Fransız heykelcisi ve ozanı (Strasbourg, 1887-Basel, 1966). Strasbourg Uygulamalı Sanatlar Okulu'nda ve Mimar Güzel Sanatlar Okulu'nda öğrenim gören Jean Arp, çağdaş resme ve şiire tutkuyla bağlandı. 1911'de, Matisse ile Picasso'nun tablolarının da yer aldığı bir sergiye katıldı. Kandinsky ve Delaunay'le, Birinci Dünya sava*şından önce de Max Ernst, Modigliani ve Apollinaire'le dostluk kurdu. Savaşa karşı olduğundan İsviçre'ye geçti ve 1915' te Sophie Taeuber'le tanışarak evlendi. Kuruluşundan başlayarak dadacılığın etkinlikleri*ne katıldı. Kolajlar ve duvar halıları yaptı; şiirler yazdı; 1917'de heykel*ciliğe yöneldi. 1925'te Meudon'a yerleştikten sonra, kesilip üst üste konmuş çokrenkli ya da tekrenkli ağaç ya da karton panolardan oluşan ilk "kabartmalar"nıı yaptı, jean Arp'ın, dadacı akıma uyduğu bu dönemden kalma yapıtları ara*sında Fleur-marteau (1917), Ast-te-nombril et fourchettes (1923) ve Horloge (Duvar Saati, 1924) sayılabilir.
SOMUT SANAT
1930 yılında alçı ve mermerden heykeller yapmağa başlayan Jean Arp, fransızca yazdığı ilk şiir kitaplarını da yayımladı. Aynı yıl, yakın arkadaşı Theo van Doesburg, Art concret (Somut Sanat) adlı bir dergi çıkarmaya başladı: O dönemde, non-figüratif resim yapan bazı sanatçılar, yapıtlarının soyut terimiyle nitelendirilmesine karşı çıkmaktaydılar. Özellikle Arp, heykellerinde soyut hiçbir yan bulunmadığım, bu yapıtların gerçeğin bir kopyası değil, gerçeğin bir parçası olduğunu ileri sürerek şöyle diyordu: "Biz doğayı kopya etmek, var olan bir şeyi çoğaltmak istemiyoruz... Biz bir bitkinin meyve vermesi gibi doğrudan doğruya üretmek istiyoruz. Sanatımızda en küçük biı soyutlama izi bulunmadığından, onu somut sanat diye adlandırıyoruz. Temelde böyle bir görüşü benimse Jean Arp, Concretions (Somutlamalar) adını verdiği bir dizi heykel yapmaya girişip, gereçleriyle, hacimleriyle, doğa nesnelerine benzeyen, doğa nesneleriyle karışan biçimler yaratmaya çalıştı. Denizin cilaladığı çakıl taşlarından, bulutların yuvarlaklığından ve kadın bedeninden büyük ölçüde etkilenerek Torse (Gövde, 1931), Bourgeons: (Tomurcuklar, 1938), Sculptun concrete "Mirr" (Somut Heykel "Mirr", 1949), Torse de Choree ( (1958), vb. adlı yapıtlarım ortay koydu.
Kendini bütünüyle sanatına ve şiirlerine adayıp, toplumdan uzak bir yaşam süren Arp, daha yoğun, daha gelişmiş heykeller yaparken, şiirlerinde de dadacılığın bütün özelliklerini ortaya koydu; hattâ düşünce ve estetikte her türlü hareketsizliği alaya aldı. İkinci Dünya savaşından sonra dünyanın bütün sanat çevrelerinde ilgi gör*meye başlayan sanatçının yapıtları, çeşitli yerlerde sergilenirken, şiirle*ri de yeniden yayımlandı; 1954'te Venedik ikiyıldabir Sergisi'nde Uluslararası Heykel Ödülü'nü kazandı. Yaşamının son yıllarında, yakalandığı kalp hastalığı taşı yontmasını engellediği için, sanat yaşamının ilk yıllarındaki gibi alçı ve ağaç yont*maya ve resme yönelen Jean Arp, yeni kabartmalar yaptı: Tete bouteille (1956); Reveil (1957), vb. Heykellerinde ve şiirlerinde,yepyeni bir biçim arayışı içine giren Arp, modern sanatçıların başlıcalarından biri sayılmaktadır.
BAŞLICA YAPITLARI
Heykel: Cobra-Centaure (mermer*den, 1952); Outrance d'une outre mvthique (kireçtaşından, 1952); Torse (Gövde; mermerden, 1953); uatique (mermerden, 1953); Personnage preadamite (Ademöncesi Kişi; ağaçtan, 1952).
Şiir:Le ge de l'air (1946); On my way (Yolumun Üstünde, 1947); Le Voilier dans la foret (Ormandaki Yelkenli, 1957).Ayrıca, Unesco'nun Paris'teki mer*kezi için 15 m uzunluğunda bir ba*kır kabartma yapmış ve birçok şairin (özellikle Tristan Tzara'nın) şiir kitaplarını resimlemiştir.
0 Yorum:
Yorum Gönder