sustum..
kelimelerden kuleler yaptım
içimde büyüttüm hepsini
teker teker kustum...
önce ayrılık döküldü dudaklarımdan
kelimelerden kuleler yaptım
içimde büyüttüm hepsini
teker teker kustum...
önce ayrılık döküldü dudaklarımdan
daha sonra da özlemler...
Yine de yükselmeye devam etti kuleler
Her giden kelimenin yerini bir sürü kelime aldı çünkü..
Ben kustukça çoğaldılar...
sustum...
söyleyecek çok şeyim vardı
yokmuş gibi davrandım
içimde birikti nefretler, hayal kırıklıkları...
sessiz çığlıklar savurdum gök yüzüne
fayda etmedi..
içimde büyümeye devam etti kelimeler...
Şimdi kelime kusuyorum yerli yersiz etrafa
kulelerimi yıkmak için uğraşıyorum
ama faydasız...
her giden kelime bir yenisini bırakıyor yerine
nedenler, nasıllar, niçinler
büyüyorlar ve çoğalıyorlar içimde...
Boğazımda düğümleniyor bir kaçı da
adeta gitmemek için savaş veriyorlar içimde
nefesimi kesene kadar sıkıyorlar boğazımı
Ne yapacağımı bilemiyorum...
Sussam mı konuşsam mı bilemiyorum...
Aslında kime ne söylemem gerektiğini de bilemiyorum..
Bazen "boş ver sadece sen ağzını aç nasıl olsa kelimeler kendiliğinden dökülürler" diyorum
ama onu da yapamıyorum..
Ne zaman konuşmaya kalksam yutkunuyorum
geri kaçıyor boğazımdan kelimeler
Sallanıyor kelimelerden yaptığım kuleler
Önce artçılar başlıyor
Daha sonrada depremler oluyor
Yine de yıkılmıyor kuleler
Çünkü o kadar sıkı sarılmışlar ki "Umut" denen o kelimeye
Yıkılmıyorlar..
Yine de yükselmeye devam etti kuleler
Her giden kelimenin yerini bir sürü kelime aldı çünkü..
Ben kustukça çoğaldılar...
sustum...
söyleyecek çok şeyim vardı
yokmuş gibi davrandım
içimde birikti nefretler, hayal kırıklıkları...
sessiz çığlıklar savurdum gök yüzüne
fayda etmedi..
içimde büyümeye devam etti kelimeler...
Şimdi kelime kusuyorum yerli yersiz etrafa
kulelerimi yıkmak için uğraşıyorum
ama faydasız...
her giden kelime bir yenisini bırakıyor yerine
nedenler, nasıllar, niçinler
büyüyorlar ve çoğalıyorlar içimde...
Boğazımda düğümleniyor bir kaçı da
adeta gitmemek için savaş veriyorlar içimde
nefesimi kesene kadar sıkıyorlar boğazımı
Ne yapacağımı bilemiyorum...
Sussam mı konuşsam mı bilemiyorum...
Aslında kime ne söylemem gerektiğini de bilemiyorum..
Bazen "boş ver sadece sen ağzını aç nasıl olsa kelimeler kendiliğinden dökülürler" diyorum
ama onu da yapamıyorum..
Ne zaman konuşmaya kalksam yutkunuyorum
geri kaçıyor boğazımdan kelimeler
Sallanıyor kelimelerden yaptığım kuleler
Önce artçılar başlıyor
Daha sonrada depremler oluyor
Yine de yıkılmıyor kuleler
Çünkü o kadar sıkı sarılmışlar ki "Umut" denen o kelimeye
Yıkılmıyorlar..
0 Yorum:
Yorum Gönder