kadar azdır. Buna karşılık avluya bakan pencerelerin çokluğu dikkat çeker ve açık, yarı açık yaşam mekânlarıyla, geniş saçaklarla zenginleştirilir. Bu nedenle, ön cephe özelliği avlu tarafından ortaya çıktığından, manzara ve güneş hakimiyetini de dengelemek üzere, evler parsellerin yukarı köşelerine ve kuzeye sağır, güneye açık olarak yerleşirler.
Plan tipleri, 'hayat' ile bunun etrafında yer alan odaların bulundukları konuma ve üst kata çıkan merdivenin yerine göre değişiklikler gösterir. Üzerlerinde yer aldıkları parsellerin biçimi ve komşu binaların konumu da planların oluşumunda etkili olabilmektedir. Ancak, genel hatlarıyla merdivenlerin, sofa içindeki yerlere göre ortadan ve yandan merdivenli tipler olarak sınıflama yapmak da mümkündür.
Ortadan merdivenlerde, üst kata çıkış binayı simetrik olarak ikiye ayırdığı gibi, farklı şekillerde de bölebilir. Ancak her iki durumda da yaygın olan uygulama, merdivenin geriye doğru sokulan bir orta sofadan çıkması ve binanın arka duvarına yaslanmış olmasıdır. Merdiven ahşaptır. Altı depo olarak kullanılır. Her iki yanında simetri hakimse birer veya ikişer oda yer alır. 'Hayat'a odalara girişte 45 dereceli kırılmalar bulunur. 'Hayat' avlu cepheleri boyunca uzandığı gibi, sadece merdivenin açıldığı ve oda girişlerinin bulunduğu orta kısımda da yer alabilir. Bu tiplerde de yaygın olan uygulama orta sofanın bina cephe hattının ilerisine doğru beşgen şekilde çıkma yapmasıdır. Ortadan çıkan merdivenin yapı kütlesine simetrik olarak ayırmadığı durumlarda ise, 'hayat'ın bir tarafında odalar yer almakta, diğer tarafında ise yine bu bölümün devamı olan yarı açık bir mekân bulunmaktadır. Genellikle, avluya bakan cephelerinde boydan boya 'hayat' bulunan evlerde ise, üst kata merdivenle çıkılır. 'Hayat'ın genişliği binanın yanından çıkan merdivenin iki kolunun genişliği ile uyum içindedir. Odalar 'hayat'ın gerisinde ve yapının arka duvarına yapılmış olarak yan yana sıralanırlar. Her biri doğrudan 'hayat'a açılır.
Sokaktan evlere kuzulu kapılardan girilir. Bu kapı geniş iki kanadı olan ve bunlardan genellikle girişe göre sağ taraftakinin içinden ikinci bir küçük kapı açılan, 2.30 m. yükseklikteki avlu duvarının yüksekliği ile orantılı, çoğunun üzerinde küçük iki tarafa meyilli. kiremit örtülü, ahşap çatısı bulunan kapılardır.
Avlular, yılın yedi sekiz ayı boyunca yaşanılan, evin kapalı mekânları ve 'hayat'larıyla kullanım bütünlüğü içinde olan, genellikle kayrak taşı ile kaplı birçoğu havuzlu iç bahçeler şeklindedir, Duvarlara yakın yerlerde ağaçlar yer almaktadır. Evin bir duvarına bitişik olarak veya yarım bir konumda tek katlı müştemilat bulunur. Müştemilat içinde evin asıl mutfağı, ocağı, kileri ve bazen de banyo yer alır. Ayrıca, temiz su havzaları da bu binanın içinde veya dışındadır.
Yapılar genellikle taş veya ikinci derecede ahşaptır. Tüm taşıyıcı duvarlar, avlu duvarları, özellikle zemin katlar kireç harcı, kırma-moloz taş duvarlarla inşa edilmiştir. Çatı örtüsü olarak alaturka kiremit kullanılır. Çatı dışında duvar üstleri, ocak çıkıntılarının baca halinde daraldığı girintilerin üstleri de yağmurdan korunacak tüm çıkıntılar bu kiremitle örtülüdür. Ayrıca, bugün Muğla'nın sembolü olarak kabul edilen karakteristik bacadan alaturka kiremitlerle yapılan kendine özgü bir şapka ile kapatılmıştır.
Muğla evlerini, temel olarak ikiye ayırmak mümkündür :
- Türk evleri
Özellikle Hisar Dağı eteklerine doğru yayılmış olan bu evler, kentsel silüeti kırmızı kiremit çatı beyaz duvar ve üzerlerinden taşan yeşil ağaçlar üçlüsü ile oluşan armonisi içinde, geleneksel dokunun özünü oluşturan yapılardır. Avlu içindeki müştemilatlarıyla bir kullanım ve form biçimini oluştururlar. Bazılarının 'hayat'ları sonradan kapatılmış, yakın devirde inşa edilen bazılarınde ise bu bölüm doğrudan olarak yapılmışlardır.
- Rum evleri
Rum evlerini diğer evlerden ayıran temel özellik içe kapanmış olmaları, avlu yerine sokakla bütünleşen bir cephe ve kütle nizamı göstermeleridir. Diğer ayırt edici özelliği ise kesme taş yapı olmalarıdır. Eski şehrin ticaret ve zanaat merkezi Arasta mevkiinde 1895'te Rum Filivari Usta'nın elinden çıkmış saat kulesi de Rum nüfusun Muğla'ya yadigarlarındandır.
Kentte hâlen yaşları 100 ila 300 arasında değişen 400 yapı koruma altındadır ve kapsamlı bir restorasyon girişimi başlatılmıştır.
Yönetim
Merkezi Yönetim
Büyükşehir illerinde Merkezi yönetim Vali, İl Müdürleri ve İl Danışma Kurulundan oluşur.
Muğla, bir ‘büyükşehir’dir. Bu özelliğine göre yönetimi belirlenmiştir. Protokolde ilk sırada yer alan Vali, merkezi yönetimi temsil eder ve Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini Büyükşehir Belediye Meclisi’ne devretmiş ve kaldırılmıştır.
Yerel yönetim
Büyükşehir Belediyelerinde Yerel yönetim, Büyükşehir Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Büyükşehir Belediye Encümeni'nden oluşur.
Yerel yönetimi temsil eden Büyükşehir Belediye Başkanı, ildeki tüm seçmenlerin oy çokluğu ile seçilir. Yerel seçimlerde İlçe Belediye Başkanı ve İlçe Belediye Meclisi için de oy kullanılarak ilçelerin belediye meclisleri oluşur. İlçe Belediye meclislerinden alınan üyelerle (başkan kontenjanı, ilçe nüfusu ve parti oy oranına göre) de Büyükşehir Belediye Meclisi oluşur. Bu mecliste ilçe belediye başkanları da yer alır. Meclisin başkanı Büyükşehir Belediye Başkanı'dır.
Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur.(5216 saylı kanun 16.madde)
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini Büyükşehir Belediye Meclisi’ne devretmiş ve kaldırılmıştır.
Eğitim
1992’de kurulmuş olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, özellikle 1999 sonrasında, iş adamı Sıtkı Davut Koçman’ın Üniversiteyi kelimenin tam anlamıyla kanatlarının altına almasını takiben göz kamaştırıcı bir hızla gelişmiştir. Yakın geçmişte vefat eden Sıtkı Davut Koçman ve kurucu rektör Ethem Ruhi Fiğlalı (1992-2002)’ nın yönetiminde, evvelce 30 bin nüfuslu küçük ve hareketsiz bir il merkezinden ibaret olan şehir, 20.000’i aşkın öğrencinin oluşturduğu yeni bir topluluğun yerleşmesiyle büyük bir ivme kazanmıştır. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi her yıl açılan yeni fakülteleri ile daha da büyük bir öğrenci kitlesine hitap edebilir hale gelmiştir ve bu da Muğla'nın Muğla Ovası boyunca yayılmasını ve büyümesini sağlamıştır. Muğla ili çok büyük olmadığından öğrenciler kiralar ve ev bulma konularında sorun yaşayabilmektedirler.
Altyapı
Ulaşım
İlin önemli limanları Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Güllük'tedir. Ayrıca ilde iki havaalanı; Milas-Bodrum Havalimanı ve Dalaman Havalimanı bulunmaktadır.
- Şehiriçi
Muğla , Bodrum'dan Seydikemer'e kadar uzanır ve şehiriçi ulaşımında sorun bulunmamaktadır. Eski mahallerden çarşısına araçsız ulaşım mümkündür. Sadece Kötekli, Yeniköy, TOKİ, Gülağzı, OSB, Menteşe ve Akçaova gibi yeni kurulmakta olan semtlerine ve Karabağlar'a ulaşım için şehiriçi araçlara ihtiyaç duyulur.
- Karayolu
Muğla, dünyaca ünlü turizm merkezlerine yakın olmasından dolayı gelişmiş karayolu bağlantılarına sahiptir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden ve ülkenin diğer bölgelerinden gelip Marmaris, Fethiye ve Bodrum gibi önemli turizm merkezlerine ulaşan karayolları Muğla'dan geçer. D 320, D 400 ve D 550 karayolları Muğla'da başlar veya sonlanır. Muğla'dan Türkiye'nin diğer şehirlerine aktarmasız olarak ulaşmak mümkündür. Ayrıca ilçelerine özellikle yaz mevsiminde sürekli olarak otobüs ve minibüslerle seferler yapılır. Bazı önemli şehirlere uzaklığı şöyledir:
- D 550 üzerinden Aydın'a 102 km.
- D 330 üzerinden Denizli'ye 145 km.
- D 550 üzerinden İzmir'e 211 km.
- D 330 üzerinden Ankara'ya 590 km.
- D 565 üzerinden İstanbul'a 758 km.
Sağlık
Muğla ilinde, devlete ait ve özel 24 hastane bulunmaktadır. En çok yatak kapasitesine sahip hastane, 2011 yılında adı Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi olan Muğla Devlet Hastanesidir.
Spor
İlde yer alan önemli spor tesisleri arasında Atatürk Stadyumu (7.750), Menteşe (3.000) ve Eldirek (2.000) Spor Salonları, Sıtkı Koçman K. Yüzme Havuzu (750) yer alır. Ayrıca Muğla, uzun mesafe yürüyüş parkurları olan Likya Yolu'nun bir kısmı ile Karia Yolu'nun neredeyse tamamını sınırlarında barındırmaktadır. Likya Yolu'nda 2010 senesinden beri yürüyüşün yanı sıra çok etaplı ultra maraton yarışları da düzenlenmektedir.
Muğlalı kişiler
- Merkez
- Şahidi İbrahim Dede (1470 - 1550), Mevlevi şeyhi.
- Basil Zaharoff (1849 - 1936), Ünlü silah taciri.
- Mustafa Muğlalı (1882 - 1951), General.
- Zihni Derin (1880 - 1965), çay bitkisini Türkiye'ye ilk getiren kişidir.
- Mümtaz Ener (1910 - 1989), sinema sanatçısı.
- Anna Mouglalis (1978), Fransız oyuncu, ailesi Muğla Rumlarındandır.
- Bodrum
- Herodot (MÖ 485 - MÖ 426), Antik Yunan tarihçisi ve yazar.
- Turgut Reis (1485 - 1565), Osmanlı amirali.
- Avram Galanti Bodrumlu (1873 - 1961), siyasetçi.
- İstamat Zihni Özdamar (1879 - ?), Rum asıllı siyasetçi
- Neyzen Tevfik (1879 - 1953), şair ve sanatçı.
- Datça
- Ece Ayhan (1931 - 2002), Şair
- Fethiye
- Nadir Nadi Abalıoğlu (1908 - 1991), gazeteci.
- Köyceğiz
- Saim Orhan (1971), belgesel yapımcısı.
- Marmaris
- Salih Uçan, (1994)Türk futbolcu.
- Milas
- Necati Çiller (1898 - 1973), Gazeteci ve bürokrat
- Turhan Selçuk (1922 - 2010), karikatürist.
- Tansu Çiller (1946), Eski başbakan, ekonomist, siyasetçi.
- Atilla Atasoy (1953), şarkıcı.
- Tolga Çandar (1959), Sanatçı, TBMM CHP 24. dönem milletvekili.
- Yeşim Salkım (1968), Sanatçı.
- Keremcem (1977), şarkıcı ve oyuncu.
- Ula
- Nail Çakırhan (1910 - 2008), Mimar ve yazar.
- Şadan Gökovalı (1939), yazar.
- Yüksel Aksu (1966), Yönetmen.
- Seydikemer
- Yunus Nadi Abalıoğlu (1879 - 1945), gazeteci ve yazar.
Muğla ili, idari olarak 13 ilçe ve belediye ve 569 mahalleye ayrılmıştır. İlin toplam nüfusu 2020 yılı itibarı ile 1.000.773 kişidir.
13 ilçe arasında toplam nüfus baz alındığında en büyük üç ilçe sırasıyla Bodrum, Fethiye ve Milas'dır. Bu veriye göre üç ilçesi, Muğla’nın merkez ilçesi Menteşe’den büyüktür. Türkiye’de bu özellikte olan başka bir il yoktur. Toplam nüfusa göre en küçük üç ilçe ise sırasıyla Kavaklıdere, Datça ve Ula'dır.
İl merkezine en yakın ilçe Ula iken 2012 yılında ilçe yapılan Seydikemer 147 km'lik mesafesiyle en uzak ilçedir.
Büyükşehirin metropol ilçesi Menteşe'dir.
Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Muğla, Ege Bölgesi’nde yer alır. Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklıdere, Köyceğiz, Marmaris, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Ula, Yatağan gibi de turizm açısından çok değerli ilçelere sahip ilimizdir. İşte ayrıntılar…
ÖLÜDENİZ
Fethiye’ye bağlı bir belde olan Ölüdeniz, Likyalılarda “Işık ve Güneş Diyarı”, Ortaçağ’da ise “Uzak Diyar” olarak tanınır. Anadolu’nun güneybatısında yer alan Teke Yarımadası’nda bulunur.Ölüdeniz kumsalı 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilmiştir. Belde, turizm açısından oldukça gelişmiştir. Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğindedir. En fırtınalı günlerde Ölüdeniz’de sadece çırpıntılar meydana gelir.
KELEBEKLER VADİSİ
1. derecede doğal SİT alanı olan ve her türlü yapılaşmaya kapatılan kayalık ve çamlık vadide milyarlarca kelebeğin kayalarda, ağaçların gövdelerinde ve yapraklarında bulunup etrafı sarmasından dolayı bu ismi almıştır. Vadiye ulaşım Ölüdeniz’deki sahilden kalkan teknelerle sağlanır.
BODRUM ANTİK TİYATROSU
Klasik Çağ’dan kalma en güzel anıtsal eserlerden biridir Bodrum tiyatrosu. Bodrum’un merkezinde Göktepe’de, Bodrum-Turgutreis yolu üzerinde bulunan Antik Tiyatro, Bodrum’da Helen döneminden, Halikarnassos’dan kalan ve günümüze uzanan önemli tarihi eserlerden birisidir. 53 sıralı ve 13.000 kişilik kapasiteye sahip olan Antik Tiyatro, Skene(sahne binası), Orkestra(yarım yuvarlak) ve Kavea(oturma kademeleri) olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır.
1973 yılında açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir.
BODRUM KALESİ
1406-1522 yılları arasında Saint Jean Şövalyeleri tarafından kayalık bir yarımada üzerinde, iki liman arasında inşa edilmiştir. Kalede, Fransız, İtalyan, İngiliz, Alman ve İspanyol kuleleri bulunmaktadır. En yüksek yeri 47,50 metre yükseklikteki Fransız kulesidir. Rodos adası 1522 yılında Türkler tarafından alındıktan sonra, şövalyeler 1523'de terk etmişlerdir. 1895'den itibaren hapishane olarak kullanılan Kale, Fransız ve İngilizlerin I. Dünya Savaşı sırasında bombalamaları ile yarı yıkık hale gelerek terk edilmiştir.
Kale içinde, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi yer almaktadır. Ülkemizin tek, Dünya'nın ise en önemli sualtı arkeoloji müzelerinden biridir.
HALİKARNAS MOZOLESİ
Halikarnas Mozolesi(Mausoleion), yaklaşık 2400 yıl önce Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından Halikarnassos'da yaptırılmış, Dünyanın yedi harikasından biri sayılan devasa bir mezardır. Yüksekliği açısından bir çukur halinde bulunan mozole 242 metre yüksekliğinde bulunurken taban ölçüleri ise 32 x 38 m arasındaydı. Kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini birleştiren, oldukça büyük boyutlardaki mezar, bu öneminden dolayı kendinden sonra gelen, aynı stildeki tüm yapılara mozole denmiştir.
İZTUZU PLAJI
Dünyada eşine çok nadir rastlanan plajlardan biri olan İztuzu Plajı’nın en önemli özelliği tatlı su ile deniz suyu arasında bulunmasıdır. Caretta caretta kaplumbağaları plajın etrafında yaşamaktadırlar ve zaman zaman bu plaja yumurtalarını bırakmaktadırlar. Bu sebep ile halk arasında plaja ”Kaplumbağa Plajı” da deniliyor. Çok fazla bilinmeyen bu plaj genellikle sakindir ve çok fazla turist çekmemektedir. Bunun sebebi keşfedilmemiş bir alan olmasıdır.
KIZKUMU PLAJI
Sargerme Plajı: Sarıgerme Plajı'nın muhteşem manzarasında ve tertemiz sularında vakit geçirmeyi sakın unutmayın. Ortaca'da bulunan plaj, eski adı Osmaniye olan Sarıgerme Köyü'ndedir ve aynı zamanda Mavi Bayraklı plajlarımızdan biridir.
SAKLIKENT KANYONU
Seydikemer'in Antalya sınırında bulunan Saklıkent Kanyonu, doğa harikası bir turizm merkezidir. Kanyonun uzunluğu yaklaşık 18 km, yüksekliği ortalama 200 ile 600 metre arasında değişmektedir. Bazı noktalarda kaya aralığı 2 metreye kadar daraldığından buralardan gökyüzünü görmek neredeyse imkansızdır. Saklıkent'e Fethiye-Antalya karayolundan Kemer ilçesi yönünde ayrılarak ulaşılıyor. Sapaktan 13 km sonra Tlos'a, 21 km sonra da Saklıkent'e ulaşılıyor. Kayadibi köyünü geçiyor ve kanyon girişine çıkıyorsunuz. Kanyonun girişinde aracınızı bırakabileceğiniz geniş bir park yeri mevcut.
YEDİLER MANASTIRI
Bafa Gölü manzaralı her yıl binlerce turistin ziyaret akınına uğrayan, Milas'a bağlı Gölyaka köyüne hakim Beşparmak Dağları'nda bulunuyor. Hz. İsa ve 12 havarisinin fresklerinin de bulunduğu Yediler Manastırı’na ulaşmak için yaklaşık 3 saatlik yolculuk yapmak gerekiyor. Bölgede Alman arkeologlar tarafından bulunan mağaralar ise en eski insan tasvirlerini barındırıyor. M.S. 7.yüzyılda inşa edildiği bilinen yapıda manastır, kilise ve kale kalıntıları bulunuyor. Kapıkırı ve Gölyaka'daki alanlar ise Hıristiyanların kutsal mekanlarından kabul ediliyor
KAUNOS ANTİK KENTİ
Antik dönemlerin ticari olarak önemli liman kentlerinden biri olan Kaunos, zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir. Günümüzde kıyıdan hayli içeride kalmıştır. Tarihin babası Heredot'a göre Kaunoslular Karia'nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı. Coğrafyacı Strabon da Kaunos'un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanının bulunduğunu yazıyor. Kenti ikiz kızkardeşi ile uygunsuz ilişki kurduğu için sürülen Miletos'un oğlu Kaunos kurmuş. Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun olarak yerleşim yeri olarak kullanılan kent, daha sonraları terk edilmiştir. Dalyan'dan da görülebilen kaya mezarları ise MÖ 4. yy'da yapılmış, daha sonraları Roma Dönemi'nde de kullanılmış. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır. Cephelerinde iki İon sütunu, sütunların üzerinde ise friz ve alınlıklar dikkat çekmektedir. Alınlıkların birinde arslan kabartmaları vardır.
AKKUM KOYU
Yaz tatillerinin gözde yerlerinden Akkum Koyu, Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Mahallesinde bulunur. İlçe merkezine 45 kilometre uzaklıktadır. Koya ulaşmak için Selimiye’den sonra 2.5 kilometre daha gitmeniz gerekmektedir. Selimiye; sessiz, sakin ve bir o kadar keyifli havasıyla her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapar.
TUZLA KUŞ CENNETİ
Tuzla Kuş Cenneti, Bodrum İlçesinde bulunmaktadır. Bodrum'a 25 kilometre uzaklıktadır. İçerisinde 125 çeşit kuş türünün yaşadığı, Ege Denizi ile tatlı suyun birleştiği bu yer aynı zamanda flamingolara da ev sahipliği yapmaktadır.
MARMARİS KALESİ
İyonlar döneminde (M.Ö. 1044) yapıldığına ve Büyük İskender döneminde de yenilendiğine inanılıyor. Ünlü tarihçi Herodot, Marmaris'te ilk surların, M.Ö. III. binde yapıldığını yazmıştır. Bu dönemde bir Karia kenti olan Physkos (Marmaris), Ege Denizi ve Akdeniz arasında bir geçiş noktasıdır. Kanuni Sultan Süleyman kaleyi 1522 Rodos seferi öncesinde tekrar yenilenmiş ve genişletilmiştir. Kale I.Dünya Savaşında büyük zarar görmüştür. Marmaris kalesi 1970’lere kadar barınma alanı olarak kullanılırken 1980-1990 yılları arasında restore edilerek 1991 yılında müze haline getirilmiştir. Kalenin 7 tane kapalı alanı var. Bunlarda 2 tanesi arkeoloji salonu ve 1 tanesi de etnoğrafya salonu olarak düzenlenmiş durumda. Kalan bölümler ise sanat galerisi ve depo olarak kullanılmakta. Marmaris Arkeoloji Müzesi, Marmaris Kalesi'nde hizmet vermektedir.
MİLAS MÜZESİ
1987 yılında ziyarete açılan müze 1,5 dönümlük bahçe içindeki yaklaşık 400 metrekare genişliğinde iki katlı binadadır. Teşhir salonunda Stratonikea kazılarında bulunan altın eserler, İasos kazılarında bulunan pişmiş toprak kandiller, Milas ve çevresindeki kazılardan buluntular, heykeller, heykel başları sergilenmektedir. Müzenin bahçesi de açık sergi alanı olarak kullanılmaktadır.
BEÇİN KALESİ
Milas–Ören karayolunun 5. kilometresinde, Milas Ovası'na hakim yaklaşık 210 metrelik düz doruklu bir tepenin üzerindedir. Kalenin bulunduğu yamaçta antik döneme ait kalıntılar bulunmuş. Bulunan mezar yapıları, bölgenin nekropol olarak kullanıldığını göstermiştir. Kalenin kuzeyinde Eski Tunç dönemine ait bir çocuk mezarına rastlanmıştır. Bölgenin MÖ 3000'lerde aktif olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Beçin Kalesi’nin adı, Barçın, Peçin günümüzde ise Beçin olarak kullanılmaya başlanmış
0 Yorum:
Yorum Gönder